Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/324 E. 2021/686 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/324 Esas
KARAR NO : 2021/686

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, —–. davalı arasında bir takım mobilyaların satış konusunda anlaştıklarını,—- olmadığını, kullanıldıkça ayıpların ortaya çıktığını, ayıplar çıkınca müvekkilinin satım sözleşmenin karşı tarafı olan davalı firmadan defalarca sorunun giderilmesi talebinde bulunduklarını ancak ayıplı mallardaki sorunların giderilmesi için davalı tarafça herhangi bir adım atılmadığını, müvekkilinin davalının mağazasından almış olduğu —— — yapılmadığı için oturma yerlerinde—çıkması söz konusu olduğunu, — kırıktır ve bundan dolayı — değişimi olduğu halde tekrardan aynı hatayı verdiğini,— ayaklarının kırık olduğunu, — –olduğunu, müvekkilin bu hatalarının çıkması sonucu daha fazla hatalar ortaya çıkabileceğini düşündüğünden bu ürünleri kullanmadığını, ayrıca davalı taraftan —- müvekkilinin — kullanımını durdurduğu için bazı ürünlerde ayıplar ortaya çıkmadığını, ancak bu ürünlerin az bir parça olduğunu,— sözleşmesi için sözleşmeden dönüldüğünü, ayıplı olmayan malların kullanılması noktasında müvekkilinin mecbur bırakılmasının anlamsız olduğunu, söz –davalı ile iletişime geçildiğinde ayıpları kabul ettiklerini fakat sorunları gidermediklerini— satış bedelinin taraflarına iadesini istediklerini ancak davalı ile anlaşma sağlanamadığını beyan ederek satın alınan malların bedeli olan 14.335,00 TL nin işlenmiş olan ve işleyecek faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tüketici dava dilekçesinde ürünlerin kurulumunun yapılmadığını iddia etse de bu hususun doğru olmadığını, fatura irsaliye fatura olduğunu teslim esnasında tüketicinin ürünü teslim aldığı imzasının olduğunu, ürünlerde herhangi bir ayıp olduğunda teslim almaması gerektiğini, bu nedenle kurulumun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını— davacı ürünlerde açık—- sağlam aldığını fatura üzerinde belirtmekte bir sakınca görmediklerini, davacı dava dilekçesinde—— olduğunu belirtmiş ise de tüketicinin ürünleri sağlam aldığını beyan ettiklerini, — değiştirildiğini, dava konusu ayıbın tekrarlandığı konusunun kendilerine beyan edilmediğini, —- tekrar tekrar kırılmış olmasına anlam veremediklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ticari satıma konu malın iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
15/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; —-herhangi bir ayıp olmadığı —— ayıplı olan ürünlerin dava tarihi itibari ile serbest piyasa koşullarında tamir ve ikinci el fiyat bedeli olarak rayiç değerleri hesaplandığında 6.035,00 TL. olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; tarafların ticari ilişki kapsamında davalı tarafından kesilen dört adet faturaya ilişkin malların ayıplı olması nedeniyle davacının davalıya ödemiş olduğu 14.335,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesiyle 398,74 TL noter masrafı ve işlemiş faiz noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6098 sayılı TBK’nun 227 maddesinde satıcının satılanının ayıplarından sorumlu olduğu—- kullanacağı düzenlenmiştir. Bu aşamada TBK 227 maddesinde alıcının seçimlik haklardan birini kullanacağı açıktır.
Somut olayımızda davacı davalıdan— anlaştıkları, alınan bilirkişi raporuna göre –ayıplı olduğu sabittir. Davacı ödediği tüm bedeli istediğinden seçimlik haklardan iadeyi seçmiştir.
——- geldiği anlaşıldığından artık davacı bu seçimlik haklardın olan “aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanının ücretsiz onarılmasını isteme”—-. Bu hakkından artık dönemez. Yani — isteyemez. Böyle olduğundan artık tam bedeli de geri isteyemez. Davacı ancak bu aşamada bedelden indirim isteyebilir. O halde ayıplar gizlidir ve zamanla çıkmıştır. Ama sonra tamire gitmiştir. Baştan ayıplar belli değildir. Bu aşamada— tamir ve ikinci el fiyat bedelinin rayiç değerinin 6.035,00 TLdir. Bu miktar — edildiğinde davacının — alacaklıdır. Bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-8.300,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 566,97 TL harcın, dava açılırken peşin olarak yatırılan 251,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 315,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmediğinden reddedilen miktar yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılmış 54,40 TL başvurma harcı, 566,97 TL peşin harç, 1.138,00 TL tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.759,37 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 991,053 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davadan önce gidilen— arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.