Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/441 E. 2021/31 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/441 Esas
KARAR NO : 2021/31

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkilinin hakkında İstanbul —- Ağır Ceza Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, yargılama esnasında davacının ve bazı sanıkların hakkındaki dosyanın tefrikle ayrılıp, aynı mahkemenin —– Esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığını; yargılamanın yeni dosya numarası üzerinden devam ettiğini; yargılama esnasında müvekkilinin yöneticisi olduğu ve içinde davalı şirketinde bulunduğu şirketler ile müvekkilinin şahsi mal varlıklarına 5 kişinin kayyım atandığını, bu beş kişinin hem müvekkilinin şahsi mal varlığına hem de şirketlerine atanan kayyımlar olduğunu; —- oluşan kayyım heyetinin halen de hem müvekkilinin şahsi mal varlığına hem de müvekkilinin şirketlerini yönettiklerini; bu kayyımların davacıyı temsilen esasen müvekkiline ait olan davalı şirket ile ara bulucu önünde bir araya gelip anlaştıklarını, ihtilafın ara bulucu önünde uzlaşmayla sona erdirdiklerini öğrendiklerini; ara buluculuk işleminin, ara buluculuk daire başkanlığının —— numaralı dosyası üzerinden ve—–numaralı evrakıyla gerçekleştirildiğini; ancak tek kayyım heyetinin hem başvuran ( davalı şirket ) hem aleyhine başvurulan ( davacı ) sıfatıyla gerçekleştirilmesinin hukuka aykırı olduğunu; sürecin ——– tarafından bu husus nazara alınmadan ve gereği gibi yürütülmemesi sonucunda da ara buluculuk sürecinin müvekkilinin gıyabında ve onun aleyhine sonlandırılmasının yetki ve görevi kötüye kullanma niteliğinde olduğunu; kayyımların görevlerini kötüye kullanmış olduklarını; kayyımlar hakkında —— suç duyurusunda bulunduklarını ancak dosyanın henüz numara almadığını; ara buluculuğa konu hususların tamamı hakkında bilgi sahibi olamadıklarını, bunların saklandığını ancak bir uzlaşmanın gerçekleştiği ve bunun müvekkili aleyhine olduğunu öğrendiklerini belirterek; ara buluculuk daire başkanlığı —–numaralı dosyası kapsamında —- numaralı olan ANLAŞMA TUTANAĞININ yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, yargı kararları ve kanun hükmünde kararname ile ——- kayyım sıfatıyla davalı şirkete atandığını; kayyımlık müessesesinin kamu yararına hizmet ettiğini; bu nedenle kayyımların davalı şirketin temsilcisi sıfatında olmadıklarını, ortada bir temsil ilişkisinin bulunmadığını; davalı şirket ile davalı şirketin yöneticisi ve hissedarlarına ————sayılı kararıyla kayyım atandığını; yasa gereğince davalı şirketin kayyım heyeti tarafından yönetildiğini, bu nedenle ara buluculuğa konu başvurunun davalı şirket kayyımları tarafından yapıldığını, kayyım heyetinin bu konuda görevli ve yetkili olduğunu; mevzuat ve kararnamelerle görevlendirilen —- tarafından atanan bu kayyımların ara buluculuk görüşmelerine de ” asli olarak ” katıldıklarını; bizzat taraf sıfatlarının bulunduğunu; terörle mücadele için alınan yargı kararları ve ilgili — mevzuattan kaynaklandığı için davacının bu tür işlemlere itiraz hakkı bulunmadığını; ara buluculuğa ve borçlulara karşı ” itiraz ve dava hakkının ” ancak kayyım heyetinde olduğunu; davacının itirazlarını kayyım atanmasına konu olan kararların tesis edildiği kamu davaları nezdinde ileriye sürebileceğini; ——- yasal mevzuat gereğince kovuşturma işlemleri kapsamında alınan kararların bu kovuşturma işlemleri ve davalar devam ederken gerçekleşen kayyım işlemlerine dair mahkememizin hukuka uygunluk denetimi yapamayacağını; yaparsa bunun kovuşturma işlemi ve yasal mevzuata tezat teşkil edeceğini; ara buluculukla anlaşma konusu işlemlerin taraf ve kamu menfaatlerine aykırı bir durumun bulunmadığını; kayyım yönetimi esnasında şirketin eski yöneticisi olan ve yargılanan davacıdan alacaklı olduğunun belirlenmesi üzerine açılacak dava ticari dava olması sebebiyle zorunlu olarak ara buluculuğa gitmek zorunda kaldıklarını ancak ara buluculuk aşamasında müvekkili şirketle davacı arasında ————- atadığı kayyımlar vasıtasıyla anlaşma sağlandığını, bunun yasal olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, ara buluculuk tutanağının iptaline ilişkindir. Ara buluculuk tutanağı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi —. Hukuk Dairesinin —–karar sayılı hükmünde de açıklandığı üzere, sözleşme niteliğindedir. Bu nedenle dosyamızda sözleşmenin iptaline ilişkin hükümler uygulanacak olup; incelemenin de bu yönde yapılması gerekmiştir.
Mahkememizce ara buluculuk tutanağı önce ara bulucudan istenmiş olup; ara bulucu, ara buluculuğa başvuran tarafların açtığı dava dışındaki davalar yönünden ara buluculuk tutanağının gizlilik özelliğini taşıdığını; bu davanın niteliği gereği davacımızın ara buluculuk tutanağına katılmadığından ve onun mal varlığı— atanan kayyımlar tarafından yönetildiğinden ve kayyımlar tarafından da açılan bir dava bulunmadığından; gizlilik niteliği sebebiyle ara buluculuk daire başkanlığından görüş sorulduğunu bildirmiş; ara buluculuk tutanağını mahkememize vermemiştir. Mahkememizce ara buluculuk tutanağı —- gizliliğe ilişkin yasal mevzuatı belirtmek suretiyle ara buluculuk tutanağını göndermemiştir.
Mevcut duruma göre dosya değerlendirilmiş olup; davanın sözleşmenin iptaline ilişkin hükümlere tabi olacağı; ara buluculuk müessesesinin niteliği ve sözleşme hükümlerinin hukuki vasfı nedeniyle; ara buluculuk tutanağının ancak ara buluculuğa giden taraflarca iptalinin talebi mümkün görülmüştür. Yasal mevzuat ve 15/07/2016’dan sonra————– mensupluğuyla suçlanan ve bu nedenle hakkında İstanbul —. Ağır Ceza Mahkemesinin——Esasında dava açılan fakat yurt dışında olup yakalanamadığından dolayı aynı durumda olan şahıslarla birlikte dosyası—- Esasına tefrikle kaydedilen davacımızın gerek kendi şahsi mal varlığıyla gerekse sahibi olduğu şirketlerdeki hisseleri itibariyle mülkiyet hakkı atanan kayyımlarla birlikte kesilmiştir. Bu husus bizzat yasal mevzuattan ve —– doğmaktadır. Bu nedenle kendi mal varlığına ilişkin ancak kayyımlar üzerinden yapılan ara buluculuk tutanağının iptalini talep etmesi mümkün değildir. Ancak, söz konusu ara buluculuk işleminden dolayı kasten ya da kusurla zarar ettirilmişse etmiş olduğu zararları akçalı sorumluluğu bulunan ve bu ara buluculuk sürecine katılan kayyımlardan dava yoluyla istemesi mümkündür. Yoksa ara buluculuk tutanağının iptalini isteme hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiş olup; sıfat yokluğundan dolayı redde davanın esasına girildiğinden dolayı tahkikat aşamasında iş bu karar verilmiştir.
Ara buluculuk tutanağı getirtilemediği ve bu nedenle ara buluculuğa konu miktar tespit edilemediği için zorunlu olarak davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Bu gerekçelerle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Dava maktu harca tabii bulunduğundan eksik 4,90 TL harcın davacıdan alınıp, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki—— maktu vekalet ücreti taktirine, davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu.