Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/203 E. 2022/199 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/203 Esas
KARAR NO : 2022/199

DAVA : İflas Süresinin Uzatılması Davası ( 1. Süre Uzatım Davası )
DAVA TARİHİ : 15/06/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas Süresinin Uzatılması Davasının ( 1. Süre Uzatım Davası ) yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREKÇE : Davacı vekili, mahkememizin —- sayılı dosyasında açtığı davada;
Müvekkili şirketin evvelind—- bir bakkal dükkanı olarak faaliyete başladığını, daha sonra mütevazi bir markete dönüştüğünü, baba mesleğini devam ettiren son kuşak — tarafından —- davacı şirketin bilahare kurulduğunu, 2012 senesinden itibarende ticari faaliyetlerine devam ettiğini; ağırlıklı — market konumunda bulunduğunu, lüks bir site olan —- ihtiyaçlarını karşıladığını belirterek 75 yıldır aynı bölgede faaliyet gösteren ve bu yerin ekonomi koşullardaki değişiklik nedeniyle finansal sıkıntıya düşen, alınan mali tablolara göre borca batıklığı şirket yönetimince tespit edilen, bu durumdan çıkmak için iyileştirme projesi hazırlayan, iyileştirme projesinin uygulanması halinde kesinlikle borca batıklıktan çıkacağına inanılan, şirketin iflasının ertelenmesinde alacaklılarının da yararı bulunduğu belirtilerek; iflas erteleme tedbirleri verilmesi halinde dava dilekçesine ekledikleri iyileştirme projesi gereğince şirketin yeniden borca batık halden çıkabileceğini, borçlarını tasfiye edebileceğini savunarak, İİK 179 ve devamı maddeleri gereğince davacı şirketin bir yıl süre ile iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı şirketin iflas erteleme şartlarına haiz olduğu, — inandırıcı ve uygulanabilir olduğu, yargılama sürecinde yapılan incelemelerle de projeye sadık kaldığı; ticari faaliyetlerinin devam ettiği; ancak, halen borca batıklıktan çıkamadığı; fakat iflasının bir yıl süreyle ertelenmesi halinde ekonomik durumunu düzeltebileceği kabul edilerek — itibaren bir yıl süreyle iflasının ertelenmesine karar verilmiş; şirkete kayyım olarak resen—- devam etmelerine hükmedilmiş;
Mahkememiz kararı müdahiller tarafından istinaf edilmiş,—sayılı hükmüyle istinaf sebeplerinin reddine karar verilmiş, bu karar müdahiller tarafından temyiz edilmiş, — hükmüyle onanmış ve kesinleşmiştir.
Mahkememiz— iflas ertelemesi talep edilen ve bu hususta dava açılan şirketin İİK 179 ve 179/1 maddeleri gereğince — itibaren 1 yıl süreyle iflasının ertelenmesi gerçekleşmiştir.
Mahkememizin iflas erteleme kararı İstinaf ve Yargıtay aşamasında iken, elimizdeki iş bu dava açılmış olup, bu davayla — erteleme süresinin kullanılmak istendiği; mahkememizce verilen iflas erteleme kararından sonra davacı şirketin ekonomik faaliyetlerinin devam ettiği ancak borca batıklıktan kurtulamadığı; — faaliyetlerinin devam ettiği, şayet iflas erteleme süresinin bir yıl uzatılmasına karar verilirse şirketin tamamen borca batıklıktan çıkabileceği, borçlarını ödeyebilecek hale geleceği, bunun da hem şirket hem de şirketten alacaklı olanların menfaatine olacağı belirtilmek suretiyle — itibaren bir yıl süreyle iflas ertelemenin uzatılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce, — karar verildikten sonra da kayyımlardan sürekli rapor alınmış,—verilen kararın kesinleşmesi beklenilmiş; kararın kesinleştiği görüldüğünde derhal borca batıklık bilirkişilerinden rapor alınmış, bu rapor ve kayyım raporları değerlendirilerek iflas erteleme süresinin uzatılıp uzatılmayacağı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, — onaylanan 6728 sayılı ” — tarihli resmi gazetede yayınlanan ” — yapılan değişiklikler ile; iflas erteleme tedbirleri verildikten sonra geçen süre erteleme süresinden sayılmıştır. Mahkememizce kök davada 11/12/2015 tarihinde iflas erteleme tedbirlerine karar verilmiş olup, söz konusu olan tedbir Covid tedbirleri kapsamında uzayan yargısal sürelerinde eklenmesi ile 5 yıllık süre ziyadesiyle bittikten sonra 15/02/2022 tarihinde mahkememizce ihtiyati tedbir kaldırılmıştır.
İflas erteleme tedbirleriyle geçen sürenin erteleme süresinden sayılması ve bu şekilde toplam sürenin 5 yılı geçemeyeceği nedeniyle mahkememizce zaten artık birinci iflas süresi uzatım davasının reddedileceği aşikardır, yeniden bir erteleme süresi verilmesi mümkün değildir. Bu çerçevede, sadece davacı şirketin iflasına mı? karar verileceği ya da davanın reddi ile mi? yetinileceği hususunun belirlenmesi yönünden şirketin borca batık olup olmadığı önem arz etmiş olup, bilirkişilerden de iyileştirme projesinin uygulanıp uygulanmadığı, mevcut duruma göre inandırıcılığını kaybedip kaybetmediği hususunda değil sadece şirketin rayiç değerlere göre halen borca batık olup olmadığı hususunda rapor istenmiştir.
Borca batıklık bilirkişileri 08/12/2021 tarihli raporlarında, davacı şirketin 30/09/2021 tarihli kaydi değerlere göre —– rayiç değerlere —- borca batık olduğunu tespit etmişlerdir. Bilirkişi kurulunda makine mühendisi —-yüksek mimar—– bulunup, bu bilirkişiler davacı şirketin binalarını, makinelerini, işletmesini ve mevcut gıda maddelerini inceleyip rayiç değerlerini belirlemek suretiyle rapora katkıda bulundukları,——– de şirketin kayıtlarıyla bu teknik doneleri birleştirmek suretiyle raporlarını hazırladıkları görülmüştür.
Mahkememizce, — alınan kayyım raporlarından —- çerçevesinde yapılandırıldığı, ödenmeye devam ettiği, şirketin iflas erteleme süresinde de fiilen faaliyetlerine devam ettiği, —çalıştırdığı ancak kaydi değerlere göre —tarihine kadar— mevcut olduğu, şirketin — olarak kaydi değerlerine göre öz kaynaklarının -15.071,14 TL borca batık olduğunu, bu nedenle şirketin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi atanmasının uygun olacağı ( zaten mahkememizce de bu konuda rapor alındığı ) hususunun bildirildiği görülmüştür.
Gerek borca batık bilirkişi heyeti raporuna gerekse kayyım raporlarına göre, davacı şirketin iş bu iflas erteleme süre uzatım davası sonunda, borca batık durumda olduğu, bu nedenle esasen iflasına karar vermek gerektiği mahkememizce belirlenmiştir. Ancak, borca batıklık miktarının çok düşük olduğu, bunun sermaye artırımı yoluyla şirket ortakları tarafından giderilebileceği nazara alınarak, son celsede davacı vekiline bu husus bildirilmiş olup, davacı vekili, müvekkiliyle verilen duruşma arasında görüşmüş ancak şirketin sermaye artırım yoluyla bu miktarı dahi ödeyebilecek durumu bulunmadığını, bu nedenle şirket sermayesinin aktife geçirilmesi için süre istemediklerini; bu haliyle karar verilmesini talep etmesi üzerine artık yasal zorunluluk çerçevesinde şirkete yeniden bir erteleme süresi verilemeyeceği, şirketin bu haliyle de borca batıklıktan kurtulmadığı ve kurtulamayacağı bizzat vekilince kabul edildiğinden iflasına karar verilmek suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
BİRİNCİ SÜRE UZATIM DAVASININ REDDİNE,
—-sicil numarası ile kayıtlı olan —– Şirketi’nin İİK 179/4 maddesi gereğince — günü saat — itibariyle İFLASINA,
İflas kararının derhal—- bildirilmesine,
— iş bu kararın ilan ettirilmesine,
Davacı şirket için dosyaya yatırılan iflas avansının— aktarılmasına,
Avansın yetmemesi halinde HMK 325 maddesi uyarınca masrafların resmi ödenekten karşılanıp — bu hususun dikkate alınmasına,
İflas kararının masrafı peşin yatırılan posta giderlerinden karşılanarak İİK 164 maddesi uyarınca taraflara tebliğine,
Dosyadaki kayyımlar — görevlerine son verilmesine,
Dava maktu harca tabi olup, maktu harçtan eksik 26,30 TL harcın davacıdan alınıp hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Davanın niteliği gereği müdahiller lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair karar, Davacı vekili—— ile Müdahil——–yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.