Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/491 E. 2023/377 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/491 Esas
KARAR NO : 2023/377

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2016
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalılar arasında 22/11/2012 tanzim tarihli protokolün imzalandığını, müvekkillerinin protokol gereği üstlerine düşeni yaptığını, satışa konu malları alıcılara teslim ettiğini ve 15.000,00 TL lik kısmi alacağını aldığını, ancak bakiye 100.000,00 TL alacağını tahsil edemediklerini, potokole sonradan —- İnşaattan 96.700,00 TL alacağı vardır” yazısının ilave edildiğini, bu eklentiyi kabul etmediklerini beyan ederek 100.000,00 TL alacaklarından şimdilik 3.300,00 TL sinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar vekilinin dava dilekçesinde 100.000,00 TL alacaklarını beyan etmesine rağmen 3.300,00 TL lik kısmi dava açtıklarını talep edilen alacağın bölünebilir olmadığından davanın öncelikle usulden reddini, davacılardan—- davada taraf sıfatının bulunmadığını, müvekkillerinden—-şahsı adına protokolde imzasının bulunmadığını, müvekkillerinden —– açısından taraf sıfatı bulunmadığından, müvekkili … yönünden esastan diğer müvekkileri açısından da haksız olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle alacak talebine ilişkindir.
Dava ilk olarak Mahkememizin —— sayılı Esasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda —– Sayılı 08/02/2017 tarihli kararı ile “Davanın Kısmen Kabulüne” karar verilmiş, verilen karara karşı Davacılar vekilince İstinaf yoluna başvurulmuştur.Yapılan istinaf incelemesi sonunda; —- Bölge Adliye Mahkemesi —-Hukuk Dairesi’nin —— Sayılı, 09/10/2020 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, verilen kaldırma kararı üzerine dava dosyası tekrar mahkememize gelerek——sayılı Esasına kaydedilmiştir.
BAM kararında belirtilen eksiklikler giderilerek dava dosyasının; hesap uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek dosyada mübrez 04/07/2022 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda; davacının önceden hazırlayarak tek taraflı imzalayarak davalıya gönderdiği bilgisayarda düzenlenmiş protokolün altına imzaların üst kısmına protokolün 3. Maddesindeki anlatım ile çelişmeyen el ile eklenen 96.700,00 TL’nin iradesi mahsulü olmadığını ileri sürerek —- imza sonuçlarını ortadan kaldırmaya yönelik kendi yararına sonuç doğuran iddiasının davacı tarafından ispatlanması gerekeceği; mevcut delil durumuma göre de, alacak miktarının 3.300,00 TL olarak oluştuğu; yaslanılan protokolde satıcının davacılardan … gösteriliği; diğer şirketin alacaklı sıfatını bu nedenle tespit edilemediği; Mahkeme’nin bilirkişi görüşünü uygun görmemesi halinde, protokole yapılan eklemenin HMK.m.207 hükmü kapsamında hükümsüz olduğu sonucuna varılması halinde ise, 100.000,00 TL’inin istenebileceği; Davada husumet yöneltilen—-sözleşme altında isim ve imzası bulunmadığı; sözleşme İçeriğinde —– alıcı tanımlanmasının onun açısından borç doğuran sözleşme yerine geçmeyeceği; hal böyle olunca, hangi seçenek benimsenirse benimsensin, adı geçene davada husumet düşmediği sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Dava dosyasının 08/03/2023 tarihli duruşmasında; davacı vekiline mahsuplaşmaya ilişkin evraklar ile 22/11/2012 tarihli protokolün davacıya gönderiliş şeklini ve gönderilmesine ilişkin evrakların mahkememize sunulmasının ihtar edildiği, davacı vekilinin duruşmada verilen ara karar gereğince sunulması istenilen bilgi ve belgeleri 16/03/2023 tarihli beyan dilekçesi ekinde sunduğu, sunulan beyan dilekçesi ve ekindeki evraklara ilişkin olarak beyanda bulunmak üzere davalı vekiline tebligat çıkarıldığı, davalı vekili 10/04/2023 tarihli dilekçesi ile; mahkemenin 08/03/2023 tarihli celse bir nolu ara kararını oluştururken davacının “biz bu ibraname içerikli belgeyi el yazısı olmaksızın email yoluyla gönderdik sonradan ekleme yapılmıştır” şeklindeki iddiayı ortaya koyacak belgeleri sunması amacıyla oluşturulduğunu, ancak davacı vekilinin sunmuş olduğu bu belgelerin bu hususları ortaya koymakla bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle istinaf bozması sonrasında da bozma kararında belirtilen incelemeler yapılmış olmasına rağmen davacı tarafça ibranamenin geçersiz olduğuna dair herhangi bir delil ya da durum ortaya koyamadığını beyan ederek önceki karardaki gibi davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; taraflar arasında 22/11/2012 tarihli protokol düzenlenmiştir. Protokol hazırlar arasında düzenlenmemiş olup, icap ve kabule göre gerçekleşmiştir. Davacı icap yollamış davalı ise kabul etmiş ama kabul ederken mahsubu gereken ”—–yapılan işlerden dolayı 96.700,00 TL alacağı vardır ” yazılmıştır. Davacı icap sahibi bu hali ile protokolü alıp, 96.700,000 TL’lik şerh yönünden 3 yıl itiraz etmemiş olması iyi niyetli davranış değildir. Daha ötesi basiretli bir davranış değildir. Artık protokole dayalı olarak talep edilebilecek alacak miktarı 3.000,00 TL’dir. Bam kaldırma kararı gereğince araştırılması gereken hususun bu sonucu değiştirmeyeceği çünkü tarafların iradesi ve kabule göre karar verilmesi gerekeceği nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve davacı yanca davalı olarak —–göstermiş ise de bu davalının sözleşmede imzasının bulunmadığı bu nedenle bu davalya husumet yöneltilmeyeceği nazara alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen Kabulü ile ;
1-Davalı … aleyhine açılan davada husumet yokluğu nedeniyle Reddine,
2-Davacı yanın davalılar … ile ——açtığı davanın kabulu ile 3.300,00 TL’nin bu davalılardan dava tarihi itibari ile işleyecek ticari faiz ile birlikte alınarak davacılara verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 225,42 TL harçtan, peşin alınan 56,36 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 169,06 TL harcın davalılar … ile —— tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 56,36 TL peşin harç toplamı 85,56‬ TL’nin davalılar … ile ——-tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 1.248,50 TL(Bilirkişi ücreti: 1.000,00 TL+Posta/Teblgat gideri: 248,50 TL) yargılama giderinin davalılar … ile—— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 3.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile ——- alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı … yararına(husumet yokluğu nedeni ile) AAÜT uyarınca 3.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —–ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —–Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.