Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/407 E. 2022/704 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/407 Esas
KARAR NO: 2022/704
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili tarafından davamıza konu olan icra takibinin alacağının dava dışı —– temlik yoluyla devraldıklarını; davalı şirketin—– kullandığını, diğer davalıların bu krediye müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla taraf olduklarını; kredi borcu ödenmeyince bankaca hesabın kat edildiğini, kat ihtarının davalılara tebliğ edildiğini, davalıların kat ihtarına itiraz etmediklerini, bu aşamada müvekkili tarafından banka alacağının temlik alındığını, temlikten kaynaklanan haklarını kullanarak davalılar aleyhine —- dosyasıyla ——- de bu dosyanın ipoteğin paraya çevrilmesiyle ilgili dosyanın —- numarası olduğu, ayrı bir takip olduğu, —– başlatıldığı, dava dilekçesinde de sehven yazıldığı belirtilerek doğru dosya numarası bildirilmiş, mahkememizce maddi hata kabul edilerek ve icra takibinin de —– sayılı dosyaya ait olduğu nazara alınarak bu husus düzeltilmekle ) icra takibi başlattıklarını, davalıların haksız itirazıyla takibin durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar vekili, yetki itirazında bulunarak davacının temlik alan olduğunu—–müvekkilleri arasındaki kredi sözleşmelerinde yetkili mahkemenin —— olarak belirlendiğini, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini bildirmiş, ayrıca davacı tarafından aynı borçtan dolayı krediye verilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, —- sayılı ——- üzerinden ipoteğe konu taşınmazın satılarak —- ödeme yapıldığını; rehin açığı belgesinde borçlu olarak sadece davalı şirketin —–yazdırıldığını, davalı kefillerin isimlerinin yazmadığını, bu nedenle kefiller aleyhine bu takibin yapılamayacağını; kaldı ki, takibe konan alacağında fahiş olduğunu, bu kadar borcun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı aleyhine —– sayılı dosyasında yapmış bulunduğu icra takibinde —- asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve değişen oranlardaki faiziyle birlikte tahsili için yapılmış, buradan tahsil edilecek bedelin —– sayılı dosyasıyla tahsilde tekerrür etmemek koşuluyla icra takibi başlatılmış; icra takibine davalılar süresi içinde böyle bir borçları olmadığından beyanla itiraz etmişler, itiraz üzerine takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce öncelikle —— incelenmiş olup, temliğin —– yapılmış olduğu, söz konusu —– olan kredi borçlusu şirketin ipotekli taşınmazları da tek tek belirtilmek suretiyle takibe konu alacağın dayanağı olan —— doğan alacakların temlik edildiği görülmüş; temliğin noterde yapılmış olması nedeniyle mevcudiyeti sabit görülmüş, usulünce yapılan temlikte takibe konu alacağın davacı tarafından icraya konabileceği kabul edilmiştir.
Öncelikle icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine yapılan itirazlar incelenmiş olup, ilk celsede gerekçeleri zapta geçirilmek suretiyle yetki itirazları reddedilmiştir. Davalılar icra takibine yetki itirazında bulunurken yetkili icra dairesini bildirmemiş olup, bu nedenle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın geçersiz olduğu, ayrıca sözleşmede ——mahkeme belirlenirken ——şekilde bir —- olarak —— Mahkemelerinin yetkili kılındığı sebebiyle mahkememizin yetkisine yaptığı itirazında nihai kararla birlikte istinafı kabil olmak üzere reddine karar verilmiştir.
Davalı kefiller yönünden yapılan itirazda incelenmiş olup, davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla —- sayılı dosyasında icra takibi yaptığı, taşınmazları sattırdığı, —— alacağını bu yolla tahsil ettiği rehin açığı belgesinde yer almaktadır. Ancak rehin açığı belgesinde sadece borçlunun davalı şirket olarak gösterilmesinin nedeni; ipoteğin kefillerin kefalet borcu için değil sadece ——borcu için verildiğinden elbette kredi borçlusu şirketin isminin sadece yer aldığı, kefillerin isminin yer almaması gerektiği nedeniyle davalı kefillerin bu yönden olan itirazlarına da itibar edilmemiştir.
Mahkememizce bu çerçevede—– kaynaklı alacağının tespiti için gerek dosyaya sunulan belgeler gerekse bilirkişinin yerinde inceleme yapmasını sağlamak için yetki belgesi verilmek suretiyle bankacı bilirkişi görevlendirilmiş, bankacı bilirkişi —— tarihli raporunu ibraz etmiş,
Mahkememizce bilirkişi raporu incelenmiş ve denetlenmiş, gerekçelerinin yerinde olduğu, söz konusu —— ödenmemesi nedeniyle banka tarafından sözleşmeye dayalı olarak hesabın kat edildiği, sözleşmede bankaya bu hakkın verildiği; kat ihtarının tarafların sözleşmede bildirdikleri adrese tebliğe çıkarıldığı ancak sonuç alınamayınca icra takibine geçildiği; ipotek üzerinden temin edilen banka alacağı düştükten sonra —–sayılı dosyasında icra takibine başlandığında banka alacağının—–asıl alacak olmak üzere toplam —– alacağının bulunduğu hususunun belirlendiği; bu—–esasen —– —- kaynaklı alacağının —- olduğu; buna —- çek sorumluluk bedeli, — —- —, —- —— bulunduğu, bundan ——- çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonunda ödenen —– düşüldüğünde —- tarihinde kullandırılan —- eklendiğinde —- ulaşıldığı, bunun işlemiş ——— tuttuğu, böylece işlemiş faizinde ——— edildiğinde esasen —– —- alacağının bulunduğunu, mahkememizin taleple bağlı kalarak —- karar verebileceği belirlenmiş olup;
Ancak, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği gibi —- dosyasında da bir icra takibinin bulunduğu, mahkememizce celse arasında—- ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin dosyanın da kapak hesabı da getirtilerek alınan —tarihli ek raporda nakde çevrilen —- tutarındaki alacağında irdelenerek iki şıklı olarak raporun hazırlandığı, mahkememizce teminat mektuplarından kaynaklı alacak dahil edilmeden yapılan rapora itibar edildiği, bu şekilde takip konusu alacağın —— edildiği fakat mahkememizin —– takip miktarıyla bağlı olduğu ve bu miktardan takipten sonra banka tarafından ödendiği belirtilen —çek bedelinin ihtar sonucu ödendiği kabul edilerek bu miktar mahkememizce resen düşülmek suretiyle takibin —- üzerinden devamına karar verilmiş;
Davalı şirketin kredi borçlusu olarak, davalı şahıslarında bu borca müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalamış olmalarından dolayı sorumlu oldukları nazara alınmak suretiyle hüküm oluşturulmuş,
Alacak likit olduğundan ve itiraz haksız bulunduğundtan bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalıların —– dosyasına yaptığı itirazların KISMEN İPTALİ ile;
Takibin davalılar aleyhine —–üzerinden ve bu bedele icra takip talebindeki istenen faiz cinsi ve oranında faiz uygulanarak DEVAMINA,
Ancak tahsil edilecek paralarda birbirleriyle tekerrür ettirilmemesine,
Fazlaya dair itirazın iptali taleplerinin REDDİNE,
—- üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
Alınması gereken 170.035,25 TL harçtan 42.693,75 TL harcın mahsubuyla eksik 127.343,50 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan başvuru harcı ve nispi ilam harcının toplamı —– tamamı ile —- elektronik tebligat gideri —- bilirkişi ücretinin kabul ve ret oranı gereğince, — kısmının toplamı —-yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, davacı lehine 223.460,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin de davacıdan alınıp, davalılara verilmesine,
1.360,00 TL ara buluculuk giderinin kabul ve ret oranı gereğince, 1.349,12 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınmasına, kalanın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.27/10/2022