Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/570 E. 2021/540 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/559 Esas
KARAR NO : 2021/12

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/03/2014
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,—–adresinde aracını park etmeye çalışırken gerekli dikkat ve özeni göstermemesi sonucunda—- vefatına neden olduğunu, bu aracın— Sorumluluk Poliçesi davalıya sigortalandığını ileri sürerek, —- vefatı dolayısıyla müşterek mirasçıları için 5.000,00 TL şer destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş; bozmadan önce vermiş olduğu ıslah dilekçesiyle talebini, müvekkili—– ve diğer müvekkili ——–yükseltmiştir.
Davacı vekili mahkememize verdiği — havale tarihli ıslah dilekçesinde; davacı——için talep ettikleri 5.000,00 TL’yi arttırmak suretiyle 35.846,52 TL’ye yükselttiklerini, davacı ——– talep ettikleri — arttırmak suretiyle 70.984,99 TL yükselttiklerini belirterek bu miktarların tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —— plaka sayılı aracın müvekkili tarafından sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunu ve ödenecek tazminat bedelini KTK ve TBK ilgili maddeleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılmasını talep ettiğini, müvekkili şirketi tarafından sigorta teminatı altına alınan araç sürücüsünün kusur oranını daha sonrada tazminat talep eden kişilerin destekten yoksun kalıp kalmadıklarını belirlenmesi gerektiğini, destekten yoksun tazminatı belirlenirken belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini yapılacak tazminat hesabının aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi ataması yapılması gerektiğini belirtmiş olmakla, yapılacak aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Dava ilk olarak İst.Anad. —.Asliye Ticaret Mahkemesinin — sayılı esasında görülmekte iken mahkemenin katılarak dosyalarının mahkememize devredilmesi nedeniyle mahkememizin — sayılı Esasına kaydedilmiştir.
Dava mahkememizin——– esasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda — tarihli kararı ile “Davanın ıslah edilmiş şekli ile kabulü ile Davacı —–dava ve — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, Davacı——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline” karar verilerek hüküm kurulmuştur.
Mahkememizden verilen karar davalı vekilince temyiz edilmekle yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay —-.Hukuk Dairesinin— tarihli ilamı ile “1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 185. madde hükmü gereğince, anne-baba çocukların bakımından sorumlu olup aynı Yasa’nın 327. maddesinde, “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir. Her anne ve babanın çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacıların desteği ——- sonucunda henüz iki yaşında iken vefat etmiş olup, hükme esas alınan 28/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda; küçüğün 12 yaşında ailesine destek olmaya başlayacağı kabul edilerek, anne ve baba lehine hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından düşülecek yetiştirme gideri hesaplanırken de — —-yaşında ailesine destek olacağı kabulü ile bu yaşa kadar yetiştirme gideri hesaplanmıştır. Vefat eden küçüğün ailesine 18 yaşından önce destek olamayacağı ve 18 yaşına kadar ailesinin bakım ve desteğine ihtiyaç duyacağı hayatın olağan akışı gereği olduğu gibi ——– bu yönde olmakla, desteğin 12 yaşında ailesine destek olacağının kabulü ve 12 yaşa kadar yetiştirme gideri hesabı yapılarak bu doğrultuda karar verilmesi isabetli olmamıştır. 2-Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı belirlenmelidir. Davacıların desteği olan —-, kaza sonucunda henüz 2 yaşında iken vefat etmiştir. Hükme esas alınan aktüer raporunda, desteğin evlenene kadar olan dönemde anne ve babasına gelirinin toplam %50’si oranında pay ayıracağı, evlendikten sonraki dönemde ise gelirinin toplam %25’ini anne ve babasına ayıracağı kalan %75’ini ise kendisine, eş ve çocuklarına ayıracağı kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre; hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir. Eldeki davada, hükme esas alınan bilirkişi raporu yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan ilkelere aykırı düzenlenmiş olup hüküm kurmaya elverişli değildir.” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma kararından sonra dosya mahkememizin—- sayılı esasına kaydedilmiş, yeniden yargılama yapmak üzere duruşma açılarak duruşmada bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya, Bozma ilamı doğrultusunda, Yargıtay —- bentlerinde anlatılan hususlar irdelenmek suretiyle ve dosyadaki raporlar irdelenmek suretiyle aktüer bilirkişisi ve sigorta uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; 09.05.2013 günü meydana gelen trafik kazasında;—- Dairesi tarafından düzenlenen—— eş değer oranda (% 50) kusurlu oldukları kanaatine varıldığı, Davacının Talep Edebilecekleri Maddi Tazminat Hesaplanmasında; —– olduğu, gelirinin % ‘ini yetiştirme gideri olarak ayıracağının kabulü ile toplam 19.036,69 TL yetiştirme giderinin tenzili ile toplam destekten yoksun kalma zararının 71.693,03 TL olabileceği, Davalı—— tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 50 kusurunun bulunduğunun Sayın Mahkeme tarafından kabulü durumunda davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının ise 35.846,52 TL olabileceği. Davacı anne —– olduğu, ev hanımı oian – çalışmayan ve hiçbir geliri olmayan anneden yetiştirme gideri tenzili yapılamayacağı, Davalı—. tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 50 kusurunun bulunduğunun Sayın Mahkeme tarafından kabulü durumunda davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının ise 70.984,99 TL olabileceği. Davaya konu kazada bahsi geçen—— plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ——– ile teminat altında olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde dava dışı araç işleteni ile birlikte zarar gören 3. Şahısların zararından müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü ile; davacı anne ve baba için hesaplanan toplam —-limitinin İçinde bulunduğu, davalı sigorta şirketinin 07.03.2014 dava tarihinden itibaren İşleyecek yasal faizi ile sorumluluğundan söz edilebileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, Yargıtay ——- bentlerinde anlatılan hususlar irdelenmek suretiyle ve dosyadaki raporlar irdelenmek suretiyle aktüer bilirkişisi ve sigorta uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek düzenlenen ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak;— ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı —– eş değer oranda (% 50) kusurlu oldukları, Davacının Talep Edebilecekleri Maddi Tazminat Hesaplanmasında, Davalı —-. tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 50 kusurunun bulunduğundan, davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının ise 35.846,52 TL olabileceği. Davacı anne —– oğlunun kaybetmesi sonucu toplam— olduğu, ev hanımı — çalışmayan ve hiçbir geliri olmayan anneden yetiştirme gideri tenzili yapılamayacağı, Davalı —– tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 50 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 70.984,99 TL olabileceği. Davaya konu kazada bahsi geçen —– ile teminat altında olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde dava dışı araç işleteni ile birlikte zarar gören 3. Şahısların zararından müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü ile; davacı baba —-ve davacı anne için— maddi zararın poliçe limitinin içinde bulunduğu anlaşıldığından bu sekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar kısa kararda sehven davacı —–için 70.984,99TL, davacı — hüküm kurulmuş ise de maddi hata olup dosya kapsamından ve hükme esas alınan rapordan da anlaşılacağı üzere davacı —- destekten yoksun kalma tazminatına, davacı baba——- destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandığından davanın davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
Davacı —— yönünden 5.000 TL ‘nin dava, 65.984,99 TL ‘nin 12/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline,
Davacı —yönünden 5.000 TL ‘nin dava, 30.846,52 TL ‘nin 12/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline,
2-Davacı tarafça yapılmış, 25,20 TL başvurma harcı, 34,20 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 120,00 TL ıslah harcı, 1.100,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.283,20 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 2.025,40 TL masraf olmak üzere toplam 3.308,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3——ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 14.098,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 7.297,66 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 34,20 TL peşin harç ile 120,00 TL ıslah harcı ve 1.100,00 TL 2.ıslah harcı olmak üzere toplam 1.254,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.043,46 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.