Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/471 E. 2022/97 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/471 Esas
KARAR NO: 2022/97
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili ——- numaralı hesaptan belirli aralıklarla toplamda — borç para olarak ödeme yapıldığını ancak kendisine iade edilmediğini, bunun üzerine davalı borçlu aleyhine —- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı borçlu vekilince itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek; icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, dava dışı olup davanın ihbarını talep ettikleri —- alt şirketlerinden birisinin hissedarı olduğunu, —- ortak olduğunu ve holdingin müvekkili şirketteki temsilci olarak davacı asili atadığını, ——- görevini de şahsen üstlendiğini, Davacı tarafın—- devralmış olmasına rağmen devir ve yatırım yükümlülüğü için gereken meblağı—–yerine, muhtemelen—– yapıp şahsi hesabından müvekkilin hesabına borç para gibi göstererek kötüniyetle gönderdiğini, davanın ihbarını talep ettikleri, davacının da alt şirketler aracılığıyla hissedarı olduğu, —- tarihinde yapılan sözleşmeyle taraflar, sözleşmenin —- istinaden birbirlerini ibra ettiklerini, bu bakımdan davacının, sözleşme tarihinden önde gönderimini yaptığı bu meblağı sözleşme tarihinden sonra bir anda ortaya çıkarması ve iadesini talep etmesi, şirketler arasındaki görüşmelerde bu meblağdan hiç bahsedilmemesi; ilgili sözleşmeye ve özellikle ibra maddesine, hakkaniyete ve hakikate aykırı olduğunu, davacının davalı şirketten çektiği meblağlarında mevcut olduğunu, mahkemece davacının alacaklı olduğuna hükmedilmesi halinde müvekkili şirketten çıkan ilgili meblağlara istinaden davacının talep ettiği tutara ilişkin takas def’ilerinin mevcut olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen —-dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın davalı taraftan — tarihinde icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davacı taraf; davalıya banka yoluyla belirli aralıklarla toplamda —borç para gönderdiğini ancak davalının bu bedeli ödemediğini beyan ederek icra dosyasına yapılan itirazın iptalini istemiştir. Davalıya gönderilen bedellerin banka dekontu getirtilmiş, yapılan incelemede ödemelerin — açıklaması ile davalıya gönderildiği görülmüş, davalı taraf davacının —- olmasına rağmen devir ve yatırım yükümlülüğü için gereken meblağı dava dışı—- göndermek yerine kendi şahsi hesabından kötüniyetle para gönderdiğini ve takas defi ileri sürmüş ise de; para havalesi alıcı tarafından kabul edildiği anda havalenin üzerindeki tüm açıklamalar alıcı tarafından kabul edilmiş sayılır. Davalı her ne kadar söz konusu paranın bir ticari ilişki çerçevesinde göndericinin ilgili olduğu bir şirket yönünden gönderilip alındığının iddia ediyorsa göndericinin şirket değil davacı olması paranın ”borç için” açıklaması ile gönderilmesi karşısında bu savunmaya itibar edilemez. Davalı şirket davacının şahsından borç almış kabul edilir. Davalı şirketin ödeme savunması da yoktur. Takas defi ileri sürmüş ise de mahkemece verilen süre içerisinde dosyaya bir belge sunmamıştır. Bu nedenle dava konusu borcu ödemekle sorumlu olduğu olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının —-dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —-asıl alacak üzerinden takip şartlarındaki hali ile aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince — asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 5.498,96 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 991,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.507,54 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 991,42 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.045,82 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yargılama aşamasında sarf edilen 73,10 TL(posta gideri) yargılama giderinin haklılık(K%98,07-R:%1.93) oranına göre hesaplanan 71,68 TL’sinin davalıdan tahsili ile davcıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin haklılık(K%98,07-R:%1.93) oranına göre hesaplanan 1.294,52 TL’sinin davalıdan bakiye 25,48 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 11.265,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 1.587,95 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022