Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/480 E. 2020/698 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/480 Esas
KARAR NO : 2020/698

DAVA : Adi Ortaklığın Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili ile davalı … arasında 02/09/2016 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede adi ortaklığın yetkilisi olarak davalı …’ın seçildiğini; iş bu davada davalı gösterilen iki şirketin ise, adi ortaklığın ” malı ” olarak gösterildiğini; adi ortakların, kârın %50’şer bölüşülmesi hususunda anlaştıklarını; davacının bu şirketin ” gizli ” ve %50 ortağı olduğunu; sözleşmede adi ortaklardan bir tanesinin muvafakati olmadan diğerinin hissesini satamayacağını / devredemeyeceğinin düzenlendiğini, ortaklar yönünden rekabet yasağı hükümleri getirildiğini, şirketlerce pazarlanan malların ortaklarca başka şirketler üzerinden pazarlanamayacağının kararlaştırıldığını; yine adi ortaklığın yürümesi ile ilgili benzer düzenlemelere yer verildiğini ve bunlara uymayan tarafında cezai şart ödeyeceğinin düzenlendiğini belirterek; adi ortaklığın temsilcisi olan davalı …’in ortaklık işlerine dair müvekkiline hiç bilgi vermediğini; ortaklığa ait —– nolu telefonu kapattırdığını; davacının davalı şirketler ile olan e-mail hesaplarını kapattırdığını, davacıyı tehdit ettiğini, adi ortaklığın müşterilerinden olan —-firmayı küstürdüğünü, onunla olan akdin fesih edilmesine sebep olduğunu belirterek; artık kendileri yönünden adi ortaklığa devam etmenin bir anlamı kalmadığını beyan etmiş, ————karar verilmesini; tasfiye sonunda —– ve sözleşme hükümlerine aykırı hareket eden davalıdan alınacak 250.000 Euro cezai şartın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar vekili, davacı tarafın iddialarını somutlaştırmadığını, HMK hükümlerine göre dava dilekçesinin gerekli unsurları taşımadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini savunduğu; ayrıca davacının iddialarının yerinde olmadığını; ———–sözleşmesinin müvekkilinin değil davacının ihlal ettiğini; davacının haksız rekabet halinde de bulunduğunu, buna ilişkin mesajlarının mevcut olduğunu; davacıya verilen telefonun adi ortaklığa zarar verdiği için kapattırdığını; yine sözleşmeye aykırı davrandığından—– kapattığını; davacı —- feshini isterken esasen —— malı olan ve davalı gösterilen iki şirketinde tasfiyesinin gerektiğini; mahkemece davacının iddiası doğru bulunursa bu şirketlerinde tasfiyesine karar verilmesinin gerektiğini; ayrıca ——— ürünlerin net karları çerçevesinde tasfiyeye gidilebileceğini belirterek; karşı dava olarak da adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini ve maddi manevi tazminata karar verilmesini, davacının gerçekleştirdiği haksız rekabet nedeniyle ve karşı davacı müvekkilinin müşterilerine etik olmayan satışların davalı tarafından gerçekleştirildiği nedeniyle —– ürünlerin tek satıcılık hakkının yine karşı tarafın kusurlu davranışları, aldatıcı beyan ve mesajları sebebiyle son bulması nedeniyle uğramış olduğu menfi ve müspet zararların hesaplanarak tahsiline karar verilmesini ve mahrum kalınan zararlardan ( geçmişte —————–ürünlerin satışından kazanılan / elde edilen kar nazara alınarak ) şimdilik 5.000,00 TL maddi 5.000,00 TL manevi tazminatın davacı – karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini, davanın ise reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, ——— ve —– sözleşmesine aykırı davranıştan dolayı cezai şart alacağıyla; karşı davada haksız rekabet nedeniyle tazminat menfi ve müspet zararın tazmini davasıdır.
Dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere, adi ortaklığın iki tarafı vardır. Zaten sözleşmeyi de bu iki taraf imzalamıştır. Adi ortaklar ..—- Davalı gösterilen diğer iki şirket söz konusu adi ortaklığın mallarıdır.
Adi ortaklık TBK 620 vd maddelerinde düzenlenmiştir.—– ortaklardan biri tarafından istenebilir. Karine olarak görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemelerinin—– tasfiyesinde görevli olabilmesi için — tamamının tacir olması gerekir. Mahkememizce kamu düzeninden olan görev çerçevesinde inceleme yapılmış olup; davacı … ile davalı …’ın tacir olup olmadığı hususu ilgili mercilerden araştırılmış; gelen yazı cevaplarından davacı …’in tacir olmadığı kesin olarak belirlenmiştir. Çünkü bu şahıs adına —-ortaklık sözleşmesi esnasında ne de daha sonra kurulu olan bir ticari işletme söz konusu değildir. Bilindiği üzere gerçek bir şahsın tacir olması için şirket ortağı olması yetmeyip; kendi adına kayıtlı olan bir ticari işletmesinin bulunması ve söz konusu işletmenin esnaflık sınırı üzerinde faaliyet göstermesi gereklidir. … yönünden böyle bir işletme söz konusu olmadığından ve hatta diğer taraf …’ın da geçmişte bu tür işletmesinin bulunduğu ancak şuan bulunmadığı nazara alındığında; mahkememizin görevli olması için gereken şartın adi ortaklardan her ikisininde tacir olması gerektiği; bunun gerçekleşmediği nedeniyle ———mahkememizin görevli olmadığı; hal böyle olunca ————–tasfiyesine bağlı cezai şartla ve karşı davaya konu olan haksız rekabetten dolayı tazminat şartı ve ——–zarar taleplerininde tasfiyeyle birlikte Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği nazara alınarak, iş bu dava ve karşı dava yönünden görevsizlik kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVA DİLEKÇESİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin ————– Hukuk Mahkemesi olduğuna,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Karar kesinleştikten sonra süresi içinde başvurulduğunda dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine ancak süresinde başvurulmazsa o vakit davanın açılmamış sayılmasına,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi.