Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/341 E. 2022/53 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/341 Esas
KARAR NO : 2022/53

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı yan ile davalı arasında —- tarihinde —- imzalandığını ve her sene taraflarca imzalanan ek protokoller çerçevesinde sözleşme yenilendiğini, yapılan sözleşmenin konusunun, davalı—- göstereceği diğer işyerlerinde —, sözleşme kapsamında sürecin iş planına uygun olarak yönetilmesi olduğunu, davalı tarafından ise yapılan hizmete karşılık olarak hizmet bedelinin ödenmesinin taahhüt edildiğini, müvekkili şirket tarafından hizmet alım sözleşmesine uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı yanın sözleşmeye uygun davranılmaması nedeniyle müvekkili şirketin zararının ortaya çıktığını, davalı yanın sözleşmeden kaynaklı— zamanında ödememesi nedeniyle müvekkili şirketin ödemelerini de — pek çok zararın ortaya çıktığını, davalı yana işbu durumun ihtarnameler,— mesajlaşmalarda defalarca bildirilmiş olsa da herhangi bir sonuç alınamadığını, müvekkili şirketin davalının geç ödeme yapması nedeniyle dava dışı —ödemelerini yerine getiremediğini, hem itibar kaybettiğini, — zorunda kaldığı için fazladan faiz ödediğini, müvekkili — — ——dışında da borçlu olduğu yerlere de faiz ödemek zorunda kaldığını, yapılan görüşmelerde bir sonuç elde edilemediğinden taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan alacak talebiyle davalı aleyhine—–sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı yanın haksız ve mesnetsiz olarak kötüniyetle icra takibine itiraz ettiğini, yapılan itiraza karşı ——– anlaşmaya varılamadığını, davalının, müvekkili alacağını
sürüncemede bırakılması amacı ile iyi niyet kurallarına aykırı olarak itiraz edip takibin durmasına neden olduğunu belirterek davalarının kabulü ile davalının haksız ve hukuka aykırı olarak icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine takip konusu alacağının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde dayandığı delillerin taraflarına tebliğ edilmemiş olup, yasa gereği tebliğe muhtaç olan tüm delillere ilişkin cevap verme haklarının saklı olduğunu, davacı tarafça sözleşme hükümlerine aykırı olarak —- bildirilmediğini, ilgili bilgi ve belge teslim edilmediğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmamakta olup, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine ve davacı aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir ve borçlar hukukçusu eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişiler—- raporunda, defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı yönünden verilen yetki ile incelenen davacı — ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında — yılına ilişkin ticari—- onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin–ilişkin ticari defterlerinin — beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davada — sözleşmeye—— taraf olduğu; davada husumetin ayrı bir tüzel kişilik olan ——– husumet yöneltildiği; — kişilik olmakla beraber, taraflar arasında bu yönün uyuşmazlık konusu olmadığı sonucuna– durulmadığı; — ispatı ve davacı alacağı yönünden, taraflar arasında—- Hizmet Alımı Sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme doğrultusunda davacı şirket tarafından davalı şirkete hizmet ifa edildiğinin ihtilafsız olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın, davacının sözleşmenin 5.11.maddesi——- yaptığı ücret ve diğer yasal ——-.kesintilerin ilgili mercilere zamanında ve tam olarak yatırıldığına dair belgelerin davalı şirkete teslim edilmemesi nedeniyle, davacı şirket alacağının ödenmemesinde davalının haklı olup olmadığı hususunda olduğunu, dava, hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde, iş bedelinin ne şekilde ödeneceği düzenlendiğini, Ancak 5.11 maddesinde diğer koşullar yanında, davacı şirkete ödeme yapılabilmesi için, ödeme yapılacak aya ait aylık—- — — tasdikli—— işçilere ait —- fişlerinin davacı tarafından, davalıya ibraz edilmesi gerektiği düzenlendiğini, yani bu hususta TBK 97. madde hükmü uyarınca öncelikli edim yükümlülüğünün davacıya ait bulunduğunu, takip tarihi itibarı ile haklılığın belirlenmesi esasının cari olmakla; — itibarı ile davacının hizmet verdiği — işyeri bakımından —- prim borcu, ——-olup olmadığının, sırf davalı işyerindeki — bakımından ayrıştırılamamakla beraber, incelenen defter kayıtlarında projeleri bakımından ayrıştırılamamakla beraber, incelenen defter kayıtlarında gecikme zammı hariç olmak üzere —- bulunduğunu, keza davalının —- tarihi itibarıyla güncel olarak alınan borç dökümünde takip öncesi döneme ait —– gecikme zammı borcu bulunduğu görüldüğünü, davacı tarafın 13.06.2019 takip tarihi itibarıyla davalıya ait işyerine ait yasal yükümlülük borcunun bulunduğunun sabit olduğu, ödediğine ilişkin davacı iddiası da olmayıp, taraflar arasında geçerli sözleşmenin 511 maddesindeki davacının öncelikli edimi nedeniyle takip tarihi —-istenebilir hale gelmediği sonuca varıldığı, faizin tacir olan taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 4.4.maddesinde; Yüklenicinin, faturaları hizmetin ayını takip eden ayın— içerisinde hazırlayacağını ve şirkete göndereceğini, ödemelerin ise şirketin faturayı onaylamasını takiben 30 gün içerisinde yapılacağının kararlaştırılmış olduğundan, davacı şirketin faiz talebinin yerinde olduğunun kabulü halinde, davacı alacağının fatura tarihi — sonrasında muaccel olacağı, TTK 1530/7 kapsamında ticari temerrüt faiz oranlarına göre takip öncesinde —hesaplandığı, taleple bağlılık gereği —-olduğu, kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında asıl alacağı için TTK m.1530/7 kapsamında ticari temerrüt faiz talebinin yerinde olup olmadığı rapor edilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davacı şirketin ——- ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı,—- yılına ilişkin ticari defterlerinin —- onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin — yıllarına ilişkin ticari defterlerinin—– beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davada yaslanılan sözleşmeye —olduğu; davada husumetin ayrı—–husumet yöneltildiği; ikisi farklı— olmakla beraber, taraflar arasında bu yönün uyuşmazlık konusu olmadığı sonucuna varılmakla, dava, hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde, iş bedelinin ne şekilde ödeneceği düzenlendiği, davacı şirkete ödeme yapılabilmesi için, ödeme yapılacak aya ——– tasdikli suretinin ve—– makbuzunun, işçilere ait — vergi tahakkuk — davacı tarafından, davalıya ibraz edilmesi gerektiği düzenlendiği, yani bu hususta TBK 97. madde hükmü uyarınca öncelikli edim yükümlülüğünün davacıya ait bulunduğu, bu nedenle davacı iş bedelini istemek için bu edimini yerine getirmesi ve davalıya sunması gerektiği ancak davacı tarafından sunulmadığı ve vaktinden önce yapılmış icra takibi söz konusudur. Her ne kadar hizmetin verildiği ve bedelin hak edildiği ticari defter ve kayıtlarda yer alsa da ——ödeme ön şartı gerçekleşmemiştir. Takip tarihi itibarı ile haklılığın belirlenmesi esasının cari olmakla; davacı tarafın 13.06.2019 takip tarihi itibarıyla davalıya ait işyerine ait yasal yükümlülük borcunun bulunduğunun sabit olduğu, ödediğine ilişkin davacı iddiası da olmadığı anlaşılmakla davanın reddine ve davalının kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Peşin alınan 5.827,88 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile 5.747,18 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden — tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yaptığı yargılama gideri olarak 11,00 TL nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Davadan önce gidilen — buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.