Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/286 E. 2022/823 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/286 Esas
KARAR NO : 2022/823

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/03/2016
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, —-alanında faaliyet gösterdiğini, davalı tarafında aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini ve davacı şirketin davalı şirketten mal alımı yaptığını, davacı tarafın 21.02.2015 tarihinde—–davalı şirket yetkilisi ile yapmış olduğu anlaşmaya istinaden (peşin ödeme nedeni ile davalı tarafın taahhüt ettiği—-marka üründe %40, —– marka ürünlerde %40, —–marka ürünlerde %30, —— marka ürünlerde %33,—– marka ürünlerde %2,5 iskonto) davalı şirketten sipariş edecek ürünlere karşılık 23.02.2015 tarihinde davalı tarafının hesabına 200.000 USD gönderildiğini, davalı tarafından hesaba geçen 200.000 USD in o günkü çapraz kurdan EURO ya çevirip, cari hesaba kayıt etmesi gerekirken TL olarak kayıt edildiğini ve dövizdeki yükselme nedeni ile davacı firmanın büyük miktarda maddi zarara uğradığını,ayrıca peşin ödeme nedeni ile yapılması gereken iskontonun yapılmadığı için ticari faaliyetin sonlandırıldığını,davacı tarafının davalı taraftan olan 29.184 USD cari alacağının faizi ile birlikte ödenmesi için—–Noterliği 11/01/2016 tarih ve —— Yevmiye Nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini,ihtara rağmen borcu ödememesi üzerine ——-Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından takip tutarının 27.472,80 TL sinin icra dairesine yatırılarak bakiye kısmına itiraz edildiğini beyan ederek icra takibinin durduğunu, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20 sinden az olmak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ilişkinin cari hesap ilişkisi olduğunu, davacı tarafının, sipariş avansı olarak 200.000 USD yi davalı şirketin hesabına gönderdiğini, gönderilen miktarın 23.02.2015 tarihli kur ile TL olarak davacının cari hesabına kaydının yapıldığını, iş bu işlemden sonra davalı tarafından çeşitli mallar satarak fatura düzenlediğini ve faturaların davacı tarafın carisine borç olarak kayıt edildiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, davacı tarafının kesilen fatura iliraz edilmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, açık hesap ticari ilişki nedeniyle oluşan alacağın tahsili için yapılan takibe kısmi itirazın iptaline ilişkindir.Mahkememizin —–Karar sayılı ilamı—– Bölge Adliye Mahkemesi —— sayılı kararı ile ‘Buna göre yukarıda yer alan hükümler gereğince, dava sırasında davacının ölmesi halinde HMK’nın 55. maddesine göre mirasın kabul ve reddi için gerekli süre için dava ertelenecektir. Mahkeme de bu doğrultuda karar almış ise de en yakın mirasçılar tarafından reddedilen mirasın resmen tasfiyesi yoluna gidildiği, bu durumda terekeye temsilci atanmasının beklenilmesi gerektiği gözetilmeden 06/03/2019 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmediğinden bahisle davanın HMK 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. Bunun sonucu olarak da davanın açılmamış sayılmasına dair mahkeme kararı da hatalıdır.Mahkemece yapılacak iş, davanın tereke temsilcisine usulüne uygun ihbarı ile yeni duruşma gününün tereke temsilcisine ve davalıya tebliği, tarafların duruşmaya gelmesi ve davayı takip edeceklerini bildirmeleri halinde tereke temsilcisi huzuru ile davaya devam olunması, tarafların belirlenen günde mazeret beyan etmeksizin duruşmaya katılmadıkları veya katılıp da davayı takip etmeyeceklerini beyan etmeleri halinde HMK’ nın 150. maddesine göre işlem yapmak olmalıdır’ denilerek karar kaldırılarak gelmekle, Mahkememiz esas defterinin —– Esas sırasına kaydı yapılmıştır.Davacı şirketin davalı borçlu aleyhine 18.01.2016 harç tarihli takip talebi ile —–Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı davalının süresi içinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, iş bu dava İİK 67 MD gereğince açılan itirazın iptali davası olup 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketinin, dava konusu işlemlerin olduğu 2015 yılına ait yasal defterlerinin AÇILIŞ tasdiklerine ait bilgilerin yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde yapılmış olduğunu, davacı şirketinin 2015 yılına ait yevmiye defterinin Türk Ticaret Kanununun ilgili hükmü gereğince yeni senenin içindeki sürenin sonuna kadar notere yaptırılması gereken kapanış tasdikinin yapıldığı, davalı taraf ile davacı tarafın 200.000 USD’ sinin 23.02.2015 tarihli —–döviz alış (2.4772) kuru üzerinden 213 sayılı VUK.nun 215. maddesine göre Türk parası karşılığını gösterilerek kayıtlara aldıkları ve davalı tarafın, mal satışına ait faturaları (2.4772) sabit kur üzerinden düzenlendiği ve davacı tarafın faturalara itiraz ettiğine dair bilgi ve belgenin bulunmadığı,davacı şirket ile davalı arasında ticari işlemlerle ilgili iskonto uyulacağına dair sözleşme ibraz edilmemiş olup, davacı tarafından düzenlenen 09.11.2015 tarih —–seri nolu 37.414,26 TL tutarlı ve 121 1.2015 tarih —– seri nolu 20.332.78 TL tutarlı olmak üzere toplam 57.748.13 TL in davalı tarafın, yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı görüldüğünü,takip tarihinden önce davalı tarafın,—–.Noterliği 11.01.2016 tarih ——- yevmiye nolu ihtarname ile 19.01.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı tarafın itirazın iptali istemi ile ikame etmiş olduğu davaya, 88.719.36 TL (29.184 USD) asıl alacak, 153.13 TL işlemiş faiz, 100.00 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 88.972,49 TL üzerinden konu ikame etliği alacağını, 27.472,80 asıl alacak (11.096,26 USD), davalı tarafından, takipten sonra dava tarihinden önce 29.01.2016 tarihinde icra dairesine ödediği, 27.472.80 TL (11.096,26 USD) ödemenin borcun infazı aşamasında dikkate alınabileceği rapor edilmiştir.Dosyanın bilirkişiye verilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi 09/06/2017 tarihli ek raporunda davacı tarafın, 200.000 USD’ siniı 23.02.2015 tarihli—–döviz alış (2.4772) kuru üzerinden 213 sayılı VUK.nun 215. maddesine göre, Türk parası karşılığını gösterilerek kayıtlara alındığı, davacı tarafının, ticari faaliyetten kaynaklı hesap alacak bakiyesinin, 27.473,09 TL karşılığı 9.439,63 USD olduğu, davaya konu edilen, 09.11.2015 tarih —— seri no.lu 37.414,26 TL tutarlı ve 12.11.2015 tarih——- seri no.lu 20.332,78 TL tutarlı faturaların, davacı tarafın yevmiye defterinde kayıtlı olduğu, davacı vekili tarafından, satıma konu mallara ilişkin ıskonto uygulandığına dair sunulan belgede, şirket yetkililerinin isimleri ile atılı imzalarının bulunmadığı görülmüş olup, davalı tarafından, satıma konu olan ürünler ile ilgili düzenlenen faturalarda ki fiyat artışı ve azalışlarının, USD’in TL karşılığında ki değişimine, satıma konu olan aynı nitelikteki ürünlerin renkleri ve boyutlarındaki farklılıklardan kaynaklı olduğu, kök raporda belirtildiği üzere davalı tarafın 200.000 USD’ nı 23.02.2015 tarihli ——döviz alış (2.4772) kuru üzerinden 213 sayılı YUK.nun 215. maddesine göre, Türk parası karşılığını gösterilerek kayıtlara alındığı, yine kök raporda maddi hata yapıldığı, borç/alacak durumumu, faturaların düzenlendiği tarih ile ödemenin yapıldığı tarihe göre, davalı tarafın 27.472,80 TL karşılığı 9.439,53 USD borçlu olduğu rapor edilmiştir.
Bilirkişi 19/12/2017 tarihli ek raporu ile davalı tarafından, davacı tarafa çeşitli model ve marsalarda ürün satlığı ve dava konusu ürünlerin davalı tarafından yurtdışında ithalat edildiği, her malın birim fiyatı farklı olup, fatura tarihinde USD kurunun TL karşılığı
gösterilerek, faturaların düzenlendiği, farklı tarihlerde düzenlenen faturalarda aynı ürüne ait fiyat artış ve azalışlarının meydana geldiği ,diğer bir ifade ile aynı ürüne ait iki fatura arasında fiyat azalışı ve fiyat artışların olduğu görülmüştür.Davaya konu edilen mallara ilişkin düzenlen faturalardaki fiyat artış oranının dava dilekçesince beyan edilen iskonto oranı ile aynı olmadığı,dava ve takip konusu alacağın likit olup olmadığı rapor edilmiştir.Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;Taraflar arasında ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu ve taraflar arasında yazılı bir anlaşma bulunmadığı, bu kapsamda davacı alıcının davalı satıcıdan kask alacağı bu sebeple davacının 23/02/2015 tarihinde davalının hesabına 200.000 USD gönderdiği ihtilafsız olup, ihtilafın taraflar arasında davacı alıcı tarafından gönderilen 200.000 USD’nin gönderdiği tarihte EURO cinsine çevirip çeviremeyeceği yine taraflar arasında peşin ödeme sebebiyle iskonto yapılması gerekip gerekmeyeceği gerekiyor ise davacının takip anında davalıdan cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı hususunda toplanmıştır.Ödemelerin USD olarak yapılacağına dair taraflar arasında sözleşme olmadığından, döviz üzerinden yapılan ödemelerin davalı cari hesabına döviz olarak geçme zorunluluğu yoktur. TL olarak geçebilir. Ve davacı tarafından gönderilen 200.000 USD cari hesaba gönderme tarihindeki dolar karşılığı TL olarak geçmiştir.İskonto (peşin ödeme sebebiyle) ya da döviz üzerinden cari hesap tutulması içinde yazılı bir anlaşma bulunmadığından;Davalının peşin indirim yapması gerekmediği, cari hesabın döviz olarak tutması gerekmediği değerlendirilerek yapılan incelemede raporlarla 27.472,80 TL davalının borcu bulunduğu, bu miktar kadar az emtia teslim ettiği anlaşılmış, ama miktarında aynen davadan evvel takipten sonra ödenmesi nedeniyle devamına karar verilerek bir asıl alacak kalmamış, sadece 27.472,80 TL’ye takibe kadar işleyecek faizle takip ile ödeme tarihi arasındaki faizi hesaplanarak hüküm oluşturulmuştur. Olması gereken asıl alacak davadan önce ödendiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, takip bir senaryo olmadığı anlaşıldığından davalının kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE
1-Davalının—— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile;
2-İcra takibi ile ilgili davalının takip anından davacıya asıl alacak olarak 27.472,80 TL borcu varsa da bu borcun takipten sonra davadan evvel ödediği için takibin 47,18 TL işlemiş faize takip tarihi ile asıl alacağın ödendiği tarih arasında geçen 11 gün için 8,69 TL işlemiş faiz toplamı 55,87 TL faiz yönünden devamına,
3-Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
Olması gereken asıl alacak davadan önce ödendiğinden davacının icra inkar tazminatının reddine,
4-Davalının kötü niyet takip tazminatı talebinin reddine,
5-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 1.880,48 TL harçtan, peşin alınan 605,41TL harcın mahsubu ile bakiye 1.275,07 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 605,41 TL peşin harcın yargılama giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7- Davacının yaptığı yargılama gideri olan bilirkişi ücreti ve posta giderleri olmak üzere toplam 1.205,00 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 539,39 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalının yaptığı yargılama gideri olan 124,50 TL den davanın reddine tekabül eden 68,77 TL nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Davacı taraf yararına—–davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
10-Davalı taraf yararına ——davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
11-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Kabul yönüyle kesin,red yönüyle kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı.