Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/294 E. 2022/212 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/294 Esas
KARAR NO: 2022/212
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2019
KARAR TARİHİ: 23/03/2022
—-sayılı görevsizlik kararı uyarınca mahkememize tevzi edilmekle davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—- davalı satıcı —- satın aldığını, müvekkili tarafından işbu satış sözleşmesi kapsamında — tutarındaki araç satış bedelinin davalı tarafa ödendiğini, —-tarafından ihale yoluyla satışa çıkarılan dava konusu aracın, satıcı —- tarafından müvekkiline satılırken yaklaşık — olduğunun bildirildiğini, aracın — olduğu gözükse de müvekkili aracı satın aldıktan sonra yetkili servis kayıtlarının tetkik edilmesi sonucunda aracın——- yetkili serviste bakım yaptırıldığının tespit edildiğini, satım sözleşmesinde söz konusu aracın —- düşürülmüş olduğuna ilişkin müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadığını, dava konusu aracın gerçek değeri dikkate alındığında aracın —— yarısından daha fazla oranda düşürülmüş olduğunun açıkça görüldüğünü, satış zamanı —- ilgili ekspertiz yapılmış olmasına rağmen oto eksperi tarafından —- düşürülmüş olduğu anlaşılamadığından araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu, tüm bu hususların dava konusu —– oynanmış olduğunu, böylelikle ayıplı mal statüsünde olduğunu ortaya çıkardığını, davacının araçtaki gizli ayıptan dolayı davalılara —– numaralı ihtarnameyi çektiğini, söz konusu ihtarnamenin davalılar ——tebliğ olduğunu, ancak müvekkiline herhangi bir menfi ya da müspet bir dönüş yapılmadığını, müvekkilinin çekmiş olduğu ihtarnamelerle ilgili kendisine olumlu veya olumsuz bir dönüş yapılmaması nedeniyle aracı satmak durumunda kaldığını, davacının ayıplı aracı —- numaralı araç satış sözleşmesiyle —bedelle sattığını, müvekkilinin — bedelle aldığı aracı malın ayıplı olmasından dolayı —- zarara uğradığını, müvekkilinin aracın ayıplı çıkmasından dolayı belli —- olup bunları da talep etme mecburiyetinin doğduğunu, müvekkilinin aracın bakımı ve kuaför hizmetleri için yaklaşık — ihtarname ve araç satış sözleşmeleri içinde noter masrafı yaptığını, ayrıca ayıplı otomobile ilişkin —- davalılardan tahsilini talep ettiklerini, —- ispat yükünün açıkça satıcıya ait olduğunun belirtildiğini, ayıplı malın —-yapılan araç satış sözleşmesiyle satın alınmış olup araçta ki gizli ayıp aracın satıldığı tarihte mevcut olduğunu, ayıbın teslim tarihinden itibaren — ay içinde ortaya çıkıp müvekkilinin aracın ayıplı olduğunu —– tarihli ihtarnamesiyle davalılara bildirmiş olduğundan kanun gereği ayıbın aracın teslim tarihinde var olduğu kabul edileceğini ve aracın ayıplı olmadığının ispat külfetinin satıcıda olduğunu belirterek davanın tümden kabulüne, davacının malın ayıplı çıkmasından dolayı aracı daha düşük bedelle satmak zorunda kaldığından aradaki satış bedeli farkı olan—– satış bedeli farkının yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının aracın bakımı ve kuaför hizmetleri için harcadığı —- davacının yapmış olduğu ihtarname ve araç satış sözleşmesi için noter masrafları, —— davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı —– vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili şirketin, —– alıcı satıcı arasındaki alım satım işlemleri için ödeme ve transfer hizmeti veren sektöründe tanınmış bir şirket olduğunu, nitekim müvekkili şirketin, faaliyet alanı tanımında da ifade edildiği üzere,—- doğrudan bir tarafı olmadığını, alıcı ve satıcı arasındaki alım satım işlemlerine ilişkin bir takım hizmetler sunduğunu, dolayısı ile müvekkili şirketin hizmet aracı servisi olarak yer aldığı araç alım-satım işlemlerinde hiçbir zaman satıcı sıfatı ile hukuki ilişkiye girmediğini, nitekim davacının dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu —– söz konusu satış sözleşmesinde satıcı tarafın müvekkili şirket satıcı üyelerinden, —- Olduğunu, müvekkili şirketin, üyelerinin satmış oldukları araçlardan doğan herhangi bir hukuki yükümlülüğü veya sorumluluğunun da bulunmadığını, müvekkili şirket, satıcı üyelerden teklif alarak en yüksek teklifi veren alıcı üyeye aracın satılması için aracılık ettiğini, müvekkili şirketin, alım-satımına aracılık edilen araçların ayıplı olmasından veya sair durumlardan doğan herhangi bir hukuki sorumluluk ve/veya yükümlülüğünün de bulunmadığını, söz konusu yönde hüküm ve ifadelerin müvekkili şirket ile satıcı üyeleri arasında akdedilen matbu sözleşmelerde de yer aldığını, bununla birlikte müvekkilinin satışına aracılık ettiği araçlar ile ilgili yaptığı tek ekspertizin, referans niteliğindeki —— olduğunu, ilgili sözleşme hükmünde; müvekkili şirket tarafından yapılan ekspertiz raporunun sadece kaportayı kapsamakta olup; kilometre ile oynanmış olması da dahil bu tip ayıp ve şikayetlerden müvekkili şirketin sorumlu olmayacağının açıkça belirtildiğini, davacı tarafından uğranıldığı iddia edilen zarar taleplerinin muhatabının müvekkili şirket değil, üye satıcı olduğunu, müvekkil—– davanın tarafı olmasının hukuken kabul edilemeyeceğinin açık olduğunu, davacı taraf aracın kilometresi ile oynandığı ve gizli ayıp iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davacının iddialarının ikrarı niteliğinde olmaması koşuluyla, davacının, dava dilekçesi ile birlikte ibraz etmiş olduğu belgeler ile aracın iddia edildiği üzere —— bulunduğunun ispatının mümkün olmadığını belirterek müvekkili şirket hakkında açılmış olan işbu davanın tüm talepler yönünden öncelikle husumet yokluğu nedeniyle, mahkememizin aksi kanaatte olması halinde ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– tarafından sunulan cevap dilekçesinde; davacının araç alım satımıyla ilgilenen bir galerici olduğunu, tacir olan davacının —dava açmasının mümkün olmadığını, ayrıca aracın—– 2. el bir araç ve ticari araç olduğunu, sürekli alınıp satılan bir araç olarak ticari araç statüsünde olduğunu, ticari mal statüsünde olan otomobiller hususunda tüketici mahkemelerinin görevsiz olduğunu, davada görevli ve yetkili mahkemenin —- Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dosyada görevsizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli —Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, — sadece —- — olduğunu, dava konusu —— aracın ne üreticisi ne ithalatçısı ne de distribütörü olduğunu, dava konusu aracın —– olunmamasından dolayı taraflarına herhangi bir sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını, davacının ihbar ve muayene yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının aracını——- tarihinde teslim aldığını, huzurdaki davayı ayıp ihbar süresi geçtikten çok sonra açtığını, ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirmemesi nedeniyle, davacının davasının reddi gerektiğini, defalarca el değiştirip —– girmiş —–yaşındaki aracın ikinci el satışına uygulanacak hukukun Tüketici Kanunu değil ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticareti hakkındaki yönetmelik olduğunu, davacının aracı satın aldığı tarihte kendisine aracın —olduğunun söylendiği iddiasını hiçbir belgeyle kanıtlayamadığını, davacı aracın —yılındaki servis kaydında —- gözüktüğünü de iddia ettiğini, fakat bunu kanıtlayan herhangi bir belge sunmadığını, davacının aracını ne kadar fiyata satmış olduğunun davacının zararını kanıtlamayacağını, davacının varlığını iddia ettiği —– reddettiklerini, davacının sorunsuz şekilde kullandığı ve sattığı aracının bakım ve —masraflarını, satış sözleşmesi noter masraflarını, motorlu taşıtlar vergisini müvekkili şirketten talep edemeyeceğini, dava konusu araçta herhangi bir ayıp bulunmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
— sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı —tarafından davalılar —–ayıplı maldan dolayı kaynaklanan bedel farkının ve yapılan masrafların iadesi istemi ile açılan davada yapılan yargılama sonucunda ——-tarihinde kesinleşerek mahkememize tevzi edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, ayıplı maldan dolayı kaynaklanan bedel farkının ve yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davanın aracın ayıplı olup olmadığının tespiti ile ayıptan kaynaklanan bedel farkının ve yapılan masrafların iadesi istemi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak dosya üzerinde makine mühendisi bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez —– tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; dava konusu —– henüz davacıya satılmadan —– tarihinden önceki bir tarihte km değerinin düşürülmüş ve ——- gizli ayıplı hale getirilmiş olduğu; davalı —- tarafından gizli ayıplı — davacıya satılmış olduğu için gizli ayıp nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, davalı —- ithalatçısı olduğu, ancak — gizli ayıbın üretim kaynaklı olmadığı, davacıya —– satan davalı —-yetkill satıcısı veya temsilcisi olmadığı için —-sorumluluğunun olmadığı, —- Değerinin düşürülmesi ve gizli ayıplı hale getirilmesi nedeniyle değer kaybının — Olduğu ve —- talep edebileceği, davacının —– ucuza satması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu ve davalılardan talep edilemeyeceği; Davacı tarafından otomobilin bakım masrafları ile noter masrafları ile ilgili ödeme belgesi sunulmadığı için değerlendirilemediği; otomobilin davacıda kaldığı —–süresince tekrar kirlenmiş olacağı için kuaför bedelinin talep edilemeyeceği; dava tarihi —- itibariyle yasal faiz talep edilebileceği; —- değerinin düşürülerek gizli ayıplı hale getirilmesi nedeniyle—– — davalı —- dava tarihi —- itibariyle yasal faizi ile tatep edilebileceği yönündeki tespit, görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacının davalıdan —- sözleşmesi ile satın aldığı, aracın satın aldığından —— olduğunun belirlendiği, alınan bilirkişi raporuna göre bir aracın —– oynanmış olması gizli ayıp olduğu, aracın —— davacıya satmış olduğundan gizli ayıp nedeniyle oluşan değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı ——- ithalatçısı olduğu ancak —– gizli ayıbın üretim kaynaklı olmadığı sonradan ortaya çıkarılması nedeniyle zarardan sorumlu olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı —-yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Davalı —- Aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE, — dava tarihi olan —-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemlerin ayrı ayrı reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL. başvurma harcı ve 259,58 TL. peşin harç olmak üzere toplam 340,28 TL. harcın davalı —– tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi gideri toplamı olmak üzere toplam 1.037,30 TL. yargılama giderinden red/kabul oranına göre 285,63 TL.sinin davalı—— alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen dava yönünden 3.800,00 TL. vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
7-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 5.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
8-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca tümden reddedilen dava yönünden 5.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——verilmesine,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren kabul yönüyle kesin, reddedilen kısım yönünden 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.. 23/03/2022