Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/387 E. 2020/557 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/387 Esas
KARAR NO: 2020/557
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ: 11/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ————- yapılan yersiz ödemeleri, şirket ortağı olarak———- tahsil talebine ilişkin başlatmış olduğu İcra dosyalarından borçsuz olduğunun tespitiyle, ——–Sayılı dosyasından——— sayılı dosyasından —— borçsuz olduklarının tespitini; davalı tarafından talep edilen, ———– sayılı işlemle ————sayılı işlemle ————– sayılı işlemle ——– sayılı işlemle —— sayılı işlemle ——–sayılı işlemle ————–yersiz ödeme evraklarından da sorumlu olmadığının tespiti talepli menfi tespit davası olup; menfi tespit davaları için yetki kuralı İİK Mad. 72/son uyarınca İcra takibinin yapıldığı yer olabileceği gibi borçlunun ikametgahının olduğu Mahkeme de yetkili olduğu, davacının adresinin yetki alanı içinde olduğu, davacı müvekkil —————— hissedarı olduğunu, hissedarlık dışında ——– yönetim yada temsile yönelik bir görevi bulunmadığını,
Müvekkilinin evraklara ilişkin vermiş olduğu itiraz dilekçeleriyle sözkonusu borçtan————– olarak sorumlu olmadığının, kuruma şirketin adres bilgilerini vererek talebin davalı kurumdan istenmesi gerektiğinin ve bu husuta tüm dava ve talep haklarını saklı tuttuğunu belirterek itiraz ettiğini, tüm bu itirazlarına davalı taraf cevap vermediğini ve nihayeten hususunda itiraz dilekçeleri vermiş olmasına rağmen davalı kurum bu dilekçelere cevap vermediğini ;—————————- dosyasından —— ———– dosyasından——–olmak üzere ——- ayrı İcra takibi yaptığını, takipler üzerine yapmış oldukları ve itirazlarla takibi durdurduklarını, davalı kurumla şifaen yaptıkları görüşmede , şirketin Yönetimine yada başkaca ortağına takip yapılmadığının,müvekkilinin takip yapılmasının gerekçesi sorulduğunda gerekçe göstermek yerine teammüllerinin bu şekilde olduğunu şifaen belirttiklerinin, herhangi bir kanuni dayanak sunamadıklarını, müvekkilinin ————— ortağı olduğunun, temsil ve yönetime ilişkin bir görevi olmadığının, Kurumca yapılan bu işlemler haksız ve mesnetsiz olduğunun, Bu nedenlerle öncelikle davalı kurum tarafından başlatılan ve belirtilen İcra dosyalarından istenen alacaklardan müvekkilinin sorumlu olmadığının ve kurum tarafından gönderilen diğer yersiz ödeme evraklarından da sorumlu olmadığının tespitine ilişkin bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunun, ——-tarafından yersiz ödemenin tahsiline ilişkin çıkarılan yönetmelikte fazi vb. taleplerin istenebilmesi için öncelikle yersiz ödeme konu işlemin kimin kusuruyla yapıldığının tespiti zorunluluk olıup Kurum kendi çıkardığı yönetmeliklere de aykırı işlemler yaptığının, Kurumun müvekkilden herhangi bir hak alacağı veya bunların ferilerine yönelik müvekkilinin sorumlu olmadığını, müvekkilinın şirket ortağı olduğunun, herhangi bir görev ve yetkilendirmesinin olmadığının şirkete yapılan yersiz ödemelerin müvekkilden istenemeyeceğinin tespitinin ve ——-Sayılı dosyasından ——————–sayılı dosyasından ———– borçsuz olduğumuzun tespitini; yine kurum tarafından talep edilen, ————– sayılı işlemle ———–sayılı işlemle——— sayılı işlemle —— sayılı işlemle ——————-sayılı işlemle —————- sayılı işlemle ———– sayılı işlemle ———- yersiz ödeme evraklarından da müvekkilinin sorumlu olmadığının tespitini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline mahkum edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin, ihtilalin davacı ile yapılan ticari sözleşmeye dayalı olduğunu iddia ederek Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu iddia ettiğini, Müvekkili ——–ile davaeı arasında sözleşme olmadığının, sözleşmenin davacının ortak olduğu —————– arasında yapıldığının, müvekkili ——– tacir olmadığını yapılan sözleşmenin ticari sözleşme olarak nitelendirildiğini, davada mahkemenizin görevli olduğu iddiası yasal olmadığını, davanın ticari dava olması için yasada ticari dava olarak nitelendirilmesinin veya taraflardan her ikisinin de tacir olup uyuşmazlığın taraflardan birinin ticari işletmesine ilişkin olmasının gerektiğinin, dava konusu uyuşmazlık yasada sayılan ticari davalardan olmadığının, müvekkili —————-olup tacir olmadığını ve açılan dava ticari dava olmadığının, dava yönünden mahkememizin görevli olmadığının, görevli Mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğunu,
Davacı icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında borçlunun yerleşim yeri olan mahkemenizin yetkili olduğunu iddia ettiğini, dava konusu olan alacakların hepsi için İcra takibi açılmadığının, iki alacak için icra takibi açıldığının, İcra takibi açılmayan alacaklar yönünden yetkili mahkeme Müvekkili —— yerleşim yeri olan ——-Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğunun,
Davacının ortağı olduğu———- müvekkili kurum arasında ——— yapıldığının, sözleşme kapsamında, adı geçen şirket tarafından işletilen ——- tarafından sağlık hizmeti sunulan sigortalıların —-sözleşmeye aykırı olarak fatura edilen ve ——– ödenen miktarlar yönünden yersiz, ödeme çıkarılmış ve adı geçen şirkete ödenmesi için tebligat yapıldığının, adı geçen şirkete çıkarılan tebligatlar tebliğ edilemeden iade edildiğinin, müvekkili Kurum tarafından şirket ortağı olan davacıya versiz ödenen miktarlarını tahsili için tebligat çıkarıldığının, davanın görev yönünden reddine, mahkemenin görev itirazının reddi halinde yetki yönünden reddine, esas yönünden de davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle menfi tespit davasıdır.
————– sayılı dosyasının celp edilip incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın ——————-Sayılı dosyası ve———— sayılı dosyalarının, dosya borçlusuna ait davacı nezdindeki alacaklılar için dolayı davacının borçlu olup olmadığının tespitine yönelik olduğu görüldü.
Görev kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi res’en göz önünde bulundurulması zorunludur. Görev konusunda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekmektedir.
—————- sayılı kararında Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklandığından ve takip borçlusu da tacir olmadığından görevli mahkeme genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi————– olduğu belirtilmiş olup,
Somut uyuşmazlıkta da davacı tacir olmamakla birlikte dosya kapsamından da tacir olmadığı anlaşıldığı davaya dayanak takipte borçlu gerçek kişi olduğu dosya kapsamından anlaşılmış olup Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, takip hukukundan kaynaklandığından görevli mahkeme genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesidir. iş bu nedenle mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın görevli ————— NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderleri, harç vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ————– Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2020