Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/550 E. 2022/402 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/550 Esas
KARAR NO : 2022/402
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/11/2020
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin,—- alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün önde gelen kuruluşlarından olduğunu, müvekkil şirket ile davalı/borçlu arasında akdedilen — kapsamında doğan fatura alacağına istinaden; —- dosyası ile davalı/borçlu aleyhine icra takibi başlatılmış olup işbu takibe davalı/borçlu tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, işbu borçlu taraftan sadır itiraz sebebiyle de huzurdaki itirazın iptali davasını ikame etme zorunluluğunun ortaya çıktığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca yetkili icra müdürlükleri/mahkemelerin—– olarak belirlenmiş olduğundan davalının yetki itirazının geçersiz olduğunu, davalının, müvekkili şirket ile imzalamış olduğu ——uyarınca doğmuş bulunan cari hesap borcunu ödemememiş olup haksız olarak borca itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile davalının ——-dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin aynı koşullarla devamına, davalının itirazı, likit alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik tamamen kötüniyetli olmakla birlikte, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen —- tarihli dilekçe ile tarafların sulh olduğunu, sulh protokolü ile tarafların birbirinden herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine, sulh doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli duruşmada; karşı tarafla sulh olduklarını, her iki tarafın birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL. harçtan peşin alınan 54,40 TL. harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 25/05/2022