Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/279 E. 2021/740 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/279 Esas
KARAR NO: 2021/740
DAVA : İflasın Ertelenmesi
DAVA TARİHİ: 20/04/2016
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Mahkememizin —- dosyasında;
“Davacı vekili, müvekkili şirketin —-kurulduğunu, —- — taşındığını; kuruluşundan bu — faaliyet gösterdiğini; — — —- açtığını;—- anlamda ekonomik getiri sağladığını; daha sonra bu iki —- getirildiğini ve şirketin —- çıktığını; son ——– daralma meydana geldiğini,—- başladığını; esasen bu sektörde faaliyet gösteren davacı şirketinde tüm deneyimlerine rağmen bu krizden etkilendiğini; ——– batıklığın şirket yönetimince tespit edildiğini; bu durumdan çıkmak için iyileştirme projesi hazırlandığını; iyileştirme projesinin uygulanması halinde kesinlikle borca batıklıktan çıkacağının değerlendirildiğini; şirketin — ertelenmesinde alacaklılarınında yararı bulunduğunu belirterek; — tedbirleri verilmesi halinde dava dilekçesine ekledikleri iyileştirme projesi gereğince şirketin yeniden borca batık halden çıkabileceğini, borçlarını tasfiye edebileceğini belirterek; iflasın ertelenmesi halinde şirketin yeniden ticari faaliyetlerine devam edebileceğini belirtmek suretiyle; — Maddeleri gereğince davacı şirketin bir yıl süre ile iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Mahkememizde görülmekte olan dava hukuki niteliği itibariyle —- uyarınca davacı şirketin iflasının ertelenmesi talebine ilişkin olduğu,
Mahkememizce davacı şirkete ait —- dosyası celp edilmiş; incelenmesinde davacı şirketin —– görev alanı içinde kaldığı tespit edilmiştir. Yöntemine uygun olarak duruşma açılmış, taraf kanıtları toplanmış, mahkememizce dava açıldıktan hemen sonra borca batıklık yönünden uzman bilirkişi heyetinden derhal rapor alınmış; —- davacının talep ettiği tedbir kararı verilmiş; şirkete kayyım atanmış, periyodik olarak kayyım raporları alınmak suretiyle şirketin yaklaşık—- aşkın süren dava sürecindeki ekonomik gidişi takip edilmiş; yargılamanın sonuna doğru mevcut durum nazara alınmak suretiyle borca batıklık bilirkişilerinden yeniden ve nihai bir rapor alınmış; tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiş,
——— aktifleri borçlarını karşılamaya yetmediği takdirde idare meclisi bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Bu durumda şirketin doğrudan doğruya iflasına karar verilir. Ancak idare ve temsil ile yetkili kimseler yada alacaklılardan biri şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkeme sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa iflasın ertelenmesine karar verir. Bu yasal düzenleme çerçevesinde davacı vekili müvekkili şirketin borca batık halde olduğunu bildirmiş, ancak iyileştirme projesi sunarak iflasın ertelenmesini talep etmiştir. İflasın ertelenmesi yönünde başvuru yapılması konusunda—– kararı ibraz edilmiş,
İflas erteleme talebi —- uyarınca usulen ilan edilmiş, davacı vekili tarafından iflas avansı yatırılmış,
İflasın ertelenmesi kararı verilebilmesi için birinci koşul borca batık olma halidir. Yani şirket aktiflerinin şirket borçlarını karşılamaya yetmemesi ve pasiflerin aktiflerden fazla olması gerekmektedir. —- düzenlenecek ara bilançonun aktiflerin piyasa değerlerine göre hazırlanması ve borca batıklığın buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Davacı vekili sunduğu ara bilançoyu bu şekilde hazırladığını beyan etmiş,
Mahkememizce de davacı şirketin aktifinde yer alan stok ve demirbaşların uzman bilirkişi eliyle inceleme tarihi itibariyle piyasa değerleri araştırılmış ve teknik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor dosyaya ibraz edilmiştir. Aktiflerin piyasa değerlerine göre borca batıklık hali ve iyileştirme projesinin gerçekçi olup olmadığının denetlenmesi amacıyla davacı şirket defter ve kayıtları üzerinde mahkememizce resen seçilen uzman bilirkişi kurulu eliyle inceleme yapılmış ve—- kurulu raporu alınmıştır. Bilirkişi raporlarında belirlendiği üzere davacı şirketin —- tutarında borca batık durumda olduğu tespit edildiği,
Bu rapordan sonra mahkememizce kayyım raporları alınmaya devam edilmiş; iyileştirme projesinin ve bilahare verilen revize projenin uygulanmasının izlenmesi amacıyla —– tarihinde yeniden rapor alınmış; o raporda da revize projenin şirket tarafından uygulandığı belirlenmiş,
Mahkememizce kayyım raporlarıda periyodik olarak alınmış ve bu raporlar üzerinden de şirketin mali yapısı incelenmiş olup; —- kayyım raporunda şirketin ticari hayatını faal olarak sürdürdüğü, çalışanlara taahhütlerini yerine getirdiği, borç yapılandırma konusunda istekli olduğu ve çok sayıda firma ile yeniden borcun yapılandırıldığı, bu yapılandırma çerçevesinde taahhütlerin yerine getirildiği; —- hedeflerine ulaşıldığı; —- da bu yıl için hedeflerinde tutturulacağı konusunda kanaat oluştuğu, taahhüt edilen sermayenin tamamının ödenmiş olduğu, — net kara ulaşıldığı; ticari alacaklarının— olduğu; diğer alacaklarının — olduğu, stoklarının —- olduğu belirlenmiş; bu durumda borca batıklığın az miktarda da olsa devam ettiği görülmüş; kayyımlar —– halinde alacaklı şirketlerinde bundan yarar sağlayacağı, borca batıklığın ise devam ettiği rapor edilmiş,
İflas erteleme kararı verilebilmesi için ikinci koşul ise şirketin borca batıklıktan kurtulmasını olanaklı kılan ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesinin bulunmasıdır. Davacı vekili dava dilekçesine ekli olarak iyileştirme projesini sunmuştur. Mahkememizce —–uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmiş, tedbir kararı ile birlikte davacı şirkete kayyum atanmıştır. —– periyotlarla mahkemeye şirketin işleyişi hakkında raporlar sunmuşlardır. Gerek bilirkişi raporlarında gerekse kayyım raporlarında açıklandığı üzere, davacı şirketin sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu, projesi çerçevesinde faaliyetlerini sürdürdüğü ve borca batıklıktan kurtulma ihtimalinin bulunduğu vicdani kanaatine varıldığı,
İflas ertelemenin üçüncü ve son şartı ise davacı şirket fevkalade mühletten yararlanmamış olmasıdır. Davacı şirket daha önce bu imkandan faydalanmadığı,
Tüm dosya kapsamına göre borca batık durumda olduğu, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu ve buna göre borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğu, şirketin ekonomik olarak iyi yolda olduğu, maddi durumunun yargılama süreci içinde sürekli olarak iyileştiği, sermaye borçlarının ödendiği, şirketin mevcut iş hacmi itibariyle iflasının ertelenmesinin alacaklıların durumunu kötüleştirmeyeceği, bilakis erteleme sonucunda alacaklıların alacaklarına kavuşma ihtimalinin daha da artacağı vicdani kanaatine varılmış, iflasın ertelenmesi talebinin kabul edildiği;
DAVANIN KABULÜNE,
—-ile kayıtlı olan—— tarihinden itibaren BİR YIL SÜRE İLE ERTELENMESİNE,”
KARAR VERİLDİĞİ;
Kararın müdahiller tarafından istinaf edildiği,
—- raporda davacı şirketin —– tutarında borca batık olduğu tespit edilmiştir. Daha sonraki aşamada dosyada alınmış şirket mal varlığının rayiç değerlerinin tespitine dair herhangi bir rapor mevcut değildir. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası, borca batıklığın sadece dava tarihi itibariyle değil yargılama safhasındaki olumlu ve olumsuz gelişmelerde dikkate alınarak belirlenmesidir. Borca batıklık bilançosu ile bildirilen aktif ve pasifin güncelleştirilerek borca batıklığın rayiç bedeli göre tespit edilmesi gerekir. Hüküm tarihinin —- tarihi verilerine göre hazırlanan rapordaki tespitler borca batıklığın tespiti için yeterli olmadığı gibi iflas erteleme amacına da uygun düşmez. Keza, bilindiği üzere —- önemli şartlarından birisi iflas erteleme müessesesinden yararlanacak şirketin borca batık olmasıdır. İyileştirme projesinin somut, samimi ve inandırıcılıktan uzak olduğu belirtilmiştir. —-tarihli ek rapor sonucunda ise, daha çok görüş ve kanaat belirtilerek, şirketin —– devamı yıllarda öngörmüş olduğu karlılık tutarlarını yakalaması halinde kalan sermaye taahhüt ve——– yapılacak olacak sermaye arttırımının yeterli olacağı kanaatinin hasıl olacağı ifade edilmiştir. Raporda, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı konusunda açık bir görüşe yer verilmemiştir. Her ne kadar, kayyım raporlarında proje uygulaması ile ilgili verilere yer verilmiş ise de bu raporlar iflas erteleme kararı verilmesi için yeterli kabul edilemeyecektir.
Bu durumda, mahkemece davacı şirketin, aktif ve pasiflerinin güncel rayiç bedelleri ile borca batıklık durumunun tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve tedbir tarihinden itibaren uygulanan projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve bu süreç içerisinde uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime açık, ayrıntılı inceleme için dosyanın bilirkişi heyetlerine veya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak, tedbir tarihinden itibaren geçen sürede göz önünde bulundurarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, hüküm kurmaya yeterli kabul edilemeyecek verilerle hazırlanan rapor sonuçlarına göre hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan tüm nedenlerle ve özelikle, şirketin borca batık olup olmadığının güncel verilerle tespit edilmeden, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı konusunda hüküm kurmaya yeterli nitelikte bilirkişi raporu alınmaksızın kurulan hüküm usul ve yasaya uygun bulunmadığından, istinaf eden müdahil vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne dair karar verilmesi gerekmekle deyip
1- —— vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜNE,
2- ——- tarihli kararının KALDIRILMASINA, “
KARAR VERİLİP DOSYA MAHKEMEMİZE İADE EDİLMİŞ;
Mahkememizce kaldırma kararı çerçevesinde şirketin mal varlığı konusunda yeniden delil toplanmış, kayyım raporları da nazara alınmak suretiyle —— bilirkişilerinden yeniden rapor alınmış olup;
Borca batıklık bilirkişileri —- tarihli raporlarında,
Şirket iyileştirme projesinde ön görülen satış ve karlılık hedeflerinin gerçekleştirilmemiş olmakla birlikte gerek sermaye artışı gerekse aktif kalemlerin rayiç değerlerdeki artış nedeniyle——-yapısına kavuşmuş durumda olduğunu; zira, davacı şirketin— tarihi itibariyle kaydi değerli —- —- iken teknik bilirkişilerce tespit edilen aktif varlıklarının rayiç değeri esas alınarak hazırlanmış olan rayiç değerli bilançoya göre —– —- olduğunu; böylece davacı şirketin hem kaydi hem rayiç değerlere göre borca batık durumda olmadığını; davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda olmadığından iflasın ertelenmesinin temel maddi şartının somut olayda gerçekleşmediğini; —- sonrasında ——- dönmesine etken olan unsurlar incelendiğinde; şirket stoklarının teknik bilirkişilerce yapılan tespitlere göre —— olmaması ve kaydi değerin üstünde bir tutarda rayiç değerinin bulunması, şirket aktifinde kayıtlı gayrimenkullerin rayiç değerlerinin zamanla yükselmesi, şirketin süreç içinde gerçekleştirmiş bulunduğu — tutarındaki sermaye artışının ve diğer sermaye yedekleri hesabında yer alan —- varlığa olumlu etkisi gibi unsurların bulunduğu tespit edilmiş;
Bu nedenle şirketin ekonomik olarak düzeldiği, ayağa kalktığı, bu nedenle iflasının ertelenmesine gerek bulunmadığı ancak iflasına da karar verilmesine de gerek bulunmadığı belirlenmiş olup, sadece davanın reddi ile yetinilmiş,
Öte yandan ihtiyati tedbirin — tarihinde verilmiş olduğu; — kabul edilerek yürürlüğe giren —– sürenin dolduğu; korona virüs tedbirleri nedeniyle ertelenen sürelerde nazara alındığında bu sürenin geçtiği dikkate alınmış, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararınında kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Mahkememizce — tarihinde konulan iflas erteleme tedbirlerinin —- yıllık koruma süresi geçmiş bulunduğu nazara alınarak yasa gereğince KALDIRILMASINA,
Davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ancak maktu harçtan eksik —– harcın davacıdan alınıp, hazineye irat kaydına,
Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının kalırsa davacıya iadesine, iflas avansının da davacıya iadesine,
Kararın niteliği gereği ve davanın özelliğinden dolayı taraflar leh ve aleyhine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair karar, Davacı vekili ——yüzlerine karşı, mazeret dilekçesi veren ve mazeretli kabul edilen ——–vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren ———-Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 21/10/2021