Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/373 E. 2022/484 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/373 Esas
KARAR NO: 2022/484
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketine,—- sahasında, davalı tarafından güvenlik hizmetleri yürütüldüğü —–inşaat malzemelerinin çalındığını, —- oluşan hasarı eksper marifetiyle tespit ettirdiğini ve sigortalısının meydana gelen hasar için — hasar tazminatı ödediğini, Yapılan bu ödeme ile müvekkilinin —sigortalısının kanuni halefi olduğunu, Müvekkili şirketin alacağını tahsil amacıyla —- Sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlattığını, başlatılan icra takibine davalının kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, kötü niyetli yapılan itiraz sonucunda icra takibinin durduğunu, davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinde de uzlaşma sağlanamadığını beyan ederek davalının —– icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, davalının alacağın %20’si kadar icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu hırsızlık olayında müvekkili şirketin bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle bahsi geçen miktardan da sorumlu olmadığını, — iki ana girişinde araç ve yayaların girişini denetlemek ve yabancı kişi ve araçların içeri girmesini engellemek için demir kapı ile güvenlik sağlandığını, kurulan ———– aralıksız görev yapılması için güvenlik görevlileri tahsis edildiğini, Hırsızlık olayının gerçekleştiği saat ve gerçekleşme biçimi dava dilekçesinde tam olarak belirtilmediğini, Hırsızlık yapan yerin olay tarihi ve saati itibariyle çevresel koşulların da dikkate alınarak malların bu saatte çalınmasının hayatın olağan akışına uygun olup olmadığının ve müvekkili şirketin ihmalinin bulunmadığının tespiti gerektiğini, Müvekkili şirketin sözleşmenin yapıldığı gün itibariyle hırsızlık olayının gerçekleştiği gün de dahil olmak üzere sözleşmede özen yükümlülüğünü ihlal edecek herhangi bir davranış sergilemediğini, Hırsızlık olayında müvekkili şirkete atfedilebilecek bir ihmalin söz konusu olmadığını,—–sağlayan müvekkili şirketin güvenliği sağlayacak personel, kamera, alarm, aydınlatma ve kilit, elektronik güvenlik gibi çeşitli tedbirleri aldığını ve bu tedbirler için hizmet alan tarafın bilgilendirildiğini, hizmet alan tarafın istekleri doğrultusunda güvenlik hizmeti eksiksiz olarak yerine getirildiğini, Davaya konu hırsızlık olayında hırsızlık neticesinde ortaya çıkan zararın tazmini hususunda tazmin borcunu doğuran zarar değil kusur olduğunu, beyan ederek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep ettiği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen——-sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın —-alacağının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davacıya sigortalı, dava dışı firmaya hırsızlık nedeni ile yapılan ödemenin davalının ihmal ve tedbirsizliği nedeniyle davalıdan talep edilebilecek ise miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez —– tarihli bilirkişi heyet raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; TEKNİK YÖNDEN: Davalı —–tarihinde dava dışı sigortalı şirkete ait inşaat alanında hırsızlık olayının meydana gelmesinde; davalı güvenlik şirketinin–uygulama yönetmeliği kapsamında, koruma ve güvenlik hizmetini üstlendiği işyerinin risk analiz raporunu hazırlayarak işverene sunduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığı, personelini görev alanının risklerine göre eğitmediği, inşaat alanında görevlendirdiği özel güvenlik görevlilerinin görev alanı giriş-çıkış noktasındaki görevlerini gerektiği – şekilde yerine getirmedikleri, davalı şirketin personelini denetleme ve kontrol görevini tam olarak yerine getirmemesinin de etkisiyle, oluşan güvenlik zafiyeti sonucu dava dışı sigortalıya ait inşaat alanında hırsızlık olayının meydana gelmesinde, davalı güvenlik şirketi —- %60 oranında sorumlu olabileceği kanaati hasıl olmakla birlikte, nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu, Dava dışı sigortalı —-: Dava konusu hırsızlık olayının meydana geldiği dava dışı sigortalı şirkete ait inşaat alanının korunması konusunda; koruma ve güvenlikle ilgili risk analizi yaptırmadığı, —– personel kadrosu iznine rağmen inşaat alanında olay tarihinde —– yeterli sayıda özel güvenlik personeli çalıştırmadığı, kameraların güvenlik personeli tarafından anlık olarak izlenmesi için işveren tarafından –sistemi kurulması ve güvenlik personeli görevlendirmesi gerekirken bunun yapılmadığı, yine devriye hizmeti içinde personel görevlendirilmemesi ile birlikte denetim ve kontrol görevini eksik yapması nedeniyle mallarının korunması konusunda basiretli bir tacir gibi hareket etmediğinden dolayı oluşan güvenlik zafiyeti sonucu dava dışı sigortalıya ait inşaat alanında hırsızlık olayının meydana gelmesinde, dava dışı sigortalı —-oranında sorumlu olabileceği kanaati hasıl olmakla birlikte, nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu, SİGORTA YÖNÜNDEN: —–adresinde gerçekleştirilecek —- alt taşeronları olmak üzere — düzenlemek suretiyle, — ile bu faaliyetin geniş kapsamlı bir poliçe ile—-sigorta poliçesine davacı —- %10 hisse ile teminat verdiği ve iş bu poliçe için münferit olarak, ana poliçe ile aynı vadeli ——- tanzim ettiği, —tarafından düzenlenmiş —- düzenlediği, iş bu zeyilname ile söz konusu riziko adresindeki inşaat faaliyeti için —- tarihleri arasında teminat verildiği, ancak iş—- her ne kadar — vade başlangıçlı olsa da — saatinde tanzim edildiği ve — önce meydana gelmiş hasarların teminat harici olacağı” şerhi düşüldüğü Davacı tarafından tanzim edilmiş olan —- sonunda bulunan şerh doğrultusunda, —-bulduğu tutanaklara geçmiş olan — önce meydana gelmiş olduğundan — olduğu sonucu çıktığı, Davaya konu — tarihinde, riziko adresinde meydana geldiği anlaşılan — tarihinde gelen ihbar üzerine — dosyası oluşturulmuş, aynı gün konu hasarın ekspertizi için bağımsız——- atanmış ve ilk ekspertizin —tarihinde yapılmış olduğu, konu hasar ile ilgili yapılan ekspertiz çalışmaları neticesinde ——-hesaplandığı, davacı—- hissesi dolayısı ile — isabet eden — davacı —- tarafından ödenebilir tazminat olduğunun atanan sigorta eksperi tarafından tesbit edildiği, Konu hasarın hasar nedeni’nin Hırsızlık olarak tesbit edildiği, olay ile ilgili bilgi ve belgelerin incelenmesi, tutanakların kontrolü neticesinde vakanın—– tanımı ile uyumlu olduğu ve konu hasarın Hırsızlık olarak addedilmesinin doğru olacağı, Hesaplanan toplam tazminat ve bunun——sigorta mevzuatı, genel/özel şartlar ve poliçe gereği —- çerçevesinde hesaplandığı, dava dosyasında bulunan bilgi, belge, alış faturaları, ekspertiz raporu ve olay tarihindeki piyasa fiyatları doğrultusunda makul olduğu, hesaplamada maddi hata görülmediği, görüş ve kanaatimiz ile kadri marufunda bulunduğu, Davacı — kendi düzenlemiş olduğu —üzerinde bulunan şerh dolayısı ile —- tarihinde olmuş bir hasarın —- girmediği ve bu anlamında ——davacı —tarihinde sigortalısı—— ödemenin poliçe yükümlülüğü gereği sayılamayacağı, bu yönü ve dava dosyasındaki mevcut bilgi/belgeler ışığında, davacı tarafından teminat harici olarak ödenmiş gibi görülen dava konusu hasar tazminatı dolayısı ile—–oluşup oluşmadığı hakkındaki nihai kararın Mahkemeye bırakıldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; —— ait depoda bulunan malzemelerin hırsızlık sonucu çalınması olayının meydana geldiği; dava dışı sigortalı ile davalı güvenlik şirketi arasında ——- meydana gelen hırsızlık olayının davalı güvenlik şirketi arasında imzalanan sözleşme süresi içerisinde meydana geldiği; davalı şirketin personelini denetleme ve kontrol görevini tam olarak yerine getirmemesi sebebiyle oluşan güvenlik zafiyeti sonucu dava dışı sigortalıya ait inşaat alanında hırsızlık olayının meydana gelmesinde davalı güvenlik şirketinin sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak dava konusu hırsızlık olayının meydana geldiği riziko adresinde —- esası ile dava dışı sigortalı —- düzenlendiği, davacı sigorta şirketinin müşterek poliçeye — hisse ile katıldığı ve —- ettiği ve bu poliçe için—— düzenlendiği, ana poliçesinin —- vadeli olarak düzenlendiği —– vuku bulmuş olan hırsızlık hasarının, — önce meydana gelmiş olduğundan teminat harici olduğu anlaşılmış, zira vade uzatma zeyilnamesi her ne kadar — vade başlangıçlı olsa da—- tanzim edildiği, bu tarih/saatten önce meydana gelmiş hasarların teminat harici olacağı şerhi düşüldüğü nazara alınarak; —-tarihinde olmuş bir hasarın poliçe vadesi’ne girmediği ve bu anlamda teminat harici bir hasar olduğu, bu hasar için davacı —tarihinde sigortalısı —– banka aracılığıyla yapılmış – ödemenin poliçe yükümlülüğü gereği sayılamayacağı anlaşılmakla, davacının talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 218,49 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 137,79‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf yararına AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2022