Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/518 E. 2022/92 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/518 Esas
KARAR NO : 2022/92

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
.
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememizin—-Sayılı dosyaya vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin —-ilçesinde —- üreticiliği yaptığını ve üretmiş olduğu ürünleri —-satılmak üzere sevkiyatını yapan üretici olduğunu, davalının ise—— olarak faaliyet gösterdiğini, davalı — müvekkili üreticinin kendisine gönderdiği ürünleri sattıktan sonra bu ürünlere ait satış bilgileri ve kesintilerini gösterecek şekilde müvekkili üretici adına —- düzenlemek zorunda olduğu halde düzenlemediği gibi teslim almış olduğu ürünlerin bedelini satışından itibaren 15 gün içinde ödemek zorunda olduğu halde ödemediğini ve müvekkilini zor duruma düşürdüğünü, müvekkilinin alacağının yasal sınırların altında kalan kısmının (2018 yılı itibariyle 77.402,08 TL) tahsili için —–nolu dosya ile başvuru yaptığını ancak başvurunun usul ve yasaya aykırı olarak —– sayılı kararı ile talebin görev bakımından reddine karar verildiğini, haricen yapılan araştırma da davalı tarafın ——– devretmek üzere—- başvuruda bulunduğunu öğrendiklerini —– karar sayılı—– —– kararının iptali ile alacağın varlığının tespiti ile 77.402,08 TL mal bedelinin davalıdan tahsiline, tahsilin sağlanması için öncelikle davalının —-ayrıca—- bulunan —- hakkına devrin önlenmesi için İhtiyati Tedbir konulmasına veya teminatın ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Müvekkilinin, davacıdan alarak üçüncü kişilere satımı konusuna aracılık ettiği malların satış bedelinden kanuni kesinti oranı %8 oranında ——- bedelini —- sorumlu olduğu malın alış bedelini davacıya yasal süre içerisinde ödediğini, davacının iddia ettiği gibi müvekkilinden bir alacağının söz konusu olmadığını, davacının sunmuş olduğu belgelerin ——düzenlenebilecek evraklar olduğunu ve müvekilinin imzasını taşımadığından delil olarak incelemeye tabi tutulmaması gerektiğini, davacının müvekkili ile faaliyetini yeni dönemde de sürdürmek istediğini iletmesi üzerine müvekkilinin yeni dönemde davacı ile çılaşmak istemediğini bildirdiğinden dolayı davacının kötü niyetle gerek işbu davayı ikame ettiğini,———dava dosyası ile de 750.000,00 TL tutarında bir alacak davası ikamet ettiğini, bu davanın tarafları ve konusunun aynı olması sebebiyle birleştirme kararı verilmesini, davacının beyanlarının gerçeği yansıtmıyor olması sebebiyle davanın haksız ve hukuka aykırı olarak açıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle —- kararının iptali ile satılan ürün bedelinin tahsiline ilişkindir.
Dava ilk olarak mahkememizin——- sayılı Esasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda ———karar ile “——— İPTALİ DAVALARINDA —- MAHKEMELERİ GÖREVLİ OLDUĞUNDAN, Mahkememizin görevsizliğine, Karar kesinleştiğinde HMK 20. Maddesi uyarınca süresinde talep halinde dosyanın—– MAHKEMESİ DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE” karar verilmiş, işbu karar karşı istinaf yolu başvurulması üzerine dosya istinaf incelemesine gönderilmiştir.
Yapılan istinaf incelemesi sonunda——- uyuşmazlığa konu karar, HMK kapsamında tahkim yargılaması sonucu verilen —– olmadığı gibi özel yasasında itirazın hangi mahkemeye yapılacağının açıkça düzenlenmiş olup, eldeki davaya konu ———- tarafından verilen karara karşı yapılan itirazda Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.Buna göre mahkemece davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.” hükmü gereğince mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine dosya mahkememizin—- sayılı Esasına kaydedilmiştir.
—– Sayılı dosyanın Gerekçeli karar ile kesinleşme şerhi celp edilip incelenmiştir.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi raporunda; Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Davalı —- Defterlerindeki kayıtları ve—–üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı yanın —— asıl alacak talebi üzerinden harçlandırarak Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu alacak Davasında; Davalı Şirketin Davacı yandan — asıl Alacaklı durumda olduğu, Davalıdan Alacak iddiasında bulunan Davacının bu iddiasının ispata muhtaç olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dosyada bulunan rapor bu aşamada hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından HMK 281/1 mad. Gereğince tarafların dosyadaki iddia ve savunmaları da irdelenmek suretiyle önceki heyete Sektör Bilirkişisi ile Hesap Bilirkişisi’nin dahil edilerek EK RAPOR alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; talebin nitelemesine göre, —-görev tanımı kapsamında üretici ve meslek mensupları arasındaki ihtilafların çözümünde yetkili ve görevli olmasına, anılan kanunda üretici olmasının yeterli sayılmasına; davacının —— kayıtlı——olmasına göre varsayım olarak yönetmelikte yer alan ——- olmamasının ihtilafın incelenmesine engel teşkil etmediği 10/1 maddesindeki taraflar arasındaki ihtilafta görevsiz olduğuna ilişkin kararında nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı; hal böyle olunca,——-5957 sayılı kanunun ——— heyetinin önünde iddianın ileri sürüş biçimine nazaran yaklaşık 1.000.000,00 TL alacak iddia edildiğinden, 2018 yılı itibariyle—- alacağın bütününden ayrılarak talebinin mümkün olmadığı; bu durumda da —– esas hakkında bir karar vermesi halinde itirazının da mümkün olmadığı; zira zorunlu —- altındaki kararların ilam mahiyetinde olması sebebiyle Asliye Ticaret Mahkemesi’nde itirazının mümkün olduğu; bu sınırın üzerindeki kararların ise sadece mahkemede güçlü delil niteliği bulunduğu; esas hakkında karar verilmediğinden duruma işaret ile yetinildiği Ancak gelinen safahatta alacağın bütünün tartışıldığı—– derdest davalı bulunduğundan, artık —- iptalinde hukuki yarar olup olmadığının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
—— dosyası celp edilip incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle —– kararının iptali ile satılan ürün bedelinin tahsiline ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirildiği,—–. Sayılı dosyası celp edilip incelenmesinde, Derdestlik, dava şartı olarak 6100 sayılı HMK’nın 114.maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde düzenlenmiş olup, madde metninde bu durum “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.” şeklinde ifade edilmiştir. Somut olayda, davacı tarafça daha önceden———– Esas sayılı dosyasıyla aynı davanın açıldığı ve yargılamanın devam ettiği, HMK’nın 114/1-ı maddesi; Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmamasını dava şartı olarak düzenlemiş ve aksinin ise HMK’nın 115/2. maddesi gereği usülden red kararı verilmesi gerektiği düzenlemiştir.
Bilindiği üzere, her dava açıldığı tarihteki durumuna göre görülür. Somut olayda da; davacı tarafın mahkememize açtığı davanın aynısının —–. Esas sayılı dosyasında açtığı, aynı konuya ilişkin, tarafları aynı olan ve kesinleşmemiş bir dava var iken sonrasında mahkememize aynı davanın açılmasının HMK’nın 114/1-ı maddesine aykırı olduğu tespit edilmekle HMK’nın 115/1-2.maddeleri gereği eldeki davanın derdestlik yönünden usülden reddine,
Davacını————kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile kararın kaldırılmasına, davacı tarafın—— kaydının yapıldığı, bahse konu ——– başvurusu için verildiği, ancak ——- —– değişmesi durumlarına göre —– belgelerinin güncellenmesi durumunun söz konusu olduğu, 5957 sayılı kanunun 10/1 maddesinde ”—– mensupları arasındaki” ihtilaflarda yetkili olduğu,—–veya —– ve işleyişi yönünden — tarihi itibariyle çiftçi kaydının —– bulunduğu, fiilen de davalıya ürettiği malları sattığında uyuşmazlık olmadığı,——– aramasının yasal dayanağı bulunmadığı, yasaya göre üretici olmasının yeterli olduğu, —— kaydının bulunduğunun anlaşıldığı, —– sayılı kararının yerinde olmadığı kanaatine varılarak Davacının————- kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile kararın kaldırılmasına, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davacının —— tarihli kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile kararın kaldırılmasına,
2-Alacak talebine yönelik davanın ise; Derdestlik nedeniyle usulden REDDİNE,
3-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4—– tarifesi uyarınca—– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 80,70 TL. Karar ve ilam harcından peşin ödenen 1.321,84 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.241,14 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.