Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/185 E. 2021/763 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/185 Esas
KARAR NO: 2021/763
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/06/2020
KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından —- numarası ile sigortalandığını, sigorta
poliçesi —- tarihinde sigortalı firmaya ait——geldiğini, yangının sebebi ise, —delil tespiti dosyasında açıkça —– yapılan inceleme ve görüşmeler neticesinde, —– seri numaralı ——– değerinin normal olduğu, yangının meydana —- kamera kayıtları incelendiğinde, yangının çıkış nedeni—– sargılarının bakır renginden siyaha döndüğü görüntülenmiş, sargıların yüksek ısı
nedeniyle ark oluşturarak silsile yolu ile diğer dolapları yaktığı ve söz konusu —– de zarar verdiği anlaşılmaktadır.” denildiğini, anılan yangın sebebiyle taşınmazda hasar oluştuğunu, —– ödeme yapıldığını, davalı şirket tarafından satılan üründe yeterli teknik korumanın sağlanmaması sebebiyle yangına sebebiyet verdiğini, müvekkil şirket tarafından sigortalıya yapılan ödeme rücu edilmek üzere sözlü veya yazılı bildirimlerde bulunulmasına karşın davalı şirket tarafından her hangi bir adım atılmadığını, nihayetinde davalı/borçlu aleyhine —- dosyasından icra takibine girişildiğini, davalının borca, faize ve tüm ferilerine haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu fakat taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davalının yapmış olduğu kötü niyetli itirazın iptaline karar verilmesini, ayrıca alacağın ekspertiz aracılığıyla tespit edilip likit olduğu da gözetilerek %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —tarihinde davacının sigortalısı—- — meydana gelen elektrik tesisatı nedeniyle çıkan yangın sonucu,
davacı sigortacının, dava dışı sigortalı firmaya — tarihinde ödediği —- tutarın, müvekkil şirketten rücuen tazmini için taraflarına icra
takibi başlatıldığını, yangının çıkış sebebi bakımından sorumlu tutulmalarının ispat edilmedikçe, sigortalı
ve halefi davacının müvekkil şirkete karşı bir talep ve dava hakkından söz edilemeyeceğini, şu
halde huzurdaki dava bakımından, ispat yükünün davacıda olduğunu ve
ispatsızlık/meşguliyet yani belirsizlik durumda “davacı sigortacı aleyhine karar verilmesi” gerektiğinin açık ve kesin olduğunu, dava konusu yangın vakıasının, sigortalı işyerinde yani sigortalı egemenlik sahasında
meydana geldiğini, sigortalının işyerinde meydana gelen yangının çıkış sebebinin
tespitinde ileri sürdükleri işyeri elektrik tesisatına ilişkin hususların da tespitinin gerekli ve zorunlu olduğunu, zira, alt yapı eksikliklerinin olmaması durumunda, yangının ya hiç çıkmaması ya da zararınbüyümemesinin sağlanmış olacağını, dava konusu somut olay bakımından, dava dilekçesinde görüldüğü kadarıyla işyerinde birden fazla elektrikli cihaz/dolap hasar görmüşken ve işyeri elektrik tesisatının yönetmeliğe uygunluğu ve kaçak akım rölesi bulunup bulunmadığı dahi
belli değil iken yangın olayı ile müvekkil şirkete ait dolap arasında uygun illiyet bağı mevcut
değil iken müvekkil şirkete atfedilecek haksız fiil sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu olayda, davalı müvekkil şirket esasen ——
ürünlerinin satışı ile iştigal etmekte olup, sigortalı işyerine emaneten, yasal normları haiz bir derin
dondurucunun ariyeten bırakılması fiilinin, ne icrai ne ihmali bir haksız eylem olarak
nitelendirilebileceğini, söz konusu ——— hatası olduğu tespit edilmedikçe,
normal olarak çalışan ve yangından önce de uzun bir süre çalışmış bir derin dondurucunun ariyeten tesliminin haksız bir fiil olarak nitelendirilemeyeceğini, hiçbir
arızasının roporlanmadığını, uzun süre sigortalının marketinde çalışır vaziyette bulunan bir
dolabın, ayıplı olarak teslim edildiğini öne sürmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava konusu
uyuşmazlık bakımından sigorta şirketi dava dilekçesinde de belirttiği gibi sigortacının ispat etmesi gereken hususun sigortalıya ödediği miktarının gerçek zarar miktarı
olup olmadığının kanıtlamak olduğunu, öte yandan davacı tarafından alınan değişik iş raporunda dava konusu olayın meydana geldiği iş yerinin —- uygun olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılmadığının açıkça ortada olduğunu, yangının çıkış nedeninin kesin
olarak belirlenebilmesi için iş yeri —- —–uygun
olmasının yasal bir zorunluluk olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen —-sayılı dosyasının incelenemesinde; —– için takip başlatıldığı, dosyaya itiraz edildiğinden takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; davalının—- takip dosyasına itirazın iptaliyle %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —- tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1) Davacı ——ile aynı prize bağlayarak,—–üzerinde gerilim yükleyerek aşırı ısınmasına ve yangın başlamasına neden olduğu için yangın başlamasında asli ve %100 kusurlu olduğu;
2) Davacı —— olduğu ve davacı tarafından sigortalısına —-
ödendiği;
3) —- masrafının ödenme tarihleri itibariyle
işlenmiş yasal faizi ile tahsili için —– icra takibi yapıldığı; ancak davacı — sigortalısı yangın başlangıcında asli ve %100 kusurlu olduğu için tazminat talep edilemeyeceği;
4) Davacı —- sigortalısına ödediği tazminatı davalı —- rücu edemeyeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—- tarihli bilirkişi ek raporunda ise;
gerekçeleri açıklandığı üzere, kök raporda değişiklik yapmaya gerek olmadığı ve aynen geçerli olduğu bildirilmiştir.
Davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı—– işyerini — sigortalandığı, poliçenin — tarihlerini kapsadığı rizikonun meydana geldiği —tarihinde dava dışı markette yangın meydana geldiği, poliçe kapsamında davacının dava dışı sigortalısına —- tazminat ödemesi yaptığı, bu miktarın davalıya rücu edip edemeyeceği hususunda toplandığı anlaşılmıştır. Davacı sigortalısının —- uzatma kablosuna ve prize kapasitesinin üzerinde gerilim yükleyerek aşırı ısınmasına ve yangın başlamasına neden olduğu için yangının başlamasında asli ve 100% kusurlu olduğu kabul edilerek,
Bu nedenle davacının dava dışı sigortalısına ödediği tazminatı davalıya rücu edemeyeceğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihindeki harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 350,90 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 291,60 TL harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca davalı yararına taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutar varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davadan önce arabuluculuğa başvurulduğu, sonuç alınamadığı nazara alınarak, her ne kadar ara buluculuk ücretinin davalıdan alınıp hazineye irat kaydına karar verilmesi gerekiyorsa da, sisteme ara buluculuk ücreti dekontu taratılmadığından; ara buluculuk ücretinin hazine tarafından dava ya da takibe konmakla muhtariyetine; davalıdan bu yoldan tahsil edilmesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 03/11/2021