Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/535 E. 2020/681 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/15 Esas
KARAR NO : 2020/676

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2014
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Mahkememizce verilen —– esas, —- karar sayılı ilamıyla verilen karar Yargıtay ———– Hukuk Dairesinin ——-karar sayılı ilamıyla bozulmasına dair karar verilmesi üzerine mahkememizce yapılan yargılaması sonucunda;
TALEP
Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Davalının davacı şirkette 01/03/2012 tarihinde ——– biriminde satış temsilcisi olarak belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığını , 01/03/2012 tarihli dilekçesi ile iş aktini tek taraflı olarak— ettiğini ve davalının o tarihten sonra başka bir firmada çalışmaya başladığını öğrenmesi üzerine ——tarihi itibariyle —— çıkışının verildiğini, davalının iş aktini fes etmesinin haklı nedene dayanmadığını, davacı şirketin iştigal konusunun — —ve satışı olduğunu, satış temsilcislerinin şirketini imal ettiği ürünlerle ilgili — ve müşterilerle iletişime geçerek ziyaretlerde bulunduğunu ve böylece müşteri çevresinde davacının sektördeki pazar payının ve satışlarını korumaya, arttırmaya çalıştığını, davalının haklı nedene dayanmaksızın tek taraflı olarak iş — etmesinden çok kısa bir süre sonra davacı şirket gibi——–satışı alanında faaliyet gösteren —yine satış temsilcisi olarak çalışmaya başladığını, davalı ile imzalanan rekabet yasağı sözleşmesinin 3. Maddesine göre bu haliyle aykırı davranıldığını, hem müvekkilinin hem de dava dışı ———arasında —— olduğunu ve bu şirketlerin ——–sektöründe çalıştığını, dolayısıyla davacı şirkete rakip firmalar olduğunu belirterek davalının rekabet yasağına aykırı davranışıyla doğan —cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir.
CEVAP
Davacının taleplerinin zaamanaşımına uğradığının belirterek öncelikle davacının taleplerinin zamanaşımından reddine karar verilmesini, davacı tarafın davalıya rekabet konusundaki sözleşmeyi iş veren olması sebebiyle iş akdinin güçlü tarafı olarak henüz işe almadan önce bir dayatma şeklinde müvekkilin önüne getirerek içeriğinin ve neticelerinin bilinmesi mümkün olmayan kadar kısa bir süre de imzalatıldığını, sözleşmeye kurulması aşamasındaki bu sakatlığın aradaki sözleşmeyide geçersiz kıldığını, zira çalışma hak ve özgürlüklerine aykırı hükümlerin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, rekabet sözleşmesinin amacının işçinin iş yerinde öğrendiği ——– iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra iş verenle rekabet teşkil edecek şekilde kullanmasını önleme amacını taşıması gerektiğini, nitekim müvekkilinin imzalamış olduğu iş sözleşmesinin imzalandığında işçinin müşteri çevresinin ve iş sırlarını hakim olamayacağını , —- benimsemiş olduğu görüşe göre de rekabet yasağı konusununda işverenler tarafından işçiler üzerinde çalışma haklarının kısıtlanmasına yönelik haksız bir şart olarak öne sürülmesi karşısında işçi lehinde sınırlamalar getirdiğinin anlaşıldığı, davalıya imzalatılan sözleşmede yer anlamında da bir belirsizlik söz konusu olduğunu, hem davacı şirketin hemde müvekkilinin iş aktinin feshinden sonra girdiği yeni iş yerine aynı sektör içerisinde bir firma olmasına rağmen her iki firmanında sektörde bilinen ve belli başlı müşterileri olan firmalar olduğunu, bunun yanında 20.000 Euro tazminatın kaynağının da ne olduğu açıklanamadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet aktinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir.
Mahkememizin ————— sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar taraflar tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay ——– sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkememizce dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda, davalının 01/03/2012 tarihinde davacı şirkette satış elemanı olarak işe başladığı, davacı ile davalı arasında rekabet yasağı sözleşmesi imzalandığı ve davalının davacı şirketten 01/10/2013 tarihinde işten ayrıldığı, davalının davacının şirketinden ayrıldıktan sonra 21/10/2013 tarihinde dava dışı ————- — firmasında satış elemanı olarak işe başladığı, ihtilafın taraflar arasındaki uyuşmazlığın akdedilen rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, davalının eyleminin rekabet yasağını ihlal edip etmediği, rekabet yasağı sözleşmesi gereği cezai şartın fahiş olup olmadığı hususunda toplandığı anlaşılmıştır. davacı ile davalı arasında akdedilen rekabet yasağı sözleşmesi incelendiğinde, konu yönüyle davacının faaliyet alanı ile sınırlandırıldığı, yer açısından ———— bölgesi ile sınırlandığı, süre açısından 2 yıllık bir sürenin öngörüldüğü, davacı şirket ile davalının işe başladığı dava dışı şirketin aynı sektörde ve aynı bölgede faaliyet gösterdikleri, sözleşmenin süresiz olması değerlendirildiğinde işçi ile işveren arasındaki iş sözleşmesinin 01/03/2012 tarihinde kurulduğu bu tarihten önce davacı ile davalı arasındaki rekabet yasağının başlamayacağı, tarafların iş sözleşmesinin bitiminde rekabet yasağı sözleşmesinin başlayacağını serbest olarak belirleyebilecekleri gibi davalının lehine yorumlanarak rekabet yasağı sözleşmenin kurulduğu anda yasağın başlayacağı, 01/03/2012- 01/03/2014 tarihleri arasında davalının rekabet yasağına uyması gerekeceği kaldı ki davalının 01/10/2013 tarihinde dava dışı şirkette aynı pozisyonda yine işe başladığı ve belirlenen süre içerisinde yeni işe başladığı dikkate alındığında davacı ile davalı arasındaki rekabet yasağı sözleşmenin BK’nın aradığı geçerlilik şartlarını taşıdığı ve geçerli bir sözleşme olduğu, davalının sözleşmeye aykırı olarak davacının aynı iş kolunda, aynı bölgede bir şirkette aynı pozisyonda, 2 yıl içerisinde işe başlayarak rekabet yasağını ihlal ettiği anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek sözleşme ile belirlenen cezai şartın fahiş olması nedeniyle, davalının sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak %50 indirim uygulanarak 10.000.00 euro dava tarihi itibariyle —— euro cinsinden dövize belirlediği faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2—— dava tarihi itibariyle ——- cinsinden dövize belirlediği faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.047,52 TL. harcın peşin alınan 4.876,49 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 2.828,97 TL. harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dilekçe gideri 1.052,80 TL., tamamlama harcı 994,72 TL. bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 1.551,10 TL. olmak üzere toplamda 3.598,62 TL. yargılama giderinin red/kabul oranına göre 1.799,31 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 80,59 TL. yargılama giderinin red/kabul oranına göre 40,30 TL.sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen dava yönünden 9.343,73 TL. Vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 9.343,73 TL. Vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.