Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/474 E. 2021/749 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/474 Esas
KARAR NO : 2021/749

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilkeçesinde özetle; müvekkili—-hizmeti verdiğini, bu amaçla müşterilerinden ——-, tüm aramalara rağmen çekin bulunamadığını, toplam 10.000,00 TL. bedelli çekin müvekkilin rızası hilafına elinden çıktığını, müvekkili şirketin anılan çekin meşru hamili olduğunu, davaya konu çekin —- tarihinde ——ticari ilişki nedeniyle çekin teslim edildiğini, biri yargılamaya konu biri yargılama —— altında iken kaybolduğunun anlaşılması üzerine —– çekin zayi olması nedeniyle İhtiyati tedbir talepli kıymetli evrakın iptali davası açıldığını, tedbir talepleri neticesinde mahkeme tarafından karar verilen — yargılamaya konu çek hakkında ödemeden men kararı verildiğini, yargılamaya konu çekin keşide—- tarafından—- tahsilinin talep edildiğini, ——- ibraz edildiği ve mahkeme kararlı çek olarak işlem gördüğünün —- görülen duruşmasında müvekkiline istirdat davası açması için —- verildiğini ve —davanın açıldığını, çekin ——–birlikte –, çekin bankaya ibraz edildiği — müvekkilin cirosunun eksik olduğunun görüldüğünü, ciro — olduğunu, çekin — müvekkili şirket olduğunu, müvekkili şirketin davalılar ile ilgili herhangi bir ilişkisi yahut ticaretinin bulunmadığını belirterek davalarının—istirdatına, müvekkil şirketin haklı hamil olduğunun tespitine ve çekin müvekkiline teslimine, davalılar tarafından çek bedelinin tahsili — zararlar söz konusu olacağından, bu zarara sebebiyet vermemek amacıyla yargılamanın devamı süresince ödeme yasağı kararının devamına, davalarının kabulü ile, —–davalılardan istirdatına, müvekkili şirketin —- ve çekin müvekkile teslimine, davalılar tarafından çek bedelinin tahsil edilmiş olması halinde faiziyle birlikte müvekkiline aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çek ile ilgili olarak davacı şirket tarafından ortaya atılan müvekkili şirketin kötü niyetli olduğu ya da kusurlu veya basiretsiz bir tacir olduğu yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, kaybolduğu iddia edilen ve ödeme yasağı verilen çek ekte sunulan gerek fatura örneğinden gerekse— anlaşılacağı üzere davacı şirketin çekin elinden rızası dışında çıktığını iddia —- konusu çeki müvekkili davalı — ile teslim eden müvekkil şirket ile ticari —bulunan — kısaca davacının çeki rızası dışında elinden çıktıktan sonra ilk olarak çeki elinde bulunduran kişinin—- davalının ne kötü niyetli, ne kusurlu ne de basiretsiz bir tacir gibi hareket etmediğini, davaya konu çeki —— davalı şirkete ticari ilişki sebebiyle verilmesi üzerine müvekkili davalı şirketin dava konusu—- hakkında ödeme yasağı-ödemeden men kararı olduğunu öğrenince de bu kez çeki ———– almış olduğu çeki tekrar ödeme yasağı olduğu için alacağını tahsil edemediğinden —- teslim ettiğini, dolayısıyla—sayılı davanın açıldığı tarihte ne de bu davanın açıldığı tarihte dava konusu çekin müvekkili davalı — dava konusu çekin müvekkili —- bulunmadığından davanın çeki ilk ciro eden ve halen elinde——— bankaya ibraz eden ancak çeki iade ettiği için elinde bulundurmayan müvekkili şirket aleyhine davanın açılması husumet yönü itibariyle davanın reddi gerektiğini belirterek davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının, özellikle husumet yönünden ve sunulan gerekçelerle reddine, müvekkil —- iade edilecek herhangi bir çek bulunmadığından çeki iade etmesi talebinin reddine, davacının haksız, hukuka aykırı ve dayanaksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça yargılama devam ederken yargılamaya konu çekin müvekkili şirkete —– müvekkil şirket tarafından bankadan tahsil edildiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını bu yönde yokluklarında mahkemece hüküm kurulması istenildiğini —— anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, davacı vekilinin beyanı nazara alındığında davanın konusu kalmadığı anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmsine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 59,30 TL. harcın peşin alınan 170,78 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 111,48 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Konusuz kalan dava hakkında takdiren taraflara vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. Maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacı —– tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yokluğunda karar verildi.