Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/181 E. 2020/259 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/181 Esas
KARAR NO : 2020/259

DAVA : Sözleşmeden Kaynaklanan Akdin Feshi ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2020

Mahkememizde açılan Sözleşmeden Akdin Feshi ile Maddi ve Manevi Tazminat davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda;
GEREKÇE : Davacı vekili, taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin ———————– kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu; Beyoğlu ——. Noterliğinde düzenlenen —-sözleşme gereğince davalı yüklenicinin bu taşınmaz üzerine inşaat yapmayı taahhüt ettiğini; sözleşme gereğince yapılan inşaatın %37’sinin arsa sahibi müvekkiline %67’sinin ise davalı müteahhide ait olacağının kararlaştırıldığını; böylece inşa edilecek ——-adedinin davacıya 46 adedinin davalıya ait olacağının kararlaştırıldığını; teslim tarihinin belirlendiğini ancak süresi içinde inşaatın teslim edilemediğini, buna rağmen müvekkilinin uzunca bir süre beklediğini,—– ayında delil tespiti için başvurduğunu; İstanbul Anadolu —. Sulh Hukuk Mahkemesinin —– Değişik iş dosyasıyla inşaatın %95 oranında tamamlandığının belirlendiğini, geriye kalan kısmın bedelinin —— olduğunu tespit edildiğini ancak kalan işin bir türlü tamamlanmadığını; müvekkilinin sözleşme gereğince müteahhide devir ettiği kat irtifaklı dairelerin üçüncü şahıslara satıldığını, taşınmazın iskanı alınamamasına rağmen müteahhit tarafından iskansız satıldığını, satın alan üçüncü şahısların dairelerde oturmaya başladığını ancak iskanı alınmayan taşınmazda tüketilen elektrik bedellerinin arsa sahibi olan müvekkili tarafından ödenmek zorunda kaldığını, bu nedenle müvekkilinin icra takiplerine de muhatap edildiğini; inşaat teslim tarihine nazaran 6 yıl geçmiş olmasına rağmen inşaatın hala tamamlanmadığını; bu arada inşaat ruhsatı süresinin dolmuş olduğunu; inşaatın ruhsatsız hale geldiğini; hem tamamlamayan hem de bu nedenle ödenmek zorunda kalan bedellerden dolayı müvekkilinin maddi ve manevi zararlarının doğduğunu belirterek, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verilmesini; müteahhidin payına düşen daireler yönünden yapılan ödemelerin ferileriyle birlikte davalıdan tahsiline; inşaatın tamamlanması gereken ————— tarihinden bu yana iskansız olan dairelerden ötürü gerçekleşen kira kaybının davalı müteahhitten faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ve olaydan dolayı uğradığı manevi zarara karşılık da ————– manevi zararın 30/07/2014’den itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ile birlikte davacı taraf alacaklarının teminat altına alınması için mahkememizden ihtiyati tedbir kararı isteyip, müteahhide düşen ——– dairelerin üçüncü şahıslara satışının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve noter satış vaadiyle satışınında engellenmesi yönünden tapu kaydına tedbir kararının şerhine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce öncelikle görevin üzerinde durulmuş; görevin HMK 114-1/c maddesi gereğince dava şartı olduğu, yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiği; davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı; bu tarz sözleşmelerin karma sözleşme olup, eser sözleşmesi ve satış sözleşmesinin iç içe olduğu; hal böyle olunca mahkememizin görevli olabilmesi için her iki tarafında tacir olmasının zorunlu olduğu; davalının şirket olduğu ve aynı zamanda müteahhit konusunda bulunduğu sebebiyle tacir olduğu ancak davacının gerçek şahıs olduğu; gerçek şahıslarında tacir olabilecekleri ancak bunun için kendi adlarına işlettikleri ticari müesseselerinin bulunması gerektiği nazara alınarak bu husus tüm sonuçlarıyla birlikte tensip zaptına yazılmış, tensip zaptı davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekilince müvekkilinin tacir olduğuna dair herhangi bir bildirim yapılmamış; mahkememizce —– —— ilgili vergi dairesine müzekkere yazılarak gerekli araştırmalar yapılmış, gelen tüm yazı cevaplarından davacı adına kayıtlı ve onun sahibi olduğu bir ticari işletmenin bulunmadığı belirlenmiştir.
Hal böyle olduğundan, davacının tacir sayılması mümkün değildir. Bu durumda mahkememizde görevli mahkeme olmayıp, görevli mahkeme İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesidir. Her ne kadar görevsizlik kararlarının dilekçeler teatisinden sonra verilmesi uygulamada bir süre geçerliliğini sürdürmüşse de, daha sonra bu husustaki yargı kararlarının değiştiği, mahkemenin hiç bir şekilde görevli hale gelemeyeceği hallerde duruşma aşamasına gelinmeden dosya üzerinden de karar verilebileceği; böylece yargılamanın süratlendirilmesininde gerçekleşeceği dikkate alınarak aşağıdaki görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVA DİLEKÇESİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
Kararın taraflara tebliğine,
Karar kesinleştiğinde, süresi içinde davacı yanca bir başvuru olursa dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine; bu takdirde yargılama gideri harç ve vekalet ücretlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Karar kesinleştikten sonra yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için bir başvuru olmazsa davanın açılmamış sayılmasına, o takdirde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye kalacak gider avansının davacıya iadesine, ( ———– tarafından davalı taraf yönünden—- tarihinde ve dosya karara çıktıktan—– vekalet gönderildiğinden karar anında davalı vekili bulunmadığı için dosyada davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde davalı lehine vekalet ücreti taktir edilmeyecektir. )
Dair karar, dosya üzerinden yapılan inceleme ile oy birliğiyle ve karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak karar verildi.