Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/401 E. 2021/347 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/401 Esas
KARAR NO : 2021/347

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :04/04/2013
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar vekili dava dilekçesi ile; Davalılardan ——— maliki bulunduğu davalı sigorta —— sevk ve idaresindeki araç ile davacılardan —– içerisinde bulunduğu araca kusurlu davranışı ile çarpması neticesinde davacılardan —— yaralandığını aldırılan sağlık kurulu raporuna göre % 98 oranında sürekli iş görememezlik şeklinde yaralandığından—- masraflarına yönelik tazminatın davacı —- destekten yoksun kalma tazminatı ve 5.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam —— tazminatın diğer davacılar için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 190.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —–cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayın tarafından gerçekleştirilmediğini, olayın sahibi bulunduğu——karıştığı bir kaza olduğunu, kazaya sebebiyet ——— yanında sigortalı olarak çalıştığını, kendisinin ———- numarası ile sigortası bulunduğunu, davacı tarafın açtığı kaza ile ilgili olarak kazada zarar gören diğer şahıslarda İstanbul Anadolu ——-. Asliye Hukuk Mahkemesinin —— Sayılı dosyası ile ayrı bir tazminat davası açıldığını, davalıların sigorta şirketinden zararlarını tazmin etme hakkı bulunduğunu, bu kazadan dolayı yük hasarlarından tazminat ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere, maddi zararlarda azami 225.000 Tl ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, manevi tazminat taleplerinin teminat dışında olduğunu, hasar dosyası açıldığını, süreç sonuçlanmadan dava yoluna gidildiğini, bu durumda müvekkili şirketin dava konusu olaya ilişkin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğinden herhangi bir temerrüt durumunun da söz konusu olmadığını, bakıcı giderlerinin 61111 sayılı kanun ile bu taleplerin tedavi gideri kapsamında sayılayacağından —- tarafından karşılanması gerektiğini, bu nedenle bakıcı giderleri taleplerinin reddini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından müvekkili şirketin yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını belirterek talebin vefata ilişkin olmadığından destekten yoksun kalma talebinin reddini, müvekkili şirketin dava konusu olay nedeniyle üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğinden davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin —— esas sayılı dosyası görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilmiş, Mahkememiz dosyasından verilen—- Karar sayılı ilamı Yargıtay —. Hukuk Dairesince —–. sayılı kararı ile “Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK’nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların — paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (——-hususlar dikkate alındığında takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.” denilerek kararın bozulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılan Yargıtay —– karar numaralı ve ———-tarihli bozma ilamı mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı itibarı ile maddi tazminat istemi yönünden, Davacı vekili 11/11/2015 tarih oturumda maddi tazminat yönünden anlaştıklarını, manevi tazminat yönünden sigorta dışındaki diger davalılara yönelik davalarını devam ettirdiklerini beyan ettikleri, Maddi tazminat yönünden taraflar sulh olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan değerlendirmede hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra ——- durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle —– sokacak bir miktara da hükmedilemez. Olayda, olayın meydana geliş şekli, tarafların—- durum araştırması mahkememizce dikkate alınmış olup, bu açıklamalar itibarı ile Manevi tazminat yönünden talebin kısmen kabulü—— ——–olmak üzere toplam 110.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar——- tahsiline karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Maddi tazminat yönünden taraflar sulh olduğundan karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat yönünden talebin kısmen kabulü ile 50.000 TL——- —— olmak üzere toplam 110.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte —– müştereken ve müteselsilen tahsiline,
3-Kabule göre alınması gereken 7.514,10 TL harçtan, peşin alınan 666,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.848,05 TL —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar yararına manevi tazminat talebi yönünden —– uyarınca 14.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 666,05 TL peşin harcın yargılama giderine katılmaksızın davalılar —— müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Bozmadan önce ve sonra davacılar tarafından yapılan toplam 553,50 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 320,45 TL yargılama giderini—– alınarak davacılara ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize ya da mahkememize iletilmek üzere bulundukları yer Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verecekleri dilekçe ya da tutanağa kaydedilmek koşuluyla beyanda bulunmak suretiyle Yargıtay nezdinde temyiz yoluna başvurabilecekleri bildirilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.