Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/427 E. 2021/423 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/427 Esas
KARAR NO : 2021/423

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :23/09/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasındaki ticari ilişki sonucu fatura tutarlarının davalı tarafından ödenmediğini, Davalının borcu ödememesi üzerine—- Sayılı dosyasında icra takibe başlanıldığını, davalı şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini, hiçbir ödeme yapmadığını, davalı şirketçe yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın davacıdan— borcunu ödememiş olduğunu, borca itiraz dilekçesinde takibe itirazları haksız olduğu nedeniyle—- davalı borçlunun icra takibine ve borca itirazının iptalini ve takibin devamına takibe haksız itiraz nedeniyle takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı şirkete usulüne göre tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen—- dosyasının incelenemesinde;Davacı tarafından faturalardan kaynaklı alacağına ilişkin—— icra takibi başlatılmış, borçlu vekil——— yapılan ilamsız takibine ilişkin esas olmak üzere, müvekkil şirketin takip alacaklılarına herhangi bir borcu bulunmadığını belirtmiş olup. asıl alacağa, takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faize, icra harç ve giderlerine itiraz etmiştir. İcra dosyası devamında itirazın iptal davası nedeniyle; —- tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki sonucu fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlatılan itirazın davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptaline yönelik olduğu görüldü, ve %20 icra inkar talebi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Ön inceleme duruşmasında eksik hususlar giderildikten sonra; 29.01.2021 tarihli inceleme gününde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi raporu düzenlemek üzere dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup; bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi mali müşavir bilirkişinin raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerde, tarafların defter belgelerinin incelenmesi Sayın Mahkemece bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde; A-DAVACI ALACAĞI: Tacir olan davacının defterlerinin incelendiği usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin davalıya faturalar tanzim ettiği, tanzim ettiği faturalar ——- tutarında faturaların defter ve belgelerde kayıtlı olduğu. 23.12.2020 tarihinde yapılan—- tarafların ticari defter belge sunmaları için iki haftalık süre verilmesine, duruşmada davalı tarafça duruşmaya herhangi bir dilekçe sunulmadığından, HMK uyarınca davacının iddia ettiği vakıaları inkar ettiği varsayılmıştır,’ davalı yana ulaşılmadığından defter belge incelemesi yapılamamıştır Tüm bu hususular hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının —- alacağının bulunduğu, B-FAİZ İNCELEMESİ: Kural olarak TBK 117/gereğince “muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün ,birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlenmiş ise bugünün geçmesiyle., “temerrüdün başlayacağı kabul edilir. Taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ya da haricen başkaca somut belgede ödeme vadesi bulunmadığı, buna rağmen tarafların tacir olması işin ticari olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip tarihi sonrasında hüküm olunacağı davacı alacağı için-, Takdiri Sayın mahkemeye ait olmak üzere davacının 1.363.28 işlemiş faiz alacağı talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Yukarıda yapmış bulunduğum açılamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Sayın Mahkemeye ait olmak üzere kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceğine ilişkin olup, ön inceleme duruşmasında eksik hususlar giderildikten sonra; 29.01.2021 tarihli inceleme gününde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi raporu düzenlemesi için dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilerek denetime uygun olan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, davacının defterlerinin incelendiği usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin davalıya faturalar tanzim ettiği, tanzim ettiği faturalar——- tutarında faturaların defter ve belgelerde kayıtlı olduğu, tarafların ticari defter belge sunmaları için iki haftalık kesin süre verilmesine, rağmen davalı tarafça herhangi bir dilekçe ve belge sunulmadığından, Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olup olmadığına ilişkin kayıt sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı kanaatine varılarak davalı yana ulaşılmadığından defter belge incelemesi yapılamamıştır Tüm bu hususular hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının 28.06.2020 takip tarihi itibarıyla 20.001,30.-TL alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, alacak likit olduğundan asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm lurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının –. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 20.001,30 TL asıl alacak üzerinden takip şartlarındaki hali ile aynen devamına,
Davalının İİK 67/2.mad. Gereğince 20.001,30TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 1.366,29 TL harçtan, peşin alınan 233,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.132,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve …. peşin harç 233,39 TL ve vekalet ücreti 7,80 TL olmak üzere toplamı 295,59 TL ile 722,00 TL bilirkişi ücreti ve posta giderleri olmak üzere toplam 1.017,59 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf yararına — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta — ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Dair karar, Davacı vekilinin yüzüne karşı, Davalı tarafın yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.