Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/178 E. 2023/70 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/178 Esas
KARAR NO: 2023/70
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/06/2020
KARAR TARİHİ: 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki gereğince, müvekkilinin fatura alacağını davalıdan tahsil edemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için—— Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili vekaletname sunmuş, ancak duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevap dilekçeside vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara —- kararında da değinilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen—– sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın faturadan kaynaklı alacağına istinaden —-işlemiş faiz olmak üzere toplam——-alacağın davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, —— istinaden —– ürünün davacının üretip davalıya teslim etme borcuna girdiği , sözleşme gereği teslimin gerçekleşip gerçekleşmediği ve bu sözleşmeye ilişkin faturaya dayalı başlatılan icra takibinden kaynaklı davalının—— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptaline yönelik olduğu görüldü, ve %20 icra inkar talebine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, davalı tarafın incelemeye katılmadığından davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişi raporunda; Davacı Şirketin Yasal Ticari Defter Kayıtları ve Takip Tarihi itibarıyla Davalı Şirketten, Takip dayanağı yapılan faturaların da içeriğinde yer aldığı Faturalara dayalı —— kaynaklı olarak Takip Talebinde olduğu gibi, —-Alacağı bulunduğu, Ancak Davalı Şirketin—- Takip Tarihi sonrası, — Dava Tarihi öncesi Tarih olan —Tarihinde, — Vade Tarihli,—- Bedelli—-keşide ettiği, Sonucunda; Davacı Şirketin Davalı Şirketten Dava Tarihi öncesinde ——– ASIL ALACAĞI kaldığı görülmekle, Davacının huzurdaki davaya konu ve talep ettiği ———- ASIL ALACAK yönünden İtirazın İptali isteminde bir isabetsizlik bulunmadığı, Davacı Şirketin İşlemiş Faiz Talebine ilişkin takdirin, Yukarıda yer verdiğimiz tespit ve hesaplamalar muvacehesinde Yüce Mahkemenin Takdirinde olacağı Sonuç ve Kanaatlerine varıldığını bildirmiştir.
Bankalardan tüketici kredisi faiz oranları sorulmuş, verilen cevaplardan sonra dosya yeniden bilirkişiye verilerek Ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi Ek raporunda; Davacı Şirketin Fazlaya ilişkin Hakları saklı kalmak kaydıyla —– ASIL ALACAK Talebi üzerinden Harçlandırmak suretiyle Davalı Şirket aleyhine İkame etmiş olduğu işbu İTİRAZIN İPTALİ Davasında, Davacı Şirketin Yasal Ticari Defter Kayıtları ve Takip Tarihi itibarıyla Davalı Şirketten, Takip dayanağı yapılan faturaların da içeriğinde yer aldığı Faturalara dayalı —– kaynaklı olarak Takip Talebinde olduğu gibi, —– ASIL Alacağı bulunduğu, Ancak Davalı Şirketin —-Takip Tarihi sonrası, —- Dava Tarihi öncesi Tarih olan —-Tarihinde, — Vade Tarihli, —– Bedelli—— Çekini keşide ettiği, Sonucunda; Davacı Şirketin Davalı Şirketten Dava Tarihi öncesinde —— ASIL ALACAĞI kaldığı görülmekle, Davacının huzurdaki davaya konu ve talep ettiği —– ASIL ALACAK yönünden İtirazın İptali isteminde bir isabetsizlik bulunmadığı, Davacı Şirketin Takip öncesine ilişkin olarak talep edebileceği İşlemiş Faizin,—–Mahkemeye bildirilmiş olan Aylık ——- Faiz Oranı üzerinden —– olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dosyada alınan rapor bu aşamada hüküm kurmaya elverişli olmadığından HMK 31, 266 ve 281.mad. gereğince —- gelen müzekkere cevabıda eklenmek suretiyle———— yeniden müzekkere yazılmış, verilen cevaptan sonra dosya yeniden ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi 2.Ek raporunda; Davacı Şirketin Takip Tarihi itibarıyla Davalı Şirketten, Takip dayanağı yapılan faturalarında içeriğinde yer aldığı Faturalara dayalı —- kaynaklı olarak Takip Talebinde olduğu gibi, —- ASIL Alacağı bulunduğu, Ancak Davalı Şirketin —- Takip Tarihi sonrası, —-Dava Tarihi öncesi Tarih olan —– Vade Tarihli, —- keşide ettiği, Sonucunda; Davacı Şirketin Davalı Şirketten Dava Tarihi öncesinde—– ASIL ALACAĞI kaldığı görülmekle, Davacının huzurdaki davaya konu ve talep ettiği—– ASIL ALACAK yönünden Davacı Şirketin Takip öncesine ilişkin olarak talep edebileceği İşlemiş Faizin, —- olabileceği, Davacı Şirketin, Takip Tarihinden Dava Tarihine kadar oluşmuş Faiz Tutarının ise; ——olabileceği sonuç ve kanaatlerine varıldığını bildirmiştir.
Davacı vekili son celsede; “Müvekkilimin ünvanı değişmiştir buna ilişkin evrakları sunduk, bizim itirazın iptaline konu ettiğimiz miktar sadece —– asıl alacak içindir, işlemiş faiz yönünden bir itirazın iptali talebimiz yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Taraflar arasında —– içinde karşılıklı olarak mal alım satımına dayalı bir ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacı şirketçe davalı şirket adına muhtelif tarih ve tutarlarda olmak üzere Toplamda—– Adet satış faturasının düzenlenerek davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kayıtlarının yapılmış bulunduğu, buna mukabil olarak davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketçe muhtelif tarih ve tutarlarda çekler keşide/ciro edildiği ve ciro/keşide edilen bu çeklerin davalı şirketin fatura borçlarından mahsup edilmek üzere davacı şirket ticari defterlerine kaydedilmiş oldukları ve bu kayıtlar sonucunda, davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibarıyla, faturalara dayalı açık c/h bakiyesinden kaynaklı olarak Takip Talebinde olduğu gibi — ASIL Alacağı kaldığı tespit edilmiştir. Davac—— Mükellefi bulunduğu —— dosyaya celp edilmiş bulunan —- Yıllarına ilişkin Karşılaştırmalı ——- Analizi dökümlerinin tetkiki neticesinde;
Davacı şirketçe davalı şirkete—- yılında düzenlenmiş bulunan ve toplam tutarı —- olan—- Faturasının, taraflarca herhangi – bir mutabakatsızlık/çelişkiye sebebiyet vermeyecek şekilde —- karşılığı —— Bedel üzerinden birbirlerine—— Beyan edilmiş oldukları görülmekle, Davalı yanca Yasal Nitelikli bir itiraza konu edilmeyen ve benimsenerek Mükellefi olduğu ——- Davacı Şirketten Mal Alımı olarak ilgili dönem —– beyan edilen işbu ——Davacı Şirket satış Faturasının muhteviyatı itibarıyla kesinleştikleri kanaatine varılmıştır.
Davacı Şirketin Davalı Şirketten Takip Tarihi itibarıyla Talep etmiş olduğu——ASIL Alacak Talebinde İsabetsizlik bulunmadığı, Takip tarihi sonrası, Dava Tarihi öncesi Tarih olan —- Vade Tarihli,—– Tutarlı Çek Tahsilatı neticesinde Davacı Şirketin Davalı Şirketten huzurdaki davada talep ettiği gibi,
Talebinle bağlı kalınarak —– asıl alacağı kaldığı sonuç ve kanaatlerine varılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Eldeki devada alacak likit olduğundan, Asıl alacak olan —– %20’si üzerinden hesaplanacak olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı tarafın—— Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 80.574,26 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
2-Asıl alacak olan 80.574,26 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanacak olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış, 54,40 TL başvurma harcı, 1.376,01 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.430,41 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak 998,10 TL masraf olmak üzere toplam 2.428,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 12.891,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 5.504,03 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 1.376,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.128,02 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 06/03/2023