Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/340 E. 2023/255 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/340 Esas
KARAR NO: 2023/255
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/08/2020
KARAR TARİHİ: 29/03/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekilinin 19/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle, Müvekkili ile davalı arasındaki ticari alışverişe binaen müvekkilinin davalıya birtakım ürünler sattığını, bu satışa ilişkin e-arşiv faturaların —– tarafından ürünlerin teslimi ile birlikte kağıt şeklinde de tebliğ edildiğini, borçlu tarafından faturalara yasal süresi içinde itiraz edilmediğini, son bakiye üzerinden——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptaline ve 1.465,35 TL için icra takibinin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı davaya karşı cevap vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı faturalardan kaynaklı davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan takibe davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara—— kararında da değinilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen—– Esas sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın 30/06/2020 tarihinde, cari hesaba konu fatura alacağına ilişkin ——- dosyasından Örnek No:7 İlamsız Takiplerde Ödeme Emri ile icra takibi başlattığı, ödeme emrinin 13/07/2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun ödeme emrine ve yapılan ilamsız icra takibine ilişkin esas olmak üzere; 14/07/2020 tarihinde borcun tamamına, ferilerine ve faize itiraz ettiği, icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davalının —- sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaliyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ilişkin olduğu noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Mahkememizin ——–nolu ara kararınca; TTK 83 ve 85 md uyarınca ve HMK 222 maddeleri uyarınca her iki tarafın tüm yasal defterlerinin incelenmesi için inceleme günü verilerek, mali müşavir bilirkişisi aracılığı ile defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Dosyada mübrez 20/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, usul ve yasaya uygun olduğunu, kendi leh ve aleyhine delil teşkil ettiğini, davalının inceleme gününde hazır bulunmadığını, herhangi bir defter veya kayıt ibraz etmediğini, davacı şirket tarafından düzenlenen 732,51 TL tutarlı 3 adet vade farklı faturalarının, davacı şirketin alacağı olarak değerlendirilmediğini, takip tarihi itibariyle davacı şirketin asıl alacağının 533,97 TL olduğunu, davacının takibinde 198,78 TL işlemiş faiz talebi bulunduğunu, dosya kapsamında davalıya keşide edilmiş bir ihtarname bulunmamasına göre davacının işlemiş faiz talebine iştirak edilmediği, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesini isteyebileceğini rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların tacir oldukları, tacir olmaları sebebiyle her iki tarafın ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesine karar verildiği, davalının inceleme günü kayıtlarını sunmadığı, davacı ile davalı arasında —-tarihinde ticari ilişkinin sona erdiği, ticari ilişki süresince—– tutarlı tek bir vade farkı tanzim edildiği, davacı şirket tarafından davalıya tanzim edilen 732,51 TL tutarlı 3 adet vade farkına ilişkin faturaların davacının alacağı olarak değerlendirilmediği, davacının icra takibine konu ettiği asıl alacak miktarının 1.266,48 TL olduğu, davalının cari hesabına borç kaydedilen 732,51 TL tutarındaki vade farkı faturalarını tenzil edilmesi gerektiği, davacının asıl alacağının takip tarihi itibariyle 533,97 TL dir. Bu sebeple davanın kısmen kabulüne, asıl alacak cari hesap olması nedeniyle likittir. İcra inkara hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 533,97 TL asıl alacak üzerinden takip başlangıcında belirtilen şartlar altında aynen devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine,
Asıl alacak olan 533,97 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılmış 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 108,80‬ TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 533,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 207,50 TL tebligat, müzekkere ve 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.207,50 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 403,57 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden ilgili tarafa iadesine,
Miktar yönüyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/03/2023