Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/497 E. 2021/700 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/497 Esas
KARAR NO: 2021/700
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememizin —- dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin, davalı —- kullandığını, —- müvekkili ile diğer ortak — bonoyu davalı bankaya verdiğini, müvekkilinin — yılında diğer davalı — krediler kullandırdığını, bu kredi borcunun ödenmemesi üzerine takibe geçildiğini ve müvekkilinin ortaklığı zamanında teminat olarak vermiş olduğu bono dayanak gösterilerek müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin ilgisi olmadığı halde başlatılan takibin haksız ve mesnetsiz olduğunu iddia ile takibe konu –vade tarihli bonoya dayanak başlatılan —- müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin durdurulmasına ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; verilen cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın kredi müşterisi olan dava dışı— lehine aralarında davacı —- bulunduğu borçluların müteselsil kefaletiyle krediler kullandırılmış, kredi kat ihtarında detaylı açıklandığı üzere kullandırılan kredilerin geri dönüşünün gerçekleşmemesi nedeniyle, borçluya ait kredi hesapları —-Banka alacağı muaccel hale gelmiştir. Hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiği hususları—- numaralı hesap kat ihtarnamesi ile borçlulara gönderilmiş, ancak borç ödenmemiş olduğunu,—– kredilerin geri ödenmesi amacıyla, kredi ödeme vasıtası olarak bankaya ciro edilen aşağıda dökümü çıkarılmış olan senet, ödenmesi gereken —tarihinde ödenmemiş ve — rağmen borcun ödenmemiş olması sebebiyle borçlular hakkında— ile esas takibe geçilmiş olduğunu,—- dosyası ile takibin iptali davası açılarak —- dosyasının iptali istenmiş, ayrıca —- huzurunda menfi tespit davası ikame edilmiş olduğunu, takibe konu bono, yasanın aradığı tüm sekil şartlarına uyan, kasıtsız şartsız borç ikrarını içeren kambiyo vasfında bir bono olduğunu, Davacı tarafından takibe dayanak teşkil eden bononun teminat niteliğinde olduğu iddia etmişse de, söz konusu bono teminat senedi olmayıp, kredilerin geri ödenmesi amacıyla kredi ödeme vasıtası olarak davalı Bankaya ciro edilmiş olduğunu, senedin teminat senedi olduğuna hükmedilmişse de borçlunun bu iddiasını doğrular şekilde senet metninde, bedeli rehin veya teminat içindir gibi bir ibare de mevcut olmadığını,—- söz konusu senet teminat senedi olarak değil bilakis tahsilinde ve tahsil edildiği oranda kredi borcundan mahsup edilmek üzere müvekkilim bankaya ciro ve teslim edilmiş olduğunu, dava konusu senet metninde ne —- ibaresi ne de bu hususu ifade eder başka bir kayıt olmadığını, Senet metninden de açık bir şekilde anlaşıldığı üzere senet, tahsilinde ve tahsil edildiği oranda kredi borçlarından mahsup edilmek üzere müvekkilim bankaya ciro ve teslim edilmiş olduğunu, Bu cironun ise rehin cirosu olmadığı temlik cirosu olduğu tereddütte mahal vermeyecek kadar senet metninde açık olduğunu, takibe konu bononun muhtelif kısımlarının sonradan bankaca doldurulduğu yönündeki iddia haksız ve mesnetsiz olduğunu, Borçlular tarafından serbest iradeleri neticesinde tazmin edilip Bankaya ciro ve teslim edilen bono bakımından bononun muhtelif kısımlarının Bankaca doldurulduğu iddiası haksız ve kötüniyetli olduğunu, senedin sonradan müvekkil Banka tarafından anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yönündeki iddia davacı tarafından yazılı delil ile ispatlanamadığından, bu yöndeki iddialara itibar edilmemesi gerekmekte olduğunu, ortaklıktan ayrılmak kefalet sorumluluğunu sona erdiren sebeplerden biri olmadığını,—— ayrıldığını, bu nedenle kredi borçlarından sorumlu tutulamayacağını iddia etmişse de, davacının şirket ortaklığından ayrılmış olması, sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı için itirazları haksız olduğunu, Kefilin sorumluluğu, kanunda belirtilen hallerde sona erebilecek olup, kefilin tek taraflı ihtarı ile sona eremeyeceği için davacı yanın itirazı yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, —- sona ereceği durumlara tahdidi olarak yer verilmiş olup, kefilin tek taraflı ihtarı ile kefaleti sona erdirebileceği belirterek; davanın esastan REDDİNE, İcra takibi davadan önce açılmış olmakla İİK 77/2 maddesi gereğince davacının tedbir talebinin REDDİNE, Davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya gelmediği gibi herhangi bir cevap dilekçeside vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacı aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik Menfi Tespit davasıdır.
Dava ilk olarak Mahkememizin —-sayılı esasında görülmekte iken yapılan inceleme sonunda —- karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine yapılan istinaf incelemesi sonunda;——dava, icra takibi nedeniyle menfi tespit davası olup konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin değildir. Dolayısıyla eldeki dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan değildir. Mahkemece açıklanan bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olması nedeniyle dosya mahkememizin —— Esasına kaydedilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
—– üzerinden celp edilip incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, Davacının ortağı olduğu davalı şirketin—- Tarafından kullandığı ticari kredi karşılığı teminat amaçlı davalı şirket ortakları olarak düzenlenen bonodan kaynaklı davalı —- Sayılı dosyasında davalılara borçlu olmadığının tespitine yönelik olduğu anlaşıldı.
Tarafların delilleri toplanmış, dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda; Davacı bankanın —— tarihinde imzaladığı— kapsamında —— kullandırılacak nakdi ve gayrinakdi kredilerden doğmuş ve doğacak tüm borçlar ile—- her ne surette olursa olsun asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının, bu borçların faiz, temerrüt faizi, komisyon gibi ferileri ve tahsili için vekalet ücreti ve diğer her türlü masrafları da dahil olmak üzere geri ödenmesine, —Hükmün bulunduğu, dolayısıyla — kefalet limit dahilinde doğmuş ve doğacak tüm borçlardan sorumlu olacağı sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, Davalı —–ay ana para ödemesiz— vadeli taksitli kredi kullandırıldığı, Yapılan tespit ve hesaplama neticesinde; — itibari ile davalı bankanın — alacaklı olduğu; — kefaletinin kabulü yönünden; — taraflar arasında imzalanmış senet üzerinden —- sorumlu olacağı sayın mahkemenin takdirinde olacağı; Takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile,——- alacaklı olduğunun hesaplandığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava ukuki niteliği itibariyle davacı aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı İİK 72 maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespitine yönelik Menfi Tespit davası olup, tarafların delilleri toplanarak, dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek düzenlenen rapor da dikkate alınarak, Davacı bankanın— dava dışı asıl borçlu —– toplam —- imzaladığı, Davalı—- kullandırılmış ve/veya kullandırılacak—– doğacak tüm borçlar ile Kredi alanın her ne surette olursa olsun asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının, bu borçların faiz, temerrüt faizi, komisyon gibi ferileri ve tahsili için vekalet ücreti ve diğer her türlü masrafları da dahil olmak üzere geri ödenmesine, Kredi Alan ile beraber kefil olmayı kabul ve taahhüt eder.” hükmünün bulunduğu, davacının borçtan sorumlu olacağı, takibe konu bononun teminat senedi olduğunu iddia eden davacı taraf bu iddiasını ispatla yükümlü olup, bononun hangi ilişkinin teminatı olduğunu yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı sürece, soyut beyanlarla teminat senedi olduğu yönündeki iddia bononun kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi vaadini içeren niteliğini etkileyemeyecektir.
——— ilamında da belirtildiği üzere Senedin genel kredi sözleşmesi uyarınca ödeme amacıyla alındığı anlaşıldığı, senedin bedelsiz olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından ve teminat amacıyla verildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN REDDİNE,
Davalıların kötü niyetli tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı —- verilmesine,
4-Alınması gereken 59,30 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 1.720,71 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.661,41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin ve davalı —- yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———-Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 13/10/2021