Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/492 E. 2022/278 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/492 Esas
KARAR NO: 2022/278
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2014
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE: Mahkememizin—– tarihli olan kararında:
“Dava dilekçesiyle; davacı şirketler arasında —-tarihli —- tarihinde davalı şirketten satın alındığını, makinanın ——- alındığını; bedelin peşin olarak ödendiğini; satın alınan makinanın teslim tarihinden itibaren ve garanti süresi içinde defalarca arızalandığını, arızaların giderilmesi için davalının servis elemanlarının defalarca makinayı incelediğini fakat süre gelen arızaların sona ermediğini; arızanın temelde hız sensörü arızası, tanbur basınç sensörünün arızası, hortum arızası ve 5 kere keçe patlatması arızası olarak görüldüğünü; müvekkilinin bu makinadan umduğu menfaati elde edemeyip zarara uğradığını; iş makinasında kesinlikle bir gizli ayıbın bulunduğunun anlaşıldığının; davalıya —–tarihli ihtarnamelerin keşide edilerek sözleşmenin feshi ile satılan malın geri alınması ve ödenen bedelin iadesini talep edildiğini; zaten ayıbın, —– yada iki bin çalışma saati olan garanti süresi içinde gerçekleştiği nazara alındığında, müvekkilinin haklı olduğunun anlaşıldığını; ihtarlara rağmen davalı satıcının bedelin iadesine yanaşmadığını belirtmek suretiyle; makinanın gizli ayıplı olmasından dolayı sözleşmenin feshine, makinanın davalıya iadesine karşılığında davalıya ödenen bedelin iadesi yönünden şimdilik —- bedeli ile tamir süresi içinde boş kalınan —– temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacılara verilmesini talep ve dava etmiş,
Davalı vekili, söz konusu makinanın —- tarihinde davacıya teslim edildiğini, makinanın dava tarihine kadar ve halen de kullanılmakta olduğunu; teslim tarihinden sonra, garanti süresi içinde gerçekleşen arızaların tamamının kullanıcı hatasından ve makinenin çalışma prensiplerine aykırı kullanılmasından meydana geldiğini; her defasında da bu arızaların kalıcı olarak giderildiğini; davacının bir çok kez iradesini tamire yönelttiğini, tercihi bu yönde kullanması nedeniyle artık iadeyi talep etmesinin mümkün olmadığını, keçe patlamalarının davacının kusuruyla meydana geldiğini zira şantiyeden şantiyeye nakli sırasında ve hatalı nakilden kaynaklandığını; satış bedeli belirgin ve likit olduğu için kısmi dava açmasının da mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş.
Dava, —– dayalı olarak satış sözleşmesinden dönme satım bedelinin iadesi ve uğranılan zararın tazmini davası olduğu nazara alınarak,
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış tüm tabir belgeleri getirtilmiş, aracın teknik bilgi ve belgeleri getirtilmiş, servis kayıtları getirtilmiş, tüm deliller toplandıktan sonra uzman bilirkişilerden rapor alınmış, toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Alınan ve kabule şayan bulunan uzman bilirkişi heyetinin raporuyla; dava dosyasında yer alan satış teklifinden, davalı satıcının satım konusu makina için garanti vermiş bulunduğu, makinenin satın alınıp teslim alınmasından itibaren, sık sık —— patlaması nedeniyle meydana gelen arızlarının kaynağının —– kaynaklandığı; —– başlangıçta ayıplı oldukları, fakat davalının — yaptığı onarım talebi ile —– sağlandığı; davacının bu yönden tamir tercihini kullandığı, bu sebepten dolayı artık iade talep edemeyeceği zira —– ayıplarının giderildiği ve bir daha ortaya çıkmadığı, bilirkişi heyetinin yerinde yaptığı incelemeylede; makinenin düzgün ve artık arızasız çalıştığının sabit olduğu; öte yandan bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu belirlenmiş; söz konusu ayıbın en son —— saatinde giderildiği; davalının servisinde giderilmesi nedeniyle davalı yanca, garanti süresinin son tamir süresini de içine alacak şekilde uzatılmış kabul edildiği; tamirden bu yana —– makinenin arızasız çalıştığı ve çalışmaya devam ettiği; oluşan bu duruma nazaran iade talep edemeyecek olan davacının, söz konusu ayıbın gizli ayıp olması nedeniyle onarım süresi içindeki zararını davalıyandan isteyebileceği; davacının her ne kadar —- çalışamadığını iddia etmişse de bilirkişi heyetince yapılan incelemede çalışılamadığı iş gününün — kazanç kaybına uğrandığı; zira davacının eş değer bir makineyi günlük—–kiralayabileceği ve işlerini kiralık makinayla görebileceği; bu sebeple günlük kazanç kaybının kira bedeli ile sınırlı olacağı; —- olduğu; davacının sadece —– gereğince sözleşmeden dönme talebinde bulunamaksızın; sadece ayıp yüzünden uğramış oldukları zararın giderilmesi talebinde bulunabilecekleri belirlenmiş ve kabul edilmiş;
Hal böyle olunca, davacının fazlaya dair haklarını saklı tutarak satış bedelinden iadeyi talep ettiği —- yönünden talebinin reddi gerektiği; fazlaya dair hakları saklı tutarak talep ettiği —- kazanç kaybının kabulü gerektiği, kazanç kaybından geriye kalan —–içinse dava hakkının saklı tutulması gerektiği değerlendirilmek suretiyle bunu aşan tüm taleplerinin reddine”
KARAR VERİLMİŞ,
Verilen karar taraf vekillerinin tamamınca istinaf edilmiş,
—– sayılı hükmünde;
” Dava satılandaki ayıp nedeni ile; bedel iadesi ve uğranılan zararın tazmini isteminden ibarettir
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacılar ; finansal kiralama şirketi ve finansal kiracı olup; davalı da malın satışını yapan şirkettir.
Ayıpla ilgili olarak alınan teknik raporlarda ; malın gizli ayıplı olduğu, ancak garanti kapsamında ayıbın giderildiği, tamirattan sonra makinenin sorunsuz çalıştığı tespit olunmuştur.
TBK 227. Maddeye göre ; ayıp giderilmiş olmakla davacının ücretsiz tamire ilişkin seçimlik hakkını kullandığı ve sorun da çözüldüğü nedenle artık sözleşmeden dönme veya bedel tenzili talep edemeyeceğinin kabulü gerekir ki ilk derece mahkemesi de bu yönde karar vermiştir. Hemen kararın bu kısmı ile ilgili olarak ; reddedilen husus ” hakkaniyet ” gereği değil, şartların oluşmaması nedeni ile esastan red kararıdır. Bu nedenle de mal bedelinin tamamı üzerinde AAÜT ne göre ücreti vekalet verilmesi gerekir.Mahkemenin harç ikmalini gözden kaçırdığı anlaşılmaktadır.
TBK 227. Maddeye göre genel hükümlere göre tazminat istemli kısmi davada ; hüküm tesisini etkikileyecek nitelikte bulunan davacı yan itirazları hakkında raporda bulunan hatalı /eksik tespitlerle ilgili ek rapor alınıp hesaplama yaptırılmadığı da görülmektedir.
Ayrıca tazminat istemi açısından ; davacılardan——- bulunmadığı da görülmekle; bu hususun resen nazara alınması gereken bir dava şartı olduğu da gözetilmemiştir.
Bu nedenle davacı—— istinaf başvurusunun kabulüne hakman HMK 353/1-a- 6 maddesi gereğnce kaldırılmasına ; Davacı —- istinaf başvurusunun reddine , davalı şirketin istinaf başvurusunun da HMK 355. Maddeye göre kabulüne ve hükmün kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.”
DENİLMEK SURETİYLE MAHKEMEMİZ KARARI KALDIRILMIŞ,
Dosya mahkememize geldiğinde yeni esasımıza kaydedilmiş,
—- Mahkemesi kararında açıkça vurgulandığı gibi; davacılardan —— olması nedeniyle aktif dava sıfatının bulunmadığı, bu nedenle bunun yönünden davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiği; esasa ilişkin talepler yönünden ise, iade şartlarının oluşmadığı hususunun sabit görüldüğü, ancak harç ikmalinin gözden kaçırıldığı zira iade talebi yönünden emtianın değeri üzerinden harç alınıp bu değer üzerinden de davalı lehine vekalet ücreti taktir edilmesi gerektiği ve davacının zarar yönünden bilirkişi raporuna itirazları hususunda da inceleme yapılıp yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği hususlarında kararın kaldırıldığı belirlenmiştir.
Mahkememizce bu çerçevede önceden rapor veren bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, —– tarihli duruşmada da raporun nasıl düzenleneceği açıklanmıştır.
Bilirkişi heyeti —- kaldırma kararını da incelemek suretiyle —— tarihinde müşterek raporlarını hazırlayıp ibraz etmişler, raporlar taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bu ek rapora itirazlarını yazılı olarak bildirmişler; bu itirazlar çerçevesinde ve itirazlar tek tek karşılanmak suretiyle bilirkişi heyeti—- tarihli ikinci ek raporunu dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce —– tarihli ek rapor ve bundan önce verilen birinci ek rapor hükme esas alınarak hüküm oluşturulmuştur.
Mahkememiz kabulüne göre; davacının zararı 3 kalemden ibaret olup,
1-Dava konusu —– patlaması nedeniyle sık sık arızalanması ve her arızada kontrol ve tamiratta belirli süreler çalışmaması nedeniyle yaklaşık —– bilirkişi heyetinin yaptığı araştırmada bu tür makinelerin günlük kazancının —- olduğu, bu nedenle— meydana gelen kazanç kaybının —–olduğu, bu tür iş makinelerinin çift vardiya çalıştığı da raporla tespit edildiğinden söz konusu rakamın doğal olduğu,
2-Davacı tarafın makine keçe patlatması sebebiyle değiştirmek zorunda kaldığı yağ bedelleriyle ilgili olarak; davacı firma tarafından dosyaya sunulan servis formlarından 6 kez keçe patlaması yaşandığı, davacının iddiasına göre bu arızalar nedeniyle —-değişimi yapıldığı, litre fiyatı —- olduğu için yağ bedeli zararı olarak—- istendiği; ilk raporda yağ değiştirme bedellerinin —– olarak belirlendiği, davacı vekilinin buna itiraz ederek keçe patlamasında, patlama sonunda ortaya çıkan parçaların yağa karışması nedeniyle her bir değişimde yağın tamamının değiştirilmek zorunda kalındığını iddia ettiği ancak ikinci ek raporda bu itirazın karşılandığı, zira davacı tarafından dosyaya sunulan —- faturasının tarihlerinin servis tarihleriyle uyumlu olduğu diğer faturaların servis tarihleriyle uyumlu olmadığı, bu nedenle söz konusu —–tarihli faturaların toplamı olan—– zararı olarak istenebileceği kabul edilmiş;
3-Makinenin çalışmadığı dönemlerde makine dışında personel giderlerinin de talep edildiği; bilirkişiler tarafından yapılan araştırmaya göre bu—-tamirciden oluştuğu, olay tarihinde operatör rayiç maaşının —tamircisinin —-olduğu ve böylece aylık toplam maaşı giderinin — olduğu, makinenin çalışamadığı süredeki —– olduğu; söz konusu personelin sırf bu iş makinesine ilişkin personel olması nedeniyle ve çalıştığı döneme nazaran —— kısa bir süre yönünden bu ekibin dağıtılamayacağı, bir başka iştede çalıştırılamayacağı nazara alındığında bu bedelden herhangi bir indirim yapılmasının mümkün olmadığı mahkememizce tespit edilmiş,
Bu nedenle zararın bu üç kalemin toplamı olarak —— olduğu, bu miktar üzerinden zarara hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış,
Davacı tarafa makinenin iadesi talebi yönünden harç tamamlatılmış, davacı taraf makinenin satış bedeli olan——- harcını tamamlamış olup,
Oluşan duruma nazaran davacının makinenin iadesini talep edemeyeceği,
Zarar talep edebileceği, zarar olarak —- zararda kısmen haklı bulunduğu, bunların toplamının yukarıda izah edildiği gibi — tuttuğu, bu bedelin — itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış,
Davalı lehine reddedilen iade talebi yüzünden iş makinesinin satış bedeli üzerinden vekalet ücreti hesaplanmış, yargılama giderleri de tazminat ve iş makinesinin bedeli üzerinden dağıtılmak üzere yargılama giderlerine hükmedilmiş,
— kaldırma kararından sonra —— olarak mahkememize başvurarak diğer davacı vekili tarafından yetkisiz bir işlemle müvekkili şirket yönünden de dava açıldığını, bu nedenle HMK gereği davadan çıkarılmasını talep ettiğini bildirmişse de; davanın ——- tarihinde açıldığı, yargılamanın her safhasına bu şirketin katıldığı, şayet avukatları yetkisiz ise, o taktirde yargılama sonunda çıkan sonuca göre katlanacakları zararı o vekile karşı sürebilecekleri, bunun dışında kaldırma kararından sonra da raporlara karşı beyanda bulundukları nazara alınarak ve HMK 124/4 maddesinde düzenlenen ” davadan çıkarılmanın ” sadece davalı yönünden söz konusu olabileceği, davacıya uygulanamayacağı dikkate alınarak bu davacı yönünden aktif davacı sıfatı bulunmadığından dolayı davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVACI ——- YÖNÜNDEN AKTİF DAVA SIFATI YOKLUĞUNDAN DAVANIN REDDİNE,
Diğer davacı —— makinenin iadesi talebinin REDDİNE,
Zarara ilişkin talebinin KABULÜ ile,
—— itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle davalıdan tahsiline, bu davacıya verilmesine,
Peşin ilam harcı olarak baştan karşılanan ve bilahare iki kez tamamlanmak suretiyle — harçtan alınması gereken — harcın mahsubuyla bakiye —-harcın davacı —– talebi halinde iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan —-kaldırma kararından önceki – davetiye gideri — bilirkişi ücreti —- ile iş bu kaldırma kararından sonra — elektronik —-bilirkişi inceleme ücretinin kabul ve ret oranları gereği, — harcın tamamının toplamı —- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı ——— verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince,
Hakkındaki dava aktif dava sıfatı yokluğundan reddedilen —— maktu vekalet ücretinin alınıp davalı şirkete verilmesine,
—- tazminat talebi kabul edilen ——nispi vekalet ücreti taktirine, davalıdan alınıp, bu şirkete verilmesine,
Davacı —– talebi nedeniyle, makinenin dava tarihindeki değeri olan — üzerinden — nispi vekalet ücretinin——- alınarak davalı şirkete verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu.14/04/2022