Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/589 E. 2023/40 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/589 Esas
KARAR NO : 2023/40

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacının —- plakalı —— otobüsünün 04.09.2019 tarihinde seyir halindeyken yandığını ve itfaiye tarafından söndürüldüğünü; hasarlı aracın servise götürülerek 10.09.2019 tarihinde sigorta şirketine ihbar edildiğini; sigorta eksperi tarafından incelendiği
ve rapor hazırlandığı; raporda aracın pert durumunda ve rayiç değerinin 140.000 TL olduğunun belirtildiği ancak düşük olduğu; aracın rayiç değerinin 200.000 TL olduğu; sigorta şirketinin hazırlattığı araştırma raporunda aracın yağsızlık, susuzluk, bakımsızlık nedeniyle yandığı gerekçe gösterilerek araç bedelinin ödenmediği; oysaki aracın ve motor bakımının düzenli ve eksiksiz yapıldığı; ——başvurulduğu ancak 4 aylık sürede incelemenin tamamlanamayacağı gerekçesiyle dosyada el
çekildiği; araç çalışmadığı ve bedeli ödenmediği için yerine araç alınamadığından kazanç kaybı olduğu açıklanarak; Fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, —— plakalı——- otobüsünün yanarak hasar görmesi nedeniyle rayiç değerinin 1.000 TL kısmı ile kazanç kaybının 100 TL kısmının toplamı 1.100 TL tazminatın sigorta şirketine ihbar tarihi 10.09.2019 tarihi itibariyle avans faizi ile tahsili talep edilmiştir.
Davacı vekili davayı ıslah etmiş olup; ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile dava dilekçesinde talep edilen 1.000 TL tazminat alacağının, bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah yolu ile 144.000,00 TL attırdıklarını, toplam 145.000,00 TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile alacağın kaza tarihinden itibaren avans faiziyle itibariyle davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan ——- plakalı aracın davalı şirket tarafından 21/11/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere——-numaralı ihtiyari Mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davalı şirketin sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için öncelikle olayı kapsayan poliçenin mevcut olmasının gerektiğini, olayın vukuundan itibaren 2 yıl içinde başvuruda bulunulmadığını, davacı tarafından aracında meydana geldiği iddia olunan aracın hasarı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, poliçede dain-i mürtein kaydı mevcut olduğundan husumet itirazlarının bulunduğunu, zeyilnamede ——- şubesi sigortalı aracın dain ve mürtehini olarak gösterilmiş olduğunu ilgili araç hasarını talep etme hak ve yetkisi rehinli alacaklıya ait olduğunu, somut olayda meydana gelen yangının hasarın başlangıç nedeni olmadığını, şöförün seyirde ısrar etmesinin yangın sonucunu meydana getirdiğini, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, yapılacak yargılama ile tarafların kusur durumlarının tespit edilmesinin gerekmekte olduğunu, zorunlu mali mesuliyet sigortası, meblağ sigortası olmadığını, davalı şirkette oluşan zararlardan ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde ve poliçe limiti ile sorumlu tutulabileceğini, bunun için öncelikle kazadaki kusur durumunun tespiti gerekeceğini,———. sayılı ilamında, sigorta şirketinin ancak sigortalı araç kusuru oranında zarardan sorumlu olacağının açıkça ifade edildiğini, davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacının huzurdaki dava bakımından talep ettiği tutarın net bir şekilde tespit edilebilir bir zarar kalemi olduğunu, daha evvel davalı şirkete başvurusu kapsamında da kısmi nitelikte bir talepte değil net bir tutar talep edildiğini, dava kapsamında usuli bir diğer eksiklik ise davacı tarafından, talep konusunun hesaplanabilmesi ve kendisine ödeme yapılabilmesi için, hesaba ve ödemeye esas olacak tüm belgelerle başvuru yapılmasını——- ve ödeme için bilgi verilmesi zorunlu olduğunu, aksi halde davalı şirketin hasar bedelini hesaplaması da davacıya ödeme yapabilmesi de mümkün olmayacağını, sigorta şirketinin temerrüdü; hasara ilişkin tüm belgelerle başvuru üzerinden 8 iş günü geçmesiyle gerçekleşebileceğini, davacı yanın kaza tarihinden faiz taleplerinin reddinin gerekmekte olduğunu, huzurdaki davanın tarafımıza yönetilebilmesinin KTK’da yer alan halefiyet hükümleri gereği olduğunu davanın dayanağı ticari olmadığını, davalı şirket sigortalıya halef olduğunu haksız fiil kaynaklı dava nedeniyle ticari faiz taleplerinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle sigorta poliçesi kapsamında hasar bedelinin ve kazanç kaybının tahsili talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı ile davalı arasında ——– plakalı otobüs için 21.11.2018 – 21.11.2019 yılları arasında genişletilmiş kasko poliçesi tanzim edildiği, poliçeye konu aracın 4.9.2019 tarihinde davacının çalışanının sevk ve idaresinde iken araçta yangın çıktığı, yangın sonucu araçta hasar oluşup oluşmadığı, kazanç kaybının oluşup oluşmayacağı, davalının sorumlu olup olmayacağına yönelik olduğu anlaşıldı.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Dava dosyasının sigortacı bilirkişi ve makine mühendisi bilirkişiye tevdi ile rapor düzenlenmesi yönünde ara karar oluşturulmuş olup, dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda özetle; Teknik Yönden Sonuç; Dava konusu ——plakalı ——–otobüsünün bakımsız kalması ve arızalar sonrası onarımların teknik şartlara uygun yapılmaması nedeniyle piston kolunun kırılarak motor bloğunu parçaladığı; sürücünün otobüsteki teklemeyi ve vuruntuyu fark ettiği halde (aksi mümkün değildir) kullanmaya devam etmesi nedeniyle motorda oluşan yüksek basınç sonucu dışarıya atılan sıcak yağın yangın başlamasına neden olduğu ve de sürücünün yangın gelişene kadar aracı kullanmaya devam ettiği;
——plakalı otobüsün 04.09.2019 tarihinde, kaza öncesindeki rayiç
değerinin 140.000 TL olduğu; ——- gönderilen tabloda 1 otobüsün ortalama brüt hakkedişinin 1.315 TL/Gün olduğunun görüldüğü ve davacı tarafından 2018 – 2019 yılı gelir vergisi beyannameleri sunulduğunda net kazanç kaybının hesaplanabileceği; Sigorta Kapsamı Yönünden Sonuç ; Dava konusu olayda meydana gelen hasarın büyümesinin gerekli önlem ve
tedbirlerin alınmaması sebebiyle davacı sürücünün kendi kusurunda kaynaklı
olduğu, aynı zamanda dava konusu aracın davalı sigorta şirketinde bulunan
Kasko sigorta poliçesinde ilgili hasarın teminatta olmadığı bu sebeple meydana
gelen hasarın teminat dışında kaldığı, Kazanç Kaybına ilişkin, Kasko Sigorta Poliçesinde ilgili teminatın yer almadığı,talebin poliçe kapsamında olmadığı yönündeki tespit, görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Mahkememizin 14/12/2021 tarihli duruşmasında verilen ara karar uyarınca; HMK 281-266 maddeleri kapsamında dosyada bulunan rapor bu aşamada hüküm kurmaya elverişli olmadığından ve tarafların iddia ve savunmaları irdelenmek suretiyle hasar/ kusur bilirkişisine tevdine karar verilmiştir. Dosyada mübrez hasar/kusur bilirkişi raporunda özetle; Yukarıda takdim edilen açıklamalar çerçevesinde, hukuki değerlendirme, takdir ve karar tamamen Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu;
04.09.2019 tarihinde meydana gelen olayda;
Sürücü——- %25 (Yüzde Yirmibeş) oranında kusurlu
olduğu,——- plakalı Aracın modeli (2011) ve km si (840.000) dikkate
alındığında arızanın büyük oranda araç motorunun eskimesinden ve iç
bileşenlerinin üzerinde oluşan arızadan kaynaklandığından araç kusurunun %75
(Yüzde Yetmişbeş) olduğu, Toplam Hasar bedeli KDV hariç 244.166,81 TL olduğu, aracın PERT edilmesi
gerektiği,—— plakalı, ——model 840.000 Km deki aracın Kazadan önceki hasarsız piyasa rayiç değerinin 145.000,00 TL uygun olduğu, Hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere,
tarafımdan tanzim olunan işbu raporu bildirmiştir.
Mahkememizin 18/05/2022 tarihli duruşmasında verilen ara karar uyarınca; Dosyanın HMK 266 ve 264.mad. Gereğince dosyada bulunan raporlar bu aşamada hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından yangının sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı hususunda ve rapora beyan ve itirazlarda irdelenmek suretiyle ——- bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
Dosyada mübrez ——- bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu yangın hadisesinin aracın periyodik bakımlarının yapılmış olması nedeniyle poliçe teminatı kapsamında bulunduğu, Poliçede——-dain-i mürtehin olarak yer almakla, davaya muvafakatinin olup olmadığı hususundaki takdirin Sayın Mahkemenizde bulunduğu,
Sayın Mahkemeniz dosyasında yer alan teknik bilirkiĢi raporlarında sigortalı aracın sovtaj değerine yer verilmediği, aracın pert olduğu yönünde görüşe yer verildiği, aracın sovtaj değerinin tespiti ile tenzili gerekeceği hususunda kanaatlerini bildirmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dosyada alınan raporların çelişkili olduğu, bu durumda ilk bakışta çelişkinin giderilmesi için yeni bir rapor aldırılması düşünülebilir ise de, bunun dosyaya bir katkı sağlamayacağı açıktır. Zira 2 maddi vakıa vardır; biri oluş şekli belli olan pistonun motoru parçalaması ile oluşan yandındır. Diğeri ise bu olaydan 14 gün önce periyodik bakım görmüş olmasıdır. Artık davanında bağlanma noktası bu bakımın yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Son rapor sırf periyodik bakım yapılmış olması bir başka deyişle sigortalının edimini yerine getirmiş olması nedeniyle sigortanın ödeme yükümlülüğünde olduğunu bildirmiş ise de, periyodik bakımın yapıldığı yeri seçmede sigorta şirketinin bir katılımı yoktur. Bu nedenle şayet yetersiz yerde periyodik bakım yaptırılmış ise sigorta sorumlu tutulamaz. Bu takdirde davacının zararını servisten talebi gerekir. Burada bir an için sigortalının servisin yetersiz olduğunu bilemeyeceği, bu nedenle davalı sigorta şirketi riski sigorta ettiğinden ödeme yapması ve sonra servise rücu etmesi düşünülebilir ise de, olayımızda sürücü aracın teklemesine rağmen yola devam etmiştir. Sürücü kusuru işleteni bağlar. Bu nedenle sigortanın ödeme yükümlülüğünden kurtulduğu kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Peşin alınan 54,40 TL harç, 2.460,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.514,4‬0 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.334,50 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 22.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta ——-karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.