Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/567 E. 2021/516 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/567 Esas
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ: 06/07/2021
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde doğmuş olan, davalı tarafın davacı şirket kayıtlarına ve faturaya dayanan borcuna bağlı olan alacağın tahsili amacı ile faturadan kaynaklanan toplamda —, asıla alacak dayanak gösterilen — dosyası ile işlemiş faizi ile birlikte toplamda—-, değerinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emri —- tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından icra takibine —- hava tarihli dilekçe ile borca itiraz etmesi nedeni ile takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmediği, davalı borçlunun itirazının haksız olduğu, davacının takibe konu faturada belirtilen tüm edimleri ifa etmiş olduğu, davalının buna rağmen ödemede bulunmadığı, davacı ile davalı arasında emtia satışına dayanan ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının davalıya ticari ilişki kapsamında fatura içeriğinde yazan malları verdiği, davalının ise itiraz dilekçesinde fatura konu malları ve hizmeti teslim almadığını beyan ettiği, davalı ile davacı arasında gerçekleşen ticaret neticesinde, davacının davalıya —– bedelli fatura kesip teslim ettiği, davalının fatura borçlarına istinaden davacıya ait banka hesabına —— ödemesinin yapılmadığı, icra dosyası alacağı likit ve muayyen olduğundan davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranından az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yukarıda açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla davalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptali ve takibin devamına, davalı tarafın %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın yapmış olduğu icra takibine dayanak alacağın tamamen hayal ürünü bir alacak olduğu, kötü niyetli ve vergi kaçakçısı olan davacı ile davalı arasında herhangi bir ticaret bulunmadığı, davalının —- yıllarında şirketi iflas durumuna geldiği ve ekonomik olarak çok büyük sıkıntılar çektiği, davalıya ait —-adet çekin yazıldığı, bu borçlar gerçek manada borçlar olduğu için bu borçlara herhangi bir itirazının olmadığı, bu borçları ödeyerek kapattığı, davacı şirketin —– almamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu,— yılına kadar davalının eski ortağı olan fakat resmiyette çalışanı görünen —- vergi konusunda usulsüzlük yaptığı, nihayetinde şirketin resmiyette davalıya ait olduğu, yapılan bu usulsüzlükleri davalı kapatabilmek adına vergi dairesine pişmanlık vererek eski ortağın yağmış olduğu vergi usulsüzlüklerini düzelttiği, devlete —- yakın vergi ödediği,—– alınan ve tamamen vergi borcunun azaltılması amaçlanan bu faturalara ilişkin pişmanlık verilmiş devlete bu pişmanlıklar için tekraren vergi ödendiği, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle öncelikle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, —- kanaatte olması halinde davalı hakkında açılmış bulunan iş bu davanın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı taraf — tarihinde, cari hesap, fatura alacağına ilişkin——— icra takibi başlatmış, takip borçluya — tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu—- tarihinde, yapılan ilamsız icra takibine ilişkin esas olmak üzere, müvekkilinin alacaklıya borcunun bulunmadığını belirtmiş olup, icra takibine, ödeme emrine, faize, takip giderlerine, borcun asıl ve tüm ferilerinin tamamına itiraz etmiş ve icra takibi durdurulmuştur. İcra dosyası devamında itirazın iptali davası nedeniyle,—- Mahkemesine tevzi edilmiştir. Davacı tarafın açmış olduğu icra dosyasının alacak kalemleri aşağıda belirtilmiştir.—- Faturalardan kaynaklanan açık hesap alacağı —– takibine, ödeme emrine, faize, takip giderlerine, borcun asıl ve tüm ferilerinin tamamına
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki sonucu oluşan fatura alacağından kaynaklı davalının——– dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptaline yönelik olduğu görüldü, ve %20 icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatına ve davacı tarafından dava konusu mal yada hizmetin davalıya verilip verilmediği
noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, tarafların —- incelenmesi, — bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak —– tahakkuk eden değerlendirme neticesinde;——-Yönünden; Davacı şirketin — yılına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığından lehine delil niteliğinde bulunmadığının, davalının ise aynı yıla ilişkin ticari defterlerinin —–usulüne uygun tutulduğundan delil niteliğinde olduğunun tespit edildiği, B- Mal Tesliminin İspatı : Taraflar arasındaki ticari ilişkinin ihtilaflı olduğu, davacı tarafından davalı adına muhtelif adet ve miktarda yapı malzemelerine ilişkin faturalar düzenlendiği, takip konusu açık hesap alacağını oluşturan faturaların her iki tarafın defterlerinde de kayıtlı olduğu, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere defterlerine kendi borcu anlamına gelecek şekilde “alım” olarak kaydetmeyeceği, aksi somut delillerle ispat edilebilmek mümkün olmakla birlikte davalının bu faturaların gerçek bir ticari ilişki sonucu düzenlenmediği, sadece vergiden kaçınmak maksadıyla davacı ile anlaşmak suretiyle fatura düzenlendiği, muhteviyatı itibariyle faturaların gerçek bir ticari satış ve/veya teslimi içermediği iddiasın somut gerekçelere dayanmadığından ilgili faturalar yönünden teslim tesellümün gerçekleştiği, C- Davacı Alacağı: Davalı tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesine— beyannamesini iki ayrı dönemde ——- düzeltme beyannamesi düzenlemek suretiyle kendi defterlerine davacı aleyhine — kayıtlarının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, eş deyişle alımlarını bu faturalar yönünden iptal ettiği anlaşılmıştır. Ancak bu düzeltme kayıtlarının davacının kabulünde olmadığı, davalı tarafından, herhangi bir ihbar, ihtar bulunmadığı, olan herhangi bir somut belge, karşılıklı mutabakat bunmadığı, davalının bu faturaların gerçek bir ticari ilişki olmadığı, naylon fatura olduğu, sadece vergiden kaçınmak maksadıyla davacı ile anlaşmak suretiyle fatura düzenlendiği, davalının muhteviyatı itibariyle faturaların gerçek bir ticari satış ve/veya teslimi içermediği iddiasın somut gerekçelere dayanmadığından teslim, tesellümün gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, ödenmeyen kısmın davacı tarafından talep edilebileceği, davacının davalıya yapmış olduğu teslimlere ilişkin işlerin ifasını ve alacağını ispatlamış olduğu, davalı tarafından fatura içeriği yapılan işin bedelini ödediğine ilişkin yazılı belge sunulmamış olması nedeniyle, davacı şirketin— takip tarihi itibariyle defterlerindeki alacaklı gözüktüğü miktar olan—- alacağını talep edebileceği, D- FAİZ: Detayları raporumuzun —-bölümünde açıklandığı üzere, ifası ispatlanan faturalar, davalının ticari defterlerinde yer aldığından, faturaların kayıt tarihlerine —- kapsamında— günlük sürenin eklenmesi ile bu sürenin sonunda faize hak kazanacağından, aşağıdaki şekilde —- takip öncesi faiz hesaplanmış olduğu, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için ——- kapsamında reeskont avans faiz talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen tarafların müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, İCRA İNKÂR TAZMİNATI VE sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerini bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirildiği, her iki tarafın ticari defterlerinde davacının davalıya —- bedelli mal verildiği bellidir. Davalının kayıtlarında —– ödeme kaydı varken davacının kayıtlarında — ödeme gözükmektedir. İki tarafın defter ve kayıtlarındaki farklardan biri buradan doğmaktadır. Ama davalının bizzat kendi defterine kayıtlı ödeme dekontlarının toplamı —— olması nedeniyle davalı defterindeki davalı lehine —- davacı aleyhine borç kaydı —- altındaki belgelerle doldurulmayıp ödemenin —-sınırlı olduğu, buna ek davalı defterinde icra takibinden sonra ——- var ki; davacıyı defterinde kayıtlı olmadığından bağlamayacağı tek taraflı işlem olduğundan her iki tarafın defterleriyle doğrulanan — yönünden icra takibine yapılan itirazın iptali gerekeceği kanaatine varılarak ve takip öncesi temerrüt ihtarı bulunmadığından işlemiş faiz talep edemeyeceğinden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin — üzerinden ve miktara takip tarihinden itibaren, takip talebinde işletilen faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, Davalının İİK 67/2 Maddesi gereğince alacak likit olduğundan —- üzerinden % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
Davalının— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —– üzerinden ve miktara takip tarihinden itibaren, takip talebinde işletilen faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Davalının İİK 67/2 Maddesi gereğince —- üzerinden % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 6.151,46TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.453,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.697,98TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 12.504,94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Red edilen miktar üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 4.543,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılmış 54,40 TL başvurma harcı, 1.453,48 TL peşin harç ve vekalet harcı 7,80 TL olmak üzere toplam 1.515,68 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 738,10 TL masraf olmak üzere toplam 2.253,78 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 1.686,46 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yatırılmış yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 987,73 TL’sinin davalıdan, 31,79 TL’sinin de davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 06/07/2021