Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/16 E. 2020/141 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/16 Esas
KARAR NO : 2020/141

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2014
KARAR TARİHİ : 21/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan iş bu dosya ve birleşen dosyalardaki İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE : Mahkememizin ———– Karar sayılı dosyasında; “Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——–.icra Müdürlüğü’nün ——– sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve —– tarihli genel kurul kararları gereğince aidat borçlarının tahsilinin istendiğini, borçlunun icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibe konu alacağın ödenmemesi sebebi ile yapılmış bulunan itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Birleşen dosyada; Davacı kooperatif tarafından ——- yılı olağan genel kurul toplantısında alınan karar gereğince borçluya ait ödenmeyen üye aidat alacağının şifahi taleplerine rağmen ödenmediğini, bunun üzerine borçlu aleyhine İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğü ——– esas sayılı dosyası ile ilamsız ira takibi yaptırdıklarını, borçlunun icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibe konu alacağın ödenmediğini, bu nedenle itirazın haksız ve hukuki nedenden yoksun olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;————tarihinde müvekkil adına düzenlendiğini, Ümraniye ——–. icra Müdürlüğünün ———— sayılı dosyasına —– Ümraniye —–. İcra Müdürlüğünün——— —— hesabına üçüncü taksit olarak ———-, 05/12/2008 tarihinde—————borcuna istinaden ——- ödendiğini, müvekkili icraya veren yönetimin yönetime gelmeden önce icra takibine konu borçların ödenmemesi gerektiği vaatleri ile yönetimi kazandığını, borcun kalem kalem açıklanması gerektiğini, dairenin satılmış olması nedeniyle kooperatif üyeliğinin sona erdiğinin kabulü gerektiğini, iptal davası için sürenin geçirildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuş,
Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olduğu belirlenmiş,
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And. ——. İcra Müdürlüğü’nün ——–. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın —- istinaden — Tarihinde ———- alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen İst. And.—-. İcra Müdürlüğü’nün —-. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın —— istinaden 11/04/2012 Tarihinde ———– alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davalının kooperatif üyeliğinin devam edip etmediği, ediyorsa kendisine tahsis edilen konutu davalının satmış olmasının sonuca etkili olup olmadığı, kooperatif genel kurul kararları uyarınca takip tarihi itibariyle talep edilen davacı alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, davacı tarafın tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca davacı tarafın tüm yasal ticari defterleri (———- —–) ve karar defterleri üzerinde mali müşavir ve kooperatif uzmanı bilirkişilerden oluşturulan heyete inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez —- tarihli bilirkişi raporu ve kök rapora itirazların karşılanması ve birleşen dava yönünden alacağın tespiti için 26/01/2016 tarihli ek rapor tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporlarınının sonuç bölümünde; asıl dava yönünden, davacının yapılmış bulunan icra takibi dolayısıyla ——–. aidat alacağı konusunda yapmış olduğu itirazın iptali talebinin haklı olacağına, işlemiş faiz olarak —-talep etmekte haklı olacağına,—– işlemiş faiz taleplerinin haklı olmadığı, birleşen dava yönünden, davacının 900,00 TL asıl alacak ve 30,19 TL faiz alacağı yönünden itirazın iptali taleplerinde haklı olacağı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davalının halen davacı kooperatife üyeliğinin devam ettiği anlaşılmıştır. Kooperatif üyeleri, geçerli olan genel kurul kararları uyarınca üyelikleri devam ettiği sürece belirlenmiş olan aidatları ödemekle yükümlüdürler. Davacı icra takipleriyle asıl davada —–ve birleşen davada 2013 tarihli genel kurul kararları uyarınca ödenmeyen aidat bedellerinin tahsilini talep etmiştir. Bilirkişi heyetince davacının asıl ve birleşen dosyada davalının takip tarihleri itibariyle borçlu olduğu miktarlar hesaplanmıştır. Bilirkişi raporundaki tespitler ve hesaplama yöntemi denetlenip mahkememizce benimsenerek karara dayanak teşkil ettirmiştir. Davalı taraf tespit edilen alacakların ödendiğini veya ödenmemesi gerektiğini yasal delillerle inandırıcı bir şekilde kanıtlamakla yükümlüdür. Somut olayda belirtilen şekilde davalı tarafça belge sunulmadığı gibi itirazlarının mahiyeti itibariyle genel kurul kararlarının haksızlığı ve davacı kooperatifin yönetim biçimine ilişkin olup sonuca etkili görülmediğinden asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek bilirkişi raporundaki miktarlar dikkate alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
1-Asıl dava yönünden;
Davanın kısmen KABULÜ ile;
İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğünün ( kapatılan Ümraniye —— İcra Müdürlüğü ) —- Esas sayılı takip dosyasına davalının itirazının İİK’ nun 67. maddesi uyarınca kısmen iptali ile takibin————– işlemiş faiz olmak üzere asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %18 temerrüt faizi işletilmek suretiyle devamına,
Asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatı tahsiline,
2-Birleşen dava yönünden,
Davanın kısmen KABULÜ ile;
İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı takip dosyasına davalının itirazının İİK’ nun 67. maddesi uyarınca kısmen iptali ile takibin ——- işlemiş faiz olmak üzere asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %18 temerrüt faizi işletilmek suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit ve itiraz haksız görüldüğünden İİK’ nun 67/2. maddesi uyarınca alacağın %20′ si olan 186,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,”
KARAR VERİLMİŞ;
Karar temyiz olunmuş,
Davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay ——- Hukuk Dairesinin ———– karar sayılı hükmü ile “davalının ödeme iddiasında bulunduğu dosyalar ve bu icra dosyaları kapsamında avukata yapıldığını iddia ettiği ödemeler üzerinde durularak, bu ödemelerin kooperatif lehine yapılmış olması halinde aidattan mahsubu gerektiği” vurgulanmak suretiyle hükmümüz bozulmuş;
Bozma hükmü üzerine dosya iş bu esasımıza kaydedilmiş,
Mahkememizce, bozma ilamına uyulmuş;
Ancak, davacı vekili davanın konusuz kaldığını, tarafların karşılıklı anlaşarak bozma ilamından önce ancak mahkemece bozulan karar verildikten sonra bir araya geldiklerini, kendilerinin tüm alacaklarını davalı taraftan tahsil ettiklerini, herhangi bir alacaklarının kalmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretini de aldıklarını, hatta karşı tarafa da bir miktar vekalet ücreti ödediklerini, bu nedenle davanın yargılama giderleri ve vekalet ücretleri yönünden de konusuz kaldığını beyan ettiği;
Bu beyan üzerine incelenen dosyada; davacının davalı tarafın iddia ettiği kısmi ödemeler mevcut olsa dahi büyük ölçüde alacaklı olacağı, aidat alacağından kaynaklanan bu alacaktan ötürü yukarıda izah edilen ve esasen kendi aleyhine olan beyanı sebebiyle söz konusu beyanın samimi olduğu; alacağın kalmadığı, davanın konusuz kaldığı nazara alınmak suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere ;
Davanın ve birleşen davanın konusuz kalmış olması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Kök dosyada bakiye 91,45 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
Birleşen dosyada bakiye harçtan maktu ret harcının mahsubu ile bakiye 8,14 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
Tarafların ilk karardan sonra yargılama gideri ve vekalet ücretlerini karşılıklı olarak alıp – verdikleri nazara alındığında yargılama giderleri ve vekalet ücretleri yönünden de leyhe veya aleyhe hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, mazeretli kabul edilen davalı vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.