Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/577 E. 2022/695 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/577 Esas
KARAR NO : 2022/695

DAVA : İtirazın İptali (Banka Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Banka Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili banka tarafından dava dışı —– kredi kullandırıldığını, imzalanan kredi sözleşmesine davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, bu nedenle kredi sözleşmesi çerçevesiyle ödenmemiş kredi borcundan sorumlu olduklarını; kredinin ödenmediğini, bunun üzerine bankaca sözleşmenin verdiği yetki kullanılıp kredi ilişkinin kat edildiğini, kat ihtarının hem asıl borçluya hem davalı kefillere tebliğ edildiğini ancak ödemenin alınamadığını, bunun üzerine — dosyasıyla davalı kefiller hakkında icra takibi başlattıklarını; davalıların haksız bir itirazla takibi durdurduklarını belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar vekili dosyaya vekaletname sunmuş olup, davaya kabulünü talep etmiştir ancak davaya cevap vermemiştir.
Davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle davalıların icra takibine yaptıkları itiraz nazara alınmak suretiyle dosya değerlendirilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı banka kredi sözleşmesinin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı kefiller aleyhine icra takibinde bulunmuş, davalılar vekilleri vasıtasıyla yaptıkları itirazda ” borcum yoktur ” şeklinde takibe itiraz etmişler, itiraz üzerine takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davacı banka takibe konu alacağını kredi sözleşmesine dayandırmıştır. Kredi sözleşmesi onları usulünce imzalayan ve kefaletin yasal şartlarını taşıyan kefaletnameler gereğince davalı kefilleri de bağlayıcı nitelikte olup; kredi sözleşmesinde taraflar arasında bir ihtilaf vuku bulduğunda banka kayıtlarının esas alınacağı düzenlenmiştir, bu delil sözleşmesi niteliğinde olup davalımız kefilleri de bağlar.
Mahkememizce bu nedenle dosyaya sunulan kredi sözleşmesi, ———— kayıtları incelenmek suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi bu kayıtları inceleyerek vermiş bulunduğu raporunda, icra takibine konan her bir kalem yönünden raporunu icra takibindeki alacak —– göre hazırlamış, her bir kredi yönünden takip tarihinde muaccel olan ve ödenmemiş bulunan miktarları hesaplamıştır. Mahkememizce taraf vekillerinin rapora itirazları ve mahkemece görülen lüzum üzerine bankacı bilirkişiden bir de ek rapor alınmıştır. Ek raporda da bilirkişi itirazları tek tek karşılamış olup, ilk rapordaki görüşünü tekrar etmiştir.
Davalılar vekili hem ilk rapora hem de ek rapora itiraz etmiş olup;
Bu itirazlarından bir tanesi asıl borçluya davanın yöneltilmemiş olmasıdır. Ancak, kredi sözleşmesini davalılar ” müşterek borçlu müteselsil kefil ” sıfatıyla imzaladıkları için artık Borçlar Kanunu hükümleri gereğince öncelikle asıl borçluya gidilmesi ondan sonuç alınamazsa kefillere gidilmesi gibi bir yolun bankaca izlemeye gerek bulunmadığı açıktır. Bu nedenle davalı tarafın bu itirazına itibar edilmemiştir.
Davalılar vekili kefaletin geçerli olup olmadığını da araştırılması gerektiğini iddia etmişse de, bunun bilirkişi raporuyla araştırılacak hususlardan olmadığı mahkememizce kök borçlu olan şirketin firma kaydının çıkarıldığı, ..——- şirket ortağı ve eski yetkilisi olduğu; bu nedenle kefil olmaları için eş rızasının aranmayacağı; şirket ortak ve yöneticilerinin şirket için çekilen krediye eş rızası olmaksızın verdikleri kefaletlerin geçerli olduğu; keza kefaletnamelerinde sözleşme tarihindeki meri yasaya uygun olarak alınmış olduğu; davalıların bağlayıcı olduğu mahkememizce belirlenmiş; davalıların bu itirazın da itibar edilmemiş;
Davalılar vekilinin bir başka itirazının da faizin fahiş olduğuna ilişkin olduğu ancak faizin sözleşmede yapılan düzenlemeler çerçevesinde belirlenen faizler olduğu, bilirkişinin de buna göre hesaplamalarını yapmış olduğu; sözleşmeyi kefillerin imzaladığı ve krediyi alana kadar da sözleşme hükümlerine uymayı taahhüt ettikleri; mahkemenin resen müdahalesini gerektirecek oranda da bir faiz uygulamasının bulunmadığı nazara alınarak mahkememizce alınan rapor ve ek rapor hükme esas alınmak suretiyle kök rapordaki tespit edilen kalemler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş;
Bilirkişi raporu mahkememizce de denetlenmiş olup, her bir kalem kredi yönünden sözleşmeye uygun olarak hesaplanan faiz miktarları üzerinden raporun hazırlandığı, asıl alacakların ise, ödenmeyen kredi borcundan doğan alacaklar olduğu nazara alınarak değerlendirme yapılmış,
Banka kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacakların likit sayıldığı, bu nedenle haksız itirazlar halinde asıl alacaklar üzerinden inkar tazminatına da hükmetmek gerektiği ve davacı tarafça da bunların talep edildiği, asıl alacaklar toplamının 3.691.512,77 TL tuttuğu nazara alınarak bu miktar üzerinden de inkar tazminatına hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalıların ———– sayılı dosyasına yaptıkları itirazın KISMEN İPTALİ ile;
TAKİBİN;
———– nolu kredi için:
——asıl alacak, 2.265,43 TL akdi faiz, 220,82 TL temerrüt faizi, 51,14 TL temerrüt faizinin —-olmak üzere toplam —- üzerinden, asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi tahsiliyle ancak 5464 sayılı yasanın 26/2 maddesi gereğince ———– itibaren ———aylık dönemler itibariyle denklere edilen değişen oranlardaki faizi aşmamak koşuluyla;
—– nolu kredi kartı için;
49.955,14 TL asıl alacak, 4.391,12 TL akdi faiz, 45,35 TL temerrüt faizi, —–olmak üzere toplam 54.419,10 TL üzerinden, asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi tahsiliyle ancak 5464 sayılı yasanın 26/2 maddesi gereğince ———- itibaren —- aylık dönemler itibariyle denklere edilen değişen oranlardaki faizi aşmamak koşuluyla;
——— nolu kredi için;
—- asıl alacak, —- akdi faiz,—— temerrüt faizi, 1.396,59 TL —-olmak üzere toplam 508.203,28 TL üzerinden ve asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %22,50 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi tahsil —– kredi için;
—— asıl alacak,— akdi faiz, 9.017,80 TL temerrüt faizi,—-olmak üzere toplam 1.653.097,89 TL üzerinden ve asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %22,50 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi tahsil edilerek;
—— nolu kredi için;
1.528.759,48 TL asıl alacak,—- akdi faiz, 8.599,27 TL temerrüt faizi, —- olmak üzere toplam — üzerinden ve asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %22,50 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi tahsil edilerek;
—— nolu kredi için;
2,50 TL asıl alacak, 1,97 TL akdi faiz, 0,70 TL temerrüt faizi, —— olmak üzere toplam 5,24 TL üzerinden alacak tamamen ödeninceye kadar %55,90 oranında temerrüt faizi ve bu faiz giderinden %5 gider vergisi tahsiliyle;
——- nolu kredi için;
—- asıl alacak, —- akdi faiz, 22,36 TL temerrüt faizi, 3,12 TL —- olmak üzere toplam — üzerinden alacak tamamen ödeninceye kadar %55,90 oranında temerrüt faizi ve bu faiz giderinden %5 gider vergisi tahsiliyle;
FAZLAYA DAİR İTİRAZIN İPTALİ TALEBİNİN REDDİNE,
Asıl alacakların toplamı olan —– üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınıp, davacıya verilmesine,
Davacı harçtan muaf olduğu için dava açılırken harç alınmamış olup, hükme esas olan miktar üzerinden 262.507,00 TL nispi karar harcının davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 8 normal 5 elektronik tebligat masrafı 179,50 TL ile 700,00 TL bilirkişi incelemesi gideri toplamı 879,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranı gereğince 851,78 TL’lik kısmının davalılardan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki —– nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden hesaplanan tek bir — nispi vekalet ücretinin de davacı bankadan alınıp, davalılara verilmesine,
— kabul ve ret oranı gereğince, — davalılardan, kalan 42,85 TL’sinin ise davacı bankadan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair karar, — katılan davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti reddedilen davalılar vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.