Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/425 E. 2021/620 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/425 Esas
KARAR NO: 2021/620
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/09/2020
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili — ait olan fakat satış işlemlerinde kolaylık sağlanması amacıyla —–üçüncü bir kişiye satılması hususunda —- olarak tayin edildiğini, tarafların bu çerçevede teknenin satılması halinde satış bedelinin—- satış tarihinden itibaren—– ödenmesinde mutabık kaldıklarını, müvekkilinin bu kapsamda— tekneye alıcı aradığını, alıcılarla görüştüğünü, — tanıttığını, bu işlemlerden doğan tüm masraflara da kendisinin katlandığını, netice itibariyle müvekkilinin —- —– tekne bedeli ve taraflarca varılan mutabakat uyarınca satış bedelinin—–ücreti olmak üzere toplamda— —- bildirdiğini, müvekkilinin uğraşları sonucu bulunan bu yeni alıcı ile ilgili tüm bilgilerin davalıya olan güveninden ötürü müvekkili tarafından davalı ile paylaşıldığını, alıcı ve satıcı tarafların birbirleriyle doğrudan görüşmelerinin dahi sağlandığını, davalılardan —– müvekkilinin bu iyi —-ederek müvekkilinin çabalarıyla bulduğu ve adını dahi müvekkilinden öğrendiği alıcı alım satım işlemlerini doğrudan yürütmeyi tercih ettiğini, yani taraflar arasında varılan mutabakat gereği ödemekle yükümlü olduğu brokerlik ücretini ödememek amacıyla müvekkilini aradan çıkardığını, devre dışı bıraktığını, müvekkilinin hak kazandığı brokerlik ücretinin davalılarca ödenmediğini, —- yere borcunun bulunduğunu, dolayısıyla bu şartlar altında satış bedelinin şirkete gönderilip de alacaklılarca haczedilmesine göz yumulmayacağının, paranın kuvvetle muhtemel — kaçırılacağının izahtan vareste olduğunu, müvekkilinin —- yıllık emeğinin tahsilini sağlayacak yegane imkanın mahkememizce verilecek ihtiyati haciz kararı olduğunu, ihtiyati haciz kararı verilmeksizin davanın sonucu beklenecek olursa müvekkilinin alacağına kavuşamayacağının aşikar olduğunu belirterek ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile karşı taraflar— menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarından müvekkilinin — alacağının faiz ve takip giderleriyle birlikte karşılayacak miktarının İİK. Madde 257 uyarınca ihtiyaten haczini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkillerden— — yaşamakta ve önemli bir bankada önemli bir görevde çalışmakta olduğunu, babasının hastalığı nedeniyle —geldiğini, bahse konu tekne kötü durumda olduğundan ve babasının hastalık masraflarını karşılamak amacıyla satışını önerdiğini, bunun üzerine —- satıldığını, dava konusu Sözleşmenin imzalanmasından sonra davacı şirket adına yetkilisi — sözleşme süresi içerisinde bu——–satmaya kendince çaba göstermiş ise de davacı —— vererek veya hayali olarak — alıcı var gibi mesajlar atarak —- satmak için uğraşır gibi yaptığının sonradan anlaşıldığını, davacının —– satması için de—- olarak kendisine satış vekaletnamesi vermesini istediğini, müvekkilinin de vekaletnameyi davacıya teslim ettiğini, — bulunduğunu fakat vekaletname süresinin dolduğunu, buna rağmen — istendiğini, teknenin —— istediklerini, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini usulen ve öncelikle talep ettiklerini beyan ederek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ticari satımdan kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; öncesinde davalı— isimli teknenin—tayin edildiği, bu kapsamda satış bedelinin satış tarihinden itibaren —- içerisinde davacıya ödenmesine ve dava konusunun yapılan simsarlık anlaşması halinde — temerrüt tarihi olan —- Kişiye satış tarihinden kayıt tarihi olan —– için açılmış vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz işlemiş faiz oranıyla davalılardan alınarak davacıya verilmesi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davanın davalı —– gövde numaralı ve—- üçüncü bir kişiye satılması konusunda tarafların anlaştığı. — kapsamında kalıp kalmadığı, kalmış ise davacının simsarlık ücretini hak kazanıp kazanamayacağı, kazanacaksı bu ücretten kimin sorumlu olacağına dair ihtilafın bunlar üzerinde toplanmıştır.
Taraflar arasında sözleşme her ne kadar sunulan yazılı akitte —– diye nitelense de sözleşme simsarlık sözleşmesidir.
Taraflar arasında yazılı sözleşme konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Yani davalı taraf yazılı sözleşmeyi inkar etmiyor. Davalı taraf mail yazışmalarını görüşmelerini de inkar etmiyor —
Davacının dayandığı yazılı simsarlık sözleşmesinde davacıya satış için — aylık süre verilmiştir. Davacı bu süreden çok evvel aracılığa başlamıştır. — tarihli ve saat –davalı mesajından bu ücretin satış bedelinin — olduğu anlaşılmaktadır. Hatta satış bedeli — üstüne satıldığında– çıkarılması mesajlardan anlaşılmaktadır.
Satış bedelinin — olacağı mail yazışmalarında görüşmelerinden bellidir.
Satış sözleşmesini —- davalı şirketi temsilen imzalıyor. Davalılar vekili de şirketin bu şahsa yetki verdiğini kabul ediyor. Yani davalılar vekilinin kabulü gereği şirket sorumludur. Davalı şahıs ise, sözleşmeden sonra tekneyi üstüne alan olarak, şirketle beraber satış için vekalet veren olarak ve yazışmalarda görüşmelerinde parayı kendinin için alacağını söylediğinden sorumludur. Satış sözleşme süresinden sonra ama görüşmeler devam ettiğinden süreyi aşma iradesi davalı yanda mevcuttur. Sonuç olarak davacı simsarlık ücretine hak kazanmıştır. Bu nedenler ile davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KABULÜNE,
2— tarihinden itibaren — —- mevduatın ödendiği en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müteselsil tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 15.322,79 TL harçtan, peşin alınan 3.830,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.492,09 TL harcın davalılardan müteselsil alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 3.830,70 TL peşin harç, 182,00 TL posta giderleri olmak üzere toplam 4.067,10 TL’ nin davalılardan müteselsil alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalılar tarafınca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 26.234,55 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsil alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müteselsil tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2021