Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/91 E. 2020/71 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/91 Esas
KARAR NO : 2020/71

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, Ticaret Sicilden terkin edilen ——————– aleyhine Anadolu —-. İş Mahkemesinin ———-ve — Esas sayılı dosyaları ile dava açtıklarını; bu şirketin çalıştırdığı davacı işçilere yapılan ödemeler nedeniyle açmış bulundukları işçi alacakları davalarında şirketin ——terkin edildiği ortaya çıktığından, mahkemece kendilerine şirketin ihyası için süre verildiğini; taraf teşkilinin sağlanması açısından bu şirketin ihya edilip, —– yeniden tescil edilmesi gerektiğini belirterek; Ticaret Siciline şirketin tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı ——- vekili, söz konusu şirketin kendiliğinden tasfiyeye gittiğini, kendi iradesi ile tasfiyeye karar verdiğini; tasfiye memuru olan … tarafından tasfiye işlemlerinin tamamlandığını, bu husus kendilerine bildirildiğinde şirketi —– terkin ettiklerini; şirketi kendi iradesi ile tasfiyeye gidildiğinde Ticaret sicilin denetim yetkisinin çok kısıtlı olduğunu sadece tasfiye işlemlerinin bitirildiğine dair tutanağı ve tasfiye kararını inceleyebildiklerini; şirketin kendi iradesi ile gerçekleşen tasfiye sonucunda terkin edilmesi nedeniyle müvekkili idarenin davaya neden olmadığı nazara alınarak aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine karar verilmemesini savunmuştur.
Tasfiye memuru …’a da tebligat yapılmış olup, …’da davaya cevap vermiş, şirketin—— aldığını,—- tarihli genel kurulda alınan —– geriğince 22/06/2018 tarihinde ticaret sicilde bu kararın ilan ettirildiğini; prosedüre uygun olarak alacaklıların ikinci ve üçüncü çağrılarla davet edildiği; davacıların herhangi bir alacak için tasfiye memuru olarak kendisine başvurmadığını, kaldı ki, şirketinde hiç bir aktifinin bulunmaması nedeniyle tasfiye artığının söz konusu olmadığını belirterek; şirketin hiç bir mal varlığı kalmadığından dolayı davacıların iş bu davada hukuki menfaatleri olmadığını; kaldı ki, ilanlara rağmende tasfiye aşamasına müdahil olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK’nun 547. Maddesi gereğince açılan ek tasfiye davasıdır.
Mahkememizce Anadolu ——.. İş Mahkemesinin —- — ve —Esas sayılı dosyaları getirtilmiş, her birinde bir davacımızın davacı olduğu, davaların işçi alacaklarından kaynaklandığı ve terkin edilen şirkete karşı açıldıkları, mahkemelerince de iş bu davanın açılması yönünden şirket vekiline süre ve mehil verildiği; davamızdan çıkacak sonucun beklendiği görülmüştür.
—— sicil numarası ile kayıtlı olan —— kendisinin tasfiye kararı aldığı, tasfiyesinin tamamlanması sonunda da iş bu davadan önce — tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği; bu durum farkedildiğinde İş Mahkemesi dosyalarında verilen mehil sonunda da —- davaların açıldığı görülmüştür.
Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesinin ikinci fıkrası ile ” Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen ————— kayıtlarının silinmesine ilişkin” tebliğ hükümleri gereğince; şirketin yeniden ihyasının gerektiği, derdest davanın bu şirket aleyhine devam ettiği; derdest davada mahkemece taraf teşkili yönünden ihya istendiği; her ne kadar tasfiye memuru şirketin aktif olmadığını, bu nedenle iş bu davada hukuki menfaat bulunmadığını ileri sürmüşse de; bunun ancak İş Mahkemesi tarafından nazara alınabileceği ve kararın uygulanması aşamasında nazara alınabileceği; derdest olan davaların yürümesi ve sonuçlanması için mutlaka ek tasfiyenin gerekli olduğu nazara alınarak ek tasfiyeye karar verilmiş; tasfiye memuru …’ın zorunlu olarak tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Ancak davalı ——- aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği, zira yargıtay —–. Hukuk Dairesinin —- Karar sayılı ve —- tarihli hükmü gereğince, ——yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edilebilmesi için terkin işleminin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7/2 maddesine aykırı olarak gerçekleştirildiğinin saptanması gerektiği; böyle bir hususun söz konusu olmadığı, gelen yazı cevabı ve evraklardan da — Memurluğunun resen terkin işlemlerinde herhangi bir hatasının bulunmadığı nazara alınarak; davalı ticaret sicil memurluğu aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine de hükmedilmemiştir.
Her ne kadar davalı tasfiye memuru davacıların tasfiye sürecine ilanlara rağmen başvurmadıklarını ileriye sürmüşse de, tasfiye kararından önce İş Mahkemesindeki bu davalar açıldığından dolayı tasfiye memurunca bu davaların nazara alınarak tasfiyenin tamamlanması gerekirdi; bu nedenle iş bu davanın açılmasına sebep olan tasfiye memuru aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
——- sicil numarası ile kayıtlı olan ————- tarihinde —- terkin edilmiş olmasından dolayı;
İstanbul Anadolu —- İş Mahkemesinin ——— Esas sayılı dosyalarında yapılacak yargılama süreci ve verilecek kararın infazı süreci ile sınırlı olmak üzere;
TTK’nun 547. Maddesi gereğince şirketin ek tasfiyesine bu amaçla İHYASINA,
Ticaret Sicile işlenmesi için iş bu kararın gönderilmesine,
Şirkete bu davalar ile sınırlı olmak üzere tasfiye memuru …’ın ek tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın bu şahsa da tebliğine,
Peşin harçtan ——- harcın tasfiye memuru davalı …’dan alınıp hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 88,80 TL başvuru harcı ve karar ilam harcı ile 10 davetiye gideri 140,00 TL’nin toplamı 228.80 TL yargılama giderinin …’dan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye kalacak gider avansı olursa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki —– gereğince davanın açılmasına sebep olan ( İş Mahkemesindeki davalara rağmen tasfiyeyi sonuçlandıran ) … aleyhine —– maktu vekalet ücreti taktirine, bu davalıdan alınıp, davacılara verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu