Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/517 E. 2023/292 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/517 Esas
KARAR NO:2023/292
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2020
KARAR TARİHİ: 12/04/2023

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile —-aralarında ev satışından dolayı borç ilişkisinin olduğunu, taşınmazın ———- Niteliğinde tapuya kayıtlı olduğunu, taşınmazın —- değerinde davacıya satışa sunulduğunu, davacının 270.000,00-TL değerindeki kendine ait ———— yoluyla satıcıya verdiğini, borcun geri kalan 160.000,00-TL tutarındaki borç miktarı ise davacı tarafından 100.000,00-TL değerindeki tutar 64.000,00-TL ve 36.000,00- TL olmak üzere banka kanalıyla ödendiğini, geriye borçtan 60.000,00-TL kaldığını, 15.000,00-TL karşılığı 5000,00EUR 11.02.2015 tarihinde —– nakit ödendiğini, 16.500,00-TL karşılığı 5000,00EUR 10.08.2015 tarihinde—— nakit ödendiğini, 3.300,00-TL karşılığı 1000,00EUR 24.09.2016 tarihinde —— nakit ödendiğini, 7.400,00TL karşılığı 2000,00EUR 29.11.2016 tarihinde banka kanalıyla ödendiğini, toplamda 42.200,00-TL karşılığı 13.000,00EUR ödendiğini, geriye 17.800,00-TL borç kaldığını, bahsi geçen taşınmazın sezonluk ——- tarafından kiraya verildiğini, 9.000,00-TL borca sayıldığını, kalan borç 8.800,00-TL olduğunu, ——- davacı evi satarken eve klima taktırma ediminde bulunduğunu, klimanın fiyatı ortalama olarak 5.000,00-TL – 6.000,00-TL tutarında olduğunu,———- davacıya 4.500,00-TL sayacağını bildirdiğini, bunun kabul edildiğini geriye 4.300,00-TL tutarına borcunun kaldığını, davacının aldığı taşınmazda vaat edilenlerin hiçbirini göremediğini, bahsi geçen taşınmazın kusurlu bir mal olduğunu, tüm bu masraflar çerçevesinde davacının kalan 4.300,00-TLyi masraf olduğunu, davacının borcunun bulunmadığını, davalı taraf —–tarafından davacı aleyhine haberi olmaksızın bir senet düzenlendiğini ve bu senedi——–sayılı icra takip dosyası ile davacının aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibinin başlatıldığını, davacının aleyhine başlatılan icra takibine konu olan bonodaki imzanın davacıya ait olmadığını, takip konusu senedin ——— tarafından cirolanmasına rağmen kötü niyetli olmasından ötürü başlatılan takibe ciro silsilesine göre borçlu olarak eklenmesi gerekirken ———-ve davacı aleyhine takip başlatılırken ——— icra takibinde borçlu olarak gösterilmediğini, davacının maddi ve manevi zararlara uğrayacağını, davaya konu kambiyo senetlerinin ödenmesini engeller mahiyette ve olası bir icra takibi neticesinde davacının uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde davaya konu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve dava konusu senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı—-cevap dilekçesinde özetle; davacı dava konusu alacağın müstenidi senedin borçlusu zineti behterin——-, yine bu davanın davalısı senedin lehdar ciranta borçlusu ———– satın aldığını, satın alırken parası yetişmeyince satıcı ——- dava konusu senedi keşide ederek verdiğini, davacı senetle aldığı luks daireyi daha karlı bir bedelle sattığı halde verdiği senedi ödemeyi bir türlü akıl edemediğini, davalı —- olduğu senedi borcuna karşılık olarak ——- ciro ile devrettiğini, davacının borcunun kaynağı gayrimenkul satışına dayanmakta olduğunu, borcunu ödemediği gibi tamamen kötü niyetle işbu huzurdaki davayı açtığını, kambiyo senetleri asıl ilişkiden soyut tedavül kabiliyeti olan evrakları olduğunu, davalının alacağının resmi evrakla sabit olduğunu, davacı tarafın cirantaya senede ilişkin bir ödeme yaptığına ilişkin bir beyanı olmadığını ve dosyaya da bir belge sunmadığını, davalı açısından bağlayıcılığının olmadığını, davacı senedi bizzat imzaladığını ve alacağın sebebi somut kaynağa dayanması nedeniyle davanın reddi ile birlikte davacı borçluyu %20 kötü niyet tazminat ödemeye mahkum edilmesini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle davacının icra takibine konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan iş bu davada yargılamanın 7101 sayılı yasanın 61. maddesiyle değişik TTK 4. maddesi uyarınca basit usule tabii davalardan olduğu, iş bu davada 24/03/2021 tarihli celsede HMK 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı tarafça yenileme talepli dilekçe gönderilmesi üzerine dosyanın yenilenerek yeni duruşma gününün taraflara tebliğ edildiği, davacı tarafın 12/04/2023 tarihli duruşmaya katılmadığı, uyap sisteminden ve fiziki ortamda yapılan sorgulama da herhangi bir mazeret dilekçesi göndermediği birlikte değerlendirildiğinde, HMK 320/4 maddesi uyarınca ”Basit yargılama usulüne tabii davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa , dava açılmamış sayılır” hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Peşin alınan 1.517,26 TL harçtan, alınması gerekli 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.337,36 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki tarife 7. Maddesi uyarınca 9.200,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.11/05/2023