Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/213 E. 2020/311 K. 03.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/213 Esas
KARAR NO: 2020/311
DAVA: İnceleme Yetkisi İstemi
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ: 03/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İnceleme Yetkisi İstemi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette—– hissesi bulunduğunu, kalan —- hissenin ———– ise —— ait olduğunu; —— aynı zamanda bu —- hissesinin temsilcisi olduğunu belirterek; müvekkilinin —- birlikte —- tarihine kadar davalı şirketin münferit yetkili müdür olduğunu; ——– tarihli —– azledilmesine karar verildiğini ve huzur hakkının da sona erdirildiğini; müvekkili tarafından——— sayılı dosyasında ortaklıktan haklı sebeple çıkmak için dava açıldığını ayrıca —— tarihli ——— iptali için dava açıldığını, davaların derdest olduğunu, müvekkilinin hissedar olmasına rağmen şirketin iş ve hesapları yönünden bilgi sahibi olamadığını, başvurularına rağmen şirketçe kendilerine herhangi bir bilgi verilmediğini; oysa şirketin iş ve hesaplarından dolayı şahsi ve hukuki sorumluluklarının bulunduğunu, gerek bu sorumlulukları gerekse şirketteki diğer hissedarlar eşitlik ilkesi gereğince müvekkilinin inceleme yetkisi istemekte haklı olduğunu belirterek, ——- tarihinden sonraki şirket kayıtlarını incelemek üzere TTK 614. Madde hükmü gereğince inceleme hakkı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirket vekili, davacının şirketten çıkma talep ettiğini, bu davada, ticari defter ve kayıtların bilirkişi tarafından incelendiğini; söz konusu incelemenin davacı tarafından talep edilen dönemi de içerdiğini; davacının payının güncel rayiç değeri tespiti yönünden yapılan bu inceleme sonuçlarının raporla dosyaya sunulduğunu ve davacı tarafından da öğrenildiğini bu nedenle davacının şirket kayıtlarını inceleme talebinde hukuki bir yararın bulunmadığını; kaldı ki, davacının sır saklama yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve haksız rekabet eylemlerinde bulunduğunu; ——– ülkesinin —— şehrinde kurulan ——- isimli şirketin ortağı olduğunu, bu şirketi ——- ortağı olan ——— ile birlikte kurduklarını; sundukları birçok müşteri yazışmalarında davacının müvekkili şirkete gelmesi gereken mailleri —— yönlendirmek için basılı faturalarda dahil ———- şirketinin mailini kullandığını; bu nedenle ticari sır ve faaliyetlerin davacı tarafından öğrenilmesinde mahsur bulunduğunu; TTK 614/2 maddesi gereğince ortağın elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanma tehlikesi bulunduğu için şirketçe davacının bilgi almasının ve inceleme yapma talebinin engellenmesine gidildiğini belirterek davanın reddini savunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava TTK 614 maddesine dayalı olarak açılan inceleme hakkı talebine ilişkindir.
Davacının, davalı şirketin ——- hisse ile ortağı olduğu, inceleme hakkı yönünden yönetim kuruluna noter ihtarlarıyla başvurduğu sabittir. Taraflar arasındaki ihtilaf, inceleme hakkının kullanılması için gerekli prosedürün tamamlanıp tamamlanmadığı ve talebin haklı olup olmadığı konusunda toplanmaktadır.
Duruşmada TTK 614. maddedeki prosedür yönünden inceleme hakkını kullanmak üzere davacının ne gibi bir prosedürü gerçekleştirdiği sorulmuş olup; davacı vekili açık açık inceleme hakkını sağlamak için yönetim kuruluna ihtar çektiklerini, iki adet ihtarla sonuç alamayınca da şirket yönetiminden ———- çağırması için ihtar gönderdiklerini bildirmiştir.
TTK 614. maddesi gereğince, davacının inceleme hakkını mahkemeden isteyebilmesi için; öncelikle şirket yönetimine inceleme istemini bildirmesi gerektiği; şirket yönetimi tarafından bu talebin tamamen ya da kısmen reddedilirse; reddedilen kısım yönünden şirket yönetiminde TTK 410 madde gereğince———— çağırmasını talep etmesi gerektiği; ———– çağırma için yönetim kurulundan bir sonuç alamazsa o takdirde inceleme hakkının tartışılması gündemiyle ——– çağrı için mahkemeden TTK 410/2 Maddesi gereğince izin istemesi gerektiği; ——- bir şekilde toplanıp inceleme talebini reddederse o takdirde mahkemeye başvurması zorunludur. Bu prosedür yasa ile belirlenmiş bir prosedürdür. Davacımız iş bu davadan önce iki kez davalı şirketin yönetim kuruluna inceleme yapma isteğini bildirmiş olup, bu isteğin reddi sebebiyle yönetim kurulundan genel kurulu toplantıya çağırması ile ilgili istemini davadan önce değil; ——— tarihinde, davadan sonra bildirmiştir. Kaldı ki, bu talebinin de makul süre içinde karşılanmaması ve ————- çağırmaması halinde, mahkemeye ———– çağrı için izin almak üzere başvurması gereken davacımızın bu prosedürü tamamlamadan iş bu davayı açtığı; bu nedenle yasal prosedürü tamamlanmadan açılan davada kendisine TTK 614/3 madde gereğince inceleme izni verilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir.
TTK 614/3 maddesi gereğince verilen karar kesin olup, bu hususta hükme geçirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Dava maktu harca tabi olup, maktu harçta karşılanmış olduğundan yeniden harç alınmasına gerek olmadığına,
Davacı tarafın yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince 3.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak ve oybirliğiyle verildi.açıkça okunup, usulen tefhim olundu.03/09/2020