Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/442 E. 2022/611 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/442 Esas
KARAR NO:2022/611

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:29/09/2020
KARAR TARİHİ:28/09/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, —- faaliyeti ile iştigal etmektedir. Bu kapsamda davalıya ait ürünlerin — ilişkin lojistik işlemleri müvekkili şirketin tarafından gerçekleştirildiğini, nitekim taraflar arasındaki ticari ilişkiye dair cari hesaptan dolayı, davalının müvekkili şirkete bakiye — borcu bulunduğunu, davalı ile yapılan görüşmelere rağmen davalı borçlunun borcunu ödemediğini, bunun üzerine işbu alacağın tahsili için — sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine takip başlatıldığını, borçlu şirketin borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek davalının, —dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davalının — aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkili firma ile arasındaki ticari ilişkiyi gerekçe göstererek — alacak iddiası ile ilk önce müvekkili hakkında — Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapmış olup müvekkili firmanın haklı itirazı nedeniyle icra takibinin durması nedeniyle bu sefer itirazın iptali davası açıldığı, yapılan icra takibine ve işbu davaya konu edilen alacağa ilişkin müvekkilinin borcu bulunmadığını, davacı tarafın müvekkili firmanın —işlemlerini yaptığını, taraflar arasında cari bir ilişki olduğunu, davacı tarafın cari ilişkide, icra takibi yapılan miktar kadar alacaklı bulunmadığı gibi davacı firma ürünleri taahhüt ettikleri sürede getirmediğini, bu nedenle müvekkili firmanın da ürünleri alıcılarına verdiği taahhüde uygun olarak teslim edemediği için ürünler elinde kaldığını, söz konusu ürünlerin hala daha stoklarda olduğunu, bu durumdan müvekilinin zararı olduğunu, ayrıca müvekkili firmaya faturalandırılan taşıma işinde başka firmaların da ürünleri taşındığını, üstelik bu ürünlerin mühürsüz taşındığı ve müvekkili firmanın — sorun yaşadığını, son taşınmadan sonra davacı firmanın daha önce de yapılan yüklü sevkiyatlada hep tek— faturası kesip —getirmiş olduğunun fark ettiğini, davacı tarafça ayıplı hizmet verildiğini ve müvekkili firmanın zarar etmesine neden olduğunu, yargılama sonucunda davacı tarafın alacağının çıkması durumunda takas mahsup talebinde bulunduklarını, ayrıca davacı taraf aleyhinde müvekkili firmaya vermiş olduğu zarar nedeniyle karşı dava yerine geçmek üzere, dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu belirterek fazlaya, faize, maddi – manevi tazminata ilişkin sair haklar saklı kalmak kaydı ile; öncelikle usul ve yasaya aykırı açılan davanın reddine, yargılama sonucunda davacı tarafın alacağı olduğu kanaatine varılması halinde ayıplı hizmet nedeniyle müvekkilinin doğan zararının takas ve mahsup edilmesine, icra takip Miktarının —oranından az olmamak üzere davacı tarafın icra tazminatı ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine— başlatılan icra takibine, İİK 67. maddesi uyarınca davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce, uyuşmazlığın davanın İcra İflas Kanunu 67. Md. Gereğince açılan itirazın iptali davası olup, takip konusu alacağın— ilişkisinden kaynaklandığı akdi ilişkinin ihtilafsız olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın hizmetin ayıplı verilip verilmediği, zamanında verilip verilmediği ve sadeece gecikmeden kaynaklı zarar varsa davanın edimini itirazı kayıtla teslim alıp almadığı, başka ayıp varsa ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, tüm bu çerçevede davacının takip anında muaccel alacağının bulunup bulunmadığı, davalının takas ve mahsuba girecek dava anında muaccel alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca tarafların tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen — eşliğinde —incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.
— asıl alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; davacı ile davalı taraf arasında — arasında farklı gönderici-ihracatçıdan sevk edilen eşyalara ilişkin iki farklı —taşıma sözleşmesi oluştuğu, bu kapsamda — hükümlerince zarar- hasar- gecikmeden doğan zararlarda taşıyıcının sorumlu olacağı, gecikme noktasında ise — Md.19 hükmü uyarınca taşıyıcının sorumluluğu bulunduğu, bu hüküm uyarınca yükün, alıcısına zaman limiti içinde teslim edilmemiş veya kararlaştırılmış zaman limiti olmadığı durumda gayretli bir taşıyıcının güzergâh bazında teslimi için makul süreyi aştığı durumda gecikmeden bahsedilebileceği, — Md.19 uyarınca varış noktasında alıcının teslim zamanının önem arz ettiği, dosyaya iki sözleşmeden yalnızca birine ilişkin (—sunulduğu, bu senet üzerinde alıcı kaşe imzası olsa da tarihe ilişkin tespit yapılamadığı, diğer gönderiye ilişkin ise alıcı — teslim edildiğini gösterir herhangi bir veriye rastlanmadığı, bu sebeple gecikme unsurunun ispata muhtaç kaldığı, takdirin mahkemede olduğu, dava konusu taşımalardan yalnızca — gönderici olduğu taşıma sürecinin — olarak organize edildiği, diğer taşımanın —olarak organize edildiğini gösterir herhangi bir veri tespit edilmediği, taraflar arasındaki taşıma sürecinin — yapılıp yapılamayacağı noktasında doğrudan bir mutabakat tespit edilmediği, bu noktada taşıyıcının taşıma işini —olarak organize etme- planlama özgürlüğünün olduğu, öte yandan davalı yanın iddia ettiği —taşımadaki diğer alıcı yüklerinin — beklemesi sebebiyle teslimde gecikme sürecinin oluştuğu iddiasını gösteren somut veriye rastlanmadığı, bu sebepler doğrultusunda davacı tarafın verdiği hizmet noktasında nakliye ücreti talep edebileceği, gecikme durumunun ve iddia edilen gecikme zararının ispata muhtaç kaldığı sonucuna ulaşıldığı, dosyaya sunulu veriler veya davalı yanca davacı yetkililerine atılan gecikme içerikli mailin, gecikmenin varlığına işaret ettiğine kanaat getirilmesi durumunda; gecikmenin süresi ile birlikte davalı iddiası olan üretime yetiştirilemeyerek stokta kalan ürünlerden ayrıca bir fayda sağlanamadığı ve zarara uğrandığının ayrıca ispatı gerekeceği, dosya içeriğinde bu hususun da iddia olarak kaldığı, ayrıca, davacının kestiği faturaların—-kapsamında olup olmadığına dair fatura üzerinde herhangi bir detay olmadığı, özellikle —- olduğu tespit edilen taşıma için ağırlıklar ve—belgesi gibi— belgeleri içeriği düşünüldüğünde faturada ücretlendirilen yük ve ağırlığının davalı firma için taşınan yüke ait olduğu rapor edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen — raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; taraflar arasında— hizmetleri alım/satımına dayalı ticari ilişki kurulduğu, davacının cari hesaba dayalı olarak davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalının davaya sunduğu cevap dilekçesinde davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, ayıplı hizmet verildiğini ve buna dayalı takas/mahsup talepleri olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Tarafların tacir olması ve yapılan işlerin de faturaya bağlanıp cari hesaba yansıtılması ve buna binaen takip başlatılması nedeni ile öncelikle tarafların defter incelemelerine bakılmıştır. Davacı şirketin ticari ilişkinin gerçekleştiğ— yılı ticari defterlerini– incelemesine ibraz ettiği, davalı şirketin ise — yılına ait ticari defter ve kayıtları ibraz etmediği anlaşılmıştır. Tarafların —formu beyanlarında, tarafların içeriğinde mutabakatsızlık konusu olan — tarihli,— yılı ticari defter ve kayıtları ibraz etmeyerek, mutabakatsızlığa sebebiyet veren— tutarlı fatura yönünden iddiasını davalı kayıtları üzerinden ispatını imkansız kılmış ve davacının iddiasını davalı kayıtları üzerinden teyit ettirme şansını vermemiştir.— Davalı tarafın geç teslimden dolayı mahsup talebi var ama davalı malı ihtirazı kayıtsız almakla ve önceden de gecikme yönünden bir ihtar bulunmadığından dolayı geç teslimden dolayı tazminat isteyemez. Davalının diğer talebi olan bu gecikmeden dolayı malın bozulması, TTK 23. Madde gereği davalının malın bozulup bozulmadığını incelemesi—gün içinde ayıp ihbarında bulunması gerekirdi, bir an için maldaki bozukluk alelade inceleme ile tespit edilemez desek — gün içinde usulünce inceletip davacıya bildirmiş olması gerekirdi. Her ikisi de gerçekleşmediğinden geç teslimden ve geç teslim nedeniyle malın bozulmasından doğan haklarını kaybettiği için kaybettiği haktan dolayı mahsup isteyemez. Davacının takibe konu alacağını davacı kayıtlarında teyit ettiği, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeyerek davacının iddiasını ispat etme şansı vermediği, bu nedenle davacı kayıtlarına göre karar verilmesi gerektiği nazara alınarak; alacağında cari hesap alacağı olup likit bir alacak olduğu, itirazın haksız olduğu gözetilip icra inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının — — Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki hali ile aynen devamına,
2-Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince — asıl alacak üzerinden — icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken— harçtan, peşin alınan —harcın mahsubu ile bakiye— harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan — başvurma harcı ve —peşin harç toplamı — bilirkişi ücreti ve posta giderleri olmak üzere toplam — davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta — karşılanan — ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren — hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.