Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/135 E. 2023/6 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/135 Esas
KARAR NO: 2023/6
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/03/2020
KARAR TARİHİ: 11/01/2023
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıların ortağı olduğu ——işini yaptığını, neticeden —— bedelli irsaliye faturayı davalıları temsilen——– isimli kişiye teslim ettiğini, davalıların müvekkilinin yaptığı işin ve kendilerine teslim edilen faturanın —- ödediklerini, bakiye ——— ise ödenmediğini, davalıların, ———-olmadığı gerekçesiyle sözleşme bedelinden ———- teminat kesintisi yaptıklarını söylediklerini, müvekkilinin sözleşmede kendisine———– teslimine dair bir yükümlülüğünün olmadığını, neticede tüm edimlerinin davalı firma mühendislerinin kontrolünde yapıldığını, işin yapılıp teslim edildiğini, hakkediş düzenlendiğini, düzenlenen hakkedişlerde tüm edimlerin istenen miktarda ve kusursuz olarak teslim alındığını, hakdediş raporlarını ve icmal kapaklarının bizzat davalılar ve yine ana işveren———- mühendisleri tarafından düzenlendiğini, hakkediş raporları ve icmal kapaklarına göre bir eksikliğin olmadığını, yapılacak nakit teminat kesintisinin haksız olacağını davalılara izah edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, davalıların işe ilişkin bu sorunu çözdüğünü ve tüm bedelini ana işveren olan ———– aldıklarını, müvekkilinden tartı fişi için nakit teminat kesintisi yapılan——- iadesi için ödeme yapılacağının söylendiğini, gerçekten de iki kez ödeme listesinde göründüğünü, ancak davalıların daha sonra ödeme sıkıntısı içine düştüklerini belirterek müvekkiline beklemesini söylediklerini ancak müvekkilinin uzunca bir süre beklediğini ancak davalılar sözlü olarak ödeme taahhüdünde bulunmuşlarsa da fiilen ödemeyi gerçekleştirmediklerini, ödemenin yapılmaması üzerine müvekkilinin, ———–ortakları olan ve iş bu borçtan müştereken ve Müteselsilen sorumlu olan davalılar aleyhine ———–dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların yapmış olduğu haksız itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalarının kabulü ile davalının————-sayılı dosyasına yaptığı haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin takip tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faizi ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, davalıların haksız yere icra takibine itiraz etmesi ve alacaklarının likit olması nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin yetkisiz olduğunu, dava konusu icra takibinin dayanağı işe ilişkin —— maddesinde ———-Mahkemeleri’nin münhasır yetkili Mahkeme olarak tayin edildiğini, mahkememizin işbu davaya bakma yetkisinin bulunmadığını,”yetki itirazları aynen baki ve saklı kalmak ve kesinlikle kabul anlamına gelmemek kayıt ve koşulu ile; müvekkili aleyhine ikame edilen “İtirazın İptali” davasının dayanağını teşkil eden ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, işbu ödeme emrine karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeyi yasal süresi içerisinde sunarak;————-itiraz edilmesi üzerine, davacı tarafından işbu “itirazın iptali” davasının ikame edildiğini, öncelikle, müvekkillerinin oluşturduğu ———— tanzim edilerek, yer teslimine bağlı olarak inşai faaliyetlerine başladığını, müvekkili ortaklığın yapım taahhüdü altında bulunan mezkür işe ilişkin olarak, davalı müvekkillerinin oluşturduğu ortaklık ile davacı arasında ——— kapsamında —– anlaşmanın tanzim edildiğini, davacı ile müvekkili şirketler arasında doğrudan doğruya borçlandırmayı gerektirecek hiçbir akdi bağ ve münasebetin kesinlikle bulunmadığını, müvekkili şirketlerin oluşturduğu ortaklığın ——-ile üstlenmiş olduğu tüm edimlerini, tam ve zamanında, gecikmeksizin ikmal ve ifa ederek yerine getirdiğini, buna karşılık davacı firmanın ise sözleşmeye aykırılıkta bulunarak temerrüde düşerek müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu, buna ilişkin olarak, taraflar arasındaki sözleşmede, ——— olarak tanımlanmış yassı elemanların birim fiyattaki kalınlıklarda değil, daha ince malzeme kullanılarak yapıldığının sahada müşavir tarafından tespit edildiğini, davacının sözleşmede birim fiyat analizlerinde kullanmayı taahhüt ettiği yassı malzemelerin sadece yüzey alanı —– değil de,—– değerlerini sağlayamadığını, bu itibarla, davacının iddia ettiği toplam tonaj ile sahada müşavirin tespit ettiği tonaj birbirini tutmadığından ve Ortaklık’da, İdareden davacının yaptığını iddia iddia ettiği tonajı değil, —– Müşavirinin tespit ettiği ve İdareye verdiği miktar üzerinden hakediş aldığını, sonuçta aradaki bu farkın ispatı ve —– hakedişini alabilmesi için de davacıdan söz konusu hususa ilişkin evrak istendiğini, diğer bir deyişle, taraflar arasındaki —– vazgeçilmez eki olan birim fiyat tariflerinde yer alan —- görmüş çelik imalatı yapılması pozuna uygun imalat yapılması”—— tarafından——- edilen imalatlar ile ilgili ayrı ayrı kantar tutanakları delil niteliği taşıması için ——— hususlarında davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşmedeki birim fiyat analizinde gözüken ve imalat esnasında davacının kullandığını iddia ettiği kalınlıklarda ve birim metrekare ——ağırlıklarda yassı metal elemanları kullandığını kanıtlaması için ihtiyaç duyulan ve taraflar arasındaki sözleşmede açıkça kararlaştırılan kantar tutanakları davacıdan talep edilmişse de, davacının bu hususta herhangi bir belge ibraz edemediğini ve ibraz edememesine ilişkin bir sebep de ileri süremediğini, bunun üzerine bu hadiseye denk gelen tarihe ilişkin düzenlenen hakedişe de bu sebep not düşülerek kesintiye gidildiğini, ancak işbu ——- tarihleri arasındaki imalatlara ilişkin “ara hakediş” olmakla birlikte, söz konusu hakedişin, tamamen müvekkilinin iyiniyet esasları ile; davacının belge eksikliği ——– sebebi ile mağdur olmasının engellenmesi amacı ile, yerindeki imalatın projeye uygun olduğu, imalatların tamamının bittiği ve projeye uygun olduğunun kabulü ihtimali göz önünde bulundurularak bir “ara hakediş” olarak yürütüldüğünü, dolayısıyla, düzenlenen bu hakkedişin “kesin hesap hakedişi” olmadığını, akabinde ise, davacı söz konusu belgeleri sunamayıp, Sözleşmeye aykırı imalatlarının tespit edilmesi üzerine, bunları da gideremediğinden, davacıya bu kez, hakedişten kesinti yapılarak ödeme yapıldığını, kaldı ki, davacının mezkür belgeyi halen dahi sunamadığından, kesin hakedişi yapılamamış olup, yine aynı sebepten davacının vaki temerrüdünün kesin ve sabit olduğunu, ayrıca, davacının Sözleşmeye aykırılıkta bulunarak, eksik/hatalı/ayıplı ifası sonucu müvekkili şirketlerin oluşturduğu —— zarara uğradığını, ortaklık, idareden davacının yaptığını iddia iddia ettiği tonajı değil, ortaklık’ın müşavirinin tespit ettiği ve idareye verdiği miktar üzerinden hakediş aldığını, bu itibarla, davacı —— firması, kendisine teslim edilen ve Sözleşmede kullanacağını taahhüt ettiği malzemeleri kullanmadığı için, ——- yaptığı hakkediş—- değil, saha imalat miktarları üzerinden yapıldığını ve —– hakedişinin düştüğünü, bu itibarla, davacının, tüm hakedişin—— alındığı yönündeki iddialarının mesnetsiz olduğunu, davacının işbu davadaki iddiaları başta Türk Medeni Kanunu olmak üzere, hem TBK, hem de taraflar arasındaki Sözleşme hükümlerine aykırı olmakla, dinlenme kabiliyeti bulunmadığı cihetle, haksız, maddi ve hukuki olgu ve dayanaktan yoksun, kötüniyetli işbu davanın reddine karar verilmesini, buna rağmen, davaya konu———– esas sayılı dosyasından müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatarak, ödeme emri tebliğ edildiğini, taraflarınca yapılan haklı itirazları karşısında işbu haksız, sebepsiz zenginleşme amacı güden, kötüniyetli davanın ikame edildiğini, davacının müvekkillerini haksız ve kötüniyetli olarak icra / haciz tehdidi altına sokması sebebiyle, davacı aleyhine dava konusunun en az %20’si oranında “kötüniyet tazminatına” hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek öncelikle, yetki itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmek sureti ile, davanın usulden reddine, dinlenme kaaniliyeti bulunmayan davanın reddine, haksız, maddi ve hukuki olgu ve dayanaklardan yoksun, kötüniyetli ve bir hakkın suistimali mahiyet ve niteliğindeki “davanın esastan reddine”, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı işbu davada haksız ve kötüniyetli olmakla, İİK.67.maddesi gereği davacı aleyhine dava konusunun en az %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen —– esas sayılı dosyasının incelenemesinde; faturaya dayalı —— alacağın tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; davalıların ——- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Tarafların delilleri toplanarak, her iki tarafın defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez —- tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez mali müşavir bilirkişi —- tarafından düzenlenmiş —— tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; tarafların ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, kendi lehlerine delil vasfına haiz olduğu, raporda değerlendirme başlığı altında —— sayılı bentte açıklanan, davalı vekilinin cevap dilekçesinde eksik/——————- belirtildiği, dosya kapsamında bununla ilgili davacıya keşide edilmiş bir ihbara rastlanılmadığı, hal böyle olunca TBK m. 477 hükmü gereği yüklenicinin ihtirâzi kayıtsız eseri kabul etmiş sayıldığı, tarafların defter kayıtlarına göre cari hesap bakiyeleri arasında uyumsuzluk bulunmadığı, davacının ——— alacaklı olduğu, davacının, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesini isteyebileceği, tüm delillerin takdiri, hukuki değerlendirmenin tamamı mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamı üzerinde yapılan incelemeye göre oluşan kanaatlerini bildirmiştir.
Davanın itirazın iptali davası olduğu, davacı ile davalıların dudullu —————– bulunan ——— işinin ihtilafsız olduğu, davacı tarafından yapılan işin eksik/hatalı/ayıplı olup olmadığı süresi içerisinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise miktarının ne olduğu, davacının takip anında alacağının ne olduğu hususunda toplandığı,
Her ne kadar davalı cevap dilekçesinde sözleşmeye aykırılıktan dolayı eksik/hatalı/ayıplı/ifa/imalat yapmış olduğu belirtilmiş ise de bilindiği üzere imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda açık ayıplarda BK 474, gizli ayıplarda 477 md. Hükümlerinin uygulanacağı, bu halde BK 475 maddesinde belirtilen haklardan yararlanacağı, davalı vekilinin cevap dilekçeinde eksik/hatalı/ayıplı imalat yapıldığının belirtildiği, dosya kapsamında davacıya keşide ediliş bir ihtarın bulunmadığı, bu haliyle TBK 477 hükmü gereğince yüklenicinin ihtirazi kayıtsız eseri kabul etmiş sayılacağından, davalının iddiasını ispat edemediğinden tarafların defterine göre davacının——- alacaklı olduğundan davanın kabulüne karar verilmiştir. Takibe konu alacağın fatura alacağı olması nedeniyle likit olduğundan asıl alacak olan ——- %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-Davalıların—— dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
3-Asıl alacak olan——–%20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalıların şartları oluşmayan kötü niyet takip tazminatı talebinin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 587,77 TL harçtan peşin alınan 146,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 440,82 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 95,50 TL. olmak üzere toplamda 895,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 8.604,46 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Miktar yönüyle kesin olmak üzere hazır olan taraf vekillerine yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/01/2023