Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/511 E. 2022/692 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/511 Esas
KARAR NO: 2022/692
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/08/2019
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilinin—- olmak üzere —- uğraştığını; davalı firma ile ——–işlerin yapımı için;
—— projesi,
———sözleşmesi,
——projesi,
—— projesi,
—– projeleri, ( bilahare davacı bu sözleşmeye yanlışlıkla dayandığını bildirmiştir. )
İçin sözleşmeler imzalandığını;
Bu sözleşmeler gereğince davacının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, taraflar arasında mutabakat sağlanarak müvekkilince faturalar düzenlendiğini, müvekkilinin cari hesaplarında davalı şirketin—- alacaklı olduğunun kayıtlı bulunduğunu; davalı taraftan ödeme istediklerini ancak sonuç alamadıklarını, bu nedenle alacaklarını ———dosyasıyla icra takibine koyduklarını; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, müvekkili davalı şirketin icra takibinde belirtilen miktarda bir cari hesap borcunun bulunmadığını, herhangi bir temerrütünün söz konusu olmadığını, davacı tarafından icra takibine konu edilen bedeli yönünden müvekkili şirkete herhangi bir takip öncesi ihtarın bulunmadığını; müvekkiline tebliğ edilmiş bir faturanın bulunmadığını, takip tarihi itibariyle ortada kesinleştirilmiş bir cari hesap alacağının bulunmadığını; kaldı ki,—- tarihli sözleşmenin müvekkili şirketle imzalanmış bir sözleşme olmadığını; o sözleşmenin muhatabının dava dışı üçüncü bir şirket olduğunu ileriye sürmüş, davanın reddine karar verilmesini savunmuş; ayrıca yargılama esnasında taraflar arasındaki sözleşmeler gereği davacı tarafın hak edişlerini tahsil edebilmek için sözleşmelerde ön koşul bulunduğunu, davacı tarafın işi bitirmesinin yanında hak ediş isteyebilmesi için bu işlerde çalıştırılan işçilerle ilgili olarak —- yazısının müvekkiline getirmesi gerektiğini; davacı şirketin böyle bir ilişik kesme yazısı bulunmadığı gibi —- da müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kaldığını belirtmiş; bu nedenle icra takibi başlangıcında davacının muaccel olmuş bir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Takip konusu olan alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, taraflar arasında davalı firma —-çeşitli projelerindeki işlerin yapımı için muhtelif tarihli — mevcuttur. Davalı taraf her ne kadar sözleşmelerden —-tarihli sözleşmenin yüklenicisinin dava dışı üçüncü şahıs olduğunu ileriye sürmüş olup, bu sözleşmenin yüklenicisinin—– olduğu görülmüştür. Davacı bilahare düzeltme talebinde bulunarak bu sözleşmeden dolayı herhangi bir talebinin bulunmadığını, yanlışlıkla dava dilekçesine bunun yazıldığını beyan etmesi üzerine —— üzerinden mahkememizce inceleme yapılmıştır.
Davacı taraf, söz konusu —— dayanarak alacaklarını icra takibine koymuş, davalının süresi içinde yaptığı —– itirazı üzerine takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce, icra takibinin bir eser sözleşmesine dayalı olarak yapıldığı dikkate alınarak öncelikle sözleşmeler getirtilmiş, sözleşme kapsamında davacı tarafın hazırladığı hak edişler getirtilmiş, dava ile ilgili ihtarlar toplanmış, —–olan ve bizdeki davadan sonra açılıp aynı taraflar arasında aynı konuda davacının ek maliyetlerden kaynaklanan alacağıyla ilgili dava dosyası incelenmiş, mahallinde yapılan işin tespiti yönünden keşif yapılmış, uzman bilirkişilerden rapor alınmış, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahallinde dava konusu sözleşmelerin çerçevesinde yapılan işler bizzat görülmek suretiyle bilirkişilerden rapor alınmış olup, bilirkişiler raporlarında davacı yüklenicinin sözleşmeler ile üstlendiği edimlerini tamamen yerine getirdiklerini, üstlendikleri işi bitirdiklerini rapor etmişlerdir. Mahkememizce de bilirkişi makine mühendisi — bilirkişi inşaat mühendisi ——tarafından hazırlanan —– tarihli rapor hükme esas alınmış, davacı yüklenicinin üstlendiği işleri tamamladığı kabul edilmiştir.
Davalı tarafın, muacceliyete ilişkin savunmaları da incelenmiş olup, gerçekten sözleşmede davacı yüklenicinin hak edişlerini isteyebilmesi için —- söz konusu projelerde çalışan işçilerle ilgili olarak ” borcum yoktur ” şeklinde ilişik kesme belgesinin davalıya ibrazı gerekir. Ancak, davalı buna dayanarak hak ediş vermemesi için, — borcunu kendisinin ödememesi gerekir. Oysa, davalı — borçlarını bizzat ödemek suretiyle davacıya ödeme imkanı bırakmamıştır. O sebeple artık — borçları ödenmemiştir. İlişik kesme belgesi ibraz edilmemiştir, bu nedenle alacak muaccel hale gelmemiştir savunması dinlenemez. Davalı ödediği bu — davacının hak edişinden kesmesi lazımdır ya da ayrı bir davayla talep etmesi lazımdır. Aşağıda da inceleneceği üzere zaten kendi kayıtlarında dahi bu bedeli keserek ödemede bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan işlerle ilgili bu inceleme tamamlandığında tarafların ticari defter ve kayıtları karşılıklı olarak incelenmiştir.
Davacının hak edişlerinin davalının kayıtlarında yer aldığı, bizzat davalı kayıtlarında dahi davacının takip tarihi itibariyle —- alacağının gözüktüğü; icra takibinin — üzerinden gerçekleştiği, davacının ticari defter ve kayıtlarında ise, alacağın—olarak görüldüğü, aradaki farkın —- olduğu, bu farkın davacı adına — davalıca yapılan ödemelerden kaynaklandığı, nitekim davacının da bu ödemeleri düşmek suretiyle takibi —- üzerinden başlattığı; ancak, takip miktarıyla davalı kayıtları arasında yaklaşık —– gerçekleştiği, yapılan işin değeri yönünden davalının ticari defter ve kayıtlarının davalıyı doğrudan bağlayacağı; o kayıtlarda —–ulaşıldığı nazara alınarak ve bu miktarın davalının daha lehine olan miktar olduğu değerlendirilerek bu miktar üzerinden mahkememizce hüküm oluşturulmuş, verilen hükmün tamamen davalının kendi defterlerinde kayıtlı olduğu,
Davacı tarafın her ne kadar inkar tazminatı talebi varsa da, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarda icra inkar tazminatı için ön koşul olan —– koşulunun sadece her iki tarafında katıldığı kesin hak edişler yönünden söz konusu olabileceği; bu tür kesin hak ediş bulunmadığından davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği;
Davalının reddedilen kısım yönünden kötü niyetli takip tazminatı talebinin ise, yine şartları sağlanmadığı, zira, alacağın gerçek bir alacak olduğu, sözleşmeye dayalı olduğu, davacının işi tamamen bitirdiği, reddedilen kısmın sadece hesaplama şeklinden kaynaklandığı nazara alınarak kötü niyetli takip tazminatı talebi de reddedilmek suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
Davalının —– dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ İLE;
Takibin —- asıl alacak ve buna takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/f.2 maddesi uyarınca avans faizi uygulanarak devamına,
Fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine,
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar kesin hak edişe bağlanmadığı sürece likit sayılamayacağından ve olayımızda da kesin hak ediş bulunmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Reddedilen kısım yönünden de davalı tarafın şartları oluşmayan kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 56.779,13 TL karar harcından peşin olarak alınan 46.661,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 10.161,90 TL peşin ilam harcı ve başvuru harcının tamamı ile 3 elektronik 5 normal tebligat gideri 115,50 TL ile 5.750,00 TL bilirkişi ücreti ile 969,90 TL keşif heyeti ve keşif aracı giderinin kabul ve ret oranı gereğince, 6.655,31 TL’lik kısmımı toplamı 16.617,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Ara buluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin her iki tarafta görüşmelere katıldığı için kabul ve ret oranına göre 1.304,30 TL’sinin davalıdan, kalan 15,70 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu nedenle harç tahsil yazılmasına,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, 109.432,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım için hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin de davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 27/10/2022