Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/569 E. 2021/88 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/569 Esas
KARAR NO: 2021/88
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/02/2011
KARAR TARİHİ: 09/02/2021
Taraflar arasında görülen iş bu dava ile ilgili olarak yapılan yargılama sonucunda;
DAVA: Davacı vekili —- tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı şirket aleyhine —– sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itirazı üzerine takibin durduğunu, icra takibine konu alacağın —- başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 5. Maddesinde taraflarca kararlaştırılan—– kira parası tutarındaki ceza şart olduğunu, davalının itiraz dilekçesinde kiralanan mecurun — tarihinde ——- mühürlendiğini ve faaliyetine son verildiğini, mecurun iş yeri açmak için gerekli şartları taşımadığını, bu nedenle kiralayanın mecuru kullanıma elverişli şekilde bulundurma yükümlülüğüne uymamış olduğunu, ödeme emrinde belirtilen dönemlerde kiracı borçlunun mecuru tahliye ettiğini, kiracı olmadığını, alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, cezai şart talebinin haksız ve kötü niyetli olduğunu ayrıca cezai şartın hukuken geçersiz olduğunu ifade ederek borca itiraz ettiğini, davalı borçlunun itiraz konusu iddialarının tamamen gerçek dışı ve hukuki dayanağı bulunmayan iddialar olduğunu, davalının iş yerine ruhsat almamasının nedeninin kiralanan da bulunan herhangi bir ayıptan kaynaklanmadığını, söz konusu kiralanan da yıllardır ticari faaliyet yürütüldüğü gibi şu anda da farklı bir kiracının bulunduğunu, ruhsat ile ilgili belediye ile gerek daha önce gerek se de şu anda bir sıkıntı yaşanmadığını, ayrıca davalı kiracının söz konusu yere hali hazır durumu ile görüp ticari faaliyete uygun olduğu kanaatini getirerek kiraladığını, tam bir yıl sonra bu şekilde iddiada bulunmasının düşündürücü olduğunu, davalının tacir olup basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğunu, yapılan ticari iş ile ilgili iş yeri ruhsatı alma yükümlülüğünün tamamen kiracıya ait olduğunu, müvekkilinin bu yönde ne kira sözleşmesinde ne de daha sonra herhangi bir taahhütte bulunmadığını, davalının kiralananın —– tarihinde mühürlendiği iddiasını yani kiralanan da ayıp olduğu iddiasını müvekkiline bildirmediğini, gerek B.K.250 maddesi gerekse de yerleşik içtihatlara göre davalının edinimini yerine getirmediğini, davalının süre tanımadan —–tarihli noter İhtarı ile akdi feshederek mecuru tahliye ettiğini, —— aylık kira parası ile depozitonun kendisine ödenmesini bildirdiğini, yasal olarak böyle bir hakkının bulunmadığını, müvekkilinin durumdan çekilen ihtarname ile haberdar olduğunu mecurun anahtarının usulüne uygun şekilde kendisine teslim edilmediğini, —— kararı uyarınca fiilen boşaltmanın yeterli olmayıp ayrıca anahtar tesliminin de gerektiğini, ispat külfetinin davalıya ait olduğunu, davalı borçlunun——– aylarına ait kira paralarını ödeme zorunluluğu olduğu halde ödemediğini, kira paralarının ödenmemesi durumunda yaptırımın 5. Maddede belirtildiğini, cezai şartın tarafları bağladığını, tacir olan davalının B.K 161 madede ki tenkis den yararlanmasının söz konusu olmadığını belirterek davalının ——— sayılı dosya da yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına % 40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya konu mecurun——— tarihinde mühürlenerek kapatıldığını, mühürlenen bir iş yerinin tekrar faaliyet göstermesi ve işin devam etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin kira kontratını ruhsat alamadığından dolayı feshetmediğini, mühürleme sebebi ile sözleşmeyi feshettiğini, ruhsat alamamasının ise kiralamış olduğu yerin yasal şartları taşımamasından kaynakladığını, mecurun ruhsat almaya elverişli olarak bulundurma yükümlülüğünün davacı kiralayana ait olduğunu, mühürleme işleminden sonra bu durumun bildirildiğini, davacının bu durumu halledeceğini belirterek bir süre daha beklememelerinin istediğini, müvekkilinin sözlü olarak bu durumu davacıya ilettiğini, kira sözleşmesinin devamının idari bir işlem sebebi ile mümkün olmadığını, ödenmediği iddia edilen aylarda müvekkilinin kiraca olmadığını, kira akdini feshi ile başka bir yere taşındığını, kira ilişkisinin sözleşmenin feshi ile sona erdiğinden davacının kira talep edemeyeceğini, ayrıca ceza da ödemesinin söz konusu olamayacağını savunarak haksız davanın reddi ile % 40′ dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir
Davacı vekili mahkememiz dosyası ile birleştirilen ———- tarihli dava dilekçesi ile davalı kiracının kiralananı tahliye ederek ayrıldığını, ihtarname ile öğrenen müvekkilinin kiralanan mecura gittiğini ve içerisinin harabe halde terk edildiğini gördüğünü, hemen akabinde —- tarihinde ——— dosyaları ile kiracının taşınmaza vermiş olduğu, zararların taraflarınca tespit ettirildiğini, rapora göre hor kullanmadan dolayı taşınmaza verilen zararın ——- olduğunu, elektrik tesisat hasarlarının giderilmesi tetisatın eski hale getirilmesi için gerekli olan masrafların ise —– zarar verildiğini, sözleşmenin —– anlaşılacağı üzere müvekkilinin mecuru kullanıma elverişli bir şekilde iyi halde kiracıya teslim ettiğini, sözleşmenin 2. Maddesinde kiracının sözleşmede ki yükümlülükleri de kiralananı tam ve eksiksiz olarak iadesinin teminatını teşkil etmek üzere —– depozito yatırılacağı ve ilk teslim edildiği gibi olması kaydı ile depozitonun geri ödeneceğinin kararlaştırıldığını, depozitonun kiracının kiralanan taşınmazı hor kullanma sebebi ile vereceği zararların teminatı olarak alındığını, davalının mecura zarar vermiş olmasına rağmen —– sayılı dosyası ile depozito alacağı için takibe geçtiğini, takibe itiraz edildiğini, davalının toplam mecura — zarar verdiğini, müvekkilinin bakiye— alacaklı olduğunu iddia ederek —– tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacının tüm iddialarının asılsız olduğunu, mecurun —– katlı olup sıvanın eski ve yıpranmış halde olduğunu, döşemelerde kopmaların mevcut olduğunu elektrik tesisatısın bulunmadığını, daha önceden kullananların tavandan ara kaplolar geçirerek elektrik kullanımını sağladığını, zarar verildiği iddia edilen elektrik tesisatının müvekkili tarafından yapıldığını, müvekkilinin ilave olarak —- odalı döşemeleri ve asma tavanı duvarlarını ara bölmeler yapıp dekore ettiğini, zaten kira kontratında bu yerin depo olarak kiralandığının belirtildiğini, davacı zararının olmayıp onun açısından haksız zenginleşmeye sebep olacağını, müvekkilinin inşaat firması olup dış ——– binanın alt katında müvekkilinin binaların dış kaplaması için prekast üretimi yaptığını, davacının davalının yaptığı işin nasıl bir iş olduğunu ve ne iş yapacağını bilerek kiraladığını, mecurda zamanla yıpranmalar olmasının normal olduğunu, tespitteki zararların istenemeyeceğini ayrıca davalının bu yeri terk etmesinden sonra hırsızlar tarafından bu yerde hırsızlık fiilinin işlenip binaya hırsızlarca zarar verildiğini, hırsızların ——- sayılı dosyasında yargılandıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili mahkememiz dosyası ile birleştirilen —– tarihli dava dilekçesi ile ; müvekkilinin davalı şirket hakkında —— sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, takip konusunun —başlangıç tarihli kira sözleşmesinin ve bu sözleşmeye rağmen ödenmeyen—— kiralarını gösterdiğini davalının itiraz dilekçesindeki iddialarının gerçek dışı olup gerçeği yansıtmadığını, sözleşmenin ——– yaşanacak sıkıntılardan hiç bir şekilde mal sahibinin sorumlu tutulamayacağına dair hükmü yer aldığını, iddiaların hukuki mesnedinin olmadığını, sözleşme hükümlerinin davalı iddialarının dayanaksız olduğunu gösterdiğini belirterek davalının —— sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına % 40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ; dava konusu mecurun ——– tarihinde mühürlenerek kapatıldığını, sözlü olarak durumun davacıya iletildiğini, mühürlenen bu yerde çalışma imkanının olmadığını, kira ilişkisinin mühürleme tarihinden itibaren sona erdiğini, mücbir sebep olduğunu, bu durumun kiracı açısından haklı fesih sebebi olduğunu savunarak davanın reddi ile % 40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, asıl dosyada kira sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali, birleştirilen ikinci davada kira sözleşmesine konu mecurun hor kullanılması nedeni ile oluşan zararın depozito bedelinden mahsubu neticesinde bakiyesinin tahsili, birleştirilen 3. dava ise ödenmeyen kira paralarının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davası dır.
Tarafların tüm delileri toplanmış, icra takip dosyaları ile tespit dosya örnekleri ve —– ait tüm cevabi yazılar dosya içerisine celp edilmiş hor kullanma iddiasına dair davalı tanıkları dinlenilmiş dosya üzerinde rapor ve ek rapor alınmıştır. Davacı vekilinin —- tarihli zapta geçen beyanı ile dava konusu mecurun taraflarınca tespit yaptırılması ile birliktte onarılıp kiraya verildiği ve bu sebeple keşif yapılmasında herhangi bir hukuki yarar olmayacağı beyanı üzerine dosya üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Davalı vekilinin tanık dinletmeye dair talebi davacı vekilinin muvafakat etmemesi nedeni ile ——tarihli celsede cezai şart ve kira alacağının tahsili istemi ile ilgili taleplerin hukuki işlemler olduğu ve yazılı belge ile ispat edilmesi gerekeceğinden reddedilmiş ancak kiralanan yerin hor kullanılmasına dair açılan dava da tanık dinlenebileceği için yanlızca bu konuda tanıklar dinlenilmiştir.
Takip konusu —– sayılı dosyasının incelenmesinde davacı alacaklı vekilini davalı borçlu aleyhine —- alacağın tahsili amacı ile —- tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı davalı borçlunun yasal süre de takibe itiraz ettiği davacının ise İİK. 67 maddesi uyarınca yasal —- yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır. Takip konusu kira sözleşmesinin 5. Maddesi uyarınca ——- cezai şart alacağıdır.
Birleştirilen —- sayılı dosyaya konu —— nolu dosyasının incelenmesinden; davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine —-asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağın tahsili amacı ile adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip yolu ile —— tarihli takip başlattığı davalı borçlunun yasal süre de itiraz ettiği, davacı vekilinin ise İİK. Nun 67. Maddesi uyarınca yasal —- yıllık süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır. takip konusu,—— tutarlı kira paralarıdır.
Birleştirilen —— dosyaya konu edilen hor kullanma iddiasına ilişkin dosya içerisindeki —— sayılı dosyaların incelenmesinden davacı vekilinin —- tarihli tespit talebi üzerine — tarihinde tespit yapıldığı, ——— tarihli inşaat mühendisine ait bilirkişi rapounda tespiti istenen boşaltılmış olan zemin ve normal kattan ———– kullanmaktan dolayı binanın içerisinde ve katlarında hasarların oluştuğu belirtilerek ayrı ayrı hasarlar ve —- maliyet bedelleri hesaplanıp 15 günlük çalışma ile — bir harcama gerekeceğinin belirtildiği ayrıca tespite fotoğrafların eklendiği, —sayılı dosyasında ise—- tespit sonucunda düzenlenen —- tarihli elektrik bilirkişi raporunda elektrik tesisat hasarlarının giderilmesi tesisatın işler hale getirilmesi için gerekli olan masrafların keşif tarihi itibarı ile rayiç fiyatlara göre toplam ——– tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili her iki tespit sonucu bulunan hor kullanmaktan doğan hasar bedelinin davalının sözleşme gereğince davacıya verdiği depozito bedelinden mahsubu sonucunda bakiye alacağını istemiştir.
Taraflar arasında—- başlangıç tarihli — yıl süreli iş yeri olarak kullanılmak üzere —- aylık kira bedeli —-olan kira sözleşmesi imzalanmıştır. Kiraya veren davacı kiracı ise davalı şirkettir. Kira konusu mecur —- —- olup sözleşmede kira konusu yerin cinsi işyeri —– gösterilmiştir. Sözleşmenin 2. Maddesinde ” kiracı iş bu kira sözleşmesindeki yükümlülüklerinin ve kiralananı tam ve eksiksiz iadesinin teminatını teşkil etmek üzere —- depozito olarak —– Yatıracaktır. Tahliye anında elektrik , su, yakacak, aidat, çevre temizlik vergisi borcunun olmadığna dair getirilecek makbuz ve kiraya verenin konutta yapacağı kontrolde her şeyi ilk teslim edildiği gibi olması kaydı ile iş bu depozito teminatı geri ödenecektir. ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı, davalı kiracının sözleşme hükümlerine aykırı davranarak mecura zarar verip hor kullanıldığını iddia ederek sözleşme gereği depozito bedelini mahsup edip alacak talebinde bulunmuştur. sözleşmenin 5. Maddesinde ise ” kira bedellerinin herhangi birinin süresinde ödenmemesi halinde kiracı 6. Aylık kira bedelini kiralayan tarafa tazminat olarak ödeyecek ve mecuru tahliye edecektir. ” ifadesine yer verilmiştir. Davacı vekili söz konusu madde kapsamında —– aylık kira bedelinin cezai şart adı altında talep etmiştir. 12. Maddede ise ilgili belediye ile yaşanacak sıkıntılardan hiç bir şekilde mal sahibinin sorumlu olmayacağı 11. Maddede kiracının kendisine kiralanan mahalli kollayıp gözetmekle mükellef olduğu hırsızlık, yangın vd. gibi hallerde kiraya verenin sorumlu olmayacağı belirtilmiştir. Sözleşme her iki tarafça imzalanmıştır taraflar arasında bu konuda herhangi bir uyuşmazlık yoktur.
Kira sözleşmesinde veya sözleşmeye ekli olarak kiraya konu mecurun kiralama tarihinde eksik ayıplı olduğuna dair bir belge mevcut değildir.
—– tarihli cevabi yazısında ekipler tarafından—– tarihinde ruhsatsız faaliyeti nedeni ile —- varakası tanzim edildiği, belediye encümeninin — tarihli kararı ile iş yerine verilen para cezasının ve iş yerinin faaliyetten men cezasının —- tarihinde tebliğ edildiği, —- tarihinde iş yerinin mühürlendiği, —– tarihinde yapılan kontrolde ise iş yerinin terk edildiğine dair tutanak ve fotoğraflar tespit edildiği belirtilerek ilgili belge örnekleri dosyaya ibraz edilmiştir. —– tarafından davalı adına —– düzenlenmiş ve varakaya davalı iş yerinin ruhsatsız iş yeri çalıştırdığı, çevreyi rahatsız ettiği, —– tarihinde de tebligat yapılarak uyarıldığı belirtilmiştir.
— sözleşme tarihinden yaklaşık — yıl sonra düzenlenmiştir. —– yazılarında davalının —- tarihinde iş yeri açma ve çalışma talebinde bulunduğu içme su havzaları yönetmeliğinde belirtilen ve imar planında —— uzun mesafeli koruma alanları içerisinde yer alan bahse konu işyerinin iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alabilmesi için —— yönetmeliğinde belirtilen deşarj izin belgesi ve gayri sıhhi müessese ruhsat görüşü almak kaydı ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatını alabileceğinin belirtildiği bu yükümlülüğü yerine getirmemesinden dolayı söz konusu iş yerine iş yeri açma ve çalışma ruhsatının düzenlenmediği belirtilmiştir. Davalının iş yeri açma ve çalışma ruhsatı için başvuru tarihi kira sözleşmesinden bir yıl sonra belediye tarafından zabıt varakasının düzenlenme tarihinden sonradır.
Davalı tarafından davacıya yapılan yazılı ihtar tarihi — olup davalı —- davacı adına ihtarname düzenleyerek iş yerinin ——- mühürlenerek faaliyetine son verildiğini, iş yeri ruhsatının alınacağının taahhüt edildiğini, çalışma yapılamadığı halde kira parası ödendiğini,— ay sonra yerin boşaltıldığını, zararların karşılıkıl tespit edilip eksikliklerin giderildiğini belirterek —— kira bedelinin tahsili istemiştir. Davacı ise davalının ihtarnamesine karşılık ——– tarihli ihtarname ile cevap vermiş ve iddiaların gerçegi yansıtmadığını, ticari iş ile ilgili olarak —– alma taahhüdü iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, kira akdinin feshedilmediği gibi mecurun teslim edilmediğini, kiraların ödenmediğini, — aylık ödenmeyen kira ile — tutarı tazminat için icra takibine girişildiğini, zararlarının derhal tazminini istemiş ve uyuşmazlıklar ayrı ayrı dava konusu yapılmıştır.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesin de davacının davalının ihtarı ile ——- sonunda durumu öğrenip hemen akabinde fiili olarak anahtar teslimi olmadan mecurun teslim alındığını dava ile ilgili talep edilen kiralarında bu döneme ait olduğunu belirtmiştir.
Davalı tarafa kiralanan yerin anahtar teslimine dair bilgi ve belgeleri dosyaya ibraz etmesi için mehil verilmiş ancak bu konuda bir belge sunulmamıştır.
Davalı vekilinin talebi doğrultusuna —- sayılı dosyasına ait iddianame ve ekler dosyaya celp edilmiştir. —– iddianamesinin incelenmesinden, şikayetçinin davalı şirket yetkilisi şüphelilerin dava dışı kişiler olduğu suçun mala zarar verme kilitlemek sureti ile muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme olduğu suç tarihinin ise —– tarihi olduğu anlaşılmıştır. İddianameye şirket yetkilisinin beyanı iş yeri çalışanı ———- sıralarında sesler gelmesi üzerine baktığında şüphelilerin elektrik kablolarını sökerek yere yığdıklarını, iş yerindeki telsiz telefonun kablolarını da yanına koyarak polise haber verdiği, alimünyum korkuluğun da sökülmüş ve zarar verilmiş vaziyette olduğunu ifade etmiştir. görgü tespit ve yakalama tutanağında iş yerinde meydana gelen olay anlatılıp hasarlar belirtilmiştir. Olay tarihi ve davalı şirket yetkilisinin şikayet tarihi —— olup davacıya gönderilen ihtarnameden kısa süre öncesine aittir. Bu durumda — yazı cevabında belirtildiği gibi —– tarihinde iş yeri mühürlendikten sonra iş yerinin hakimiyetinin davalı da olduğu anlaşılmıştır.
Hor kullanmaktan kaynaklanan zarar ile igili davalı tanıkları dinlenilmiştir.
Tanık —- tarihli celsedeki yeminli beyanında ; davalı şirketin davacıya ait yerde —— sene kiracı kaldığını, bir zarar verildiğine şahit olmadığını, ancak taşınmalarından yaklaşık —- gün önce evine iş yerinin önünden geçmekte iken sesler duyduğunu polisleri aradığını, camlı bölmenin kırılıp içeriye girilmiş olduğunu, tüm kabloların kopartıldığını, davalı şirketin üst katta ofisinin alt katta ise imalathanesinin olduğunu beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme kira sözleşmesi dir. kira sözleşmesi sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan —– gayrimenkul kiraları hakkında kanun hükümlerinde, —- tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı T.B.K nun 299 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir
Taraflar özgür iradeleri ile kira sözleşmesini imzalamışlardır.
Kira sözleşmesi her iki tarafa edimler yükleyen bir sözleşme olmaktan ziyade davalı kiracı edimlerini düzenlemektedir. Davalı kiracı tacir olup kira konusu yeri ve görerek ve sözleşme hükümlerini bilerek imzalamıştır. Dava konusu mecur ile ilgili ruhsatın alımına dair yükümlülüğün davacı kiraya verene ait olduğuna ilişkin savunma ve iddia gerek yasal düzenleme gerek belediye mevzuatı gerekse de hayatın olağan akışına uygun değildir. zaten sözleşme de böyle bir düzenleme olmamakla birlikte tam aksine 12. Maddesinde belediye ile yaşanacak sıkıntılardan hiç bir şekilde mal sahibinin sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Davalı kiracı belediye tarafından tutulan tutanak tarihine kadar yeri ruhsatsız kullanmış mecurun iş yeri olmasına ve sözleşme de bu hususun açıkca belirtilmesine rağmen davalı kiracı ruhsat için başvuru da bulunmamıştır. Başvurusu tutanak tarihinden sonrası olup belediye nin eksiklik ile ilgili belirtmiş olduğu hususların yerine getirilmemesi üzerine iş yeri mühürlenmiştir. davalı kiracı iş yerinin mühürlenmesinden yaklaşık —— sonraki yazılı ihtarname tarihine kadar davacı kiraya verene bu durumu bildirmemiştir. her ne kadar sözlü bildirim de bulunduğunu iddia etmiş ise de bu iddiasını ispat edici bir delili dosyaya ibraz edememiş ve savunması soyut kalmıştır. Bu durum da davalının ——- ayıbın giderilmesini isteme ve fesih hakkını usulüne uygun kullandığının kabulü mümkün olmamıştır. —— konunun ayıp olduğu kabul edilse dahi davalı bu hususta yasal olarak üzerine düşen edimleri yerine getirmemiştir. Bu durumda davalı kiracının tamamen kusurlu olduğu, davacı kiraya verenin ise somut olayın özelliği ile kronolojik gelişmeler karşısında kusurlu olduğunun kabulü mümkün görülmemiştir. Kira konusu mecurda meydana gelen suç konusu eylemlere ilişkin çocuk mahkemesinde görülen davada ki iddianame ve ifadelerden anlaşıldığı üzere kira konusu yerin davalı tarafça kullanıldığı ancak ——- ait kira bedellerinin ödenmediği anlaşılmıştır.
Davalı kiracı iş yerinin belediye tarafından mühürlenmesine rağmen bu durumun yazılı şekilde davacıya bildirmediği ——– kararında belirtildiği üzere bir yerin tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için kiralananın fiilen boşaltılması yeterli olmayıp anahtarların da kiralayana teslim edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kiralanan yerin fiilen boşaltıldığının ve anahtarın teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü kiracıya ait olup, ancak bu konunun yazılı delil ile ispat edilmesi gerekirken davalı usulüne uygun teslimi ispatlayamamıştır. ——– herhangi birinin süresinde ödenmemesi halinde ——-aylık kira bedelinin kiralayan tarafa ödeneceği kabul edilmiştir. kira sözleşmesine konulmuş olan ve kira parasının zamanın da ödenmemesi nedeniyle kiracının ödemeyi kabul ettiği tazminat geçerli dir. Bundan amaç kira parasının zamanında ve tam olarak ödenmesinin sağlanması dır. Davalı tacir olup,——- tacir sıfatına haiz bir borçlunun — maddesinde yazılı olduğu şekilde cezai şartın fahiş olduğu iddiası ile indirim yapılmasını talep edemeyeceğinden ve açıklanan nedenlerle davacı kiraya verenin tazminat talebi subuta erdiğinden indirim yapılmaksızın kabulü gerekmiştir. davacının 3. talebi ise hor kullanmaktan kaynaklanan alacak talebi dir. Sözleşmenin 11 maddesinde kiracının kiralanan mahalli kendisinin kollayıp gözetmekle mükellef olduğu, hırsızlık yangın vs. den dolayı hiç bir şekile kiraya verenin sorumlu tutulamayacağı 14. Maddesinde ise kiracının kiralanan yeri özen ve itina ile kullanmaya muhafazaya mecbur olduğu, kiralanan alanın kullanıma elverişli şekilde teslim edileceği kullanımdan dolayı meydana gelen arızaların kiracı tarafından giderileceği düzenlenmiştir.
Davalı kiracı bu yasal hükümlülükler çerçevesindeki edimlerini de yerine getirmemiş yeri davacıya teslim etmediği gibi koruyup gözetmemiştir de. Her ne kadar dava dışı şüphelilerin zarara sebep olduğu belirtilerek savunmada bulunulmuş ise de bu savunma ile zararı kabul ettiği ancak muhafaza yükümlülüğünü yerine getirmediğinin kabulü gerekmiştir. Çünkü Savcılıkta şikayetçi olan davalı şirket temsilcisidir kiracı kira konusu mecuru teslim aldığı şekli ile teslim yükümlülüğü altındadır.
Dava dışı 3. Kişilerin verdiği zararlar dan da davalı sorumlu dur. Suç tarihinde davalı kiracı aynı zamanda müşteki dir. zarar gören veya gördüğünü iddia eden davalı kiracının zararın sorumluluğunu sözleşmenin tarafı olan kiraya veren davacıya değil ancak dava dışı haksız fiil faillerine yükleyebileceğinden davalının bu yöndeki savunmaları gerek sözleşme hükümleri ve gerekse de genel ilkeler çerçevesinde kabul edilmemiştir. Tespit raporları ve rapora ekli fotoğraflar ile ceza yargılamasındaki tutanak ve ifadeler den mecurun ciddi anlamda zarar gördüğü anlaşılmıştır. tespit raporlarını düzenleyen bilirkişiler zarar hesaplamalarını rayiç ücretler üzerinden gerçekleştirdiklerinden ve ayrıca aksi ispat edilemediğinden kabul edilmiştir. tespit raporlarında belirlenen zararların tamamının hor kullanmaktan değil bir an için bir kısmının normal kullanımdan kaynaklandığı kabul edilse bile davalı kiracı sözleşme hükümlerine göre bu tür zararlardan da sorumlu kabul edildiğinden böyle bir ayrıma gidilmemiş ve tamamı zarar kapsamında değerlendirilmiştir.
Davalı tarafın depozito bedelinin tahsili amacı ile başlatmış olduğu takibe karşı itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı ve ——– esas sayılı dosyasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği daha sonra da —— sayılı dosyasında davalının dava açtığı söz konusu mahkeme dosyasında mahkememizin dava sonucunun beklenmesine karar verildiği gerek davacı vekilinin zapta geçen beyanı gerekse ilgili dosya ya ait duruşma zabıt tutanaklarından anlaşılmıştır.
Mahkememizin——- gerekçeli karar taraflara tebliğ edildiği;
Karar, davalı tarafından temyiz edildiği,
———— ilamında özetle; “Takibe konu edilen cezai şart alacağının tayini yargılamayı gerektirdiğinden takip tarihi itibariyle davalı tarafından hesaplanabilir ve likit bir alacağın söz konusu olmadığının kabulü gerekir. O halde davacının icra inkar tazminatı istemesinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu konudaki istemin de kabulüne karar verilmesi doğru olmadığını,Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, —– dosyasında meydana gelen zararın —– olarak hesaplandığı, hesaplanan bedelin kadri maruf olduğu, aynı Mahkemenin —-dosyasında hasar bedelinin —— olarak hesaplandığı, bu konudaki talebin uygun görülmesi halinde bu rakamın dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. —– dosyasında, hor kullanımdan dolayı meydana gelen hasarın giderilmesi için —— harcama gerekeceği belirtilmiş, hor kullanma sonucu meydana geldiği belirtilen hasar kalemleri yönünden tek tek değerlendirme yapılmadan toplam maliyet tespit edilmiştir. Tespit raporuna davalı tarafından itiraz edilmiş olup, hükme esas alman bilirkişi rap orunda ise yalnızca tespit edilen bedelin kadri maruf bulunduğu belirtilerek başka bir açıklamaya raporda yer verilmemiştir. Yine ——- sayılı dosyasında elektrik tesisat hasarlarının giderilmesi ve tesisatın işler hale getirilmesi için gerekli masrafın ——- olacağı belirtilmiş olup bu rakam hükme esas alınmış ise de bilirkişi heyetinde elektrik mühendisi bilirkişi bulunmadığından, elektrik tesisatında meydana gelen hasar yönünden bilirkişi raporunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Ayrıca bilirkişi rapor larmda yıpranma payına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı da görülmektedir. Bu nedenle Mahkemece konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla açıklanan hususlar gözetilerek hasar kalemlerinin her biri için ayrı ayrı hor kullanma mı yoksa normal kullanmadan mı kaynaklandığının belirlenmesi ve kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşürülmesi konusunda hüküm vermeye elverişli ve denetime uygun bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde belirtildiği görülmüştür. Bu çelişki giderildikten sonra karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmümüz bozulmuş;
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, mimar bilirkişisi, inşaat mühendisi ve gayrimenkul değerlendirme uzmanı bilirkişi ve elektrik mühendisi yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle rapor alınmış;Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; raporda bozma ilamında söz edilen hususlar tek tek değerlendirilmiş; Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, Davalı tarafın ——- başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olarak bulunduğu taşınmaza işyeri açma ve çalışma ruhsatı almak üzere —— müracaat ettiği, dosyada mevcut —— cevabi yazısında davalı şirketin işyeri açma ve çalışma ruhsatı talebinde bulunduğu ——- alınması gerekirken bu yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı söz konusu işyerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenemediği,
Yine ——– tarihli yazısında dava konusu yerin dere yapı yaklaşım alanı içersinde kaldığı, bu nedenle söz konusu adrese işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenebilmesi için ——görüşünün sunulmasının istenildiğinin belirtildiği, ———— kabulünden sonra bu tür işyerlerine işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmemiştir. ” şeklinde belirtildiği,
Davalı şirketin faaliyet gösterdiği belirtilen alanın ——- içersinde kaldığı, kira sözleşmesinin —- başlangıç tarihli olduğu ve ——— kararın kira sözleşmesinden sonrasına ait olduğu, dava konusu adresi işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenebilmesi için —— görüşü alınması gerektiği, bu hususun davalı şirket tarafından yerine getirilmediği, ——- işyeri kapatma uyarısından sonra ruhsat için başvurduğu gözetildiğinde davalı tarafın basiretli bir tacir olarak yapacağı işin konusu itibariyle İşyeri açma ve çalışma ruhsatı gerektireceğini bilmesi ve kira sözleşmesini yapmadan önce bu konuda araştırma yaparak, sözleşmenin yapılması ve işletmeye başlandığı tarihte ilgili belediyesinden işyeri açma ve çalıştırma ruhsatına müracaat ederek ruhsatları alması gerekeceği, ancak davalı şirketin ———- işyeri kapatma uyarısından sonra ruhsat için başvurduğu anlaşılmış olup, davacı tarafın da bu durum ortaya çıkana kadar kira paralarını düzenli tahsil ettiği, bundan sonra da talep etmesinin doğal karşılanması gerektiği, zira taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 3 yıl süreli olduğu, Sözleşmenin 5.maddesinde “Kira bedellerinin herhangi birinin süresinde ödenmemesi halinde kiracı —- kira bedel ini kiralayan tarafa tazminat olarak ödeyecek ve mecuru tahliye edecektir. ” şeklinde hüküm bulunduğu gözetilerek takibin talep edildiği gibi ——– üzerinden de ‘ “kanaatine varılmıştır.———- dosyası yönünden yapılan incelemelerde, —- dosyasıyla davalı aleyhine yapılan — alacaklarının tahsili için —-takibe yapılan itirazda ise dosyada sözü edilen ———- ait kira bedellerinin ödendiğine dair herhangi bir belge bulunmadığından takibin devamı gerekeceği kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Birleştirilen ——– sayılı dosyası yönünden yapılan incelemelerde, taraflar arasındaki sözleşmenin ——–kiracının kiralanan mahalli kendisinin kollayıp gözetmekle yükümlü olduğu, hırsızlık, yangın vs. den dolayı kiraya verenin hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağı, yine sözleşmenin 14.maddesinde kiracının kiralanan yeri özen ve itina ile kullanmaya muhafazaya mecbur olduğu, kiralanan alanın kullanıma elverişli şekilde teslim edileceği, kullanımdan dolayı meydana gelen arızaların kiracı tarafından giderileceği hususu düzenlendiğini, davalının bu edimini yerine getirmediği anlaşılmış olup, davalı kiracının tahliye ettiği kiralananda hor kullanma nedeniyle meydana getirdiği hasar ve zararların giderilmesi için gerekli malzeme ve işçilik bedelinin: —— olduğu kanaatine varılmıştır.
Sözleşmenin 2.maddesinde “kiracı işbu kira sözleşmesindeki yükümlülükleri ve kiralananın tam ve eksiksiz iadesinin teminatını teşkil etmek üzere ——hesap numarasına yatırılacaktır ” şeklinde belirlendiği, Davalının ——- depozito bedelinin iadesi talebiyle takip başlattığı gözetilerek toplam hasar bedelinden —- bedeli mahsup edilerek; ——– davalının ödemesi gereken tutar üzerinden takibin devamı gerekeceği kanaatine varıldığını bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce bozma ilamına uyularak mimar bilirkişisi, inşaat mühendisi ve gayrimenkul değerlendirme uzmanı bilirkişi ve elektrik mühendisi yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle düzenlenen ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak; Davalı tarafın——– başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olarak bulunduğu taşınmaza işyeri açma ve çalışma ruhsatı almak üzere —— müracaat ettiği, dosyada mevcut —— tarihli cevabi yazısında davalı şirketin işyeri açma ve çalışma ruhsatı talebinde bulunduğu ——- alınması gerekirken bu yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı söz konusu işyerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenemediği, Kira sözleşmesi her iki tarafa edimler yükleyen bir sözleşme olmaktan ziyade davalı kiracı edimlerini düzenlemektedir. Davalı kiracı tacir olup kira konusu yeri ve görerek ve sözleşme hükümlerini bilerek imzalamıştır. Dava konusu mecur ile ilgili ruhsatın alımına dair yükümlülüğün davacı kiraya verene ait olduğuna ilişkin savunma ve iddia gerek yasal düzenleme gerek ——- mevzuatı gerekse de hayatın olağan akışına uygun olmadığı, zaten sözleşme de böyle bir düzenleme olmamakla birlikte tam aksine 12. Maddesinde —— yaşanacak sıkıntılardan hiç bir şekilde mal sahibinin sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Davalı kiracı belediye tarafından tutulan tutanak tarihine kadar yeri ruhsatsız kullanmış mecurun iş yeri olmasına ve sözleşme de bu hususun açıkca belirtilmesine rağmen davalı kiracı ruhsat için başvuru da bulunmamıştır. Başvurusu tutanak tarihinden sonrası olup —— eksiklik ile ilgili belirtmiş olduğu hususların yerine getirilmemesi üzerine iş yeri mühürlenmiştir. davalı kiracı iş yerinin mühürlenmesinden yaklaşık ——- sonraki yazılı ihtarname tarihine kadar davacı kiraya verene bu durumu bildirmemiştir. her ne kadar sözlü bildirim de bulunduğunu iddia etmiş ise de bu iddiasını ispat edici bir delili dosyaya ibraz edememiş ve savunması soyut kalmıştır. Bu durum da davalının 818 Sayılı B.K.nun 250 maddesindeki yani ayıbın giderilmesini isteme ve fesih hakkını usulüne uygun kullandığının kabulü mümkün olmamıştır. Ruhsat ile ilgili konunun ayıp olduğu kabul edilse dahi davalı bu hususta yasal olarak üzerine düşen edimleri yerine getirmediği, davalı şirketin ——– kapatma uyarısından sonra ruhsat için başvurduğu anlaşılmış olup, davacı tarafın da bu durum ortaya çıkana kadar kira paralarını düzenli tahsil ettiği, bundan sonra da talep etmesinin doğal karşılanması gerektiği, zira taraflar arasındaki kira sözleşmesinin —– süreli olduğu, Sözleşmenin 5.maddesinde “Kira bedellerinin herhangi birinin süresinde ödenmemesi halinde kiracı—— kira bedel ini kiralayan tarafa tazminat olarak ödeyecek ve mecuru tahliye edecektir. ” şeklinde hüküm bulunduğu gözetilerek takibin talep edildiği gibi —- üzerinden devamına, Birleştirilen —— sayılı dosyası yönünden yapılan incelemelerde, —- davalı aleyhine yapılan —- alacaklarının tahsili için —- takibe yapılan itirazda ise dosyada sözü edilen ———- bedellerinin ödendiğine dair herhangi bir belge bulunmadığından ve takip öncesi işlemiş faizle ilgili temerrüt ihtarı bulunmadığından Davalının kapatılan —- sayılı dosyasında itirazının kısmen iptali ile —— alacak yönünden takibin devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, işlemiş faiz talebinin şartları oluşmadığından reddine, Davalının —— asıl alacak üzerinden % 40 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleştirilen———- sayılı dosyası yönünden yapılan incelemelerde, taraflar arasındaki sözleşmenin 11 .maddesinde kiracının kiralanan mahalli kendisinin kollayıp gözetmekle yükümlü olduğu, hırsızlık, yangın vs. den dolayı kiraya verenin hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağı, yine sözleşmenin 14.maddesinde kiracının kiralanan yeri özen ve itina ile kullanmaya muhafazaya mecbur olduğu, kiralanan alanın kullanıma elverişli şekilde teslim edileceği, kullanımdan dolayı meydana gelen arızaların kiracı tarafından giderileceği hususu düzenlendiğini, davalının bu edimini yerine getirmediği anlaşılmış olup, davalı kiracının tahliye ettiği kiralananda hor kullanma nedeniyle meydana getirdiği hasar ve zararların giderilmesi için gerekli malzeme ve işçilik bedelinin:————maddesinde “kiracı işbu kira sözleşmesindeki yükümlülükleri ve kiralananın tam ve eksiksiz iadesinin teminatını teşkil etmek üzere——hesap numarasına yatırılacaktır ” şeklinde belirlendiği, Davalının——–bedelinin iadesi talebiyle takip başlattığı gözetilerek toplam hasar bedelinden — depozito bedeli mahsup edilerek; ———- ödemesi gereken tutar olacağından davanın kısmen kabul kısmen reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
A-ASIL DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalı borçlunun kapatılan ———- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —– asıl alacağın takip tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz işlenerek devamına,
2—— üzerinden davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 2.459,16. TL karar ve ilam harcından icra dosyasına yatırılan 180,00 TL harç ile mahkememiz veznesine peşin yatırılan 354,60 TL harcın toplamı olan 534,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.924,56. TL harcın davalı tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2021 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 5.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının dava açarken mahkeme veznesine yatırmış olduğu 18,40 TL başvurma harcı 354,60 TL peşin harç, 2,90 TL vekaletname harcı toplamı:375,90 TL, bilirkişi ücreti 2.800,00 TL, 136,85 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam sarfedilen 2.936,85 TL +375,90 TL nin TOPLAMI: 3.312,75 TL yargılama giderinin tümünün davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-BİRLEŞEN KAPATILAN ———– DAVANIN KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
1-Davalının kapatılan —— sayılı dosyasında itirazının kısmen iptali ile —— asıl alacak yönünden takibin devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2- işlemiş faiz talebinin reddine,
3-Davalının 18.000 TL asıl alacak üzerinden % 40 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Yasası uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden alınması gereken 1.229,58 TL karar ve ilam harcından, dava açılırken peşin yatırılan 176,40 TL ile icra veznesine yatırılan 90,90 TL harç toplamı 267,30 TL harcın mahsubu ile bakiyesi 962,28- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 176,40TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının peşin harç gideri dışında yapmış olduğu 18,40.-TL Başvuru harcı, 2.90 TL vekalet tasdik harcı, 18,00 TL tebligat, gideri olmak üzere toplam sarfedilen 39,30.- TL yargılama giderinin davanın kabul edilen miktarına isabet eden 38,89.-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2021 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden red göre 2021 yılı AAÜT uyarınca davalı yararına tayin ve takdir edilen 189,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. Maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ve talep edilmesi halinde yatırana iadesine,
C-BİRLEŞEN————- SAYILI DOSYASINDA DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Davacının davasının ——- alacak üzerinden dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
2- Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 478,17 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin yatırılan 147,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 330,57 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının dava açarken mahkeme veznesine yatırmış olduğu 18,40.- TL başvurma harcı, 147,60 TL peşin harç, 2,90 TL vekalet tasdik harcı, 72,00.- TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam sarfedilen 240,90.- TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 169,70 TL ‘nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2021 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden red göre 2021 yılı AAÜT uyarınca davalı yararına tayin ve takdir edilen 2.936,74 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. Maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ve talep edilmesi halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———– yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 09/02/2021