Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/10 E. 2022/83 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/10 Esas
KARAR NO: 2022/83
DAVA: Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ: 11/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE: Mahkememizin—— hükmünde;
” Davacı vekili, müvekkilinin——–tarihli üyelik devir sözleşmesi ile kooperatifteki üyeliğini davalıya inançlı işlemle devir ettiğini; bu tarihten itibaren tüm aidat ve mali yükümlülükleri davalı adına —- bizzat kendisinin ödediğini; daha sonra inançlı işleme sebep olan şartlar ortadan kalktığında davalıdan üyeliğin iadesinin istendiğini ancak davalının buna yanaşmadığını, —– tarihli ihtarının da davalıya gönderildiğini ancak yine sonuç alınamadığını belirterek; davalıya yapılan üyelik hakkı devir sözleşmesinin iptaline, —— üyelik hissesinin davacıya ait olduğunun tespitine ve müvekkiline devir edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davalı vekili, dava konusu olan hissenin baştan itibaren davalıya ait olduğunu, davacı tarafından hiç devir alınmadığını, tarafların akraba olduklarını, —– müvekkiline gerçekten inançlı işlemle davacı tarafından devredildiğini zaten bu üyeliğinde daha sonra müvekkili tarafından davacıya iade edildiğini fakat dava konusu olan —- hissesi yönünden inançlı işlemin söz konusu olmadığını, bu hissenin davacı tarafından davalıya devredilmediğini, söz konusu ——- ortaklığının baştan beri müvekkiline ait olduğunu belirterek; bu hisseye isabet eden —-müvekkiline verildiğini, buna ilişkin aidatlarında baştan beri müvekkili tarafından ödendiğini bildirerek davanın reddini talep etmiş,
Olup, mahkememizce: Dava, inançlı işleme dayalı olarak — üyeliğinin iptali, davacıya ait olduğunun tespiti ve davacı adına devir edilmesidir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davaya konu —— hissesi yönünden ——- kayıtları getirtilmiş, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacı, inançlı işleme dayanmakta olup, inançlı işlemin delili olarak da —– tarihli sözleşmeyi ibraz etmiştir.
İnançlı işlemin ispatı ancak yazılı delille mümkün olup,—- tarihli bu sözleşme taraflar arasında ihtilafsız bulunduğundan, inançlı işlemin varlığı ispatlanmıştır.
Sözleşmede davacının davalıya iki adet —– ve rizikosundan dolayı devrettiği yazılıdır. Bunlardan biri—— üyelik hakkıdır. Bu üyelik hakkını bilahare davalı tarafından davacıya iade edildiği tarafların kabulündedir ve bu üyelik hakkı dava dışıdır. Sözleşmede yer alan ikinci üyelik hakkı —– hakkından kaynaklanan haklar olduğu yazılıdır. Bu düzenlemede—- olduğu gibi kaç numaralı üyelik hakkına ilişkin olduğu yazılı olmayıp, üyelik hakkının numarası mevcut değildir. Bu nedenle——-yönünden, iş bu davanın kabul edilebilmesi için davacı tarafa ait iken davalı adına devredilen bir üyelik hakkının bulunması gerekir. Ancak,—- yapılan yazışmalarda davacımızın bu kooperatifte baştan beri hiç üyelik hakkına sahip olmadığı, davalı adına ise, baştan beri bir üyelik hakkının bulunduğu, bu üyelik hakkını davalımızın davacı ya da üçüncü şahıstan almadığı, kooperatifin kuruluşundan itibaren bu hakka sahip olduğu ve daha önemlisi —- başladığı anlaşılmıştır. Davacı tarafın inançlı işlemin dayanağı olarak sunduğu sözleşme —– tarihli olup, bu nedenle bu sözleşme gereğince devredilen hissenin bu tarihten sonra ya da bu tarihe çok yakın daha evvelki bir tarihe ait olması gerekirdi. Oysa, davalıya ait —- itibaren gelmekte olan bir hisse olduğu için —– sözleşmede de —- almadığından dolayı; sözleşme esnasında davacının henüz bu—– bir ortaklığının bulunmadığı, bir ortaklık edinirse ve onun davalıya devri halinde iade isteyebileceği ancak bunun gerçekleşmediği kanaatine varılmış; bu çerçevede davanın reddine”
KARAR VERİLMİŞ,
Mahkememiz kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmiş,
—— sayılı hükmünde, ” mahkemenin diğer delilleri değerlendirmeden sözleşmenin düzenlendiği tarih itibariyle davacının —- ortaklığın üzerinden çok zaman geçmiş olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davacı ortaklığın inançlı olarak davalı adına başladığı, kendisine devri gerektiği iddiasında olup, bu kapsamda yukarıda içeriği açıklanan ——uyarınca tarafların tüm delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerekirken eksik değerlendirmeyle karar verilmesi yerinde görülmemiştir. ” denilmek suretiyle mahkememiz hükmü kaldırılmış;
Mahkememizin yeni esasına kaydedilen davada, —— çerçevesinde davacı ve davalının göstermiş bulunduğu tanıklar dinlenmiş, davalının üyeliğine bağlanan dairenin tapu kaydı getirtilmiş, halen davalı adına kayıtlı olduğu tespit edilmiş, uzman bilirkişiden dairenin dava tarihindeki değeri yönünden yerinde inceleme yaptırılmak suretiyle rapor alınmış, alınan rapor üzerinden harç tamamlatılmış olup,
Davanın inançlı işleme dayalı olarak —— üyeliğinin iptali davası olduğu, üyeliğin davacıya ait olduğunun tespiti istemiyle açıldığı,
—-tarafından yapılan kaldırmadan sonra dinlenen davacı tanıkları— davacı iddiasını doğruladıkları, davacının dayandığı—–üyelere verilecek üyelik numaraları belli olmadığı için sözleşmede davamıza konu olan dairenin numarasının yer almadığını ancak daha sonra üyelere verilecek numaraların belli olduğunu, bu çerçevede davalı—-verilen —- olması gereken dairenin dışında davalı —- ayrıca bir—– bulunmadığını, taraflar arasında bilahare ihtilaf çıktığını; dairenin bağlandığı —– olduğunu bildirmişler;
Davalı tanığı —-bilgisinin taraflar arasındaki inanç sözleşmesi vaktine değil çok daha sonraya dayandığı; bu tanığın dinlenmeden önce —– davalının çocuğuyla birlikte gelip dairenin kendisine ait olduğunu, satılmasına yardımcı olup olmayacağını sorduğunu bildirdiği, bu nedenle esasa etkili olmadığı;
Diğer davalı tanığı —- davacının —– davalıya— içinde başkanlığını kaptırmamak için verdiğini, yani baştan bir inançlı işlemin bulunduğunu ancak daha sonra davacının maddi durumunun sıkıntıya girdiğini, davalı —- borç para almaya başladığını, aldığı borçlara karşılık da inanç sözleşmesine konu olan iki ayrı —— üyeliğinden daha az değerli olan davaya konu üyeliğin— verdiğini, bu durumun kendisine bizzat davacı —–söylediğini; daha sonra da —-davacıya olan borçlarını sildiğini bildirmişse de, tanığın bu beyanının davalı tarafından dahi ileriye sürülmediği ve bu beyandan sonra da davacıya borç verildiği, onun borcuna karşılık bu üyeliğin / dairenin alındığına dair hiç bir belge sunulmadığı karşısında bu tanığın ifadesine de itibar edilmemiş; davacı tanıklarının ağırlıklı beyanları çerçevesince taraflar arasındaki— tarihli inanç sözleşmesinde sözleşmeye konu olan iki üyelikten birinin ——- olduğu, inançlı işlemin geçerli olduğu bu nedenle inançlı işleme konu —— üyeliğinin esasen davacıya ait olduğu, davalıya ait olan —– üyeliğinin ise iptali gerektiği nazara alınarak, davanın kabulüne karar verilmiş; davadaki taleplerin sadece davalı adına olan ——— üyeliğinin iptali ve davacıya ait olduğunun tespitine ilişkin olduğundan bu üyeliğe bağlanan dairenin tapusunun iptaline karar verilmemiş ancak artık üyeliğin değeri dairenin dava tarihindeki değeri olacağından bu miktar üzerinden harç ve vekalet ücreti hesaplanarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
—- olup davalı adına olan üyeliğin —– İPTALİNE,
Bu üyeliğin davacıya ait olduğunun TESPİTİNE,
Alınması gereken 21.859,20 TL harçtan peşin olarak alınan ilam harcıyla tamamlanan ilam harcı toplamı 7.914,78 TL’nin mahsubuyla eksik 13.944,42 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 7.943,78 TL peşin harç ve ilam harcı toplamı ile 11 elektronik tebligat ile 7 normal tebligat gideri 116,00 TL ile 1.200,00 TL bilirkişi gideri 9.259,78 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, 30.850,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 11/02/2022