Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/2 E. 2021/735 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/2 Esas
KARAR NO: 2021/735
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 27/08/2014
BİRLEŞEN —– SAYILI DOSYASI
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/02/2021
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili —– tarihinde —- gitmek üzere —- bindiğini, — karşısına geldiği sırada —- inerek caddenin karşısında bulunan okuluna gitmek üzere yoldan yaya olarak geçmeye çalıştığı esnada davalı— —- çarpması ile ağır yaralandığını, davalının kusurlu olarak müvekkilini yaraladığını, çarpmanın etkisi ile müvekkilinin —– fırlayıp takla atarak yere düştüğünü, davalı hakkında ceza davası açıldığını, olay anına ilişkin kamera kayıtları incelendiğinde davalı sürücüye —- süratli bir şekilde geldiği ve müvekkiline çarpması sonucunda müvekkilinin yola fırladığının görüleceğini, müvekkilinin olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldığını yoğun bakıma alındığını, müvekkilinin epilepsi hastası olup ve hastaneye getirildiği andan itibaren şuurunun kapalı olup vücudunun çeşitli yerlerinde çarpmanın etkisi ile kırıklar oluştuğunu, engelli sağlık raporunda müvekkilinin ağır engelli olduğunu ve tüm vücut fonksiyon kaybı oranının % 100 olduğunun belirtildiğini, kazadan —– gibi bir zaman geçmesine rağmen halen hastanede olup bilincinin kapalı bulunduğunu, kafatasının tek taraflı olarak içe çökmüş olduğunu, müvekkilinin ağır şekilde yaralanıp ileride sakat kalma riskini taşıdığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere — maddi, davalılardan sigorta şirketleri hariç olmak üzere ise — manevi tazminatın, faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı — vekili cevap dilekçesinde;— plaka — müvekkili şirket nezdinde —- sigortalı olduğunu, poliçenin —- maluliyet zararları için şahıs başına manevi tazminat dahil olmak üzere —- sınırlı bulunduğunu, talep miktarlarının açıklanması gerektiğini, kusur durumunun tespitinin gerekli olduğunu, ayrıca —– olduğu beyan edilen davacının okula gidiş gelişte gözetimsiz bırakılmış olmasının diğer davacı anne ve babalar yönünden müterafık kusur oluşturacağını, kalıcı maluliyet yönünden — gerektiğini, tedavi giderlerinin —– tarafından ödeneceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde; sağlık hizmet bedellerinin ve geçici iş göremezlik zararı ve tedavi giderlerinin —- tarafından karşılanacağını ve bu sebeple sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile iş gücü kaybı ile ilgili olarak —- rapor alınması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini savunmuştur.
Davalılar —-vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkili — sürücüsü, diğer davalı müvekkilinin ise maliki olduğu —-plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle müvekkillerinden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin——– doğru seyir halinde iken —- telefonla konuşarak inen ve sağına soluna bakmadan karşıya geçmeye çalışan ve bunu yaparken de yaya geçidini kullanmayan davacılardan —- kendi kusurlu hareketleri ile bu kazaya sebebiyet verdiğini, trafik kaza zaptının ikinci sayfasında yayanın kendisine kırmızı ışık yanarken kendini yola attığının tespit edildiğini, o sırada yakında olan trafik lambasının bulunduğu yerden geçerek ve ışığın butonuna bassa idi müvekkilinin —- duracağını bunu yapmadığı için kazanın olduğunu savunarak haksız davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili —– tarihinde okuluna gitmek üzere —– bindiğini, okulun karşısına geldiği sırada —- karşısında bulunan okuluna gitmek üzere yoldan yaya olarak geçmeye çalıştığı esnada davalı —– plakalı —- çarpması ile ağır yaralandığını, davalının kusurlu olarak müvekkilini yaraladığını, çarpmanın etkisi ile müvekkilinin—- atarak yere düştüğünü, davalı hakkında ceza davası açıldığını, olay anına ilişkin kamera kayıtları incelendiğinde davalı sürücüye ait—— şekilde geldiği ve müvekkiline çarpması sonucunda müvekkilinin yola fırladığının görüleceğini, müvekkilinin olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldığını yoğun bakıma alındığını, olayın meydana gelmesinden sonra sürücü hakkında taksirle yaralamadan dolayı—- sayılı dava açıldığını, toplanan delillerden — tarihli kaza tespit tutanağından — sevk ve idaresindeki—plakalı aracın araç dışı kamera kayıtlarının incelendiğini — davranışlarıyla müvekkil —- ağır bir şekilde yaralanmasına neden olduğunu,—– sayılı dosyasında alınan —– tarihli engelli sağlık kurulu raporunda müvekkilinin tüm vücut fonksiyon kaybı oranının % 100 olduğunun belirtildiğini, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için —- tarihli raporuna göre sürücü —– dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketleriyle % 30 oranında kusurlu olduğunu, başvurucu yaya — ise dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle %70 oranında kusurlu olduğunu tespit edildiğini, müvekkili —– tarihli kaza nedeniyle günlerce yoğun bakımda ve serviste kaldığını, olayın etkisiyle yaklaşık —- yıl hiç konuşamadığını, uyku düzensizliği ve çeşitli ruhsal bozukluklar yaşadığını, müvekkilinin kaza nedeniyle yaşadığı psikolojik ve ruhsal tramvalar hem —– anlaşılacağını, müvekkilinin eylem ve yaralanma olayı kalıcı ruhsal sarsıntı ve sinir bozukluğuna sebebiyet verdiğini, davalı — poliçe kapsamındaki sorumluluğu nedeniyle —- yaralanmalı trafik kazasından kaynaklı olarak müvekkillinin hakkına düşen manevi tazminatın ödenmesi talebiyle —- yaptıklarını, davalı sigorta şirketinin herhangi bir ödeme yapmaya yanaşmaması nedeniyle sonuçsuz kaldığını, —- sayılı dosyası ile birleştirilmesini ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla, —- ağır yaralanmalı trafik kazası nedeniyle oluşan zararın tazmini amacıyla davacı müvekkilleri için —– —— manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınmasını, dava vekalet ücreti dahil her türlü yargılama masrafının davalı üzerinde bırakılmasının karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, bu nedenle zamanaşımı defini ileri sürdüklerini, davacı taleplerinin net ve anlaşılabilir olmadığını, işbu nedenle davacının taleplerinin açıklanması gerektiğini,dava dilekçesinde bahsi geçen —- tarihinde kazaya karıştığı belirtilen,— plakalı aracın, müvekkili şirkete —arasında geçerli olmak üzere— kapsamında şahıs başına manevi tazminat limiti —— sınırlı olduğunu, müvekkili sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabileceğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin meydana gelen zarardan sorumluluğunun ancak sigortalının kusuru kadar olduğunu, —-kazada ise davacı asli ve tam kusurlu olup sigortalı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğunu, davacı —– söz konusu kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olup, manevi tazminat talebinde bulunmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte davacıların talep ettikleri manevi tazminat miktarının fahiş olup, mahkemece hakkaniyete uygun olacak şekilde tazminata hükmedilmesi gerektiğini, haksız fiil sebebiyle meydana gelen maddi zararın tazmini sebebiyle açılan davalarda avans faizi istenmesinin hatalı olduğunu belirterek davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle usulden reddine, aksi kanaat halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava ve birleşen dava, hukuki niteliği itibariyle trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davanın, Mahkememizin —— 6100 sayılı HMK’nın vekâletnamesiz dava açılması ve işlem yapılmasını düzenleyen 77/1. maddesine göre “Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.” düzenlemesi getirilerek vekaletname eksikliğinin bulunması halinde nasıl hareket edileceği gösterilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davacı vekiline vekaletname eksikliğinin giderilmesi için süre verilmesi gerekirken süre verilmeksizin yargılamya devam edilerek karar verilmiş olması doğru değildir. Mahkemece, dava dilekçesinde açıkça davalı sigorta şirketi hariç tutularak manevi tazminat talep edildiği halde HMK’nın 26.maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak kabul edilen manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden de tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı——vekilinin bu yöne değinen istinaf itirazı yerindedir. Bu değerlendirme ve kabule göre de manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf itirazı konusuz kalacağından bu istinaf itirazı hakkında ayrıca değerlendime yapılmamıştır.” denilerek kararın kaldırılarak Mahkememize geldiği, Mahkememiz esas defterinin —- sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; Taraflar arasında —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacı— yaralandığı, — plakalı aracın — olup, kaza sırasında sürücüsünün davalı — olduğu, davalı—– maliki olduğu, davacının karşıdan karşıya yaya olarak geçişi sırasında kaza meydana geldiği, olayda tarafların kusur oranı ve kusur oranının belirlenmesi aşamasından sonra ise davacıların talep etmekte oldukları maddi ve manevi tazminat miktarları olarak tespit edilmiştir.
Birleşen davada, uyuşmazlığın —— tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketinden poliçe limiti dahilinde manevi tazminat talep edilip edilmeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekiline tüm davacılar yönünden usulüne uygun olarak vekaletnamesini sunması için 2 haftalık süre verilmiş, davacı vekilinin vekaletnamesini sunduğu görülmüştür.
—- tarihli raporunda; davalı Sürücü —, %30 (Yüzde otuz) oranında kusurlu, davacı yaya ——–, %70 (Yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası olup,davalılar hakkında açılan maddi tazminat talebi ile ilgili davada davalı —- tarafından maddi tazminat karşılanmış olmakla ve bu davalı hakkında davacılar tarafından davadan feragat edilmiş olduğundan davalı —- hakkında açılan davanın feragat nedeni ile reddi gerekmiştir. Diğer davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının davalı —tarafından talep karşılanmış olduğundan davalılar ——– yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle faili zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemez. Olayda — tarihinde sürücü davalı —– işleteni olduğu —- poliçesi ile davalı —– sigortalı aracın davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği,davanın dayanağı —– kaynaklanan bedensel bütünlüğün zedelenmesinden olayın özelliklerine göre manevi tazminat verilebileceği,kaza esnasında davacılardan ——- öğrenci olduğu ve — yaşında olduğu,kazadan sonra uzun süren bir hastane tedavisi olduğu ve —–raporuna göre %100 engelli duruma geldiği,her ne kadar davacını daha önceden epilepsi hastası olduğu bildirilmiş isede bu rahatsızlığın zaman zaman tutan krizlerle seyrettiği,olağan hayatına devam ederek okuluna devam eden bir öğrenci olduğu,kazadan sonra konuşamayan ,ayağa kalkamayan,—– sondaya bağlı olarak yaşamını devam ettirdiği,genç bir kızın hayalleri ve hayatının bundan sonra kendisi ve diğer davacılar anne ve babası için çok zor koşullarda devam edeceği,—– gereğince ağır bedensel zararın söz konusu olduğu, davacının, davalı sürücünün kusuru, olayın meydana geliş şekli davacılar ile davalının sosyal ekonomik durum araştırması, davacının yaşı mahkememizce dikkate alınmış olup, bu açıklamalar itibarı ile davacı —- manevi tazminat talebinin kabülü ile davalılar —–dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin Reddine, birleşen davada, davanın kabulü ile —- itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline davacılara eşit olarak verilmesine, her iki dosyada yapılacak tahsilatların tahsilde tekerrür ettirilmemesine, —— karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
A-MAHKEMEMİZİN —–SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN Kısmen KABULÜ ile;
1-Davalılardan —–hakkında açılan davanın Feragat nedeni ile reddine,
2-Davalılar —- yönünden maddi tazminata yönelik davanın —- tarafından ödeme yapılmış olmak ile konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ,
3-Davacı — manevi tazminat talebinin kabülü ile davalılar—– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin Reddine
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken—- harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Kabule göre davacılar yararına AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 17.250,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Redde göre davalılar yararına AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 14.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar—- ödenmesine,
B-MAHKEMEMİZİN — ÜZERİNDE BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN —- DOSYASINDA ;
DAVANIN KABULÜ ile;
7—- manevi tazminatın davalı—- itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline davacılara eşit olarak verilmesine,
8-Her iki dosyada yapılacak tahsilatların tahsilde tekerrür ettirilmemesine, ——
9-Birleşen dava yönünden, harçlar kanunu uyarınca alınması gereken — harcın mahsubu ile bakiye —- alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Birleşen davada, kabule göre davacı yararına AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacılara ödenmesine,
11-Davacının peşin yatırdığı 1.024,65 TL harcın ve birleşen davada yatırılan 1.707,75 TL peşin harcın yargılama giderine katılmaksızın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya ödenmesine,
12-Davacının kararın kaldırılmasından önce ve sonra yaptığı yargılama gideri olarak 25,20 TL başvurma harcı, 59,30 TL birleşen davada başvurma harcı, 384,50 TL tebligat, yazı gideri, 212,00 TL—– ücreti olmak üzere toplam 681,00 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 408,60 TL nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, redde tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
13-Davalı —– yapmış olduğu yargılama gideri olarak 36,90 TL yargılama giderinden davanın reddine tekabül eden 19,68 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı ——- ödenmesine, kabule tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
14-Birleşen davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalı ———- tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
15-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.. 20/10/2021