Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/435 E. 2020/667 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/435 Esas
KARAR NO : 2020/667

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 10/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ———– sözleşmesi imzaladığını, bu kapsamda müvekkil şirketle davalı arasında alt taşeronluk ilişkisi kurulduğunu, sözleşme sürecinde davalı taşeron——– kendi bünyesinde çalışan işçilere ait —— prim borçlarını genel olarak ödediğini — borcunu ödemediğini, müvekkili şirketin, gerek dava konusu olan projeden gerekse de başka ihalelerinde hakediş raporu yapabilmek ve varsa KDV iadelerini alabilmek için “— borcu yoktur yazısı” almak gerektiğinden davalı taşeron firmanın borcunu güven ilişkisine dayanarak ödemek durumunda kaldığını, davalının — toplam 4.898,67 TL —- talepleri doğrultusunda güven ilişkisine dayanılarak müvekkil şirket tarafından —- ödendiğini, ilgili sözleşmede de belirtildiği gibi işçilik sigortalarını davalının yaptıracağı ve bunun da sözleşme bedeline dahil edileceği taraflarca kabul edilmiştir. Bu maddeye dayanılarak birden çok kez davalı şirkete ödemenin iadesi için başvurulmuşsa da bir netice alınamadığını belirterek davanın kabulüyle müvekkil şirket tarafından davalı adına yapılan 4.898,67 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında—— edilmesi ile ilgili taşeronluk sözleşmesine dayalı ilişki olduğunu, yine davacı şirketin iddia ettiği üzere davacı şirketin davalı şirketin 2018 yılı —- prim borcu olan 4.898,67 TL ‘sı parayı ilgili kuruma ödediği hususun da doğru olduğunu, lakin daha önce davacı şirkete defalarca izah edildiği üzere davalı müvekkil şirketinin de davacı şirketin aynı türden başka borcunu ödediğini, davacı şirketin ediminin davalı müvekkil şirketince yerine getirildiğini ve taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine bu ödemenin işlendiğini,———— prim ödemelerine istinaden KDV mahsupları istenmiş olup bu dönemlere ait olan davalı şirkete ait sigorta borçlarının — koduna göre mahsup yoluyla ödendiğini, davacı şirkete ait olan — tarihli dekontta yazılı olan tutarın 03.10.2018 tarihinde davalı şirkete ait olan —- aylarına mahsup edildiğini, davalı müvekkil şirketimin davacı şirket lehine kuruma ödediği tutar ( 5.298,27 TL ) davacı şirketin iş bu davada talep ettiği tutardan ( 4.898,67 TL ) daha fazla olduğunu, sonuç olarak tarafların karşılıklı olarak birbirlerinin benzer nitelikli ——prim borçlarını ödediklerini belirterek davacı yanın davalı şirketten olan ve dava konusu yaptığı 4.898,67 TL ‘sı alacağına karşılık davalı müvekkil şirketimin davacı şirketten olan 5.298,27 TL tutarındaki özdeş sebepten ve aynı cinsten olan muaccel alacakları için —- ileri sürdükleri hususunun dikkate alınarak TAKAS MAHSUP taleplerinin kabulüne karar verilmesini , davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle davalı şirket adına—- ödenen 4.898,67 TL. alacağın talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 25/11/2020 tarihli dilekçe ile dava konusu alacakla ile ilgili olarak taraflar arasında takas-mahsup işlemi yapıldığından davalıdan herhangi bir alacaklarının kalmadığından davadan feragat edildiği belirtilerek gereğinin yapılması talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 26/11/2020 tarihli dilekçede; davacı tarafın feragat beyanı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, davacının feragati sebebi ile herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 54,40 TL. Harcın peşin alınan 83,66 TL. Harçtan mahsubu ile bakiye 29,26 TL. Harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça talep edilmediğinden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi.