Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/88 E. 2023/340 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/88 Esas
KARAR NO: 2023/340
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/03/2019
KARAR TARİHİ: 03/05/2023

—– sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gelmekle, Mahkememiz esas defterinin —–sırasına kaydı yapılmıştır. Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan——- müvekkil şirket çalışanı, davalı —– davacı şirketin liman hizmetlerini yürüten ve davacı adına ardiye ödemlerini yapan şirket olduğunu, davalı —— hizmet karşılığı olmayan faturaları kesen diğer davalılarla birlikte hareket ederek karşılığı olmayan ödemeleri alan firma olduğunu, davalıların birlikte hareket ederek hizmet alınmamasına rağmen sahte faturalarla ve bazı faturalarda da tutarda oynama yaparak davacı şirketi 227,640,67 TL tutarında zarara uğrattıklarını, zarara sebep olanı dosyaların tamamının davalı —- tarafından yürütüldüğünü, gerçeğe aykırı faturalar nedeniyle oldukça yüklü miktarda ödemenin ———yapıldığını, bahsi geçen faturalarla ilgili yapılan kontrollerde faturaların hizmet karşılığı kesilmiş gibi gösterilmiş olduğunu ve tutarlarının da gerçeğe uygun olmadığının tespit edildiğini, hizmet alınmamasına rağmen hizmet alınmış gibi gösterildiğini ve davacı şirketin zarara uğratıldığını, zararının tazmini için——— sayılı dosyası üzerinden davalıları aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı—–vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davalı müvekkilinin resen hiçbir karar alma yetkisinin olmadığını, yaptığı tüm işlemlerin—— tarafından kontrol edildiğini, davacı şirketin kullandığı muhasebe programı olan —— üzerinde herhangi bir değişiklik yapma yetkisinin bulunmadığını, fatura girişlerinin müvekkili tarafından yapılmadığını, firmaya faturaların posta yoluyla geldiğini, muhasebe departmanına ulaştığını, muhasebe departmanının faturaları deniz hava kara operasyon bölümüne aktardığını, bu işlem esnasında faturaların departmanda kim var ise ona teslim edildiğini, departmanda bulunan herhangi bir kişinin faturaları teslim aldığını, söz konusu faturaların muhasebenin ilgili havuzundan alındığını ve eğer işlem acilse muhasebe departmanı çalışanlarının faturaları manüel olarak —sistemine işlediğini, müvekkilinin —– sistemine herhangi bir fatura kaydı atmak fatura girişi yapmak gibi bir yetkisinin bulunmadığını. her dosyanın maliyetinin şef ve müdür tarafından görülebildiğini ve kontrol edilebildiğini, şayet müvekkilinin işleri yanlışsa neden onaylandığını, kaldı ki müvekkilinin izinde veya iş yeri dışında iken başka operasyon elamanını veya şirketten biri tarafından müvekkili adına işlem yapılabildiğini, sistemin buna müsait olduğunu beyanla, haksız davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—— vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete yapılan tüm ödemelerin ticari ve hukuki anlamda banka üzerinden resmi ve kayıtlı olarak yapıldığını, ödemelerin davacı şirket yetkili çalışanı —–şirket müdürlerinin talimatları doğrullusunda banka üzerinden bildirilen firmalara yapıldığını, davacının talimatları doğrultusunda müvekkili şirkete yapılan ödemelerin ve müvekkili tarafından yapılan karşılık ödemelerin davacıya düzenlenen dekont ve faturaların karşılığı olduğunu, davacının düzenlenen dekont ve faturalara TTK uyarınca 8 gün içerisinde itiraz etmediğini, davacının iddia ettiği gibi belirtilen miktarlardaki ödemelerden davacının haberdar olmamasının mümkün olmadığını, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla, haksız davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı——– dilekçesinde özetle; Davacının ihtamame ile————-ödeme yapıldığını, daha sonra ——- tarafından bu ödemenin davacı firmaya fatura edildiğini ve ödendiğini ifade ettiğini, söz konusu ödemenin ——— değil de müvekkili şirketten talep edilmesinin anlaşılamadığı, müvekkiline ödemeyi yapan firmanın davacı olmadığı gibi, davacının—— hangi amaç ile ödeme yaptığının, davacı ile —-arasındaki ilişki kapsamında hizmet alıp almadığının, müvekkili şirketi ilgilendirmediğini, —- yaptıkları ödemenin haksız olduğu düşünülüyor ise bunun müvekkilinden değil sadece ——- talep edilmesinin gerektiğini, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği iddiaları kabul etmemekle birlikte biran için faturaya konu hizmetin verilmediği varsayılsa bile TBK ‘ya göre borç olmayan bir şeyin ifasını rızaen gerçekleştiren kişinin ifa ettiği şeyi geri istemesinin mümkün olmadığı gibi hukuka ve ahlaka aykırı bir amaç için verilen şeyin de geri istenmesinin mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara——— kararında da değinilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Celp edilen —- sayılı dosyasının incelenmesinde; —– aleyhine—- tarafından; ———-alacak için ilamsız takip başlatıldığı, davalıların itirazları üzerine takibin durduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davacı şirket adına gümrük/liman hizmetlerini yürüten davalılardan —— oluşan giderleri dekont etmesi sırasında gerçek giderler yanında hayali giderler yaratıp yaratmadığı, davalılardan —- iş birliği halinde davacı şirkete ödeme yapıp yaptırmadığı, bu bağlamda diğer davalı ———- iş birliği halinde olup olmadığı, buna göre, davacı şirketin zarara uğrayıp uğramadığı; eğer davacı şirket zarara uğramışsa, uğradığı zararın miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Görev yönünden yapılan incelemede; davalı ——-yönünden haksız fiil eylemleri iş akdi içinde gerçekleştiğinden davada onun yönünden İş mahkemeleri görevli ise de, müteselsil sorumluluğa göre her 3 davalı için dava açıldığı, diğer davalılar yönünden mahkememizin görevli olduğu ve mahkememizin de—- mahkemesi olması nedeniyle davalı ———-dosya tefrik edilmemiş ve dava mahkememizce görülmüştür.Dosyada mübrez bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı kayıtları incelendiğinde gerçek bir hizmet ilişkisi olmadan davalı—- şirketi tarafından düzenlenen Borç Dekontlarının davacı şirket çalışanı —– bilgisi ve kontrolünde davacı kayıtlarına girildiği, Davacı şirket adına davalı —- şirketine ödeme yapan diğer davalı —- yaptığı ödemelerin izaha muhtaç olduğu, Sayın Mahkemenizin takdirinde olmak üzere —— gerçek hizmet ilişkisi olmadan davacı adına düzenlenen borç dekontlarını onaylayarak, davacı şirketin ödeme yapmasına neden olup zarara uğramasından sorumlu kabul edilebileceği, Davalı—– gerçek hizmet ilişkisi olmadan davacı adına borç dekontu düzenleyip davacı şirketin zarara uğramasından sorumlu olduğu kabul edilebileceği , Davalı —- diğer davalı ——-davacı adına aldığı ödemelerin izahı yapılamadığında davacının uğramış olduğu/zarardan sorumlu olabileceği yönündeki kanaatleri bildirmişlerdir. Mahkememizin 19/02/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar uyarınca; tarafların itirazları da karşılanacak şekilde dosyanın ek rapor için önceki bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir.
Dosyada mübrez ek bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı şirketin kayıtlarının incelenmesinde, davacı şirketin,—-tarafından, gerçek işleme dayanmayan davalı ——-BORÇ DEKONTLARI aracılığıyla borçlandırıldığı ve hiçbir hizmet alımı olmadığı halde yetkisi dâhilinde sisteme giriş onayı verilerek —şirketine ödeme yaptırdığı, Davalı —- kayıtlarında görülen davacı adına düzenlediği faturaların tahsilatlarının diğer davalı —- şirketi çalışanı —– tarafından yapılmasının izaha muhtaç olduğu, Mali açıdan değerlendirildiğinde kök raporu değiştirecek bir hususa rastlanmadığı, dosya muhteviyatında davalının iddia ettiği ödeme yetkilerini gösterir belgeye rastlanmadığı, Denizcilik şirketlerindeki iş yoğunluğu ve genel personel yetkilendirmelerine göre değerlendirildiğinde, dava konusu işlerin sürekli karlılık göstermesi nedeniyle amirlerin yada denetim mekanizmalarının uzun süre gözünden kaçabilmesinin mümkün olduğu yönündeki kanaatlerini bildirmiştir.Mahkememizin 07/10/2020 tarihli duruşma ara kararınca bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. HMK 281 mad. Gereğince rapor bu aşamada hüküm kurmaya elverişli olmadığından, tarafların da rapora itirazları bulunduğundan tarafların itirazları irdelenmek suretiyle heyete Hesap Bilirkişisi —– dahil edilerek önceki heyette ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi heyet ek raporu ve hesap bilirkişi raporunda özetle; Sayın Mahkeme’nin görev tevdi eden ara kararı uyarınca bu kez heyete katılan hesap bilirkişisiyle birlikte dosya kapsamı ve itirazların birlikte yapılan incelemesi sonunda;
Yukarıda değerlendirme bölümünde (2/D) sayılı bentte işaret edilen hususun takdirinin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu; davalı —— ticari defterlerinde,——cari hesap ilişkisi bulunmamasına,
Davalı —- davacıdan cari hesap alacağı olduğu hususu da sübuta ermemesine, davacı
Ticari defterinde davalı—cari hesap ilişkisinde kayden (0) bakiye olmasına;———–Tarafından davacıya kesilen ancak davacı defterinde bulunmayan fatura bedellerinin, ——-Tarafından davacı adına ödenmesinin, yukarıda çizilen ilişki kapsamında mevcut delil duruma nazaran nihai taktir Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere davacı iddiasını desteklediği; İtirazın iptaline ilişkin takip dosyasındaki alacak kalemlerinin yapılan İncelemesinde; Asıl alacak tutarının 213.231,04 TL olarak hesaplandığı; (Talep 227.640,67 TL), Takipteki birikmiş faiz talebinin yukarıda değerlendirme bölümünde (3/B)
sayılı sayılı bentte irdelendiği; açıklanan gerekçe, TBK.m.117/1 hükmü dikkate alınarak davacının davalılara muhatap temerrüt ihtarnamesinin tebliğ şerhli örneğini dosyaya sunmasından sonra, miktar yönünden inceleme yapılmasının olanaklı bulunduğu; İşlemlerin niteliği, davacı şirketin dava dilekçesinde tanımlanan büyüklüğü ve çalışma biçimi ile kontrol mekanizmaları birliktedeğerlendirildiğinde; zararın oluşumu ve artmasına sebebiyet verip vermediği; buna göre de akde aykırılık hallerinde
TBK.m.114/f.2’in atfıyla uygulanan haksız fiil hükümlerine nazaran, TBK.m.52/f.1 hükmü
uyarınca indirim yapılması gerekip gerekmediği; gerekmekte ise, TMK.m.4 hükmü uyarınca
oranının takdir ve tayininin münhasıran Sayın Mahkeme’nin yargı yetkisi dahilinde olduğu; Tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirilmenin tamamı Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere heyetimiz kanaatlerini bildirmiştir.Mahkememiz 16/03/2022 tarihli duruşmasında verilen ara karar uyarınca; MK 281/3. 222 ve TTK 83.mad. Gereğince davalı —– şirketinin ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yapılarak önceki bilirkişi —– ek rapor alınmasına karar verilmiş olup; inceleme gününde davalı —- şirketinin ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup; davalı —– şirketin defterlerini ibraz etmediğine ilişkin tutanak tutulmuştur.Tüm dosya değerlendirildiğinde; Davalı —- iştigal eden——— bir şirket, kıatalararası hava ve deniz taşımacılığı ve ilgili tedarik zinciri yönetimi konusunda uzmanlaşmış 80’den fazla ülkede yaklaşık 500 şubeden oluşan bir ağı işletiyor; 80 ülkede, grup seçilen ortaklarla yakın işbirliği içinde olan fowarding firmasının —- yürüten bir firma olarak da ——tescil edilen bir firmadır.——-bağlantıları sebebiyle, taşıma organizasyonunu taşeronlarıyla birlikte yapmak ve iş dağıtımının kontrol ve kumandasında yürütmektedir.
Dava konusu kimliklerde ise;
*—-: —–
*—; ——- Müdürü
*—-; —— ——–Müdürü
—-: — çalışanı,—— Uzmanı
*—-,—- —– ettiği —- uzman firma yani —–
—-: —- firmasının ——- ettiği —- uzman firma —- çalışanı ve muhasebe işlerini yürüten eleman,
———- sahip olduğu Nakliye firmasıdır.
—- firmasında ilgili olduğumuz bölüm ithalat bölümüyle alakalı olup, davacı——- iddiasına göre ——– olarak gelen ithal konteynerlerin——— tarafından ihtiyaca göre—— gümrük işlemlerinin yapılması, dahili nakliyenin realize edilmesi, limandan tahliye ile ilgili ——- para yatırılması, çekilmesi, gerekirse konteyner içindeki malın/malların depoda veya limanda boşaltımı yapılarak millileşen malların/kargonun alıcıya sevkiyatını sağlamaktır. Tüm işlemler için —–görevlendirilmiş, yetkilendirilmiştir.Belirtilen bu görevleri ——- vasıtasıyla tümünden sorumlu olarak çalışmakta ve alt taşeronlarından bahsedilen hizmetleri bedeli mukabilinde almak ve alınan bu hizmetler karşılığında —– verilen numaralanmış, bir nevi irsaliye düzeni belgeleri a bildirip, belirli bir yeküne gelince faturalayıp ———gönderici, Alıcı olarak ————- ödemesinin yapılmasıdır. —- düzenlenen belgeler beher iş ve/veya işlemlerde yapılmakta ve oldukça yüklü miktarda referans belgesi sunması/sunulması işlemleridir.Davacı dava dilekçesinde, çalışanı ——— davalılarla birlikte hareket ederek hizmet alınmamasına rağmen karşılığı olmayan belgeler ile 227.640.67 TL tutarında ödemenin —- yapılarak zarara uğratıldığını beyan etmiş, —– sayı ile verdiği cevap incelendiğinde davalı ——–davacı şirkette —- tarihleri arasında çalıştığı görülmüş, davacı şirket tarafından 22.02.2016 tarihinde, şirketlerinden hizmet alımı olmadan yapıldığı iddia edilen ödemeler ile ilgili olarak, çalışanı davalı—— savunma istenmiş, —– tarafından aynı tarihli savunma yazısında “ Tarafıma yapılan suçlamalara ilişkin olarak söz konusu faturalar üzerinde referans olması ve çoğu faturanın tarafıma gelmesi sebebiyle onaylanmış bahsi geçen firmalarla herkangi bir ilişkim yoktur. Faturalar üzerinde referans yazıyor olması kontrol edilmeden onaylanmıştır. İşlem sehven yapılmıştır. “ denilmiş, davalı——-tarihinde vermiş olduğu istifa dilekçesinde —- tarihinde başlamış olduğum —- ithalat uzmanı görevimden kendi rızamla ve daha iyi şartlarda iş bulduğum için istifa ediyorum “ diyerek davacı şirketin insan kaynakları bölümüne dilekçe vermiş, davalı—- tarihinde imzaladığı İBRANAME de davacı şirketten kanuni tüm haklannı alarak davacı şirketi ibra etmiş, davaclı ———- tarihinde Mahkemeye sunmuş olduğu dilekçede, mahkememizin 11.06.2019 tarihinde yazdığı yazıya——–cevap ekinde bulunan davacının ——- formları incelendiğinde davalı —- şirketinden ———- hizmet aldığı görülmüş, mahkememizin ——- yazdığı yazıya, ilgili ——– ekinde bulunan davalı ——— incelendiğinde davalı —— şirketinin gerek davacı gerekse diğer davalı — şirketiyle bir çalışmasının olmadığı görülmüş, mahkememizin—-yazdığı yazıya, ilgili —- verdiği cevap ekinde bulunan davalı———— incelendiğinde davalı—-gerek davacı gerekse diğer davalı —- bir çalışmasının olmadığı görülmüş, mahkemenizin —- yazdığı yazıya, ilgili —– verdiği cevap ekinde bulunan, davalı —- çalışanları ile ilgili verilen bilgiler incelendiğinde, davalı —– ödemeleri davacı adına yapan ————- tarihinde işe başladığı ve 31.01.2016 tarihinde işten ayrıldığı görülmüş, dosya içinde yapılan incelemede davacı şirket ile davalılar ————- arasında düzenlenmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığı görülmüş, davacı şirketin kayıtlarında yapılan incelemede, davacının uluslar arası deniz taşımacılığı yaptığı, deniz taşımacılığı hizmetini yaparken, her bir hizmete ilişkin ayrı referans numarası vermekte ve ilgili hizmete ilişkin yapılan tüm masraflar belirlenmiş referans numarasında toplanarak muhasebeleştirilmekte olduğu, deniz taşımamacılığı ile getirdiği malların, gümrük, ardiye ve yurtiçi nakliye hizmetlerini aracı firmalar kanalıyla yapmakta ve söz konusu eylemler için hizmeti yapan şirketten hizmete ilişkin fatura alınarak alacak kaydı ve ödemeler yapıldıktan sonra makbuz alınarak hizmeti yapana borç kaydı verilip hesapların kapatıldığı, şirket kayıtlarında yapılan incelemede davalı ————- davacı şirket muhasebesinde davalı ——— şirketi lehine alacak kaydı yapıldığı görülmüş, Söz konusu Borç Dekontları incelendiğinde yapılan bizmete ilişkin herhangi bir fatura ile ilişkin olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı kayıtlarında davalı ———-şirketi lehine alacak kaydı yapılan Borç Dekontlarının, 740 Hizmet Üretim Maliyeti hesabında giderleştirildiği görülmüş olup hizmete ilişkin düzenlenen faturaların gider yazılması gerekirken Borç Dekontlarının gider yazılması ——- göre mümkün değildir.
Davacı şirket kayıtlarının incelenmesinde belge yoğunluğu bulunduğu ve işlemlerin otomatik olarak muhasebeleştirilmesi gerekirken belgelerin ———– tarafından manuel olarak kayda alındığı görülmüştür.
Dosya içerisinde yapılan incelemede davalı —– tarafırıdan davalı ——–yoluyla dekont istediği görülmüş, davacı şirketin, ———tarafından, gerçek işleme dayanmayan BORÇ DEKONTLARI aracılığıyla borçlandırılıp hiçbir hizmet alımı olmadığı halde yetkisi dâhilinde sisteme giriş onayı verilerek —-şirketine ödeme yaptırdığı tespit edilmiştir.
Davalı ——— kayıtları incelendiğinde, davacıya 7 adet fatura düzenlediği görülmekte olup davacı kayıtlarında söz konusu faturaların 3 adedi bulunmaktadır. Davacıdan 5 ödemede taplam 226.812.84 TL ödeme aldığı kayıtlıdır. Söz komusu ödemeler davacı kayıtlarında bulunmamaktadır. Banka dekontları incelendiğinde ödemelerin davacı —– şirketi adına —- tarafından yapıldığı görülmüştür. Ödemelerin davacı adına—— şirketinden yapıldığı biran kabul edilse bile davacı kayıtlarında ——— alacak kaydı yapılması gerekmektedir. Davacının kanuni defterlerinde —– şirketi adına tuttuğu cari hesap dökümü incelendiğinde söz konusu ödemeler için ———şirketine herhangi bir alacak kaydı görülmemiştir. —- ve çalışanı —— söz konusu ödemeleri neden davacı şirket adına yaptıkları izaha muhtaçtır.
—-şirketi inceleme günü gelmemiş ve yerinde inceleme talebinde bulunmamıştır. Bu nedenle —-firmasının kayıtlarında Davacı ve diğer davalı —— cari hesapları incelenememiştir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında; Davacı şirket adına gümrük/liman hizmetlerini yürüten davalılardan —- oluşan giderleri dekont etmesi sırasında gerçek giderler yanında hayali giderler yarattığı, davalılardan —- iş birliği halinde davacı şirkete ödeme yapıp yaptırdığı, bu bağlamda diğer davalı —–iş birliği halinde olduğu, davacı şirketin bu nedenle zarara uğradığı sabittir.Davacı işçi ——— ne kadar şirketteki görevi zarara neden olan işlemler için onu görevli kılmıyorsa da davacı şirketin fiilen hizmet almamasına rağmen düzenlenen faturaları sebebiyle davalı —– şirketinden keşide edilen ”borç dekontunun” e-posta yoluyla ödenmesini bildirdiği ve böylece görevi olmayan konuda kendi şirketini yanıltıp işlemi sağladığı için sorumludur.Davalı ———–ise, vermediği hizmetleri vermiş gibi faturalandırıp davacıdan tahsille el ve iş birliği yaptığı için sorumludur.Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar dosya muhteviyatı ile uyumlu ve denetime elverişli olduğu kanaati ile hükme esas alınmış, Davalıların——– sayılı dosyasına yaptıkları itirazların kısmen iptali ile takibin her 3 davalı için de İşlemlerin niteliği, davacı şirketin dava dilekçesinde tanımlanan büyüklüğü ve çalışma biçimi ile kontrol mekanizmaları birlikte değerlendirildiğinde, TBK 52/1 gereği zararın doğmasındaki kusurunun gereği ile 1/4 oranında mahkememizce takdiri indirim de uygulanarak 159.923,25 TL asıl alacak, 28.649,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 188.298,20 TL üzerinden ve sadece asıl alacağı takipten itibaren reeskont avans faizi uygulanmak üzere devamına, fazlaya dair itirazın iptali taleplerinin reddine karar verilmiştir.Faiz mahkememizce her bir ödeme ile takip tarihi arasında geçen süre nazara alınarak hesaplanmıştır.İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Eldeki davada, alacağın haksız fiilden doğması ve likit olmadığı anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.Kötüniyet tazminatı yönünden; İ.İ.K’nin 67/2. maddesinde itirazın iptali davasında alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceği hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca borçlu davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması şarttır.Eldeki davada, alacağın senaryo olmadığı, ret edilen kısmın ispat edilemeyen ve kısmen de mahkememizce yapılan takdiri indirim olması sebebiyle şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların———sayılı dosyasına yaptıkları itirazların kısmen iptali ile takibin her 3 davalı için de TBK 52/1 gereği zararın doğmasındaki kusurun gereği ile 1/4 oranında mahkememizce takdiri indirim de uygulanarak 159.923,25 TL asıl alacak, 28.649,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 188.298,20 TL üzerinden ve sadece asıl alacağı takipten itibaren reeskont avans faizi uygulanmak üzere devamına, fazlaya dair itirazın iptali taleplerinin reddine,
2-Davacı yan her ne kadar icra inkar tazminatı talep etmiş ise de alacağın haksız fiilden doğması ve likit olmadığı anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalılar her ne kadar kötü niyet takip talebinde bulunmuş iseler de şartları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 12.862,65 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.530,55TL harcın mahsubu ile bakiye 10.332,10 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 29.244,73 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak tüm davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılmış 31,40 TL başvurma harcı, 2.530,55 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.561,95 TL harç tutarının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 3.705,70 TL olmak üzere yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 3.302,65 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı——- tarafından yapılmış tebligat, müzekkere masrafı 50,00 TL yargılama giderinden reddedilen kısma isabet eden 5,44 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 02/06/2023