Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/147 E. 2022/142 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/147 Esas
KARAR NO: 2022/142
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/04/2020
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket sigortalısı —- kapsamında hırsızlık poliçe türünde sigortalı olduğunu, — bulunan ve projenin — anahtar teslim inşaat işlerini yürüten ana yüklenici olan—- ait tek katlı —– — belirsiz kişilerce zorlanarak kırıldığı, depodaki —-çalındığı tespit edildiğini, Bu hadisenin yaşandığı şantiyenin kamp bölgesinde güvenliğin davalı—-tarafından sağlandığını, —– olduğundan müvekkil firma uhdesine düşen ve müvekkil firma tarafından zarar gören sigortalısına yapılan ödeme nispetinde tarafımızca davalı/borçlu aleyhine —icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini, haksız olarak itiraz etmiş olduğunu, Müvekkil şirket nezdinde —-numaralı dosyası kayıtlarında mübrez — tarihli ekspertiz kesin raporu, zararın ispatına ilişkin faturalar, —-rapor numaralı olay yeri inceleme raporu ve —- olay numarası ile — şikayetçi sıfatıyla vermiş olduğu ifade uyarınca—-vakıası olduğu sabit olduğunu, müvekkil şirket adına başlatılan icra takibine esas değer —-olup, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan davalı/borçlu, kötü niyetli olarak hareket etmiş ve icra takip işlemlerini sürüncemede bıraktığını, Bu nedenlerle müvekkil şirketin mağduriyetinin giderilmesi için kusuru ve sorumluluğu bulunan hırsızlık yapılan şantiyede güvenlik şirketi olan Davalı—-rücu ve halefiyet ilkesi gereği tahsilini, Davalı/borçlu aleyhine, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
yaşanan hırsızlık olayında müvekkilinin herhangi bir kusuru ve sorumluluğunun olmadığını, dava dışı sigortalı — müvekkil şirket arasında imzalanan sözleşme kapsamında , müvekkil şirketin dava dışı sigortalı şirkete—-verdiğini, imzalanan sözleşmenin —-olmadığını, sözleşmede belirtilen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, işbu sebepler neticesinde yaşanan hırsızlık olayına ilişkin müvekkilin bir kusur ve sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen — esas sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın cari hesap alacağına istinaden —– ve daha uzun vadeli—- alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, —- sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminat noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp dosyanın kusur bilirkişi ve sigorta konusunda uzman bir bilirkişiye tevdine bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyada mübrez kusur bilirkişi ve sigorta konusunda uzman bilirkişi raporunda özetle;—- konusunu teşkil eden değerlerin belirlenen süreler içerisinde inşaat sahasında bulunduğu sırada poliçede gösterilen istisnalar dışında kalan ani ve beklenmedik herhangi bir hasarı teminat altına alan poliçe türüdür. ——tarihinde meydana gelen hırsızlık olayının—- vadesinde meydana geldiği ve poliçe özel şartları incelendiğinde hasarın teminat dahilinde olduğu, hasarın meydana geldiği Yerin uzman bilirkişi incelemesi sonucunda poliçe riziko adresi ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Sigortalısının hasarını karşılayan davacı—- ödediği tazminat miktarına göre sigortalıya halef olabilir. Sigorta şirketi ödediği tazminat miktarınca meydana gelen hasarda sorumluluğu bulunanlara dava açma ve asar tazminat bedelini sorumlulardan tahsil etme hakkına sahiptir. —- davacının sigortalının zararını karşıladıktan sorumlulardan ödediği tazminatı rücu edebilmesi
için öncelikle sigortalısı adına olan poliçenin özel ve genel şartları ile uyuşan rizikonun ve poliçe şartlarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir, bunun dışında sigortalının hasarda kusurunun olmaması yani sorumlulara tazminat talebinde bulunma hakkının olması gerekmektedir. Tarafların kusurunun tespiti için dava dışı ana yüklenici ile davalı —- arasında imzalanan güvenlik sözleşmesinin dosyaya sunulması gerekmektedir. Sayın mahkeme görevlendirmesi gözetilerek, ve görev kapsamı ile sınırlı olarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, her türlü hukuki tavsif ve nihai takdir Sayın Mahkemeye ait bulunarak; Dava dışı firmanın ana yüklenicisi——dosya kapsamında olmadığı tespit edilmiş olup davalının iddialarının değerlendirilmesi ve hizmet alanının tespiti için sözleşmenin
dosyaya sunulması gerektiği değerlendirilmiştir şeklinde kanaatlerini bildirmişlerdir. Mahkememizce — tarihli duruşmada verilen ara karar uyarınca; ”Sözleşme sunulduğu takdirde dosyanın HMK 281 maddesi gereğince tarafların rapora beyan ve itirazları da irdelenmek suretiyle, ek rapor için önceki bilirkişiye tevdine” karar verilmiştir.Dosyada mübrez kusur bilirkişisi ve sigorta konusunda uzman bilirkişinin ek raporda özetle; —- konusunu teşkil eden değerlerin belirlenen süreler içerisinde inşaat sahasında bulunduğu sırada poliçede gösterilen istisnalar dışında kalan ani ve beklenmedik herhangi bir hasarı teminat altına alan poliçe türüdür. — tarihinde meydana gelen hırsızlık olayının — numaralı poliçe ile— vadesinde meydana geldiği ve poliçe özel şartları incelendiğinde hasarın teminat dahilinde olduğu, hasarın meydana geldiği yerin uzman bilirkişi incelemesi sonucunda poliçe riziko adresi ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Sigortalısının hasarını karşılayan davacı—- miktarına göre sigortalıya halef olabilir. Sigorta şirketi ödediği tazminat miktarınca meydana gelen hasarda sorumluluğu bulunanlara dava açma ve hasar tazminat bedelini sorumlulardan tahsil etme hakkına sahiptir.—–Davacının sigortalının zararını karşıladıktan sorumlulardan ödediği tazminatı rücu edebilmesi için öncelikle sigortalısı adına olan poliçenin özel ve genel şartları ile uyuşan rizikonun ve poliçe şartlarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir, bunun dışında sigortalının hasarda kusurunun olmaması yani sorumlulara tazminat talebinde bulunma hakkının olması gerekmektedir. Dava konusu olayda Davalı —- olmadığı değerlendirilmiş olup davacının ödemiş olduğu tazminatı davalıya rücu edemeyeceği değerlendirilmiştir. Sayın mahkeme görevlendirmesi gözetilerek, ve görev kapsamı ile sınırlı olarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, her türlü hukuki tavsif ve nihai takdir — bulunarak; Dava konusu olayda Dava dışı —- arasında imza altına alınan ve dava dosyasına sunulan ——- olmadığı mevcut imza altına alınan sözleşmenin güvenlik ile ilgili hususları kapsamadığı dolayısıyla davalının meydana gelen olayda sorumluluğu ve kusuru olmadığı, Dava konusu olayda Davalı —-kusurunun olmadığı değerlendirilmiş olup davacının ödemiş olduğu tazminatı davalıya rücu edemeyeceği değerlendirilmiş şeklinde nihai kanaatlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp dosyanın kusur bilirkişi ve sigorta konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek düzenlenen denetime uygun olan mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, —– vadesinde meydana geldiği ve poliçe özel şartları incelendiğinde hasarın teminat dahilinde olduğu, hasarın meydana geldiği yerin uzman bilirkişi incelemesi sonucunda poliçe riziko adresi ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Sigortalısının hasarını karşılayan davacı —-ödediği tazminat miktarına göre sigortalıya halef olabilir. Sigorta şirketi ödediği tazminat miktarınca meydana gelen hasarda sorumluluğu bulunanlara dava açma ve hasar tazminat bedelini sorumlulardan tahsil etme —-Davacının sigortalının zararını karşıladıktan sorumlulardan ödediği tazminatı rücu edebilmesi için öncelikle sigortalısı adına olan poliçenin özel ve genel şartları ile uyuşan rizikonun ve poliçe şartlarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir, bunun dışında sigortalının hasarda kusurunun olmaması yani sorumlulara tazminat talebinde bulunma hakkının olması gerekmektedir. Dava konusu olayda Dava dışı—– arasında imza altına alınan ve dava dosyasına sunulan——sözleşmesi olmadığı mevcut imza altına alınan sözleşmenin güvenlik ile ilgili hususları kapsamadığı dolayısıyla davalının meydana gelen olayda sorumluluğu ve kusuru olmadığı, Dava konusu olayda —- kusurunun olmadığı değerlendirilmiş olup davacının ödemiş olduğu
tazminatı davalıya rücu edemeyeceği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen tüm yargılama giderlerinin kendi uhtesinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-HMK 333ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—– Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 02/03/2022