Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/558 E. 2022/45 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/558 Esas
KARAR NO: 2022/45
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkil şirketin davalı taraftan olan alacağının tahsili amacıyla davalı taraf aleyhine—– icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davada karşı tarafın taleplerini hukuka aykırı haksız ve kötü niyetli olduğundan dolayı kabul etmediğini, dava dışı sigortalanmış şirket olan — aralarında olan hukuki ihtilafın henüz sonuçlanmadığını, dava dışı şirket ile aralarında— dosyasının lehine sonuçlandığını, söz konusu dava dosyasının —incelemesinde olduğunu, işbu davada dava dışı — sahte senet düzenleyerek aleyhine başlattığı icra takibinin iptali davası olduğunu, davanın lehine sonuçlandığını ve senetin sahte imza dolayısıyla iptal edildiğini, bu hususta ayrıca cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağını, Yine dava dışı şirketin yapmış olduğu suç duyurusu nedeni ile — sayılı dosyasının da,—- istinaf incelemesinde olduğunu, dosyada eksik inceleme yapılmasından bahisle istinaf edildiğini, dolayısıyla henüz taraflar arasındaki hukuki durum ve tarafların haklılığı hususunda kesinleşmiş bir durumun hukuki açıdan oluşmadığından dolayı, dava dışı şirketin sigortadan tazmin talebinde bulunmasının da hukuka aykırı olduğunu, haksız ve kötü niyetli icra takibine bu nedenle itiraz edildiğini, arabuluculuk konusunda da hukuki süreç tamamlanmadan uzlaşma olamayacağını beyan ettiğini, sonuç olarak yukarıda beyan ettiği davaların kesinleşmesinin beklenmesini ve netice olarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davaya konu olan ve davacı tarafından tazmin olunan zararın aslında tarafına, müdürlerinin vermiş olduğu talimatlar neticesinde satışlardan yapılan Iskontoların daha sonra kabul edilmemesi nedeni ile ve sahte senedin düzenlenerek tarafından talep edilmesine yapmış olduğu itirazları bertaraf etmek için yapılmış bir kötü niyetli hamle olduğunu, yargılama sırasında dinlenecek olan tanıkları tarafından da bu hususun teyit edileceğini, ayrıca huzurda görülmekte olan işbu davanın yetkili mahkeme huzurunda açılmadığını, davalı olarak adresinin—-sınırları içerisinde olduğundan yetkili mahkemenin —- mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazında da bulunduğunu, haksız ve kötü niyetli hukuka aykırı işbu davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—- edilip incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptaline yönelik olduğu görüldü, ve %20 icra inkar talebine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
—- mahkemesinin dosyaları —üzerinden celp edilip incelenmiştir.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin ve davacı şirketin sigortalısı dava dışı —- ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde——bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda; İncelenen dava dışı şirkete ait —-yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak yaptırıldığı, e-defter beratlarını yasal süresi içerisinde e-defter sistemine yüklemelerinin yapıldığı, davacının— yıllarına ait yasal defterlerinin delil niteliği taşıdığı, Davacının dava dışı şirkete — düzenlediği , Dava dışı şirketin davacıdan toplam hasar taleplerinin— yapılan—— toplamının —tazminat tutarının ise — olduğu , Davacının dava dışı şirkete düzenlemiş olduğu sigorta poliçesi ile ilgili olarak — hasar ödemesi yaptığı, Dava dışı şirketin Davacının yapmış olduğu—— hasar ödemesini yasal defterleri üzerinde kayıt altına aldığı , Davanın kabulü halinde davacının asıl alacağına dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, Tarafların İcra inkar Tazminatı ve diğer talepleri ile ilgili değerlendirmenin sayın mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından — olarak rücuen tazminat alacağına istinaden davalı aleyhine başlatılan icra müdürlüğünce yapılan icra takibine —- uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, davalının dava dışı —— nezdinde satış temsilcisi olarak çalıştığı, davacının sigortalısı dava dışı —- ———olduğu, dava konusu haksız fiilin gerçekleştiği yer dava dışının adresnin bulunduğu yer olduğu,
TTK 1472. maddedeki halefiyetten kaynaklanan rücu davasının kendine özgü dava şekli olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan, ——Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası içinde söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. Dava dışı şirket bu davayı açmış olsaydı kendi ikametgahı—–olduğundan —– mahkemelerinde bu davayı açabileceğinden iş bu davada mahkememiz yetkili olamayacağından davacı tarafça açılan dava da mahkememizin yetkili olmadığı kanaatine varılarak yetkisizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili ———ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderleri, harç vekalet ücretinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2022