Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/247 E. 2022/451 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/247 Esas
KARAR NO: 2022/451
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun, davacı şirketin müşterisi olduğu, taraflara arasında cari hesap şeklinde yürüyen bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalının, davacı tarafa —- tutarında borcu bulunduğu, cari hesap gereğince davacı tarafından düzenlenen faturaların borçlu şirkete gönderildiği, davacının davalı şirket ile ticari ilişkisinde edimlerini yerine getirmesine karşın davalının borçlarını ödemediği, borçlu tarafa borcunu ödemesi için gerek mail yoluyla ve gerekse sözlü olarak defalarca bildirimde bulunulduğu, davalının ödemeye yanaşmaması üzerine, borçlu aleyhine —– ilamsız icra takibi başlatıldığı, ancak bahse konu takip, davalının alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla kötü niyetli, hukuka aykırı itirazları neticesinde durdurulduğu, davacı şirketin alacağı, cari hesaba ve karşı tarafa ödenmeyen fatura borçlarına dayanmakta olduğu, cari hesap ekstresinin de ödeme emriyle birlikte borçlu tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafın, likit bir alacağa, haksız bir şekilde itiraz ettiği ve davacıyı zarara uğrattığının açık olduğu, dürüstlük ilkesine aykırı olan davalı itirazlarının kaldırılması ile davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine davacı tarafından—– icra dosyası ile takip talebi — tutarlı takip başlatıldığı,—- tarihinde davalı tarafından borca itiraz edildiği, davacını tarafın — nezdinde davalı aleyhine itirazın iptali davası açıldığı, davacı taraf, dava dilekçesinde davalı şirketin müşterisi olduğunu ve taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu ve davalının —- tutarında kendilerine borçlu olduğunu, Şöyle ki; davalı şirketin davacıya bakiye borcu bulunmadığı, davacı ile davalı arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesinin de bulunmadığı, davacının iddiasını herhangi bir yazılı delille de ispat edemediği, 6102 sayılı TTK 89.maddesinde cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağının belirtildiği, buna göre taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’ nun cari hesaba ilişkin hükümlerinin de uygulanamayacağı, —– icra dosyasına karşı davalı tarafından verilen itiraz dilekçesinde belirtildiği üzere davalının böyle bir borcunun bulunmadığı, işbu davanın reddi gerektiği, ispat yükü ile ilgili genel kuralı düzenleyen HMK’ nun 190.maddesinegöre; ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait
olduğu, yukarıda açıklanan nedenlerle davasında haksız ve kötü niyetli olan davacının şartları oluşmayan davasının reddi ile alacağın en az %20’si oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesi, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen —- incelenemesinde; Dosya kapsamında uyap çıktısı olarak sunulan icra dosyası incelendiğinde; Davacı taraf —– tarihinde, açık hesaptan kaynaklanan alacağının tahsiline ilişkin —- dosyasından— icra takibi başlatmış, borçlu —–dilekçesi ile müvekkili şirketin dosya alacaklısı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını belirtmiş olup, talep edilen alacağın tamamına, aslına, işlemiş ve işleyecek faizine, faiz oranına, icra giderine ve borcun tüm ferilerine itiraz etmiştir. İcra dosyası devamında itirazın iptali davası nedeniyle, —– tevzi edilmiştir. Asıl alacak —-, asıl alacağa işleyecek, bankalarca —– yüksek mevduat faizi, talep edilen alacağın tamamına, aslına, işlemiş ve işleyecek faizine, faiz oranına, icra giderine ve borcun tüm ferilerine olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, uyuşmazlığın taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, davacı tarafından cari hesap sonucu düzenlenen faturalardan kaynaklı başlatılan takibe —- yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce —- tarihinde tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi için gün verildiği ancak davalı vekilinin defter ve kayıtlarının —- olduğunu talep ettiği görülmekle, davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişinin incelemesi yapılması için dosya —- Asliye Ticaret mahkemesine talimat yolu ile gönderilmiştir.
—- dosyasında alınan mali müşavir bilirkişinin raporunda özetle; —- dosyası ile ilgili olarak gerek dosya üzerinde ve gerekse davalı—–işyerinde ticari defterleri üzerinde yaptığımız inceleme neticesinde; Davalının ticari defterinin TTK’ne göre usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defter kayıtlarının birbirlerini doğruladığı, sahibi —- delil olma özelliği taşıdığı, Davacının hem —–hem de —- olarak düzenlenen — adet faturasının davalı tarafındarn —-olarak kayıtlara alındığı,- adet davacı faturasının iade edildiği ve ödemelerin -Olarak yapıldığı ve davalı kayıtlarına göre de davacıya borcunun bulunmadığı, Davalının kayıtlara aldığı—- adet faturadan aylık —- adet faturayı — adet iade faturasını da —- bildirimde bulunduğu, davacının dosyada bulunan —— faturayı, davalının —- ile beyan ettiği, dolayısıyla davalının—ve davacının — dikkate alındığında davacının —adet faturasının davalının kayıtlarında bulunmadığı —- Davalı ile davacı arasında bir sözleşme bulunmaması nedeniyle ödemelerin nasıl yapılacağının bir esasa bağlanmadığı, ancak, davacının faturalarında ödeme şeklinin — şeklinde ibare bulunması nedeniyle davalının —- olarak yaptığı ödemelerine kur farkının doğup doğmayacağı konusundaki takdirin mahkemenize ait olduğu Sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin —- tarihli duruşmasında verilen ara karar uyarınca; HMK 222., HMK 266.ve TTK 83.mad. Gereğince talimat mahkemesince düzenlenen rapor bu aşamada hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde ve —–tarafından düzenlenen raporda irdelenmek suretiyle, Bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; davacının defter ve kayıtlarının incelemesin için gün tayin edilmiş olup, dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir. Dosyada mübrez mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davacının defter ve belgelerinin incelenmesi, —- bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı şirketin incelenen —– yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, T.T.K ve V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacının
kendi defterlerinde —- takip tarihi itibariyle davalı şirketten — alacaklı gözüktüğü, Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi bakımından, talimat mahkemesince aldırılan,
—- tarihli bilirkişi raporunda, davalı şirketin ticari defterlerin tasdiklerinin süresinde yapıldığı, delil niteliğinde olduğu,—- olarak yapılan kayıtlara göre davalının davacı tarafa borcunun bulunmadığı, bakiyenin —- olduğu tespitlerinin bulunduğu, Taraflar arasında ticari ilişkinin yabancı para cinsinden kurulduğu; Taraflar arasındaki teslimlerin ve karşılığı ödemelerin yabancı para cinsinden yazılı bir sözleşme bulunmasa da, Davacı tarafından tanzim edilen, raporumun —- faturanın tamamında birim fiyat, tutar, toplam, —– hem de — cinsinden yazılmış , fatura üzerinde dikkate alının kur belirtilmiş, hatta fatura üzerinde ödeme vadesinin — çeki ile yapılacağı kararlaştırılmış olması sebebiyle taraflar arasında —– aylık sürede gerçekleşen ticari ilişkide tanzim edilen kur farkı faturası bulunmasa da, takip konusu açık hesaba ilişkin bakiye alacağı oluşturan — faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu hususta davalının hiçbir itirazının bulunmadığından hususları topluca değerlendirildiğinde ticari ilişkinin —- birimi cinsinden gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, —- ilişkisinin kurulduğu faturalar üzerinde — vadede yapılacak ödemelerin —- yapılacağının yazılı olması gereği, vadeli olarak yapılan çek ödemelerinde çekin bankadan tahsil edildiği tarihteki —-hesaplamanın yapılması gerektiği, Davacı Alacağı Yönünden: Davacının toplam olarak tanzim ettiği —-karşılık tahsil ettiği —- tarihi itibarıyla davacının
— tutarında kalan açık hesap alacağının bulunduğu, davada talep ettiği —– alacağını talep edebileceği, Faiz:Davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacaktır. —- kısmen ya da tamamen
Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip tarihinden sonrasında —- —-kapsamındaki — daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde,— faizinde — yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.——isteyebileceği, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, İCRA İNKÂR TAZMİNATI VE sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerini bildirilmiştir.Mahkememizin —– maddesi gereğince tarafların iddia ve savunmaları irdelenmek suretiyle
dosyanın Ek rapor için bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Dosyada mübrez ek raporda özetle; Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davacının defter ve belgelerinin incelenmesi, —– bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde;
Davacının Alacak Talebi Yönünden: Tamamı yabancı para ile tanzim edilen faturaların üzerinde —- vadenin yazılmış bulunduğu, hemen bu ifadenin karşısında ise ödemenin
D—- yapılacağının da kararlaştırılması ile davalı tarafından borca mahsuben verilen çeklerin verildiği tarihte değil, nakdi döndüğü, yani karşılığının bankadan tahsil edildiği tarihteki kur ile davalı hesabına alacak olarak kaydedilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Tüm bu hususlar çerçevesinde; davacı şirkete ticari defter kayıtlarında yer alan fatura ve karşılığı çek/banka ödeme kayıtları kök raporun —- göre
incelendiği, ödeme ve iadelerin toplamda—-hesaplandığı, davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen ve raporun kök raporun — tutarındaki ihtilafsız faturaların karşılığında davalının —–gerçekleştirdiği, ödemeler/iadelerin toplamının— olduğu, —det iade faturası, satış faturası üzerinde yazılı——tarihteki — olarak hesaplanmış olduğu, her ne kadar taraflar arasında
akdedilmiş bir sözleşme bulunmasa da ticari ilişkinin —- birimi cinsinden gerçekleştiğinin kabulü ile davacı tarafından düzenlenen satış faturaları içeriğinde de ödeme şeklinin——— davalının da faturalara itiraz etmediği hususları topluca değerlendirildiğinde hukuki takdir ve değerlendirme —olmak üzere, davacının huzurdaki davada talep ettiği — tutarındaki alacağını talep edebileceği ve Kök rapor kanaatimizin değişmediği kanaatine varılmıştır. FAİZ: Davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacaktır. —– kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip tarihinden sonrasında yabancı
para —– maddesi kapsamındaki “…Sözleşmede daha
yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde—- para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır. —–faizi isteyebileceği, Yukarıda yapmış bulunduğum açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK ’nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, kanaatlerini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, Davacı şirketin incelenen —- yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, T.T.K ve V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacının kendi defterlerinde – takip tarihi itibariyle davalı şirketten —– alacaklı gözüktüğü, Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi bakımından, talimat mahkemesince aldırılan, — tarafından sunulan —- tarihli bilirkişi raporunda, davalı şirketin ticari defterlerin tasdiklerinin süresinde yapıldığı, delil niteliğinde olduğu, —– olarak yapılan kayıtlara göre davalının davacı tarafa borcunun bulunmadığı,
bakiyenin —olduğu tespitlerinin bulunduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin yabancı para cinsinden kurulduğu; taraflar arasındaki teslimlerin ve karşılığı ödemelerin yabancı para cinsinden yazılı bir sözleşme bulunmasa da, Davacı tarafından tanzim edilen, raporumun —- faturanın tamamında birim fiyat, tutar, toplam, — toplam fatura tutarının hem —yazılmış , fatura üzerinde dikkate alının kur belirtilmiş, hatta fatura üzerinde ödeme vadesinin — yapılacağı kararlaştırılmış olması sebebiyle taraflar arasında — aralığındaki on aylık sürede gerçekleşen ticari ilişkide tanzim edilen kur farkı faturası bulunmasa da, takip konusu açık hesaba ilişkin bakiye alacağı oluşturan —– faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu hususta davalının hiçbir itirazının bulunmadığından hususları topluca değerlendirildiğinde ticari ilişkinin — birimi cinsinden gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, Tamamı yabancı para ile tanzim edilen faturaların üzerinde — vadenin yazılmış bulunduğu, hemen bu ifadenin karşısında ise ödemenin
—yapılacağının da kararlaştırılması ile davalı tarafından borca mahsuben verilen çeklerin verildiği tarihte değil, nakdi döndüğü, yani karşılığının bankadan tahsil edildiği tarihteki kur ile davalı hesabına alacak olarak kaydedilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Tüm bu hususlar çerçevesinde; davacı şirkete ticari defter kayıtlarında yer alan fatura ve karşılığı
çek/banka ödeme kayıtları kök raporun —-tek tek —- satış kuruna göre incelendiği, ödeme ve iadelerin toplamda — tutarı karşılığında — olarak hesaplandığı, davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen ve raporun kök raporun —- tutarındaki ihtilafsız faturaların karşılığında davalının — olarak gerçekleştirdiği, ödemeler/iadelerin toplamının — tutarında olduğu, (—–faturası, satış faturası üzerinde yazılı — tutar dikkate alınmıştır.) — ilgili tarihteki — olarak hesaplanmış olduğu, her ne kadar taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmasa da ticari ilişkinin —- cinsinden gerçekleştiğinin kabulü ile davacı tarafından düzenlenen satış faturaları içeriğinde de ödeme şeklinin —–yazıldığı, davalının da faturalara itiraz etmediği kanaatine varılarak davanın kabulü ile Davalının —— yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki haliyle aynen devamına,Davacının icra inkar tazminat alacak başlangıçta likit olduğundan talebinin kabulü ile, davalının —– üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davalının—- yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki haliyle aynen devamına,
2-Davacının icra inkar tazminat talebinin kabulü ile, davalının —-takip tarihindeki —– üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 8.090,43 TL harçtan, peşin alınan 1.936,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.153,88 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 1.936,55 peşin harç toplamı 1.990,95 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 1.250,00 TL bilirkişi ücreti ve 623,50 TL posta giderleri olmak üzere toplam 1.873,50 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 15.201,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, e-duruşma ile bağlanan taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 08/06/2022