Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/41 E. 2020/432 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/41 Esas
KARAR NO : 2020/432

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında uzun bir dönemdir (Yaklaşık 24 yıldır) devam eden yetkili servis sözleşmesi uyarınca, devam eden ticari bir ilişki bulunduğunu, Yetkili servis sözleşmesinin her 5 yılda bir yenilenmek suretiyle devam ettiğini, —— tarihinde taraflar arasındaki akdedildiğini, davalı şirketin Beyoğlu —–. Noterliği’nin —– yevmiye nolu ihtarı ile sözleşmeyi yenilemek istemediğini ve 05.03.2019 tarihi itibariyle sözleşmenin yürürlükten kalkacağını bildirdiğini, Taraflar arasındaki akdedilen sözleşmenin 13. Maddesinde “ ancak uzayan dönemlerde birlikte işbu sözleşme imza tarihinden itibaren hiçbir şekilde 5 yıldan fazla bir süre yürürlükte kalmayacağını, 5 yıllık sürenin sonunda hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın kendiliğinden yürürlükten kalkacağı hükmü yer aldığını, taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmelerinin yıllarca bu hükme rağmen devam edip, müvekkili şirketin sözleşme hükümlerine aykırı hiçbir fiili veya akdi davranışı olmamasına rağmen, en son sözleşme döneminde makul bir süre hususuna uyulmadan sözleşmenin feshi iradesi iyiniyetli veya sözleşmeye uygun bir davranış olarak nitelendirilemeyeceğini, Çünkü, 13.2 hükmü olmasına rağmen, her 5 yılda bir sözleşmenin uzun süredir devam ettirilmek suretiyle, taraflar arasında ticari bir teamül oluşturulduğunu, müvekkilinin bu teamüle uygun olarak sözleşmenin 05.03.2019 tarihinden sonra da devam edeceği inancı ile yetkili servis olarak yatırımlarına devam ettiğini, hatta davalı şirketin yönlendirmesi ve hatta zorlama uygulamaları ile ——–yönünden ciddi mali külfet altına girecek yatırımlar yaptığını belirterek davalı şirketin taraflar arasında 25 yıldır devam eden servis sözleşmesinin devam edeceği yönünde müvekkili şirket nezdinde oluşturduğu güven ve taraflar arasında oluşan ticari teamül gereği müvekkilinin şirketin sözleşmenin davalı yan tarafından tek taraflı feshi neticesinde uğramış olduğu maddi ve manevi zararları talep etme hakkı hukuka uygun olduğundan, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile Haklı davalarının kabulü ile 4.106,65 TL cari hesap alacaklarının tahsiline, yine davalı şirketin haksız bir şekilde sözleşmeyi feshi nedeniyle 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 24.106,65 TL alacağın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin yenilenmeme isteminde sözleşmeye aykırı bir husus olmadığını, davacının talep dayanaklarının anlaşılamamakta olup, açıklattırılmasını, davacının tazminat taleplerinin yersiz olduğunu, maddi tazminat koşullarının oluşmadığını, hukuka aykırı bir fiil bulunmadığını, zarar unsuru oluşmadığını, müvekkilinin bir kusuru olmadığını, illiyet bağı bulunmadığını, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını belirterek —– yetkili olması sebebi ile davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddini, davanın esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Mahkememizce, uyuşmazlığın davacının, davalının yetkili servisi olduğu hususunun ihtilafsız olduğu ve her 5 yılda bir yenilendiği ve en son , taraflar arasındaki 05/03/2014 tarihli sözleşmenin düzenlendiği bu sözleşmenin de davalı tarafından haksız yenilenmemişse, davacının varsa cari hesap alacağı, davacı tarafından alınan araçların teknik değişimi, bastırdığı—–kazan ve diğer ekipmanlar, kurumsal kimlik uygulamasından doğan maddi ve zarar teminat talep edilecekse zararı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde —– Mahkemelerinin yetkili olması sebebi ile davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ve incelenen sözleşme gereğince, davacının, davalının yetkili servisi olduğu hususunun ihtilafsız olduğu ve her 5 yılda bir yenilendiği ve en son , taraflar arasındaki 05/03/2014 tarihli sözleşmenin düzenlendiği bu sözleşmenin de davalı tarafından Beyoğlu —- Noterliğinin —– yevmiye nolu ihtarnamesi ile fesih iradesinin davacıya bildirildiği, davacı ile davalının tacir olduğu HMK 17 maddesi gereğince tacirler arasında Yetki sözleşmesi yapılabileceği, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen yerde açılacağı, taraflar arasında düzenlenen —- tarihli olup taraflarca imzalanan sözleşmenin 17 maddesi ile düzenlenen son hükümler başlığının 17/1 maddesinde “ihtilaf halinde İstanbul Merkez Mahkemelerinin tek yetkili” olduğu konusunda mutabık kalındığı, HMK 116/1-a maddesi gereğince davalının süresinde Yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla, davalının yetki itirazının kabulü ile HMK 116/1-a HMK 17 ve sözleşmenin 17/2 md. Gereğince Mahkememizin yetkisizliğine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1- Davalının yetki itirazının kabulü ile HMK 116/1-a HMK 17 ve sözleşmenin 17/2 md. Gereğince Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili —– Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.