Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/325 E. 2022/759 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/325 Esas
KARAR NO: 2022/759
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkili ile davalı şirketin ticari faliyetler sonucunda davalı tarafın müvekkili şirketten bir takım ———– hizmet aldığını, bu hizmete ilişkin faturalar kestiğini, Bu —– davalı tarafın faturalardan kaynaklı cari hesabı oluşturan ve bu faturalara karşılık gelen cari hesabını ödemediğini, müvekkilinin söz konusu faturalardan kaynaklı cari hesap alacağına dayanarak—— dosyasıyla icra takibi başlattığını ve davalı tarafa ödeme emri gönderdiğini, davalı tarafın süresi içerisinde borca, faize ve tüm ferilere itiraz ettiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve beyan hakları saklı kalmak üzere; davalı aleyhine icra takibinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik ———- yönünden borçlunun borca itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin yetkili icra takibinde açılmadığını, İcra ve İflas Hukukunda ilamsız icra takiplerinde genel yetki kuralları bakımından HMK madde 5-19’daki yetki kuralları kıyasen uygulanmakta olduğunu, buna göre HMK madde 6 “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmünün haiz olduğunu, İcra takibinin; —- başlatılması gerekmekteyken yetkisiz olarak—– başlatıldığını, Takip, yetkili icra müdürlüğünde açılmadığından işbu davanın da yetki yönünden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin —— bulunan işletmesi/işletmeleri ile hem yerli hem yabancı müşterilerine birinci sınıf hizmet sunmakta olduğunu, davacı/alacaklı tarafından başlatılan icra takibine dayanak olarak —— adet fatura sunulduğunu ve bu faturaların da Müvekkili —– karşılığında kesildiği iddia edildiğini, Ancak bu iddiaların haksız ve mesnetsiz olup; müvekkili şirket ile davacı/alacaklı arasında, hiçbir zaman böyle bir ticari ilişki var olmadığını, müvekkili şirketin, davacıdan, davacı tarafından faturalarla iddia edildiği şekilde bir hizmet almadığını, davacının —- nolu fatura açıklamasında yazılı olan, ——açıklamasında ajans hizmet bedeli olaraktan—- nolu fatura açıklaması olarak —— şeklinde faturalar kestiğini, müvekkili Şirket ile davacı yan arasında hiçbir sözleşme söz konusu olmadığını, davacı yanın verdiğini iddia ettiği hizmetin, sadece davacı yan tarafından fatura açıklamasına konu edildiğini, müvekkili Şirkete bu faturalar tebliğ dahi edilmediğini, Müvekkilinin şirket söz konusu —– davacıdan herhangi bir hizmet almadığını, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacının itirazın iptali talebinin, icra-inkar tazminatı talebinin ve davanın tümden reddine, davacının icra takibine konu ettiği meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine icra müdürlüğünde başlatılan icra takibine, İİK 67. maddesi uyarınca davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce, Tarafların arasındaki uyuşmazlık konularının ; davalının —– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce, TTK 83 ve 85 md uyarınca ve aynı zamanda HMK 222 md leri uyarınca davalı tarafın —- yılı yasal ticari defterlerinin mali müşavir eşliğinde incelenmesine karar verilmiştir.
—–Mahkemesinden talimatla alınan bilirkiş—— tarihli raporunda; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda tacirlerin tutmakla yükümlü olduğu defterler, bu defterlerin içerikleri ve tutulma şekli ile tasdiklerine ilişkin hususların TTK M.64’de düzenlendiği, davalının——-esasına göre ——tuttuğu, inceleme maksadıyla sunduğu ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yaptırdığı, usulüne uygun tutulduğu davacı şirketin tanzim ettiği dava konusu —— adet faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve ticari defterler kapsamında cari hesap ilişkisinin olmadığı rapor edilmiştir.
Davacı vekiline yemin deliline dayanıp dayanmadığı hususu hatırlatılmış, davacı vekilince süresi içinde yemin deliline dayanmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçelere göre; taraflar arasında ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu, davacı tarafından kesilen ve takibe konu edilen —– adet faturaya dayalı fatura alacağına ilişkin cari hesaba dayalı olarak icra takibine konu edildiği, davacının takibe konu edilen faturalara konu hizmetin/işin yapılıp yapılmadığını ve/veya teslim edildiğini ispat etmesi gerektiği, kesilen faturalarda teslim alan imzasının bulunmadığı, davalının ticari kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı tarafından kesilen faturaların davalının ticari kayıtlarında yer almadığı, davalının —— kayıtlarında davacı tarafından tanzim edilen faturaların bildirilmediği, —–temin edilen bilgilerde davacı tarafından gönderilen ——- içeriğinin takibe konu olan faturalar olup olmadığının belli olmadığı, taraflar arasındaki iddia edilen ——- yazışmalar incelendiğinde taraflar arasında ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu, ancak icra takibine konu edilen faturaların davalı yanca kabul edilmediği, yazılı delil başlangıcı sayılamayacağı, davacının —– ancak yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiği, davacı yemin deliline de dayanmadığı, her ne kadar davacı tarafı kendi ticari kayıtlarına incelenmesi talep edilmiş ise de davalı taraf verilen kesin süreye rağmen ticari kayıtlarını sunmadığında ancak bu aşamada davacının ticari kayıtlarının incelenmesi gerekeceğinden bu talebi yerine getirilmemiş olup davacı tarafından ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de taraflar arasında ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu davacının alacağını ispat edilemediğinden davanın reddine karar verildiğinden şartları oluşmayan kötü niyet takip tazminatının reddine
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Peşin alınan 121,05 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 40,35 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraflar kendilerini vekil ile temsil ettiklerinden AAÜT uyarınca davalılar yararına taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından artan tutar varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. . 23/11/2022