Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/592 E. 2021/670 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/592 Esas
KARAR NO : 2021/670

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;;Davalının talebi üzerine davacı tarafından davalıya —– ——- tahsili amacıyla——— icra takibi başlatıldığı, ödeme emrine borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğim, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk neticesinde de anlaşma sağlanamadığını, davalının borçlu olmasına rağmen kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, icra takibinin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;. Müvekkilinin itirazın iptaline konu edilen faturaya ilişkin hizmeti hiçbir şekilde almadığını, davacının faturalara konu edilen hizmeti ifa etmediğini, zaten müvekkili şirketin de bu sebeplerle icra takibine itiraz ettiğini, dava dilekçesinin ekinde ——tarafından davacı tarafa düzenlenen faturaların müvekkili şirket ile hiçbir alakasının olmadığını, yine dava dilekçesine eklenen faturan niyetliğindeki belgelerinde müvekkili şirketin bilgisi dahilinde olmadığını, tüm bu durumlara rağmen davacının hangi gerekçelerle huzurdaki davayı ikame ettiğinin anlaşılamadığını, iddia ettiği tüm hususların —– dosyaya celp edildiğinde ortaya çıkacağını, davacının——— — olduğunu, davacının açıkça haksız ve hukuka aykırı menfaat sağlamak amacıyla huzurdaki davayı İkame ettiğini belirterek haksız ve hukuka aykırı ikame edilen davanın tümden reddine, davacı tarafın haksız takibi sebebiyle %20 tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine icra müdürlüğünde başlatılan icra takibine, İİK 67. maddesi uyarınca davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri — — üzerinde Mahkememizce resen seçilen—– incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler — yılına ilişkin ticari defterlerinin—- davalı tarafından defter ve belge ibraz edilmediğinden incelemenin yapılamadığı, davacının ticari defterlerinin incelendiği usulüne uygun tutulduğu, dava konusu icra takip dayanağı faturaların kendi defterlerinde kayıtlı ve alacaklı gözüktüğü, davalı tarafından —defterlerinde kayıtlı olup olmadığının denetiminin yapılamadığı, davacı tarafından dava dosyasına sunulan —- — davalıya ait olup olmadığı hususunda herhangi bir belgenin bulunmadığı, tek taraflı olarak düzenlenebileceği, davacı tarafından hizmet verilip verilmediğinin bu yönden somut olarak tespitinin yapılamadığı, İbraz etmediği için incelenemese de davalı şirket tarafından davacıdan alınan mal veya — bildiriminde bulunduğu, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere kendi defterlerine kendi borcu olarak yazmayacağı, —somut delillerle ispat edilebilmek mümkün olmakla birlikte, işbu faturalar yönünden malın — oluştuğu, bu kez ispat yükünün yer değiştirerek ödemenin yapıldığının ispat yükünün davalı –almadığını veya fatura bedellerinin tamamını ödediğini ispal etmesi gerektiği, bu hususta dosya kapsamında somut herhangi bir belge bulunmadığı, münhasıran karşı tarafın defterlerine dayanmasa da davacının kendi defterlerinin usulüne uygun tutularak HMK 222/2 şartlarını taşıdığı, takip konusu alacığını oluşturan —— gözüktüğü, davaya katılan ve cevap dilekçesinde kendi defterlerini delil olarak gösteren davalının mahkemenin HMK m.220/3 kapsamında vermiş olduğu kesin süreye — kaçınması ile HMK m.222/3 ile defterlerin kesin delil olma şartlarını değiştiren —gerçekleştiği hususları topluca değerlendirildiğinde davacının takip konusu — bildiriminde davacı yanca düzenlenen faturaları bildirdiği bu durumda —olduğunun değerlendirildiği, ayrıca bir evraka ihtiyaç olmadığı, — borcu — erdirdiğini ispat etmesi gerektiği, davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacağı, tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması— para alacağı 3095 s.k m.4/a maddesi kapsamındaki “.„Sözleşmede daha yûksek akdi veva gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde— bir yıl vadeli mevduat hesabına –.(3095 Sayılı Kanun m. 4/a)…”faizi İsteyebileceği, TL asıl alacağı için ise 3095 s.k m.2/2 —–olduğu, itirazın iptalini isteyebileceği , İcra takibine konu davacı alacağının, belirli, sabit ve muayyen olması, davalı/borçlu tarafından da bilinmesi ve hesaplanması mümkün olması, davalı defterlerinde bu tutarın yer alması, alacak tutarının yargılamayı gerektirmemesi sebepleriyle davacı alacağının likit olduğunun söylenebileceğini rapor etmişlerdir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın itirazın iptali davası olduğu, itiraz iptali davası takibe sıkı sıkaya bağlı davalardan olmakla ve taraflar tacir olmakla taraf kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış , davalının defter ibraz etmediği, davacı tarafından takibe konu edilen faturaların davacı kayıtlarında mevcut olduğu, davacının ticari defterlerinin incelendiği usulüne uygun tutulduğu, dava konusu icra takip dayanağı faturaların kendi defterlerinde kayıtlı ve alacaklı gözüktüğü, davalı tarafından — faturaların defterlerinde kayıtlı olup olmadığının denetiminin yapılamadığı, davacı tarafından dava dosyasına sunulan– davalıya ait olup olmadığı hususunda herhangi bir belgenin bulunmadığı, tek taraflı olarak düzenlenebileceği, davacı tarafından hizmet verilip verilmediğinin bu yönden somut olarak tespitinin yapılamadığı, İbraz etmediği için incelenemese de davalı şirket tarafından davacıdan alınan mal veya hizmete ilişkin olarak bağlı bulunduğu—- bildiriminde bulunduğu, davalının— davacı yanca düzenlenen faturaları bildirdiği bu durumda—-kabul edilmiş faturaların işin görülmesini ispat için yeterli olduğunun değerlendirildiği, ayrıca bir evraka ihtiyaç olmadığı, artık davalının ödeme veya sair bir şekilde borcu sona erdirdiğini ispat etmesi gerektiği, ispat edemediği, anlaşılmakla, davanın kabülü ile, Davalının — yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki haliyle aynen devamına, Asıl alacak olan —tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KABÜLÜ İLE,
Davalının —esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki haliyle aynen devamına,
2-Asıl alacak olan 197.213,78 TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 13.471,67 TL harçtan peşin alınan 2.367,89 TL harcın ve icra veznesine yatırılan 1.003,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.100,00 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule— davacı yararına taktir olunan 22.254,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 2.367,89 TL harç, 54,40 TL başvurma harcı, 915,50 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.337,79 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta —– davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.