Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/604 E. 2022/543 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/604 Esas
KARAR NO : 2022/543

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;—– tek taraflı ölümlü trafik kazasında müvekkilinin oğlu müteveffa — olay yerinde hayatını kaybettiğini, —— kazada ismi geçen iki şüpheli merhumun hayatta olmamasını fırsat bilerek tüm suçlamaları müteveffaya attığını, ifadelerde geçen kaza esnasında aracı —- sürüyordu iddialarını çürüten en kuvvetli delilin sürücü başlığından alınan —– uyumlu olması olduğunu, —–vermiş olduğu kararın usul ve yaşalara aykırı olduğunu, —- tutanakları, —- vermiş olduğu ifadelerde aracın kullananının —- olmadığının açık ve net olduğunu, —–vermiş olduğu kararda sürücü yolcu tayininin neye göre yapıldığı ve kararın hangi gerekçe ile verildiğinin belirsizliklerin ——– yolcu olduğunun belirsizliğini de olaylar ve dosyaya ait belgeler ile malum olunacağını, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan trafik kaza tutanağında sürücünün ——- olduğunu gösterecek somut kanıtların bulunmadığını, somut kanıt düzeyine ulaşmayan şüphe ve emare düzeyinde kalan bilgilerle sigortalının beyanının aksinin kanıtlandığının söylenemeyeceğini, bu konuda ispat yükünün sigortacıda olduğunu, bu koşullar altında somut olayda sigortacının oluşan — sigorta teminatı dışında olduğunu dosya kapsamında hiç bir suretle kanıtlayamadığının kabulü gerektiğini, o halde meydana gelen sigorta teminatına dahil olduğunu, uyuşmazlığa konu olayda kazanın sürücüsünün müteveffa —— olduğuna dair ispat yükümlülüğünün sigorta şirketine ait olduğunu, sigorta şirketinin iddiasını karşılayacak maddi bir kanıtı dosyaya sunamadığını, olayda müteveffanın alkollü olduğunun öne sürüldüğü ve kazanın bu neticede meydana geldiğinin söylendiğini, —– olay yerinde yapılmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması ya da tam kusurlu olmaması durumunda trafik kazasının oluşumuna sadece sürücünün alkollü olması değil başka sebeplerinde etken olması nedeniyle meydana gelen zararın kasko sigortası teminat kapsamı içinde sayılacağını, o halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sadece alkollü olması yetmeyip kazanın münhasıran alkolün etkisinde oluşması gerektiğini, üstelik böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükünün TTK.’nun 1281.maddesi hükmü gereğince sigortacıya düştüğünü, genellikle sigorta rücu davalarında, sürücünün alkollü oluşunun yeterli neden sayılmayıp kazanın alkolün etkisi altımda meydana gelip gelmediğinin araştırıldığını, başka bir deyişle ———– ile kazanın oluşu arasında “—–kazası sonucu —– maddi olarak tek başına sağlayan müteveffa —–anne, baba ve eşini bıraktığını, baba —— oğullarının ölümü ile onun maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıklarını, eşinin de aynı şekilde kocasının ölümü ile manevi yokluğundan ötürü derin bir ıstırap içine girdiğini ve herhangi bir işte çalışmadığı için kocasının maddi desteğinden yoksun kaldığını belirtere öncelikle ve ivedilikle adli yardım talebinin kabulü ile; müvekkillerin müşterek çocuklarının öldüğü trafik kazasında her biri için ayrı ayrı olmak üzere destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şimdilik anne —- yönünden —– maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte karşı taraf sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;—– kazaya karışan aracın müvekkili şirkete,——-geçerli olmak üzere—- numaralı —–ile sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 310.000 TL ile sınırlı olduğunu, poliçe limitini bildirmelerinin davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığını, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, hiçbir surette işbu davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu —— araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, ifade tutanaklarında da sabit olduğu üzere araç sürücüsü ——- yürürlüğe giren yeni genel şartlar icabında, sürücünün kusuru ile meydana gelen trafik kazası sebebi ile müvekkili şirketten tazminat talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, somut olayda hem uyuşmazlık konusu kaza sonucu vefat eden —–; davacıların —— karşısında zarar gören üçüncü kişi olarak değerlendirilemeyeceğini, dolayısıyla üçüncü şahıs olarak kabul edilmesi mümkün olmayan başvurucuların uyuşmazlık konusu —— tazminat talep hakkının da bulunmadığını, destek şahsın (somut olayda sürücünün) kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, gerek Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişikliklerle doğrudan, gerekse Trafik Sigortası Genel Şartlarına yapılan atıflara ilişkin yasal düzenlemeler ile net şekilde açıklığa kavuşturulduğu üzere, destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin, diğer anlatımla sürücü zararlarının trafik sigortası teminatı kapsamı dışında bırakıldığını, bu açıklamalar neticesinde huzurdaki başvurunun reddi gerektiğini, yeni genel şartlar uyarınca destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamaları Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre değil,—- tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, hiçbir şekilde müvekkili şirket aleyhine ikame edilen işbu davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davaya konu poliçenin tanzim tarihinin ——genel şartları hükümlerinin uygulanacağının sabit olduğunu, dolayısıyla bu kapsamda yapılacak tazminat hesaplamalarında —— genel şartlarınca benimsenen ——– —– tablosu ve %1,8 teknik faiz oranının kullanılması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, —– sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren—– olduğu —– araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, müvekkili şirketin tazminata ilişkin sorumluluğundan bahsedebilmek için, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, dava konusu olayda müterafik kusur durumunun araştırılması gerektiğini, yine kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil şirket aleyhine bir tazminata hükmedilecekse hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek müvekkil sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuk niteliği itibariyle, —- tarihli trafik kazası nedeni ile davacıların davalıdan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Delil olarak dayanılan —– poliçesinde — şirketinin davalı şirket olduğu, sigorta ettirenin ise araç maliki olduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; 14/09/2016 tarihinde müteveffa ——– kazası nedeniyle vefat ettiği bu nedenle davacıların ayrı ayrı şimdilk —– Maddi tazminatın yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin olduğu noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez—- raporunda; olayda ——-sürücüsünün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacının desteğinin, davalıya—— aracın işleteni iken gerçekleşen tek taraflı kazada öldüğü ve destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği hususunda toplanmıştır.
Desteğin —- plakalı aracın işleteni olduğu, desteğin içerisinde bulunduğu—– sürücünün asli kusurlu olarak yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında işletenin ölmesi nedeni ile desteğin eşi, annesi ve babası tarafından murisin aracının —- sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunulmuştur.
İşleten ile davalı—- düzenlenen poliçenin teminat başlangıç —–tarihinde gerçeklemiş olup KTK 92. madde hükümlerine göre sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber desteğin kusuruna denk gelen destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığına göre ve sürücünün kim olduğu yönünde araştırma yapılmasının da önemli olmadığı, kaldı ki işletenin sürücünün her türlü eyleminden müşterek müteselsil sorumlu olduğu bu nedenle sürücünün araştırılmasının önem kazanmadığı nazara alınarak davacıların —–sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-
DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Karın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.