Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/494 E. 2022/357 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/494 Esas
KARAR NO : 2022/357
DAVA : İtirazın İptali ( Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ( Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili tarafından dava dışı—- kredi kullandırıldığını, davalının bu krediyi ” müşterek borçlu müteselsil kefil ” sıfatıyla imzaladığını; kredi taksitleri ödenemeyince banka tarafından hesabın kat edildiğini kat ihtarının hem asıl borçluya hem davalı kefile tebliğ edildiğini; ancak sonuç alınamadığını; bu nedenle davalı kefil aleyhine —– sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu; kredi sözleşmesinde açıkça ihtilaf halinde banka kayıtlarının nazara alınacağının yazılı bulunduğunu; banka kayıtlarına göre de kredi borçlarının ödenmediğini bildirerek, haksız itirazın iptaline karar verilmesini, davalıdan %20 oranında icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı, —- kendisine ait olduğunu, yıllarca davacı banka ile çalıştıklarını, krediler kullandıklarını ancak — itibaren kredi faizlerinin çok arttığını, şirketinin ekonomik durumunun da bozulduğunu; ülkemizde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle kredi borçlarını ödeyemez hale geldiklerini; batma noktasında bulunduklarını; eşine ait yazlık evi ipotek verdiklerini, ipoteği kaldırmak için — ödemek zorunda kaldıklarını, kendi yaptıkları hesaba göre borçlarının — olduğunu; bankaca çıkarılan borcun çok fahiş olduğunu; ticaret hayatlarının bittiğini bildirerek, davaya cevap vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, icra takibine konu alacak banka kredi sözleşmesine dayandırılmıştır. İncelenen banka kredi sözleşmesinde, davalının kefil olduğu, kendi beyanına nazaran da kredi borçlusu olan şirketin yetkilisi olduğu; kefaletnamenin usulüne uygun düzenlendiği; banka kredi sözleşmesinde taraflar arasında ihtilafın doğması halinde banka kayıtlarının nazara alınacağı yönünde açıkça bir delil sözleşmesinin mevcut olduğu görülmüş, bu nedenle olayımızda da banka kayıtlarının incelenmesi ile borcun tespiti gerektiği belirlenmiştir.
İcra takibine konan kredi borcu —– adet krediden kaynaklı olup takip talebinde ve ödeme emrinde her bir kredi için kalem kalem alacak kalemleri bildirilmiştir. Ödeme emrinin tebliğinden sonra davalının süresi içinde itiraz ederek bankanın bildirdiği şekilde ana para ve faiz borcu bulunmadığını beyan ettiği, takibin tamamına itiraz ettiği ve itiraz sonunda takibin tamamen durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce uzman bilirkişiden rapor alınmış olup, bankacı bilirkişi, banka kayıtlarını incelemek suretiyle hazırladığı raporunda, her bir kredi ilişkisini tek tek inceleyip olması gereken asıl alacağı ve ferilerini ayrı ayrı hesaplamış, davalı kefilin sorumluluk tutarının —kredi yönünden toplam —- olduğunu belirlemiştir. Bu bedel icra takibi konusundaki bedelle aynı olup esasen her bir kredinin ayrı ayrı kalemleriyle bankacı bilirkişinin hesapladığı olması gereken miktarlarla birebir eşleşmiştir.
Hal böyle olunca, taraflar arasındaki genel sözleşme içinde yer alan ” delil sözleşmesi çerçevesinde ” borcun doğduğu, gerçek borç ve ferilerinin icra takibine konduğu, bankanın bu miktar alacak istemekte haklı olduğu, davalının itirazının yerinde olmadığı belirlenmiş olup; davacı tarafın alacağının kredi sözleşmesinden kaynaklandığı sebebiyle likit olduğu, davalının itirazının haksız olduğu nedeniyle inkar tazminatı talebinin de kabulü gerektiği; gerek takibe konup gerekse bilirkişi tarafından hesaplanan ve birebir aynı olan borç kalemlerinden asıl alacakların toplamının —olduğu, bu miktar üzerinden de inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
Davalının —- sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin AYNEN DEVAMINA,
Asıl alacak miktarlarının toplamı olan —- üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı bankaya verilmesine,
Alınması gereken 55.159,16 TL harçtan bankaca dava açılırken karşılanan 9.752,38 TL ilam harcının mahsubuyla eksik 45.406,78 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan başvuru harcı ve peşin ilam harcı 9.806,78 TL ile 7 normal tebligat – 7 elektronik tebligat gideri 164,50 TL ile 1.500,00 TL bilirkişi inceleme gideri toplamı 11.471,28 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
ARA BULUCULUK GİDERİ OLAN —–DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA, BUNUN İÇİN HARÇ TAHSİL MÜZEKKERESİ YAZILMASINA,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, 57.424,15 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.12/05/2022